• Sonuç bulunamadı

1.1.3. Okul Öncesi Eğitim Programında Müzik Etkinlikler

1.1.3.5. Müzikli Öykü Çalışmaları

Çocukların bu tür kitap, öykü ve şarkılarla ilk karşılaşmaları genellikle ailede başlar. Bu ilk deneyimler çocukların ilköğretime başlamadan önce dil gelişimi ve çevrelerindeki dünya hakkında bilgi sahibi olmalarında, bilişsel süreçlerde ve okuma becerilerinde başarılı olmalarını sağlar. Kitap okuma, öykü anlatma ve şarkı söyleme anne babaların çocuklarını örgün eğitime hazırlamada yardımcı olmaktadır. Genel olarak 1990’lardan sonra evde ailelerin çocuklarının okuma becerileri üzerine yoğunlaştıkları görülmüştür. Ayrıca anne babaların evde müzik ve şarkı yoluyla harf, rakam ve sözcük öğretimi 1993’den 1999’a kadar hızlı bir artış göstermiştir. Ayrıca

araştırmalar okul öncesi kurumuna giden çocukların anne babaların yarıdan fazlasının evde çocuklarıyla okuma-yazma faaliyetleri sürdürdükleri göstermiştir Yaratıcı etkinliklerde resimli kitapların kullanıldığı müzik eğitimi; müzikal yaratıcılığı, müziğe bakış açısını ve okuma yeteneğini, müziği deneyerek öğretir (Baek, 2009: 15; Rathbun ve Grady, 2003: 1).

Müzik çocukların kalp, ruh ve zihinlerine dokunan heyecan verici bir eğitim aracıdır. Zenginleştirici ve ilgi çekicidir. Müzikal davranışlar ilkel ve gelişmiş bütün kültürlerin temelidir. Müzik her yaştan insanlar için anlaşılan bir dildir. Müzikli öyküler ise, seslerin kullanımına uygun olarak hazırlanmış öykülerdir. Müzikli öykü çalışmalarında çocuklara öykü öğretmen tarafından anlatılır. Seslerin kullanıldığı bölümlerde bu ses ne ile çıkarılabilir gibi sorular sorularak çocuklardan kullanacakları materyalleri belirlemeleri istenir. Öyküde belirlenen seslere ve rollere göre çocuklara görev dağılımı yapılır. Öykü bir yandan dramatize edilirken çocuklar uygun yerlerde seçtikleri çalgı veya nesneler yardımıyla öyküde geçen sesler çıkarılır. Öyküde seslerin yanı sıra ritim, şarkı, müzik ve öykünün özünü anlatan kısa cümleler kullanılabilir Aynı zamanda çeşitli ses kayıtlarını dinleyerek çocuklar, kendi deneyimleri ile öykülerdeki olayları ilişkilendirmeyi, öykünün ne kadar sık okunursa okunsun metinin aynı kalacağını, yüksek sesle okunan öykülerden yeni sözcükler ve farklı müzik türlerini ayırt etmeyi öğrenirler (Altaş, 2006: 35; Diffily ve diğerleri, 2001: 32; Sığırtmaç, 2005: 37;Wolf, 2002).

Çocukların müzikli öykü etkinliklerinde kullanılacak kitapların ön yüzlerini görmeleri onların kendi oluşturacakları etkinliler için kitap seçimlerinde kolaylık sağlar. Bu nedenle, benzer kitapların alçak kitaplıklarda yan yana dizilmesi çocuklara yardımcı olur. Bunun yanı sıra, çocukların yazılı sözcük dağarcıklarını artırmak için çocukların müzikli öykülerden seçtikleri sözcükleri, alfabedeki harfleri pazen tahtalara yapıştırarak çocukların görselleştirmesi sağlanabilir. Ayrıca manyetik kartlar ve sözcük kartları kullanılabilir. Hatta bir kukla sahnesi kurularak tanıdıkları sözcüklerdeki harflerden oluşan sözcük duvarı yapılıp çocukların burayı bir kaynak olarak kullanması sağlanabilir. Bu açıdan bakılacak olursa, çocuklar yaparak öğrenir ve müzik etkinliklerine aktif olarak katılmalıdırlar. Şarkı söyleme, müzik ile hareket çocukların müzikal büyümelerine yardımcı olmak için gerekli temel taşlardır. Müzikli öyküler için kullanılacak olan öykülerin çocukların hayal güçlerine, ilgi ve meraklarına yanıt

