• Sonuç bulunamadı

Psikanalitik Yaklafl›m ve Çocu¤un Sosyalizasyonu

Belgede A‹LE SOSYOLOJ‹S‹ (sayfa 127-130)

Psikanalitik yaklafl›m çocukluk döneminde edinilen baz› tutumlar›n kal›c› oldu¤u görüflünü ileri sürmektedir. Çocukluk döneminde edinilen baz› çeliflkiler, yaflam boyu devam etmekte ve bu çocu¤un davran›fllar›na yans›maktad›r. Aile içi iliflkiler, çocu¤un psikopatolojileri ve sosyal-duygusal geliflimleri üzerinde önemli bir role sahip oldu¤u gibi, aile içinde yer alan etkileflimlerinde çocu¤un aile d›fl› ortamlar-da kurdu¤u iliflkilerde belirleyici oldu¤udur (Stadelman, Peren ve Klitzing 2007; Du Rocher Schudlich, Shamir ve Cummings,2004; Gottman ve Katz,1989). Bu yak-lafl›m çocuklar›n genelde davran›fllar›n› çocukluk dönemi deneyimlerine ve aile çevresine indirgemektedir. Bu yaklafl›mda bireyin bütünüyle aile ve yak›n çevre-nin ürünü oldu¤u ve bireye bu birincil iliflkiler taraf›ndan kazand›r›lan de¤er ve davran›fllar›n yaflam boyu kal›c›l›¤›n› sürdürdü¤ü iddia edilmektedir. Psikanalitik yaklafl›m, söz konusu bu bak›fl aç›s› ile ana-baba d›fl›ndaki sosyalizasyon aktörle-rine ilgi gösterilmesini de engellemektedir. Bireyin birçok davran›fl›n› sadece ço-cukluk dönemiyle s›n›rland›r›lmas›, ileri y›llara ait deneyimlerin göz ard› edilmesi ve sosyalleflme sürecini basite indirgemesi anlam›na gelmektedir.

ÇOCUK YET‹fiT‹RMEDE A‹LE ÖZELL‹KLER‹N‹N ETK‹S‹

Çocuk yetifltirme üzerinde aile özelliklerinin etkisini belirleye-bilmek.

Çocuklar›n yetifltirilmesinde tek ebeveyn ya da evlatl›k ailelerin di¤er öz ve ikisi bir arada olan ailelerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda çeflitli göstergeler üzerinden dezavantajl› ol-duklar› görülmektedir (bkz. Chae-Lansdale ve Hetherinton,1990; Demo ve Acock,1988; Emery,1998; McLanhan ve Booth,1998). Aile yap›s› ve sosyalizasyon sü-reci, çocuk yetifltirme üzerine yap›lan çal›flmalar›n ço¤unda, tek ebeveynli ailelerde çocuklar üzerinde kontrolün zay›fl›¤› ve çocu¤a iliflkin zorlama ve talepkârl›¤›n di-¤er her iki ebeveyni bir arada olan ailelere göre çok daha düflük düzeyde oldu¤u ya da evlatl›k edinen ailelerin de di¤er öz ebeveynlere göre çocuklarla daha az s›cak iliflki ve iletiflim içinde olduklar› ortaya konulmaktad›r (bkz. Amato,1987; Astone ve McLanahan,1991; Furstenberg ve Nord,1985; Hetherington, Cox ve Cox,1982).

Bilindi¤i gibi çocu¤un sa¤l›kl› bir geliflimi için ana-baba ve çocuklar aras›nda, yeterli kontrol, akla yatk›nl›¤› olan yüksek talep, içtenlik, s›cakl›k ve aç›k bir ileti-flim gereklidir (Baumrind, 1966; Maccoby ve Martin,1983). Öte yandan tek ebe-veynli ailelerde e¤er sürekli bir baflka yetiflkin de (büyükanne, vb) aile içinde ya-fl›yorsa, bu yetiflkinin etkisiyle ailesel kontrol ve talepler üzerinde bir dönüflüm ol-maktad›r. Anne ve büyükannesi ile birlikte yaflayan çocuklarla, öz ana-babas›yla birlikte yaflayan çocuklarda ba¤›ms›z karar verme/özyönetiminde benzerlik görül-mekte olup, annesi ile tek yaflayan çocuklarla karfl›laflt›r›ld›¤›nda daha düflük dü-zeyde bir karar verme ba¤›ms›zl›¤›na sahiptiler (Dornbush et.al.1985).

