• Sonuç bulunamadı

EVHARİSTİYA/EKMEK ŞARAP AYİNİ

F. GÜNAHTAN KURTULUŞ

X. EVHARİSTİYA/EKMEK ŞARAP AYİNİ

Rabb’ın “Son Akşam Yemeği”nin müesseseleşmiş hali olan evharistiyanın Matta’nın Aramca versiyonu dışında991, Yeni Ahid’deki en eski anlatımı Pavlus’un mektuplarından Korintliler’e I. Mektup 11/23-25’te bulunur. Bu metin, kaynak itibariyle Luka’ya Göre İncil’in (22/15-20) anlatımıyla aynı ve Markos’a Göre İncil (14/22-25) ve Matta’ya Göre İncil’in (26/26-29) anlatımlarından bir şekilde farklı olsa da, evharistiyaya dair Antakya kilisesinden alınmış olan geleneksel bilginin, müstakil bir şekilde nakledilmiş halidir992. Pavlus, onu gelenek tarzında nakleder; ancak nakil tarzı, gören bir kimsenin yaptığı nakil gibi değildir. Mesela,

986 Yuhanna 3/22. Ayrıca bkz. Ali Erbaş, Hıristiyan Ayinleri (Sakramentleri), s. 79-82.

987 Ayrıca burada ayrıntısına girmek istemediğimiz sır dinleri –Orfizm, Mitraizm, Gnostisizm- ve bunlarda vaftizi, ölme-dirilme ve tanrıyla birleşerek kurtulma anlayışları ve uygulamaları için bkz.

Walter WooDBurn, Paganism to Christianity in The Roman Empire, University of Pennsylvania Press, Philadelphia-Oxford University Press, London, 1986; Powell Davies, The First Christian, A Mentor Book, Published by New American LIBrary, 1959; Bultmann, Primitive Christianity in its Contemporary Settings, The Camelot Press Ltd., Southamton, 1956; Joachim Wach, “Din ve Felesfede Kurtuluş Düşüncesi”, Dinler Tarihinde Kurtarıcı (Kurtarıcı Düşüncesi), trc. Ali Coşkun, M. Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, XIII-XV, 249-261.

988 Sır dinlerinde uygulanan vaftizinin Hıristiyan vaftizine kaynak olamayacağı hususundaki itirazın bir dayanağı olarak, birincisinde ahlaki bir endişenin olmaması zikredilmiş ve bu itirazın aksine onlarda da bu özelliğin varlığını kabul edenlerin olduğu söylenmişti. Burada, birincilerin ikinciye kaynak olamayacağına dair ileri sürelen diğer farklılıkları da zikretmek gerekemektedir. Louis Berkhof’a göre bu farklılıklar şunlardır. Sır dinlerinin giriş ritüelleri bir tanrıyı kabul etmekle birilikte, belli bir Tanrı adına vaftiz yoktur. Sır dinlerinde, vaftiz türü banyolarda, tanrısal ruhun bir etkisi olduğuna dair bir delil yoktur. Pavlus tarafından ortaya konulan ölüm-diriliş ilişkisi sır dinlerindeki tam olarak uymaz. Son bir itiraz noktası da, bu sır dinleri vaftiz uygulamaları arasında Hıristiya vaftizine benzenyen Mitraizmedeki Taurobolium uygulamasıdır. Bu uygulam Yeni Ahid uygulamasına yabancıdır. Üstelik, sır dinleri Roma dünyasında, Pavlus’dan önce henüz ortaya çıkmamışı. Lois Berkhof’un bu tür itirazlarına burada cevap vermek gibi bir niyetimiz yoktur. Ancak, mesela, Mitarizm’in Avrupa içlerine kadar yayıldığı ve Pavlus öncesine kadar uzanan bir tarihe sahih olduğunu söylemek yerterlidir. Louis Berkhof, Systematic Theology, s.