verecek düzeyde olmalıdır. Öyküler tekrar tekrar okunsa bile çocuklara aynı zevki vermelidir (Diffily ve diğerleri, 2001: 36; Wolf, 2002).

Bu bağlamda, çocuk kitaplarına göz atıldığında müzikli öyküleri fark etmek oldukça kolaydır. Çünkü bu öykülerde hareket, vuruş ve şarkılar vardır ya da öykü müzikal şekilde anlatılıyordur. Müzikli öykülerde konuşulandan daha iyi metinler içerir. Müzikli öyküler hayali ya da bilgilendirici olabilir. Her iki durumda da mesaj müzikaldir. Müzikli öykü etkinliklerinin temel becerisi olan dinleme becerisi, dil ve okuma becerisinin gelişimini destekleyen temel deneyimlerin kazanılmasını sağlar. Çocuklar öykü anlatılmaya ya da okunmaya başladığında, öyküdeki metinleri ya da resimleri takip edebilir. Çocukların dinleme becerilerini geliştirmek için sınıflarda bir dinleme merkezi oluşturulabilir. Bu merkez çok az malzeme ve yer gerektirir. Bunun yanı sıra, dinleme merkezleri sınıflarda çok az bir alanda kurulabilir. Gereken malzemeler ise, bir teyp ya da CD çalar ve kulaklıktır. Ses kasetlerini, kitapları ya da teypleri saklamak ve korumak için sepet ya da plastik kaplar yerleştirilebilir. Dinleme merkezlerinde çocuklar kitap ya da öyküleri dinleyebilir, yüksek sesle okuyabilir, çevresel sesleri ya da müzikal sesleri dinleyebilirler. Diğer alanlarda bulunan çocukları rahatsız etmeden ilgi duydukları müzikleri dinleyebilirler (Diffily ve diğerleri, 2001: 31; Wolf, 2002).

Araştırmalar müziğin çocukların akademik performanslarının ve akademik görevlerini etkilediği okuma becerileri üzerine etkisinin olduğunu göstermiştir. Ayrıca araştırmacılar öğretim yöntemi olarak müzik eğitimi kullanıldığında, çocukların öykü okuma becerilerinde artış olduğunu savunmuşlardır. Çocuklar müzikli öykü etkinliklerinde okunanı anlama becerilerini artırabilir. Çocuklarda okuma becerisi uzun süredir kabul edilmekte ve teşvik edilmektedir. Şarkılar, ritim, tekerleme ve müzikli öyküler çocukların kolayca ilgisini çekebilir. Çocuk edebiyatının bir parçası olarak müzikli öykülerin potansiyelinin tanıması, estetik bir hazineye dönüştürülebilir ve bunları paylaşan çocuklarının okuma becerileri üzerinde olumlu etkiler yaratabilir (Azan, 2010: 2-3; Wolf, 2002).

Müzikli öykü çalışmaları, çocukların yöntem olarak en çok zorlandıkları müzik etkinlikleridir. Aynı zamanda eğitimciler açısından da rehberliği zor bir etkinliktir. Çünkü müzikli öykü çalışmaları için uygun öykülerin bulunması ya da öyküler üzerinde

değişiklikler yapılarak çalgı ile taklit edilebilir doğal seslerin eklenmesi gerekebilir. Bu nedenle, müzikli öykü çalışmaları, çocukların sesleri tanımaları ve buna bağlı olarak okuma becerilerini geliştirmeleri açısından önemlidir.