P›nar Selek’in (2008) çal›flmas›nda belirtti¤i gibi, çeflitli erkeklik ritüelleri çocukluk döneminden bafllar. Sünnet dü¤ünleri erkekli¤in kamusal alanda erkekli¤e ‘ilk ad›m’ olarak duyurulmas›na en çarp›c› örneklerden biri olarak verilebilir.

Selek (2008: 18)’e göre Türkiye gibi ülkelerde sünnetin bir flölene dönüfltürülmesi yerel erkeklik kodlar›yla çokça iliflkilidir. Erkeklik flöleni olarak sünnet dü¤ünlerini, asl›nda erkeklikle do¤rudan iliflkili olmayan bir operasyonun ironik bir biçimde yeni anlamlar kazand›r›lmas› olarak görür. Pek çok erkek çocu¤un korkuyla ve kayg›yla karfl›lad›¤› operasyon, çocuklara gücün, denetimin ve kontrolün simgesi olan k›yafetler giydirilerek kutlamaya dönüfltürülür. Sünnet dü¤ününde çocuklara pafla, subay, polis ya da padiflah k›yafeti giydirilir.

4

A M A Ç

Baflbakanl›k Aile ve Sosyal Araflt›rmalar Genel Müdürlü¤ü (ASAGEM)’nün 2010 y›l›ndaki ‹stanbul, Ankara, ‹zmir, Samsun, Adana, fianl›urfa ve Erzurum’da 473 tek ebeveynli aile bi-reylerinden veri toplanarak oluflturulan “Tek Ebeveynli Aileler” araflt›rmas›na bak›labilir.

Genellikle ana-babalar›n çocuklar›na iliflkin sitemlerinde s›kl›kla flu sözlere rastlan›r; “benim çocu¤um her fleyi ö¤reniyor, ama nerede nas›l davranaca¤›n› bil-miyor”. Kendilerine her fleyin ö¤retildi¤i çocuklar›n bu genifl bilgilenme süreçleri-ne koflut olarak nas›l davranacaklar›n› da bilmemeleri ana-babalar› üzmektedir. Gerçekte ana-babalar›n bu konuda ortaya ç›kan bu kayg›lar›n›n temeli toplumsal-d›r. Bilindi¤i gibi bir ailenin oldu¤u kadar bir toplumun üyesi olan çocuk aile ara-c›l›¤›yla topluma haz›rlanmaktad›r. Aile önemli bir e¤itim görevini, çocu¤u toplu-ma uyum sa¤layacak flekilde haz›rlatoplu-makla getirmektedir.

Canl›lar içinde do¤du¤u andan itibaren en hassas flekilde yo¤un bir bak›ma ge-reksinim duyan ve en uzun sürede olgunlaflan varl›k insano¤ludur. Bu nedenle ço-cuklar›n uzun y›llar korunup kollanmas›, desteklenmesi ve yönlendirilmesi gerek-lidir. Çocuk ancak aile sevgisi ve ilgisi ile ihtiyaçlar› karfl›land›¤›nda sa¤l›kl› büyü-yebilmektedir. Bunlardan yoksunluk yaflayan çocuklar›n duygusal geliflimleri sa¤-l›kl› olmamaktad›r.

