• Sonuç bulunamadı

2.1. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi ve Sonrası

2.1.1.1. Darbenin Gerekçeleri ve Darbenin Nedenleri

2.1.1.1.1. Siyasi İstikrarsızlık

Darbe öncesinde hükümetlerin kalıcı olmamaları, iktidar hırsıyla istikrarı sağlayamamaları toplumsal olayların da artmasına ve önlenememesine neden olmuştur. 1977 yılında yapılan seçimlerden sonra aradan bir yıl geçmeden İkinci Milliyetçi Cephe Hükümeti’nin düşürülmesi, 1979 yılında yapılan ara seçimlerden       

6 Mahir KAYNAK, Darbeli Demokrasi, Timaş Yayınları, 2.Baskı, İstanbul, 2006, s.47. 7 Haşim AKMAN(Haz.), Otuz Yıldır 12 Eylül, Doğan Kitap, İstanbul, 2010, s.18-19.

sonra Ecevit’in istifa etmesiyle Demirel’in azınlık hükümeti kurması, toplumsal şiddet olaylarına zemin hazırlamış bir kaos ortamıdır. Bu dönemde çok ses getiren şiddet olaylarından birisi 1 Mayıs 1977 tarihinde gerçekleşmiştir.

1977 yılında 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın Taksim’deki kutlamasında Kemal Türkler’in konuşma yaptığı sırada Sular İdaresi binası ve İntercontinental Otel’inden kalabalığa ateş edilmiştir. Kalabalık Kazancı Yokuşu’na sürüklenmiştir. Yokuşun ortalarına doğru yolu kapatacak şekilde bir kamyonet konulduğu için halk kaçarken ezilmiştir.

Bu olay tarihe Kanlı 1 Mayıs olarak geçmiştir.8

1978 yılı da iç karışıklıkların devam ettiği bir yıl olmuştur. 1978 yılı Anadolu’nun farklı şehirlerinde meydana gelen mezhep çatışmalarının yaşandığı bir yıl olmuştur. 16 Mart’ta Beyazıt’ta İstanbul Üniversitesi’nin önünde sol görüşlü öğrencilere ateş edilmiş, üzerlerine bomba atılmıştır. 7 kişi ölmüş, 40 kişi yaralanmıştır. Malatya’nın Adalet Partili Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu’nun evine bombalı paket gönderilmiş, Fendoğlu ölmüştür. Camilerde ‘din elden gidiyor’ vaazları verilmiş,

dükkanlar yağmalanmış, şehir karışmıştır.9

9 Ekim 1978 tarihinde Bahçelievler katliamı yaşanmıştır. Türkiye İşçi Partisi üyesi 7

üniversite öğrencisi öldürülmüştür.10

12 Eylül’e giden yolda önemli bir kilometre taşı olarak adlandırılan Kahramanmaraş olaylarında, bir evde bombalar bulunmuş ve daha sonra Türk Yıldırım Komandoları adı verilen bir sağ örgütün olduğu ortaya çıkarılmıştır. Solcu ve Alevi vatandaşların gittiği kahve taranmış ve bir Alevi dedesi öldürülmüştür. Maraş’ın etnik çatışmanın ortaya çıktığı yer olması, Alparslan Türkeş’in “verimli hilal” stratejisiyle bağlantılıdır. Orta Anadolu’yu ülkücü hareketin cephesi haline getiren bu stratejide,

      

8 M. A. BİRAND, H. BİLA, R. AKAR, a.g.e., s.52-54. 9 M. A. BİRAND, H. BİLA, R. AKAR, a.g.e., s.69-71.

10 Jan DEVLETOĞLU, İngiliz Arşivlerinde 12 Eylül’ün Ayak Sesleri, Doğan Kitap, İstanbul, 2010, s.91.

Maraş en güney ucu oluşturmaktadır. Bu sebeple ülkücü hareketin kalesi olarak

nitelendirilmiştir.11

George Harris’in analizine göre sağ ve sol çatışmasının sebebi mezhep farklılıkları ve bu farklılığın siyasi blokla pekiştirilmesidir. Solculuk Alevilikle, sağcılık Sünnilikle birleştirilmiş, bu ayrım kutuplaşmaya neden olmuştur. Bu sağ ve sol

çatışmasına Maraş ve Çorum olayları da eklenmiştir.12

Toplumdaki farklılıklar diğer ayrıştırıcı unsurlarla pekiştirilerek şiddet olaylarının artmasına neden olmuştur.

