• Sonuç bulunamadı

SELANİKLİLER’E II. MEKTUP

A. SAHİH OLDUĞ KABUL EDİLEN MEKTUPLAR

2. SELANİKLİLER’E II. MEKTUP

Selanikliler’e I. Mektup yazıldıktan kısa bir süre sonra tashih edilmeyi gerektiren yeni bir mesele ortaya çıkmıştı. Bu beklemeleri gerektiği öğretilen Rabbin Günü’nün geldiğine dair söylentiydi32. Mektubun yazılış tarihi onu sahih kabul edenler için, birincisinin yazılmasından birkaç ay sonradır. Pavlus tarafından değil de bir başkası tarafından yazıldığını kabul edenler için ise, muhtemel tarih 70, bazıları için ise, 100 gibi geç bir tarihtir33. Stanley’e göre ise, hem Selanikler’e I. Mektup hem de Selaniklile’r II. Mektup muhtemelen Korint’ten yazılmışlardır.

Kaleme alındıkları tarih, Pavlus’un buraya ilk kez gelişinden kısa bir süre sonra ve 51’in sonu ile 52’nin başı olarak görünmektedir34.

a. Sahih Kabul Edenler

Selanikliler’e I. Mektup’un hıristiyan cemaatini oluşturan iki gruptan, milletler tarafına, Selanikliler’e II. Mektup’un ise, yahudiler tarafına gönderildiğini düşünen Adolf Harnack, iki mektubu da otantik kabul eder35. Weiss, Selanikliler’e II. Mektup’un Pavlus tarafından yazıldığını ve Beroea’dan Selanik’e gönderildiğini kabul eder. Weiss’in mektupla ilgili mezkur yaklaşımını F. J Badcoc da paylaşır36.

Bir diğer yaklaşım ise, Selanikliler’e II. Mektup’un Pavlus’un sahih bir mektubu olduğu ancak, bunun Selanikliler’e I. Mektup, Selanikliler’e I. Mektup’un da Selanikliler’e II. Mektup olduğudur. Kitab-ı Mukaddes çalışmalarındaki büyük isimler -Ewald, Baur, Bunsen, Davidsen37- tarafından da destek gören bu yaklaşım, Hugo Gratius’a kadar geri gider. Johannes Weiss de bu mektubun Pavlus’a ait olduğu ve Timoteyus tarafından Atina’dan Selanik’i ziyaret için geri dönüşünde götürüldüğünü kabul eder38.

Mektubun sahih oluşundaki esaslardan biri onun, birinci ve ikinci yüzyılda kilise babaları tarafından Pavlus’a izafeten kullanılmış olması, diğeri ise, kilise tarafından heretik kabul edilmekle birlikte Hıristiyan kutsal metinlerine dair ilk kanonunu oluşturan Marcion’un listesinde yer verilmesidir39.

Selanikliler’e I. ve II. Mektup’un sahihliğini kabul edenler, ikisi arasındaki farklılıkları açıklamak zorunda kalmışlardır. Bu mektubtaki farklılıklar, Pavlus’un mektubun kompozisyonunu, Friedrich Spitta’ya göre Timotyus’a; F.C Burkitt’e göre, Silas’a havale etmesiyle40; Simpson tarafından ise, mektupların yazıldıkları dönemde, Selanik hakkındaki bilgi farklılığıyla açıklanır41.

b. Mektubu Sahih Kabul Etmeyenler

Mektubun sahih olmadığını kabul edenlerin delilleri temelde iki esasa dayanır:

1.Selanikliler’e II. Mektup’taki eskatolojinin I. Mektup’ta ileri sürülenle uyuşmaması.

