• Sonuç bulunamadı

Sözlü soru bir milletvekilinin tek başına kullanabildiği hükümetten bilgi almaya yönelik siyasi veya cezai sorumluluğa yol açmayan bir denetim aracıdır. Görünür amacı bilgi alma olsa da daha çok muhalefet partilerine mensup milletvekilleri tarafından kullanıldığından uygulamada kamuoyu önünde hükümeti zor duruma düşürmek, baskı altına almak mümkünse prestij kaybına yol açmak bulunmaktadır. Siyasi propaganda amacı ile sorulan sorular da çoğunluktadır. Bu tür sorular da cevabı zaten sorunun içinde bulunmakta, soru sahibi için sorunun cevabından çok ifade tarzı daha çok önem taşımaktadır. Bu nedenle Başkanlığa verilmeden önce önergeler basına verilmektedir. Seçmeni önünde itibar kazanmak isteyen ya da isim yapmak isteyen yeni milletvekillerinin de soru içeriği çok önemli olmasa da sözlü soru yöntemine başvurduğu görülmektedir. Bu nedenle hükümette sözlü soruları cevaplandırmada çok istekli davranmamakta, cevap vermedeki isteksizlik ve ihmal nedeniyle soru önergeleri gündemdeki sırasında yığılmaktadır. Belirtilen nedenlerle etkinlik azalmaktadır.

462 Mahmut Bülbül, a.g.t., s. 16.

463 Mahmut Bülbül, a.g.t., s. 17.

Soru, esasen iki parti sisteminin geçerli olduğu ülkelerde başlıca denetim aracı durumundadır. Bu rejimlerde gensoru denetim aracının ya hiç kabul edilmemiş olması ya da fiilen işlemez hale getirilmesi nedeniyle muhalefet hiçbir yaptırımı olmayan soru denetim aracının kullanılması ile yetinmek zorundadır. 1961 yılı öncesinde ülkemizde ve İngiltere’de durum budur464.

Soruların yoğunluğu siyasi hayatın şaşmaz göstergeleri durumundadır. Siyasi olarak çalkantılı dönemlerde sorulan soru sayısı durgun dönemlere göre daha fazladır. Bunun yanı sıra bir bakanlığa yöneltilen soru sayısının fazla olması kamuoyunun o bakanlığın faaliyetlerini yakından takip ettiğine ilişkin bir işarettir. Örneğin ekonomik bunalım dönemlerinde maliye bakanına, işsizliğin arttığı dönemlerde de çalışma bakanına yöneltilen soru sayısı artmaktadır.

Disiplinli parti sistemi ile parlamenter sistemin birlikte yer aldığı ülkelerde sorular genellikle muhalefet milletvekillerinden gelmektedir. Zira iktidar partisine mensup bir milletvekilinin soruları ile hükümeti zor durumda bırakması halinde parti içinde itibar kaybedeceği açıktır. Ancak yürütmenin icraatlarını anlatma ihtiyacı duyduğu dönemlerde partisine mensup milletvekillerinin sorularına başvurduğu da bir gerçektir. Örnek olarak ülkemizde 21. Dönem’de toplam 1980 adet sözlü soru önergesinin 335’ i iktidar partisine mensup milletvekilleri (oranı % 17) tarafından geri kalanı ise muhalefet partisine mensup milletvekilleri ve bağımsızlar tarafından, (bu sayı 1645 olup oranı % 83’tür) sorulmuştur465. Bu dönemde üç partiden oluşan koalisyon hükümeti görevde bulunmaktadır. 22. Dönemde toplam 2590 adet sözlü soru önergesinden 134 tanesi iktidar partisine mensup milletvekillerince (oranı % 5’tir) gerisi muhalefet partilerine mensup milletvekilleri tarafından verilmiş bulunmaktadır. 22. Dönem’de tek parti iktidarı bulunmaktadır. Karşılaştırıldığında koalisyon hükümetinden oluşan iktidar partisine mensup milletvekilleri tarafından daha fazla sayıda soru sorulduğu belirgindir466. Bunun

464 Ergun Özbudun, a.g.e., s. 43.

465 İrfan Neziroğlu, a.g.m., s. 162.

466 İrfan Neziroğlu, a.g.m., s. 162.

sebebi olarak tek parti iktidarındaki sıkı bağın koalisyon hükümetlerinde olmayışı ve koalisyon hükümeti içerisindeki denge gözetme anlayışının etkin olduğu söylenebilir467.

Ülkemizde 1945-1960 arası çok partili hayat içinde, gensorunun işletilememesi ve genel görüşmenin de mevcut olmaması nedeniyle, sorunun hemen hemen tek denetim aracı olduğu görülmektedir. Bu dönemde oldukça fazla sayıda sözlü soru sorulmuş ve cevaplandırılmıştır. Cevaplandırılan sözlü soru sayısı 8. Dönem’de 393, 9. Dönem’de 535, 10. Dönem’de ise 241’dir.

