• Sonuç bulunamadı

4. DÜNYA’DA SAĞLIK TURİZMİ VE EKONOMİK BOYUTLARI

4.8. Dünya’da Sağlık Turizminin Ekonomik Boyutları

4.8.3. Sağlık Turizmi Piyasası Verileri

Sağlık turizmi piyasasının 2014 yılı itibariyle en canlı olduğu ülkelerin Asya’da yer aldıkları belirlenmiştir. Bu doğrultuda Hindistan, Çin, Güney Kore ve Singapur’un, 2014 yılında ülkelerine gelen uluslararası sağlık turisti sayısını yıllık bazda ortalama % 20 ile % 30 arasında değişen oranlarda artırdıkları görülmektedir.

Konu ile ilgili olarak uluslararası denetim kuruluşu Deloitte tarafından hazırlanan “Deloitte 2015 Sağlık Turizmi Raporu”na göre; son üç yıl içerisinde sadece Hindistan’a giden uluslararası sağlık turisti sayısı 1,1 milyon kişidir ve bu doğrultuda Hindistan’ın elde ettiği gelir yaklaşık 2,4 Milyon ABD Doları’dır. Hindistan sağlık turizmi sektörü de 2014 yılı itibariyle % 30 büyüme göstermiştir (URL-28).

Deloitte 2015 Sağlık Turizmi Raporu’na göre, Asya’nın sağlık turizmi sektöründe önemli bir paya sahip bir başka ülkesi de Tayland’dır ve 2014 yılı itibariyle Tayland’ı 1,2 milyon uluslararası sağlık turisti ziyaret etmiştir. Deloitte 2015 Sağlık Turizmi Raporu’nda; sağlık turizmi alanında halen Asya’nın önemli ülkeleri arasında değerlendirilmekle birlikte, Güney Kore’nin Hindistan ve Tayland’ın aksine bir gerileme içerisinde olduğu belirtilmektedir (URL-28).

Güney Kore Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada yer verilen Deloitte 2105 Sağlık Turizmi Raporu’nda, 2014 yılı itibariyle Güney Kore’nin sağlık turizmi gelirlerinin % 6,5 oranında gerileyerek 349 Milyon ABD Doları’na indiği ifade edilmektedir. Güney Kore’nin sağlık turizmi gelirlerindeki bu düşüşün ise, büyük oranda hatalı estetik operasyonlardan kaynaklandığı belirtilmektedir.

2014 yılında Güney Kore’de estetik operasyonlar konusunda sağlık hizmeti alan uluslararası sağlık turistlerinin büyük bir bölümü, sonuçta memnun kalmadıklarını

belirterek sağlık işletmelerine ve operasyonları gerçekleştiren hekimlere dava açmışlardır. Bu davaların da önemli bir bölümü hastalar lehine sonuçlanınca, Güney Kore’nin sağlık turizmine yönelik prestiji sarsılmıştır (URL-28).

Çin ise 2010 yılında başlatılan “Hainan Adası’nı Uluslararası Sağlık Adasına Dönüştürme Projesi”nin olumlu sonuçlarını 2014 yılında almaya başlamış ve tek bir şehrini sağlık turizminde marka olarak konumlandırmayı başarmıştır. Sadece Hainan Adası; alternatif tıp, akupunktur ve Uzak Doğu şifa yöntemlerinin ön plana çıkarıldığı bir sağlık turizmi merkezi olarak, 2014 yılı itibariyle yaklaşık 5,6 Milyar ABD Doları gelir elde etmiştir (URL-28).

Orta Doğu kapsamında değerlendirildiğinde ise, özellikle Dubai’nin uluslararası sağlık turizmi alanında ön plana çıktığı görülmektedir. Önceki anlatımlarda da yer verildiği üzere Dubai, “Dubai Sağlık Kenti Projesi” ile uluslararası sağlık turizmi alanında bölgesinde lider konumdadır ve uluslararası sağlık turizmi alanında Orta Doğu’nun en fazla JCI akreditasyonuna sahip sağlık merkezleri bu ülkededir (URL-28).

Dubai, bu konumunu devam ettirmeye yönelik olarak 2013 yılı itibariyle yasal mevzuatında da düzenlemelerde bulunmaya başlamıştır. 2013 yılında uluslararası sağlık turizminin desteklenmesine yönelik olarak uluslararası sağlık turistlerini kapsayan özel bir vize uygulaması başlatan Dubai, bu şekilde uluslararası sağlık turistlerinin ülkeye gelmesini kolaylaştırmıştır (URL-28).

