• Sonuç bulunamadı

1.1.3. Okul Öncesi Eğitim Programında Müzik Etkinlikler

1.1.3.3. Ritm Çalışmaları

Okul öncesi müzik etkinliklerinde ritim çalışmaları, çocuğa elleriyle, ayaklarıyla, tüm bedeniyle, oturarak ya da ayakta, ezgili ve ezgisiz ritim araçlarını kullanarak yaptırılabilecek ritim kalıplarını hissettirme ve tekrarlama çalışmalarıdır.

Ritim egitimiyle, çocugun ritim duygusu gelisecegi gibi, denge, dikkat, tepke (refleks), güven duyguları ile büyük ve küçük kasları da gelisir; el, kol, ayak, bas, göz ve beden gibi organları arasında esgüdüm saglamasına, davranıslarında çeviklik ve incelik kazanmasına yardımcı olunur. Kulak eğitiminin en önemli öğesi olan ritim, her insanın doğumuyla birlikte getirdiği bir duygu olup çevremizde mevcut olan bir doğa olayıdır. Ritim, çocuğun vücut organları arasında koordinasyon sağlanmasına, hareketlerinde çeviklik ve incelik kazanmasına yardımcı olmaktadır. Buna göre, insanın günlük yaşamının müzik ve ritmlerle dolu olduğu anlaşılır. Günlük yaşamımızda her an karşılaştığımız seslerde ritm vardır. Müziğin yaşamımızda ayrılmaz bir bütün olduğu anlaşılır (Altaş, 2006: 34-35; Choi, 2007: 2; Güler, 2006: 17; Öztürk, 2004: 68; Sığırtmaç, 2005: 32)

İnsan, henüz anne karnındayken çevreden gelen çeşitli sesleri duyup doğmakla birlikte, yaşamı boyunca sesler ile iç içe yaşar. Yaşamının ilk aylarında dahi bebeklerin çıkardıkları sesler müzikal özellikler göstermiştir. Araştırmacılara göre, çocukların müzik dinlediklerinde bedenlerinin hareket etmesinde altında yatan doğal neden onların ritm duygusudur. Her yönden gelen sesler müziğin bir parçası olan ritmleri içermektedir (Choi, 2007: 1; Etopio, 2009: 1).

Çocukların ritim eğitimde, küçük ve büyük motor beceriler kullanılmaktadır. Ancak büyük kas motor beceriler ritim eğitiminde daha kolay kullanılabilir ve çocuklardan daha kolay dönüt alınabilir. Bu sayede çocuklar, fiziksel etkinliklere katılmada daha istekli olabilirler. Ritim, motor becerilerde önemli rol oynar. Yani müzik etkinliklerinden biri olan ritim eğitiminin gelişmesi, çocukların fiziksel gelişimlerinde en önemli amaçlarından olan motor becerileri desteklemektedir. Vücut farkındalığı, ritim unsurları farkındalığı ve doğaçlama motor tepkilere dayalı olan müzik ve hareket programının uygulanması çocukların ilgisini çeker ve çeşitliklik sağlar. Ritim, müzikal olayları kalıp ve formlarla organize eder. Müzikte ritim algısı, genellikle

vezin görevleri kullanılarak ortaya çıkar (Evridiki ve diğerleri, 2003; Huss ve diğerleri, 2011: 675). Böylece çocukların ilgisini çeken müzik etkinlikleri ve hareket becerilerinin kaynaştırılması, çocukların etkinliklerde daha katılımcı olmasını sağlar.

Birinci, ikinci ve üçüncü sınıf çocuklarının ritmik uyaranlar ile vücut hareketlerini sekronize etme kabiliyetinde ritim eğitimininde olgunlaşmanın önemini vurgulayan bir araştırmanın ardından, benzer sonuçlara, dört-dokuz yaş arasındaki çocuklar üzerinde ulaşılmıştır. Ayrıca, üç-dört yaş arasındaki çocuklar üzerinde yapılan bir çalışmada, dört yaşındaki çocukların olgunlaşmaya bağlı olarak ritim eğitimden daha fazla etkilendikleri sonucuna varılmıştır (Evridiki ve diğerleri, 2003).

Ritim eğitimi okul öncesinde oyun ve taklit yoluyla yapılmalıdır. Başlangıçta vücudun yürüme, koşma, zıplama gibi temel hareketlerinden yararlanılmalıdır. Şarkı öğretimiyle ritim çalışmaları yapılabileceği gibi, sözle ritim çalışmaları da yapılabilir. Ses ve hareketi etkileyen yedi ritim faktörü bulunmaktadır. Bunlar:

• Vuruş: Müziğin genellikle düzenli ve sürekli duygusudur. Ritim çalışmalarında eller, değişik biçimde vuruşlar yapmak için kullanılır. Ellerle yapılan vuruş biçimleri şunlardır: Elin iç kısmı (avuç) ile yapılan vuruş. Parmakların (özellikle başparmak dışındakiler) bitişik ve düz tutularak yapılan vuruş. Parmakların (avuçta elma tutuluyormuş gibi) kıvrılarak, parmak uçlarıyla yapılan vuruşlar. El ayası( avucun bileğe yakın etli yeri) ile yapılan vuruşlar (Ersoy, 2006: 60; Oğul, 2009: 23-24). • Vurgu: Ses içinde tipik olarak düzenli ve açık olan güçlülük ve açıklık

faktörüdür.