622. Sır dinleri hakkındaki bilgiler için bkz. bu çalışmanın farklı yerlerinde verilen ve Sır dinlerini ele alan çalışmalar. Mitraizm’le ilgili müstakil ve yetkin bir çalışma olarak, bkz. Franz Cuman, the Mystries of Mithra, trs. by Thomas J. McCormack, Dover Publications Inc. New York, 1956.

989 Tarsus’un dini yapısı ve Arabistan hakkında bilgi için, bu çalışmanın Tarsus’un dini yapısıyla ilgili bölüm ve Arabistan’ın neresi olduğuna dair ayrıntılı bilginin verildiği dip nota bakınız.

990 Bu konu için bkz. Ziesler, Pauline Religion, s. 14-15.

991 Amiot, The Key Concepts of St.Paul, s. 193; Leander, Paul aul and His Letters, s.62.

992 Fitzmyer, Paul and His Theology, s. 93-94; Evharistye anlatımında Pavlus ve Luka’nın arkaik bir ifadeyi muhafaza ettiklerine dair bkz. Amiot, a.g.e., s. 196. İncillerdeki ve Pavlus’un anlatımı arasındaki aynilikler ve farklılıklar için bkz. Morgan, The Religion and Theology of Paul, s. 218-219.

vaftizle ilgili metinlerinde, kaynağının Mesih olduğunu “size ilettiğimi ben Rabb’den öğrendim” şeklindeki sözleriyle ifade eder. Ancak, bu ifadelerinden Pavlus’un İsa Mesih’den doğrudan aldığı şeklinde anlamak yerine, dolaylı bir şekilde ona ulaşan bir kaynaktan aldığı şeklinde anlamak daha uygun görünmektedir993. Zira, Pavlus’un Mesih’i dünyevi hayatında görmediği hususunda neredeyse tam bir uzlaşma vardır994

Pavlus, İsa Mesih’in şakirtlerine emrinin bir sonucu olduğunu kabul ettiği995, ekmek-şarap ayinini, müstakil bir olay olarak ele almaz; diğer problemleri tartışırken ona da göndermede bulunur (Kor. I 11) Bu göndermeler de, konuya yönelik karışıklıklar olduğu zaman yapılır996. Onikiler, şakirtlerden birinin evinde toplandıklarında, ekmeği cemaat halinde yerlerdi. İsa’nın yapmış olduğu bu uygulama, onlar için birliğin sembolü olmuştu. “Ekmek kırma” ile Mesih’in ölümü arasında her hangi bir bağ kurduklarına dair bir delil olmadığı gibi, onu dini bir sembol olarak gördükleri de söylenemez997. Bu yaklaşımın, Pavlus’un evharistiya anlayışında da, var olmayı sürdürdüğe söylenebilir. Yani, onun için de evharistiyadaki ekmek-şarap yalnızca bir sembol değildir. Onlar, katılımcı için, Mesih’in bedeni ve kanıdır998.

Pavlus için “Akşam Yemeği” (Kor.I 11/20) her şeyden önce Tanrı’nın yeni halkının,

“manevi yiyecek” yediği ve “manevi içecek” tükettiği (Kor. I 10/3-4) bir yemektir ve sakramentel bir özelliğe sahiptir999. “Mesih’in bedeni” kullanımını, Mesih’in evharistik bedeni anlamını ifade etmek için kullanır: “Kırdığınız ekmeğe gelince, Mesih’in bedenine bir katılma değil midir?”(Kor. I 10/16). Pavlus onu, yalnızca inanların Mesih’e katılması değil, diğer hıristiyanların da birbirlerine katılmaları (Kor. I 11/25. Krş. Yer. 31/31; Çık. 24/8) olarak kabul eder. Hıristiyan cemaatinin birliği, “tek bir bedene vaftiz olma” ve tek bir ekmekten yemenin sonucudur1000. Bu yeni halkın birleşmesi (komünyon), yalnızca kendilerinin Mesih ve diğerleriyle birleşimini değil aynı zamanda mesih-olayını ve onun eskatolojik karakterini de gösterir1001.