Birinci mektupta, gelişi yakın olarak tasvir edilen Rabb’ın gününün, Rabb’e inananlar tarafından beklenilmeyen bir anda gerçekleşeceğini düşünen şakirtler, bu konu da ümitli ve hazırdırlar. İkinci mektuba, Rabbin günün gelişi için, imandan dönüşün başlaması ve yasa

31 Schweitzer, a.g.e., s. 43

32 John W. Barley, “The First and Second Epistle to the Thessalanions, Introduction”, s. 251.

33 Meeks, a.g.e., s. 107.

34 Stanley, Christ’s Resurrection in Pauline Soteriology, s. 65.

35 Barley, a.g.m., s. 250-51; Amiot. a.g.e., s. 36.

36 Barley , a.g.m.,250.

37 Farrar, a.g.e., s. 328.

38 Barley , a.g.m. s. 252.

39 Maclean, DB., s. 685.

40 Burkitt, Church and Gnosis, s. 14; Barley , a.g.m., s. 250.

41 J.W.Simpson, ‘Letters to Thessalonians’, DPL, s. 937

tanımaz adamın ortaya çıkışı (Selanikliler’e II/2-4) şart koşulur. Bu iki şartla birlikte, Rabb’ın günü, kesin ancak belirsiz bir geleceğe ertelenir. Bu yaklaşım, birinci mektupta bulunan, olması yakın ve canlı beklentiyle tam bir zıtlık gösterir. Dolaysıyla II. mektup, I. ile çok yakın bir zamanda ve aynı kişi tarafından değil, beklenen olayın gecikmesi üzerine, inananlara gecikmeyi mazur gösterecek sebepler bulmak zorunda hisseden Pavlus’la aralarında uzun zaman dilimi olan farklı şahıslar tarafından yazılmıştır42. Bu yüzden de mektup ne Pavlus’un ne de çalışma arkadaşlarından birinin otantik bir yazısı değildir43.

2. Enslin ve Trilling ise mektubun sahih olmaması hususundaki delillerini eskatolojiden ziyade Selanikliler’e II. Mektup’un tarz ve ton olarak birinciden farklı olmasından çıkarırlar44. Eğer Pavlus, bu mektubları gerçekten aynı şartlardaki aynı halka yazmışsa, iki mektup arasındaki farkın şimdi olduğundan daha fazla olması gerekmekteydi45. Oysa, Selanikliler’e. II.

Mektup, Selanikliler’e I. Mektup’a hem düşünce hem de dil bakımından, ikisinin de aynı yazar ve hemen hemen aynı zamanda yazıldığını savunmayı imkansız kılacak kadar yakındır.

İkinci Mektubun birincisiyle uyuşmayan 2/112 kısımlarının hususi tarihî şartlar -Neron’un ölümü ve beklenen diriliş ya da 66/70’deki yahudi isyanı gibi- için yazıldığını ortaya koyma teşebbüslerine rağmen, bu çabalar yeteri kadar kabul görmemiştir. Rabb’ın ani gelişi ve ondan önce bir takım işaretlerin olması gerektiği şeklindeki düşünce, apokaliptik eserlerde yan yana yer alır. Sonuç olarak Selanikliler’e II’nin teolojisinin mesela, Romalılarla uyuşmadığı, bu yüzden de Pavlus tarafından yazılmadığı kabul edilir. Ya da o yazmış olsa bile, birinciyle ikincisi arasında çok radikal değişikliklerin olacağı uzun bir sürenin geçmiş olması gerekir46.

Selanikliler’e II. Mektup’un Pavlus’a aidiyeti meselesindeki bu tür itirazlara rağmen genel kabulun onun, Pavlus’un mektuplarından biri olduğu yönünde olmasından dolayı, bu çalışmada mektubun sahihliğini kabul eden yaklaşım tercih edilmiş ve çalışmada bir veri olarak kullanılmıştır.

3-4. KORİNTLİLER’E I. KORİNTLİLER’E II. MEKTUP

Korintliler’e I. ve II. Mektubların Pavlus’a aidiyeti hiçbir zaman tartışma konusu olmamıştır. Miladî doksanlarda Romalı Clement ve ikinci yüzyılın ilk on yıllarında Ignatius tarafından bu iki mektubun Pavlus’a ait oldukları ortaya konulmuştur47. Marcion’un kanonunda yer almamış olmasına rağmen, bu yokluk bile, onların otantikliğini tartışmak için bir dayanak noktası olarak kabul edilmemiş; en katı tenkitçiler bile -bir kısım bilim adamlarının Korintliler’e I. Mektup 1/2b, 14/34b-35’i ilave olarak kabul etmesine rağmen- bu mektupların ikisini de sahih kabul emişlerdir48.