Dubai’nin uluslararası sağlık turizmine yönelik olarak gerçekleştirdiği bir başka yasal düzenleme de, başka ülkelerden Dubai’ye çalışmak için gelen hekimler ve diğer sağlık profesyonellerine çalışma vizesi verilmesinin kolaylaştırılmasını içermektedir. Bu şekilde Dubai’de, ABD’de ve Avrupa ülkelerinde eğitim gören ve Dubai vatandaşı olmayan üst düzey hekimlerin ve diğer sağlık profesyonellerinin çalıştırılması olanağı sağlanmıştır. Bu doğrultuda Dubai; 2020 yılına dek 22 yeni hastane daha inşa etme amacında olduğunu, ülkeye gelen uluslararası sağlık turistlerinin sayısını 500 bine çıkarmayı hedeflediğini ve uluslararası sağlık turizminden elde edilen yıllık gelirin de 2 Milyar ABD Doları’na yükseltilmesinin öngörüldüğünü açıklamıştır (URL-28).

AB üyeliğini uluslararası sağlık turizmi alanında da bir avantaj olarak kullanan Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinden Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya’da, daha çok termal turizm ve SPA turizmine endeksli olarak uluslararası sağlık turistlerine hizmet vermektedir. Sadece Macaristan’daki kaplıca sayısının 2014 yılı itibariyle 1.500’ün üzerinde olduğu belirtilmektedir. Bu ülkelerin hem maliyet avantajı sağlamaları hem de AB üyesi olmaları nedeniyle de, daha çok AB Üyesi Ülkelerden gelen uluslararası sağlık turistlerini ağırladıkları görülmektedir (URL-28).

“AB Yurt Dışında Tedavi Derneği” tarafından 2014 yılı itibariyle 1.045 uluslararası sağlık turisti örnekleminde gerçekleştirilen ve AB Üyesi Ülkelerin vatandaşlarını kapsayan anket doğrultusunda da, uluslararası sağlık turizmi alanında en fazla tercih edilen üç ülkenin sırasıyla Macaristan, Belçika ve Polonya olduğu belirlenmiştir. Bu ülkeleri ise, İspanya ve Çek Cumhuriyeti takip etmektedir. Bu ülkelerin ise, vizesiz seyahat olanağı sağlaması açısından tercih edildikleri belirtilmiştir (URL-28).

Orta ve Latin Amerika ülkeleri ise, uluslararası sağlık turizmi kapsamında daha çok ABD vatandaşları tarafından ziyaret edilmektedir. Sadece 2014 yılı itibariyle 1,8 milyon ABD vatandaşı uluslararası sağlık turizmi kapsamında sunulan hizmetlerden yararlanmak için Orta ve Latin Amerika ülkelerini ziyaret etmiştir. Kolombiya ve Kosta Rika ise, ABD vatandaşı uluslararası sağlık turistlerinin en fazla tercih ettikleri ülkeler olarak belirlenmiştir. ABD – Küba ilişkilerinin bir ısınma dönemine girmesi ile birlikte de, Küba’ya giden uluslararası sağlık turistlerinin sayısının artış göstereceği belirtilmektedir (URL-28).

“Uluslararası Sağlık Turizmi Piyasası Verileri – 2014” ile ilgili belirlemeler Tablo 4.1.’de gösterilmiştir.

Tablo 4.1. Uluslararası Sağlık Turizmi Piyasası Verileri – 2014 (URL-28).

Tablo 4.1.’de; “Uluslararası Sağlık Turizmi Piyasası Verileri – 2014” İngiltere – Hindistan, ABD – Hindistan ve Türkiye – İspanya karşılaştırmasına yer verilmektedir. Bu doğrultuda tıbbi işlemlerin Hindistan’da, İngiltere’de aynı operasyonlar için öngörülen ücretlerin yaklaşık üçte birinden daha düşük düzeyde gerçekleştirildiği görülmektedir. Hindistan’da gerçekleştirilen bir karaciğer naklioperasyonu ise, ABD’de aynı operasyon için öngörülen ücretin onda biri düzeyinde bir ücretle yapılmaktadır. Türkiye’de gerçekleştirilen tıbbi operasyonlar da, İspanya’da aynı operasyonlar için öngörülen ücretlerin çok daha altında gerçekleştirilebilmektedir.