Muhalefet tarafından soru bilgi edinme aracı olmaktan daha çok bir eleştiri ve tartışma vasıtası olarak kullanılmıştır. Bu eleştiri ve tartışmaların uzun sürmesinin yasama faaliyetlerini aksatması gerekçe gösterilerek 1957 yılında yapılan İçtüzük değişikliği ile sözlü sorulara ayrılan zamanda büyük ölçüde kısıtlamaya gidilmiştir. Bu durum sözlü sorularda yığılma yaşanmasına ve güncelliklerini kaybetmesine neden olmuştur468. Bunun doğal sonucu olarak bu dönemde TBMM’nin asli faaliyetlerinden olan denetimin önemini kaybetmesine yol açmıştır469.

Bir milletvekilinin tek başına kullanabildiği bir denetim aracı olarak bilinen soru önergesinin kullanılması, siyasi parti grup iç yönetmelikleri ile, milletvekillerinin kişisel tasarrufu olmaktan da çıkartılmıştır. Milletvekilinin vermek istediği soru önergesini mensubu olduğu partinin uygun bulması aranmaktadır. Bu diğer ülkelerde470 olduğu gibi ülkemizde de benimsenmiş bir uygulamadır. Disiplinli parti sisteminin uygulandığı ülkemizde bir milletvekilinin vermek istediği soru önergesinin parti grup iç yönetmelikleri uyarınca uygun bulunması gerekmektedir471. Aksi takdirde milletvekili soru önergesini

467 Mahmut Bülbül, a.g.t., s. 126.

468 Ergun Özbudun, a.g.e., s. 44.

469 Şeref İba, Parlamenter Denetim, s. 73.

470 Ayrıntılı bilgi için bkz. ; Ergun Özbudun, a.g.e., s. 45.

471 http://www. tbmm. gov. tr. kütüphane arşivi; mecliste grubu bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi Grup İç Yönetmeliği m. 30, Cumhuriyet Halk Partisi Grup İç Yönetmeliği m. 56, Milliyetçi Hareket Partisi Grup İç Yönetmeliği m. 37’de milletvekillerinin soru önergesi vermesi ana hatları itibariyle aynı şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır. Burada örnek olması bakımından Cumhuriyet Halk Partisi Grup İç Yönetmeliği 56. maddeye yer verilmiştir. Maddede Sözlü ve Yazılı Soru Önergeleri başlığı altında; “

verememektedir. Disiplinli parti sistemi altında kullanılabilen denetim hakkının kısıtlanmadığını söylemek oldukça zordur.

Ülkemizde sözlü soruların uzun süre gündemde beklemelerinin bir nedeni de sözlü sorulara ayrılan zamanın Danışma Kurulu’nun önerisiyle yasama faaliyetine ayrılmasıdır.

Oysa ki TBMM için denetim faaliyeti yasama faaliyeti kadar önemli ve asli bir faaliyettir.

Gündemde cevaplanmayı bekleyen soru olduğu sürece erteleme yapmayı engelleyecek bir düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır.

Soru denetim aracının etkinliğini azaltan hususların bertaraf edilmesi halinde ülke sorunları, hükümetin eylem ve işlemleriyle ilgili sorulara en yetkili kişiden, başbakan veya bakandan Genel Kurul’da diğer milletvekillerinin tanıklığında bilgi alınması onun hiç de azımsanmayacak bir denetim yolu olduğunu gösterecektir472. Ancak sadece soru sahibi ve muhatabının konuşabilmesi diğer milletvekillerinin tartışmaya katılamaması veya soru soramaması, cevaplandırmadan sonra herhangi bir oylama da yapılmaması etkinliği sınırlamaktadır473.

Sözlü sorularda konu sınırlaması bulunmaması, yazılı soru imkanlarıyla alınabilecek bilgilerin sözlü soru ile istenmesi de etkinliği azaltan bir durumdur474.

Soru önergeleri ile her grup üyesi Başkan vekillerine vereceği soru önergeleri konusunda danışır. Partiye zararlı olacağı gerekçesiyle uygun bulunmaması halinde, grup Genel Kuruluna itiraz hakkı vardır.

Başkan vekillerinin kanaati önerge sahibine önergenin kendilerine verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde yazı ile bildirilmezse Meclis Başkanlığına verilebilir. İtiraz üzerine grup yönetim kurulunda görüşülür ve grup gündemine alınır. Grup Genel Kurulunun vereceği karara göre hareket olunur. Grup Genel Kurulunda taraflar dinlendikten sonra karar alınır.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Erişim tarihi:

6-8-2014.

472 Şeref İba, a.g.e., s. 75.

473 Ergun Özbudun, a.g.e., s. 298.

474 TBMM Tutanak Dergisi, D. 22, C. 47, B. 75, 20-4-2004, s. 100. “Örneğin 22. Dönem’de görev yapan bir bakan bu konuda yazılı soru önergesi imkanı ile alınabilecek bilgileri, cevapları yazılı soru önergesi imkanını kullanarak, sözlü soru önergesini ise kendi karakterine, sözlü soru kurumunun karakterine daha uygun mekanizmalar için kullanmanın, etkin bir denetim, etkin bir muhalefet, etkin bir parlamento çalışmasına katkı sunacağını ifade etmiştir.”