Efes’te ikameti sırasında yazılan ilk mektuptur. Mektubun yazılmasına Korint’teki kilisede ortaya çıkan olaylar sebep olmuş, cevaplandırılmak üzere kendisine bir takım sorular tevdi edilmiştir. Bu olayların ortaya çıkmasına yol açanlar, Pavlus’un burayı ziyaretinden önce bu şehirde başlatılan misyon faaliyetinin bir sonucu olarak ortaya çıkan yahudi-hıristiyan gruptur. “Petrus’u takip edenler” ifadesi bu grubu ima etmektedir49.

Mektupta muhaliflerinin kendisinin elçilik otoritesine ve kiliseyi korkusundan dolayı ziyaret etmediğine dair suçlamaları cevaplandırır. Korintliler’e I.-II. Mektup, Galatyalılar’a Mektup’la birlikte 55-60 arası bir dönemde, Korintliler’e I. Mektup ise, Meeks’e göre 55 ya da 56 ilk baharında yazılmışlardır. Amiot iki mektubun da 55 ya da 56 yazıldığını söyler. Stanley,

42 Scweitzer, The Mysticism of Paul The Apostle, s. 42

43 Scweitzer, s. 42.

44 Barley , “The First and Second Epistle to The Thessalanions, Introduction, 250; Trilling için bkz.

Simpson, “Sin”, DPL, s. 937

45 Barley , a.g.m.,249-50.

46 Meeks, The Writings of St. Paul., 107

47 S. J. Hafemann, ‘Letters to the Corinthians’, DPL., 115

48 Hafemann, “Letters to The Corinthian”, DPL., 164

49 Grant, Saint Paul, s. 160. Korintlilerin yazıldığı ortam ve orda yaşayan insanların kültürel çevreleri hakkında bkz. Beker, Paul the Apostle, s. 164-65.

birinci mektubun Filipeliler’e Mektup’la birlikte Pavlus’un Efes’teki sıkıntılı anı olan 55-58 arası dönemde, ikinci mektubun Makedonya yoluyla Korint’e giderken 57 sonuyla 58 başında yazıldığını söyler. Birinci mektubun yazılmasından bir müddet sonra -Munck’a göre bu altı-yedi aydır- yeni bir mektup göndermek zorunlu bir hale gelir. İkinci mektubun yazılmasını zorunlu kılanlar, mektuptaki ifadelerden “İbrani, İsrailli ve İbrahim’in soyundan olmakla”

övünen yahudi-hıristiyanlardır. Amiot’a göre ise, Korintliler’e I. Mektup Korintliler’e II.

Mektup 55-56 arasında ilk baharı arasında yazılmıştır. Korintliler’e II. Mektup ise bütün olarak ya da en azından 1-9 bölümleri birinci mektuptan bir yıl sonra Makedonya’dan sonbaharda yazılmıştır50.

Bu gün elimizde bulunan ve Pavlus tarafından Korint ve Achaia bölgesindeki bütün kiliselere51 farklı sebeplerle yazılmış bu iki mektup -Korintliler’e I. Mektup ve Korintliler’e II.

Mektup-, en az iki ya da daha fazla mektuptan oluşan malzemenin editör tarafından bir araya getirilmesinden meydana gelmiştir52.

Korintliler’e I. ve II. Mektup’un yazıldıkları şekilden farklı olarak bize geldikleri ayrıca farklı mektuplardan parçalar içerdiklerini düşündürtecek bir çok sebep vardır. Korintliler’e I.