Evharistiya Pavlus tarafından hırıstiyan birliğinin kaynağı olarak kabul edilir. Bu şunlara dayandırılır:

1. Bu ritüelle Mesih’in halkıyla olan beraberliği somut hale gelir. Pavlus’un öğretisinde Mesih’in evharistik yiyecekle özdeşliğinin gerçekliği tartışılmaz (Kor. I 11/27-32). Bu ayniyetin nasıl gerçekleştiğini açıklamasa da bu böyledir. Bu varlığı sayesinde evharistik Mesih, Pavlus’a göre, inananların birliğini doğurur1002.

2. Mesih’in kurban olarak ölümünün bir hatırası ve onun bir ilanı olarak evharistiya, yeniden bir buluşma noktasıdır. “Çünkü bu ekmeği yediğiniz ve bu kaseyi içtiğiniz zaman,

993 Amiot, The Key Conceps of St. Paul, s. 194.

994 İsa Mesih-Pavlus ilişkisi hakkında daha ayrıntılı bilgiler için bkz. bu çalışmanın ilgili yeri.

995 “Ele verildiği gece Rab İsa eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve şöyle dedi: “Bu sizin uğrunuza feda edilen benim bedenimdir. Beni anmak için böyle yapın”. Aynı şekilde yemekten sonra kâseyi alıp şöyle dedi:”Bu kâse benim kanımla gerçekleşen yeni antlaşmadır. Bunu her içtiğinizde beni anmak için böyle yapın”. Bu ekmeği her yediniğinizde ve bu kâseden her içtiğinizde, Rabb’ın gelişine dek Rabb’ın ölümden ilan etmiş olursunuz”. Kor. I 11/23-26.

996 Fitzmyer, Paul and His Theology, s. 94; Amiot, a.g.e., s. 202.

997 Guignebert, el-Mesîhiyye, s. 139.

998 Clayton, “Eucharist, DAC, II, 375.

999 Kor. I 11/29; Amiot,a.g.e., s. 202.

1000 Leander, Paul aul and His Letters, s. 64; Clayton, “Eucharisth”, DAC, II, s. 375. Putperest kurbanlarında bu özelliğin bulunması sebebiyle, aralarında benzerliğin olduğuna dair bkz.

Clayton, a.g.m., a.y.

1001 Fitzmyer, Paul and His Theology, s. 94.

1002 Fitzmyer, a.g.e., s. 94. Fitzmyer’in bu yaklaşımını desteklemek yerine susmayı sağlayacak daha çok mülahazanın olduğunu söyler. Morgan, The Religion and Theology of Paul, s.225.

Silinmiş: .

kendisi gelinceye kadar Rabbin ölümünü ilan edersiniz” (Kor. I 11/26)1003. “Bunu benim zikrim için (beni anmak için) yapın (Kor. I 11/24)”.

Bununla Pavlus, ekmek-şarapda İsa’nın insanlığı kurtarmak için çektiği ızdırap arasında bir bağlantı kurarak onu, kefaret, Tanrı’ya yaklaşma, tanrısal birliğe katılma maksadıyla kendini feda etmenin bir sembolü olarak gördü. Böylece onu, sıradan bir hatırayı yadetmekten çıkararak, bir sır haline dönüştürdü1004. Bu ritüelin sürekli tekrarlanmasıyla ona katılanlar Mesih’in ölümünün kurtarıcı etkisine katıldılar. Evharistik kasede yer alan şarap, “yeni ahid”in kanıdır. Buradaki ima, Musa tarafından kurbanlık hayvanların kanıyla eski ahidin belirlenmesinedir: “Ve Musa kanı aldı, ve kavmin üzerine serpip dedi: İşte, bütün bu sözler hakkında Rabb’ın sizinle ettiği ahdin kanı (Çık. 24/8)”1005.