Genellikle uyumlu iliflkiler içinde güvenli bir aile ortam›nda sevgi ve anlay›flla bü-yüyen çocuklar olgunlafl›r, kiflilik kazan›r ve sorumluluk sahibi olur. Çocuklar sevil-dikçe güven duygular› geliflir, desteklensevil-dikçe de kendilerine sayg›lar› artar. Anlay›fl gördükçe hoflgörüleri geliflir, sorumluluk ald›kça da ba¤›ms›z davranmay› ö¤renirler. Aile içi iliflkiler, tüm kifliler aras› iliflkiler ve sosyal ba¤lar ele al›nd›¤›nda en yo-¤un olan› ve en uzun süregelen iliflkilerdir. Aile üyeleri aile içi iliflkiler kapsam›n-da temel ve de¤iflmez olan bar›nma, koruma, yiyecek temin etme gibi belli görev-leri içeren rolgörev-leri gerçeklefltirmekle yükümlüdürler. Bir kiflinin ailesi, onun en ya-k›n psiko-sosyal alan›nda yer alan insan a¤› olarak düflünülmektedir (Carr, 2006). Ailenin özellikleri ve etkileflimi, ailenin ana-babal›k tarz›n› çocuk yetifltirmeye yönelimlerini, k›saca sosyalizasyon sürecini etkilemektedir. Sosyal psikolojik çal›fl-malar içinde ana-baba flefkati kontrolü çocuk yetifltirmede oldukça önemlidir. Ai-lesel denetim ve flefkatle ilgili çal›flmalarda, özellikle Amerika ve Almanya’da yap›-lan araflt›rmalarda, ana-baban›n çocu¤u s›k› denetiminin çocuklarca ana-baba tara-f›ndan reddedilme olarak alg›lanmaktad›r.

Ayr›ca çocuk yetifltirmede ortaya ç›kan sorunlar daha çok sosyo-ekonomik ve kültürel yap›lara ba¤l› olarak de¤iflmektedir. Bu konuya en güzel örnek Sanay’›n (1990) Almanya’daki Türk ailelerinde çocuklar›n yetifltirilmesi ve sosyalizasyonuna iliflkin çal›flmas›d›r. Almanya’daki Türk ailesindeki çocuklar›n ilk sosyalizasyonlar› aile ve Alman çevre aras›ndaki gerilimli bir ortam içinde gerçekleflmektedir. Bunun sonucunda ailenin sorunsal yükünü öncelikle çocuklar üstlenmektedir. Türk ço-cuklar›n›n sosyalizasyonu, ço¤unlukla aile içinde genellikle çal›flmayan anne tara-f›ndan gerçeklefltirilir. Çal›flmayan annenin ailevi ve toplumsal izolasyonlar› nede-niyle büyük problemleri oldu¤u ve bunlar› da sosyalizasyon sürecinde çocu¤a ak-tar›ld›¤› ileri sürülmektedir. Ailenin di¤er üyeleri d›flar›da haz›r bulduklar› ve aile içine tafl›d›klar› Alman çevrenin etkisine daha çok maruz kalmaktad›r. Örne¤in, okul ça¤›ndaki çocuklar evdeki küçük kardefller için ciddiye al›nacak sosyalizas-yon ajanlar›d›r. Bu çocuklar Alman çevreyle iliflkilerinde fonksisosyalizas-yonel olarak tecrü-beyle ö¤rendikleri tutum stratejilerini ailenin öteki küçük çocuklar›na aktarmakta ve onlar›n sosyalizasyonlar›na katk› sa¤lamaktad›r.

120 Aile Sosyolojisi S O R U D ‹ K K A T DÜfiÜNEL‹M S O R U DÜfiÜNEL‹M D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P T E L E V ‹ Z Y O N K ‹ T A P T E L E V ‹ Z Y O N ‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

Aile içinde benimsedi¤i davran›fllar toplum içinde onu yönlendirir. Do¤ufltan olma baz› ruhsal sorunlar d›fl›nda bir çocu¤un ruh sa¤l›¤›n› da sa¤l›ks›zl›¤›n› da belirleyici ö¤eler içinde aile önemli bir iflleve sahiptir. Ailede baban›n alkol kullan›m›, kumar›, eflini aldatmas›, dövmesi, iflsiz kalmas› aile dengesini bozar ve bu durumda çocuklarda derin izler b›rakabilir (Yörüko¤lu, 1989).

Genel olarak diyebiliriz ki çocu¤un her yönden iyi yetiflmesinde ana-baban›n e¤itim, kültür ve ekonomik düzeyi çok etkili olmaktad›r. Bu çocuklar›n ana-baba-lar›na karfl› davran›fllar›nda da önemli olmaktad›r.