Sözlü sorunun etkinliğini ortaya koyabilmek için 1961 yılından bu yana ülkemiz uygulamasına bakmakta fayda bulunmaktadır.

Bilindiği gibi 1961 Anayasası döneminde parlamento, Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu olmak üzere çift meclisli bir yapıya sahiptir. Soru denetim aracının uygulanması her iki meclisin çalışmalarını düzenleyen içtüzüklerinde kabul edilmişti.

Cumhuriyet Senatosu’nda, 26-10-1961/11-8-1980 tarihleri arasında Başkanlığa toplam 695 sözlü soru önergesi verilmiş, bunlardan 401’i cevaplandırılmış475, cevaplandırma oranı % 57.69 olmuştur.

Aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere, yine aynı dönemde Millet Meclisi üyeleri tarafından toplam 2958 sözlü soru önergesi verilmiştir. Başkanlığa gelen bu soru önergelerinin 798’i476 cevaplandırılmıştır. Cevaplandırma oranı ise % 26.97’dir477.

Tablo 8. Millet Meclisi Sözlü Soru Önergeleri (1961 Anayasası Dönemi)

DÖNEM I. Dönem

475 Mahmut Bülbül, a.g.t., s. 116-117. ; Mehmet Pontul, Bekir Sıtkı Yalçın, Türk Parlamento Hukukunda İkinci Meclisler, Cumhuriyet Senatosu Yayınları, Ankara, 1982, s. 161.

476 Mahmut Bülbül, a.g.t., s. 117. ; Şeref İba, a.g.e., s. 149. “Bu kaynakta cevap sayısı 698 olarak belirtilmiştir. Fark Mahmut Bülbül’e ait kaynakta 12. Dönem’de cevaplanan soru sayısı 505 olarak gösterilirken, Şeref İba’ya ait kaynakta ise 344 olarak gösterilmiştir.”

477 Şeref İba, a.g.e., s. 149. “Bu kaynağa göre cevaplandırma oranı %21.56.dır.”

Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere parlamenter denetim yollarından olan sözlü soru kurumu 1961 Anayasası Dönemi’nde çok kullanılan bir yapıya sahip değildir. Millet Meclisi dönemleri içerisinde cevaplandırma oranı en yüksek dönem % 46.45 ile 12.

Dönem’dir. Cevaplandırma oranının en düşük olduğu dönem ise % 2.40 ile 16.

Dönem’dir. 16. Dönem’e kadar azalan bir seyir izlerken bu dönemden itibaren sözlü soru önerge sayısı artmıştır.

1982 Anayasası ile tek meclisli bir parlamento kabul edilmiştir. Aşağıda 24. Dönem öncesine kadar sözlü soru önergeleriyle ilgili istatistiki bilgiler yer almaktadır.

Tablo 9. Türkiye Büyük Millet Meclisi Sözlü Soru Önergeleri478

DÖNEM 17.

Dönem 18.

Dönem 19.

Dönem 20.

Dönem 21.

Dönem 22.

Dönem 23.

Dönem

Gelen 1081 1255 1824 1261 1980 2590 2355

Cevaplanan 660 98 276 353 467 981 1705

Cevaplandırma

oranı % 61.05 7.80 15.13 27.99 23.58 37.87 72.39

1982 Anayasası’nın 17. ile 23. Dönemlerinde cevaplandırma oranı en yüksek dönem % 72.39 ile 23. Dönem, en düşük olduğu dönem ise % 7.80 ile 18. Dönem’dir. TBMM’de 20. Dönem’den itibaren sözlü soru önergelerinde oransal olarak büyük bir artış mevcuttur.

478 http://www. tbmm. gov. tr, erişim tarihi: 10-8-2014. ; Mahmut Bülbül, a.g.t., s. 117. ; Şeref İba, a.g.e., s.

149. ; İrfan Neziroğlu, a.g.m., s. 160.

Tablo 10. 24. Dönem Sözlü Soru Önergeleri479

24. Dönem’de 10-8-2014 tarihi itibariyle gelen toplam sözlü soru önerge sayısı 5988’dir.

Bu dönem henüz bitmemesine rağmen gelen toplam sözlü soru önerge sayısında büyük bir sıçrama yaşanmıştır. Yasama yılları itibariyle gelen sözlü soru önerge sayısı belirli bir istikrar sergilemese de toplamda şimdiye kadar görülmeyen bir sayıya ulaşıldığı görülmektedir. 10-8-2014 tarihine kadar cevaplandırılan toplam sözlü soru önerge sayısı ise 2052’dir. Bu nedenle 24. dönem 1982 Anayasası döneminde cevaplandırma sayısı bakımından da oldukça yüksektir.