Amiot, bir kurbanla birleşmenin en azından moral olarak kurbanın kendisine sunulduğu tanrı ile birleşmek anlamına geldiğini ifade eder. Paganlar put kültlerini takdim ettikleri kötü ruhlarla komünyona girerken1006, kurbanları yiyen yahudiler, altarla1007 sembolize edilen Tanrı’yla birleşirler1008.

Bu ifadeleriyle, pagan ve yahudilerin kurbanlarını Tanrı’yla bir birleşme yolu olarak kabul eden Amiot, her halükarda takdim edilen kurbanın olduğu ve bu kurbanın yenildiğini söyledikten sonra, evharistiya durumunda da kana, Mesih’in kanına katılımın yahudi mabetlerinde takdim edilen kurbanların yenmesi kadar gerçek olduğunu söyler. “Tanrı’ya şükrettiğimiz şükran kasesiyle Mesih’in kanına paydaş olmuyor muyuz? Bölüp parçaladığımız ekmekle Mesih’in bedenine paydaş olmuyor muyuz (Kor. I 10/16)? Evharistiya’da ayrıca beden ve kanın ayrı olarak zikredilmesiyle gösterilen kurbanın boğazlanmış haliyle hazır olması gibi kurbana ait bir karaktere de sahiptir. Evharistiya’da Mesih’in gerçek bir var oluşu söz konusudur; kurban hakikaten gerçekleşir, sembolik olarak değil1009. Rabb’ın bedeninde ve kanında birleşme için komünyon (χοινονια/koynonia) kelimesinin kullanımı, gerçak var oluşu ve ondan kaynaklanan yakın birliği destekler1010.

Evharıstiya’daki birleşme mekanda değil, zamanda gerçekleşen bir birleşmedir ,

“bu ekmeği her yediğinizde ve kaseden her içtiğinizde, Rabb’ın gelişine dek Rab’bın ölümünü ilan etmiş olursunuz (Kor. I 11/26 .1011”(Evharistiya’da gerçekleşen birleşme ile imanla başlayan ve vaftizde gerçekleşen katılım arasında bir fark var mıdır ?

Evharistik var oluş daha içten bir birleşme meydana getirir. Hıristiyanların“ bir ekmeği ”almaları ile, Rab onları hem bireysel hem de kollektif olarak kendisine dönüştürür/kendisinde birleştirir (Kor. I 10/1). Vaftizin etkisi daha yoğun ve daha uzun olmasına rağmen, evharistyadaki Mesih’in kurbansal varlığı geçicidir; ancak etkisi hayatını verme olarak devam eder. Mesih’in“ hayat veren ruh ”olan bedeni, Kutsal Ruh’la kuşatılır. Onu kutsal bedeni, hıristiyanların Kutsal Ruh vasıtasıyla kendisiyle

1003 Morgan, incillerde yer almayan bu ifadenin Pavlus tarafından eklendiğini ifade eder. Bu aynı zamandan Pavlus’un bu meseleyi nasıl düşündüğünün de bir göstergesidir. Morgan, The Religion and Theology of Paul, s. 224.

1004 Guignebert, el-Mesîhiyye, s. 139.

1005 Fitzmyer, Paul and His Theology, s. 94-95.

1006 Pavlus’un evharistiyada kurbanl dilini kullunır. Ancak, burada kullanılan kurban dili, semitik hayattan daha fazla olarak, Yunan dini ve ilkel kabile dinleri ile ilişkilidir. “Eucharist (to end of Middle Ages), ERE, V, 547b

1007 Çeşitli dinlerde üzerine kutsal objeler konan taş, ağaç ya da metalden yapılmış olan masa benzeri nesenler, Hıristiyanlıkta “Evharistik Masa” için bu terim kallanılır. Şinası Gündüz, Din ve İnanç Sözlüğü, Vadi Yayınları, Ankara, 1998, s. 27. Ayrıca “altar” ve onun yahudi dini tarihindeki yeri için bkz. Madaleine & Miller, “Altar”, HBD,s. 13-14.