Rousseau toplumsal hoşgörüsüzlükle dinsel hoşgörüsüzlüğü birbirinden ayıranların

yanıldıklarını ifade etmektedir.13

1979 yılında iki önemli suikast yaşanmıştır. 1979 yılı terörün tırmandığı bir yıl olarak anılmıştır.

1 Şubat 1979 tarihinde Milliyet gazetesi başyazarı Abdi ipekçi öldürülmüştür.14 27

Mayıs 1980’de MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak öldürülmüştür. Suikastın ardından Çorum’da mezhep çatışmaları yaşanmıştır. Olaylardan çok kısa bir zaman önce Ankara’daki ABD Büyükelçiliği İkinci Katibi Alexander Pack bir heyetle

Çorum’u ziyaret etmiştir.15 Terzi Fikri olarak bilinen Fikri Sönmez 1979 yılında

Fatsa Belediye Başkanı seçilmiştir. Belediye Başkanı Terzi Fikri ilçede halk iktidarı kurduklarını ifade etmiştir. Fatsa’ya girişler halk komitesinin denetimi altına

alınmıştır. Yaşananlar nedeniyle ordu Fatsa’ya operasyon düzenlemiştir.16 1980

yazında da üç önemli suikast yaşanmıştır. CHP Milletvekili Abdurrahman Köksaloğlu işyerinde öldürülmüştür. 19 Temmuz’da 12 Mart döneminin başbakanı

      

11 M. A. BİRAND, H. BİLA, R. AKAR, a.g.e., s.79-80. 12 H. AKMAN “Taha Akyol Söyleşisi”, s.204-205. 13 J. J. ROUSSEAU, a.g.e., s.158.

14 M. A. BİRAND, H. BİLA, R. AKAR, a.g.e., s.89. 15 M. A. BİRAND, H. BİLA, R. AKAR, a.g.e., s.115-117. 16 M. A. BİRAND, H. BİLA, R. AKAR, a.g.e., s.119-120.

Nihat Erim evinin önünde öldürülmüştür. 22 Temmuz’da DİSK eski lideri Kemal

Türkler evinin önünde öldürülmüştür.17

Yaşanan siyasi cinayetler ve terör darbeyi çağırırken Milli Selamet Partisi’nin 6 Eylül’de Konya’da düzenlediği miting son damla olarak nitelendirilmiştir.

Milli Selamet Partisi Başkanı Necmettin Erbakan 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerine katılmamıştır. İsrail’in Kudüs’ü işgalini protesto etmek için Milli Selamet Partisi 6 Eylül 1980 tarihinde Konya’da miting düzenlemiştir. İstiklal Marşı okunduğu sırada ayağa kalkmayanlar olmuştur. Konya mitingi müdahalenin terörden

sonraki nedeni olarak gösterilmiştir.18

Tüm yaşananların ötesinde en büyük sorun cumhurbaşkanının seçilememesi olmuştur. Devamlı değişen iktidarlar istikrarı sağlayamadıkları gibi cumhurbaşkanını seçmek konusunda da uzlaşmamışlardır.

Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün görev süresi sona erdikten sonra meclisin cumhurbaşkanını seçmesi gerekmiştir. Meclisteki partiler cumhurbaşkanını seçecek çoğunluğa sahip değillerdir.Tek aday üzerinde anlaşmaları beklenen Cumhuriyet Halk Partisi ve Adalet Partisi de anlaşamamışlardır. 6 Nisan 1980 günü Fahri Korutürk’ün görev süresi bitmiş, İhsan Sabri Çağlayangil vekalet etmeye başlamıştır. Milletvekilleri seçime kayıtsız kalmışlardır. AP Sadettin Bilgiç’i, CHP ise Muhsin Batur’u aday göstermiştir. Her iki aday da yeterli oyu alamamıştır. Daha sonra AP

Faik Türün’ü aday göstermiş, yine yeterli oy alan aday olmamıştır.19

Siyasiler ülke sorunlarını çözmekle ilgilenmemiş, birbirleriyle uğraşmışlardır. İngilizler bu durumu şöyle ifade etmişlerdir: “ Demirel ve Ecevit anlaşmamak için

anlaşmışlardı.”20

      

17 M. A. BİRAND, H. BİLA, R. AKAR, a.g.e., s.120-122. 18 M. A. BİRAND, H. BİLA, R. AKAR, a.g.e., s.126. 19 M. A. BİRAND, H. BİLA, R. AKAR, a.g.e., s.111. 20 J. DEVLETOĞLU, a.g.e., s.264.