Mektup 5/9’de Pavlus onlara daha önce iffetsizlikten kaçınmalarını isteyen bir mektup yazdığını zikreder. Korintliler’e II 2/4, 2/9ve 7/8-16’de göz yaşlarıyla yazılmış bir mektuba atıfta bulunur. Bu mektup sert bir üslupla yazılmıştır, çünkü Titus’dan mektup yüzünden Korintlilerin müteessir olduğunu öğrenir. II. mektupta söz konusu edilen mektup, Korintliler’e I’de yer alıyor olamaz. Çünkü bu mektuptaki malzeme, kendisinin göz yaşıyla yazıldığı izlenimini uyandırmamaktadır53.

Mektupta yer alan ve başka mektuplara yapılan atıflar ve mektup içindeki kopukluklardan hareket eden Adolf Hausrath, bu mektubun dört farklı mektuptan meydana gelmesi anlamında “dört parça mektup” teorisini ileri sürmüştür54. Bu yaklaşıma göre Pavlus, Korintliler’e sayısı dörtten az olmayan mektup göndermiştir55. Ancak bunlarda ikisi artık müstakil olarak değil de, cemaat halinde ibadet maksadıyla çoğaltılma sırasında diğer iki mektuba katılmışlardır. Bu, niçin iki mektup şeklinde bize geldiklerini çözmeye yönelik bir açıklama tarzıdır. Ancak dört mektubun muhtevalarını kesin olarak tespit etmek mümkün değildir. Göz yaşıyla yazılan mektup ya da ondan bir parça Korintliler’e II. Mektup 10/1-13,14’de bulunabilir. “dört parça mektup” meydana gelen mektup, Korintliler’e yazılmış olan üçüncü bir mektuptan da kısa pasajlar içerebilir56.

Mektupların müstakil olarak kaleme alınmış oldukları, iki metin arasındaki konu bütünlüğünün yokluğunda da görülebilir. Korintliler’e I.-II. Mektup’larda açıkça birbiriyle bağlantısı olmayan paragraflar yan yana yer alırlar. Korintliler’e I. Mektup’un 9’uncu bölümü beklenmedik bir şekilde aniden kesilir. Korintliler’e I. Mektup’un 9, 10 ve 11. bölümleri, birbiriyle ilgili olmayan üç ayrı metinden oluşur. Korintliler’e II. Mektup’taki iki bölüm, 8-9 siyak ve sibakıyla zıt bir yerde dururlar. Mektuplardaki bu tutarsızlıklar da ancak, yukarıda ifade edildiği şekliyle, Korintliler’e I.-II. Mektup’da birden fazla mektubun -iki, üç, dört gibi- yer almasıyla açıklanır.

50 Amiot, The Key Concepts of St. Paul, s. 193;Munck, Paul and The Salvation of Mankind, s.140.

Meeks, The Writings of St. Paul, s. 49. Munck için de buradaki muhalifler yahudiciler, yani milletlerden ihtida eden ve yahudilik alametleri olan sünnet ve Şabat gIBi uygulamaları daha iyi hıristiyan olmak için yerine getirmeye isteyenler değil, yahudi-hiristiyanlar olduğunu söyler. Paul and The Salvation of Mankind, s.174; Schweitzer, Mysticism of Paul The Apostle, s. 44;

Hafemann, “Letters to The Corinthians”, DPL, 177.

51 Munck, Paul and The Salvation of Mankind, s. 173.

52 Nock, ST. PAUL, s. 11-12; Hafemann, a.g.m., DPL., 164.

53 Schweitzer, The Mysticism of Paul The Apostle, s. 48.

54 Schweitzer, a.g.e., s. 48. Bu teori, Adolf Hausrath tarafından 1870 yılında ileri sürülmüştür

55 Meeks, bunlar beş hatta altı tane olduğunu söylemektedir. Meeks, The Writings of St. Paul, s. 22, 48. Munck, Meek’ten farklı olarak bu farklı mektup sayıları hakkındaki üç, iki ve bütün tek bir mektup şeklindeki yaklaşımları zikreder. Munck, Paul and The Salvation of Mankind, s. 169.

56 Scott, “Philipians” Introduction, IB, XI, s. 8.