Aile ortam› çocu¤un yaln›z bedensel, duygusal ve toplumsal geliflimini etkile-mez, ayn› zamanda sa¤lad›¤› uyar›lar oran›nda çocu¤un zihinsel geliflimi ile dil ge-liflimini de belirler (Üstüno¤lu, 1987). Çocu¤un kal›t›mla getirdi¤i zihinsel potansi-yelin ne kadar geliflece¤i, çocu¤un do¤um öncesi ve sonras› çevresinin sosyo-eko-nomik ve sosyo-kültürel niteli¤i, beslenme, sa¤l›k, geçirdi¤i deneyimler, çocuk ye-tifltirme tutumlar› gibi çocu¤un aile ortam› ile ilgili pek çok de¤iflkene ba¤l›d›r. Okul öncesi dönemde çocu¤un çevresinde gösterilen sevgi ve güvenle birlikte ve-rilen zihinsel uyar›lar, onun erken duygusal ve zihinsel geliflimine temel oluflturur-lar. Bloom’a göre (1964) insan yaflam›n›n ilk dört y›l› zihinsel geliflmenin en kritik dönemi olup, insan zekas›n›n %50’si bu dönemde (0-4 yafl aras›). %30’u 4-8 yafl aras›nda, %20’si de 8-17 yafl aras›nda geliflmektedir.

Di¤er baflka araflt›rmalarda, çocu¤un zihinsel gelifliminin, onun kal›t›mla getir-di¤i zihinsel potansiyelin, çevre ile sürekli etkileflimi sonucunda geliflti¤ini ve çev-renin etkisinin yaflam›n ilk y›llar›nda daha sonraki y›llara oranla daha etkili ve ka-l›c› oldu¤unu ortaya koymaktad›r.

Çocuklar içinde yetifltikleri ortam›n sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel özellik-lerine göre farkl› uyar›lara hedef olmakta ve farkl› deneyimlerden geçmekte ve so-nuçta s›n›rl› çevresel uyar›larla çocu¤un geliflimi de s›n›rl› olmaktad›r (Weikart, 1973; Ataman ve Epir, 1972; fiemin,1975; Ka¤›tç›bafl›, 1979, 1973; Stensel, 2006).

Buraya kadar yap›lan aç›klamalarla da ortaya konulmaya çal›fl›ld›¤› gibi, aile or-tam›, aile türleri, aile yap›s›, ailenin toplumsal konumu, aile içi iliflkiler, ailenin ge-çimi gibi bir çok aile özelliklerinin çocu¤un gelifliminde ve yetifltirilmesinde önem-li beönem-lirleyici ö¤eler oldu¤u görülmektedir.

Konuya Türkiye aç›s›ndan bak›ld›¤›nda flöyle bir de¤erlendirme yap›labilir; ge-nel çizgileriyle, çocuklar›n yetifltirilmesindeki aileleri geleneksellik ve modernlik boyutlar›nda ve yap›sal yönden üç tür aile yap›s› içinde ele alabiliriz.

a) K›rsal Aileler: Geleneksel ailedir. Ço¤unlukla ana-baba ve çocuklardan oluflan çekirdek aile ve az›nl›kta da evlenen çocuklar›n aileden ayr›lmamas› nede-ni ile birden fazla ailelerin bulundu¤u genede-nifl ailelerden oluflmaktad›r. Genede-nifl ailele-rin varl›¤›n› sürdüren etkenler daha çok ekonomiktir. K›rsal ailelerde çocuklar, kü-çük yafllardan bafllayarak, aileye ekonomik güç olarak katk›da bulunurlar. Çocuk say›s› fazlad›r. Bunun nedenleri ekonomik yararlar sa¤lamak ve ana-baban›n gele-ce¤inin güvenceye almak istemesidir. Bu ailelerde e¤itim olanaklar›ndan yararlan-ma oldukça s›n›rl›d›r. Özellikle k›z çocuklar› erkeklere göre daha dezavantajl›d›r.