1008 Amiot, The Key Concepts of St. Paul, 197.

1009 Amiot, a.g.e., s. 197

1010 Amiot, a.g.e., s. 198.

1011 Amiot, a.g.e., s. 200.

tam olarak asimile olduğu vasıta haline gelir. Evharistiya’da, mümini bedenin bir parçası yaparak inananları Mesih’le birleştirmedeki Mesih ve Kutsal Ruh’un ortak çalışmasını) Gal.3/26-28) görmek mümkündür.1012

Mesih’in bedeninden ve kanından bahseden yerler, bununla İsa’nın kendisinden bahsetmezler. Bu kullanım daha ziyade kurban terminolojisi içinde bir anlam kazanır. Bu yüzden de, Son Akşam yemeğinde kasenin “benim kanımda Yeni Ahid” olarak tanımlanması, kurban düşüncesi gözönüne alınmaksızın taşıdığı derin anlamdan mahrum kalır. Bu anlam, Mesih’in kanının, Tanrı ile halkı arasındaki barışmanın kendisiyle gerçekleştirildiği bir vasıta olduğu ve günahların bağışlanması ve yeni ilişki için onun akmasının zorunlu olmasıdır1013. Mesih’in kurban olarak sunulmasıyla Tanrı ile insan arasında gerçekleştirilen barışmayı bu yemek temsil eder. Son akşam yemeği, hıristiyan cemaatinin birliğinin bir göstergesidir. Onlar bu yemeğe katılmakla, onun tanrısal-beşeri tabiatından bir pay alır ve Mesih’in bedeni haline gelirler. Bu aynı zamanda hıristiyan birliğini de oluşturur1014. Mesih’in bedenine ve kanına katılma, onun halkının Mesih’in ölümüne katılmaktan başka bir anlam ifade etmez.

Pavlus’un, Mesih’in ölmesi ve dirilmesi ile başlayan ancak onun ikinci gelişiyle tamamlanacak olan kurtuluş anlayışının yansıması olan “şimdiden” “henüz değil” arasındaki gerilim onun bütün düşünce tarzında yansır. “Henüz değil” noktası yalnızca evharstiya da ortadan kalkar1015. Evharistiya’da geriye ve ileriye olmak üzere iki yön ifade edilir:. Aynı zamanda ileriye bakarak, inanan “henüz değil”i unutmaz. “Bu ekmeği her yediğinizde ve bu kâseden her içtiğinizde, Rabb’ın gelişine dek Rab’bin ölümünü ilan etmiş olursunuz” (Kor. I 11/26).

Pavlus, inananın ekmeğe ve kaseye katılımının çarmıha gerilen ve dirilen Rab’bin bedenine ve kanına katılmadır, diyerek Rab’bin Son Akşam yemeğinin “şimdiden” oluşunu vurgular. Bu sakrament boyunca “şimdiden”, geçmişin takdimi ve geleceğin beklenmesinden dolayı özel bir tarzda gerçekleşir. Pavlus, “Henüz değil”i ise acı bir şekilde hisseder (Kor. I 11/30)1016.

Hahn, vaftizin ve evharistiyanın tebliği ile hıristiyanın Mesih’in çağdaşı haline geldiğini söyler. Yani, hıristiyan imanı vasıtasıyla inanan, Golgota’da yaşanana geri döner ve dirilişin gücüne katılan biri haline gelir. Stanley, Hahn’ın bu yaklaşımının zafiyetinin bu düşüncenin Pavlus’da olmaması, olduğunu söyler1017. Ancak bir düşüncenin Pavlus’da olup olmadığı düz metin okumalarıyla karar verilecek bir şey değildir. Onu söylediklerinden böyle bir şeyin var olduğu çıkartılabilir. Yoksa kendisinden önceki hıristiyanların ulaşmadığı bir takım sonuçlara nasıl ulaştığını net olarak ortaya koymak mümkün olmaz.