• Ölçü: Vuruşu düzenli bir esas üzerine vurgularla ayırmanın sonucudur. • Tempo: Seste vuruşun ve vurgunun gerçekleşme hızıdır.

• Süre: Sesin ve sessizliğin gerçekleştiği zamanın uzunluğudur. • Kalıp: Genellikle vurgu tarafından bölünmüş sürenin sırasıdır.

• Deyim: Bir arada gider görünen seslerin doğal gruplanmasıdır. Yaratıcı ritim, vuruş, vurgu, süre gibi ritmik faktörleri vurgulayan hareketin biçimidir. Ritimle ilgili çalışmalarda işitsel olanın mümkün olduğu kadar görselleştirilmesine önem verilmelidir (Ersoy, 2006: 60-64).

Müzikal ritimin çocukluktaki gelişim açısından tartışılan iki boyutu vardır. Birincisi; olayları zamansal dizileriyle ilişkilendirerek dikkati kontrol edebilme becerisinin gelişimidir. İkincisi; ritimsel kalıpları hatırlama ve çoğaltma becerisinin gelişimidir. Beş yaşındaki çocukların ritimsel kalıpları çoğaltmalarında ritimin sıradüzensel organizasyonun önemine dair kanıtlar bulunmaktadır. Beş yaşındaki çocukların iki seviyeli bir organizasyonla ritim kalıplarını çoğaltabildiklerini bulunmuştur. Her ne kadar bu yaştaki çocuklara, ikili veya üçlü, değişmeyen, sabit ritim serileri vurmak kolay gelse de vuruşun içinde değişen kalıplı ikili seriler üçlülerden daha kolay gelmektedir (Dowling, 1999: 616-617).

Çocukların dinleme yeteneklerini gelişimine yardım etmek için, çocukların çevrelerindeki seslere dikkat etmeleri ve bu sesleri tekrar/taklit etmeleri sağlanmalıdır. Örnek olarak; ayakları yere vurarak yürümek, kayarak ya da ayakları sürüyerek yürümek, dörtnala at gibi yürümek, koşar adımlar ile yürümek, saat tıklaması, hatta sahilde çocuklarla dalgaların kıyıya vurma sesini dinlemek olabilir. Bu ritimsel olasılıklar ve çeşitlilikler arttırılabilinir. Çocuklar yeni çalgı aletlerinden çıkan çeşitli seslere aşina olduktan sonra; davul, sallamalı ya da vurmalı çalgılar ve zillerin çalınmaya başlanması ile müthiş bir yol kaydedilmiş olur. Bu zaman dilimi deneyimleme ve keşfetme olarak tanımlanabilir. Geçerli bir doğru ve ya yanlış yoktur. Çünkü müziğin ve ritmin asıl amacı eğlenmektir (Rhythmic Activity, 2004).

Okul öncesinde müzik genellikle arka plan olarak etkinlikler arasında geçişlerde kullanılır. Çocuklar müzik hareket ve çalgı denemeleri yoluyla ritim ve kafileri öğrenirler ve bilişsel gelişimlerini destekler. Başlangıçta kolay bir ritim ile çocukları çalıştırmak ve çocukları çalmaları için davet etmek daha etkilidir. Ritim çalışmalarında “lull” (sakinleşme, sessizleşme) noktasını fark edildiğinde ya da grubun enerjisi dağıldığında, bu geçiş noktası olarak adlandırılır. Öğretmen eğer enerjinin düştüğünü hisseder ve çocuklarda devam etmek için herhangi bir istek göremezse, yüksek ses çıkartıp ve elindeki ritim aletini yukarı kaldırarak bitirebilir (Dartt, 2009: 28; Rhythmic Activity, 2004).

Buna göre, ritim çalışmalarında dikkat edilmesi gereken hususlar kısaca şu şekilde sıralanabilir:

• Ritim çalışmaları çocukların yaş ve gelişim düzeylerine uygun olmalıdır. • Çocukların öncelikle kolayca kavrayıp tekrarlayabilecekleri ritim kalıpları

kullanılmalıdır.

• Kolay bir ritim kalıbı çocuklar tarafından tam olarak kavranmadan, daha güç bir ritim kalıbının öğretimine geçilmemelidir. Ritim çalışmaları kolaydan zora doğru düzenlenmelidir.

• Ritim çalışmaları grup şeklinde yapılmalıdır.

• Öğretmen, daha önceden belirlediği ritim kalıplarını çocuklarla birlikte yaparak onlara rehber olmalıdır.

• Ritim çalışmalarını ilgi çekici hale getirmek için ritim aletlerinden yararlanılmalıdır.

• Ritim çalışmalarında ritmik hareketler kullanılmalı ve bu çalışmalar için seçilen müziğin ritmi de canlı ve net olmalıdır.

• Ritim çalışmaları kısa tutulmalıdır. Bu tarz çalışmalar gürültülü olduğundan beş dakikadan fazla sürdürülmemelidir (Oğul, 2009: 19). Bu unsurları dikkate alındığında, ritim çalışmaları çocukların programda severek ve eğlenerek katıldıkları etkinliklik çeşidir. Öyle ki ritim çalışmaları, dil becerileri başta olmak üzere, buna bağlı olarak okuma becerilerinin temelidir.