b) Gecekondu Aileler: Gelenekselli¤in ve modernli¤in birlikte yafland›¤› geçifl süreci aileleri. Genel olarak, köylerden kopup kentlere gelenlerin bar›nd›klar› me-kansal alanlar›n ailelerdir. Bu ailelerin kentsel bütünleflme sorunlar› bulunmakta-d›r ve genellikle de yaln›zl›¤a itilmifllerdir. Bu ailelerde ortalama çocuk say›s› k›r-sal aileye bakarak az, kentsel aileye bakarak daha çoktur. Toplumk›r-sal dayan›flma ve toplumsal bask›, gecekondu bölgelerde köylere bakarak daha azd›r. Çocuklar, ai-le ve yak›n çevresi d›fl›nda daha bafl›bofl davranmakta, çocuk suçlar›na ve kötü al›flkanl›klara daha elveriflli ortam bulmaktad›r. Çocuklar, aileye ekonomik yönden katk›da bulundu¤u için, okul ikinci planda kalmaktad›r.

c) Kentsel Aileler:Modern ailelerdir. Çekirdek aile türü egemendir. Çocuk sa-y›s› ortama 2-3’dür. Kentsel ailelerde baflka ailelerle görüflme çok az olabilmekte-dir. Bu nedenle büyük kentlerde çocuklar toplum bask›s›ndan oldukça ar›nm›fl bir

Piaget (1952) düflüncenin birden ortaya ç›kmad›¤›n›, çocu¤un zihinsel geliflmesinin, fiziksel olgunlaflmas›n›n yan› s›ra, çevresine, deneyimlerine ve toplumsal aktarmalara (çocu¤un çevresindeki kiflilerden dil arac›l›¤› ile bir fleyler ö¤renmesi) ba¤l› bulundu¤unu ve erken uyar› ve etkileflimle gelifltirildi¤ini ileri sürmektedir.

yaflam sürmektedir. Kentsel ailelerde, çocuklar›n aileye ekonomik yönden katk›da bulunmak üzere çal›flmas› zorunlulu¤u kalkm›fl gibidir. Çocuklar›n görevinin okul-lara devam etmek ookul-larak belirlendi¤i görülmektedir. Çocuklar›n, en büyük sorunu ise ço¤unlukta yaflamlar›n› apartman içinde sürdürmek zorunda olduklar›ndan, okul d›fl›ndaki zamanlar›n de¤erlendirmede güçlük çekmeleri ve toplumsallaflma-lar›nda en önemli yarar› sa¤layan oyun arkadafltoplumsallaflma-lar›ndan yoksun kalmalar›d›r.

Çocuk yetifltirmede önemli bir sorumlulu¤u olan aile yap›s›n›n çocuk üzerinde-ki etüzerinde-kilerini flu fleüzerinde-kilde s›ralayabiliriz;

• Aile yap›s› ve aile içi iliflkiler çocuk ve gençlerin kiflilik oluflumunda etkilidir, • Aile yap›s› ve aile içi iliflkiler çocuk ve gençlerin psikofizyolojik ve cinsel

ge-liflmelerini belirler, mevcut sorunlar› pekifltirir,

• Aile, çocuk ve gençlerin ekonomik durumunu belirler,

• Çocuk ve gençlerin bofl zamanlar›n› de¤erlendirmelerinde aile yap›s›, aile içi iliflkiler ve ailenin beklentileri etkili olmaktad›r (Bilhan, 1986).

Ayr›ca ailenin sahip oldu¤u kültürel ortam ve sosyal sermayenin de beklentile-ri biçimlendirmede son derece etkili oldu¤u unutulmamal›d›r. Di¤er bir deyiflle ai-lenin olaylar› de¤erlendirme biçiminden topluma ve nesnelere bak›fl aç›s›na kadar bir dizi konuda aileye egemen olan genel kültürel ve entelektüel görüntü, çocu¤u do¤rudan etkilemektedir. Aile ortam›nda yaflanan bu kültürel doku, efl ve meslek seçiminden eflya seçimine; tutulan futbol tak›m›ndan insan iliflkilerine kadar birçok tercih ve e¤ilimlerinde çocu¤u etkilemektedir.

Belgede A‹LE SOSYOLOJ‹S‹ (sayfa 127-130)