Pavlus’un evharistiya ilgili ifadelerinin Yahudi kaynaklı bir özellik taşıyıp taşımadığı sorusuna, Paskalya ile bazı benzerlikler taşısa da, ilişkinin varlığına dair metinlerden hareketle kesin bir cevap verilmez. Yahudilerde yemekten önce Tanrı adına şükretme olmakla birlikte, hıristiyan evharistiyasının önceki benzerleri olabilecek ve ekmek ve şarabın ilahla bir olmayı mümkün kılacağına inanılan ritüel bir yemek yoktur. Kan içme gibi bir uygulama ise Yahudilere tamamen yabancıdır1018. Böyle olmakla birlikte Pavlus, hem Vaftiz hem de Evharistiya için Eski Ahid’den örnekler bulma gayreti göstermekten geri durmaz “Kardeşler, atalarımızın hepsinin bulutun altında korunduğunu ve hepsinin denizden geçtiğini bilmenizi istiyorum. Musa’ya bağlanmak üzere hepsi bulutta ve denizde vaftiz edildi. Hepsi aynı ruhsal kayadan içtiler ve o kaya Mesih’ti...” (Kor. I 10-5).

1012 Amiot, The Key Concepts of Paul., s. 202.

1013 Ridderbos, Paul: An Outline of His Thelogogy, s. 190.

1014 Ridderbos, a.g.e., s. 424.

1015 Cullmann, Salvation in History, s.258.

1016 Cullmann, a.g.e., s. 260.

1017 Stanley, Christ’s Resurrection in Pauline Soteriology, s. 7-8.

1018 Grant, Saint Paul, s. 126. Evharistiya’nın yahudi kökenin Passover değil de, Kiddush olduğu ve Kiddush ile arasındaki benzerlikler ve farklılıklar için bkz. G. B. H., “Jewish Antecedents of The Eucharist”, JTS, vol. III, 1902, s. 356-369.

Pavlus’un evharistiya ilgili düşüncesinde bu musevi hatıralar birincil bir önem taşır.

Ancak Mesihî yemeğin liturjik selefi İşaya’da daha önceden ifade edilmiş olan şeydir. Bu yönüyle evharistiya, “bu ekmek, İsrail’in Mesihidir” sözlerinin eşlik ettiği Qumran’daki yemekleri andırır. Mesih’in gelişini beklemede bu yemeğe katılanlardan her biri, şahsi bir temsilci olarak hareket eder. Bu ruhla Pavlus tarafından konulan ritiüelin kutlamaları, İsa’nın dünyaya ilk gelişini ortadan kaldıran geçmişteki Son Akşam Yemeğini hatırlamakla kalmazlar aynı zamanda, onun ikinci gelişini de sabırsızlıkla beklerler1019.

Evharistiya, hıristiyanların hayatında, Tanrı’yla ve Mesih’le ilişkinin sürdürülmesi anlamında önemli bir rol oynar ve bu yüzden de her hangi bir doktrinden daha önemlidir.

Pavlus, onun detayları üzerinde durmakta oldukça dikkatlidir. Bu yüzden de, bu seremonin uygun bir şekilde yerine getirilmesi hususunda mektup yazdığı cemaatleri uyarır1020.

Pavlus tarafından tasvir edildiği şekliyle Evharistiya’da önce, ekmek sonra yemek ve arkasından da şükran gelirdi. Ancak Pavlus’un ölümünden sonra belli olmayan bir zamanda, ekmek ve şükranın arası ayrıldı ve şükran ayrı, yeniden düzenlenmiş bir ritüel halini aldı1021.