• Sonuç bulunamadı

2 KATALOG / ÖRNEKLER

II. Abdülhamit imar faaliyetlerinde doğrudan emirlerle birçok yapı inşa ettirip bir

3.4. Plan Elemanları

Bilindiği gibi bir yapının planını şekillendiren ana unsurlar aşağıda da başlıklar haline getirildiği gibi son cemaat yeri, minare, avlu düzenlemesi ve avlu içerisine yerleştirilen bir şadırvan veya çeşme gibi elemanlardır. İncelenen yapılardan üç tanesi, bir külliyenin parçası dâhilinde yapıldığı için avlu içerisinde ya da çevresinde şadırvan ya da çeşme unsurları görülmektedir.

3.4.1. Avlu, Şadırvan ve Çeşmeler

Avlu bir yapının ya da yapılar topluluğunun belirli bir alanını duvar ve benzeri durumlarla sınırlandıran birim olarak tanımlanabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde incelenen yapılardan bazılarında avlu, düzenlemesinin olduğu görülür. Avlu sisteminde en dikkat çeken yapı Mimar Sinan‟a atfedilen KurĢunlu Camii‟nin (1585-86) (Çizim 28) avlusudur. Avlunun merkezinde sütunların taşıdığı kubbeli bir şadırvan yerleştirilmiştir. Ana mekânın kuzeyinde bulunan avlu Osmanlı klasik tarzını yansıtmaktadır. Diğer avlulu yapı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından yaptırılan İncesu‟daki Kara Mustafa PaĢa Camii (Çizim35)‟dir. Külliye ile beraber yapılan avlusu günümüzde mevcut değildir. Fakat yapının kuzeybatı yönünde belirli bir mesafede avlu giriş kapısının yıkılmadan kitabesiyle beraber kaldığı görülür. Yine yapının kuzey yönünde belirli bir aralıkta yerleştirilen şadırvanı bulunur. Günümüzde ise yapının güney tarafı genişçe bir avlu duvarıyla çevrilmiş ve bahçe veya park haline getirilmiştir. Ayrıca Molu Köyü Camii, Erkilet NiĢancı Mehmet PaĢa Camii, Gesi Orta Mahalle Camii, Talas Kiçiköy AĢağı Mahalle Camii, Tomarza Merkez Camii, Felahiye Merkez Kale Camii ve Felahiye Beyler Camii leride avlulu camiler olarak sıralanabilir.

Şadırvan bulunan diğer iki yapı ise; Talas Han Camii, Tavlusun Yukarı Mahalle Camii, olarak sıralanabilir. Bu iki yapıda görülen şadırvanların orijinal

olduğu düşünülmektedir. Bahsi geçen şadırvanlar iki plan tipi ile karşımıza çıkmaktadır. Birincisi prizmatik bir gövde üzerinde mantar şeklindeki üst örtü ile su haznesinin gövde içerisinde bulunduğu örnektir. Gövdenin köşegenlerine birer musluk yerleştirildiği görülür. Buna Han Camii‟nde (Fot.-271) görülen şadırvandır. Diğer şadırvan planı ise KurĢunlu Camii ve Merzifonlu Kara Mustafa PaĢa Camii‟nde

orijinal olarak karşımıza çıkan ayakların taşıdığı üst örtü birimine göre baldeken ya da prizmatik şekle sahip olan şadırvanlardır. Bunlardan Kara Mustafa PaĢa Camii‟ne ait olan şadırvan dört ayağın taşıdığı düz örtülü baldeken tarzdaki şadırvandır. Baldekenin altında kare bir su haznesi yerleştirilmiş olup, dört cephesine ise birer musluk açılmıştır. Ve yapıyla aynı malzemeden inşa edilmiştir. Çokgen plana sahip olan KurĢunlu Camii‟ndeki şadırvan sekiz ayağın taşıdığı bir kubbe ile kapatılmış kubbenin içerisi kalemişi bezemelerle süslenmiştir. Kubbenin altında sekizgen bir su haznesi mermer malzemeden yapılarak yerleştirilmiştir.

3.4.2.Son Cemaat Yerleri

Yapılar son cemaat yeri bakımından değerlendirildiğinde orijinal olanlar ve sonradan eklenenler şeklinde bir durum karşımıza çıkar. Bunlar da kendi içerisinde son cemaat yeri kapalı olanlar, yarı kapalı olanlar, açık olanlar şeklinde ayrılır. Ayrıca yapılardan iki tanesi çift kademeli bir revak sistemine sahiptir. Bunlar; Hatıroğlu Camii ve KurĢunlu Camii‟dir. Son cemaat yeri kapalı olan yapılarda mekân harimin kuzeyine yerleştirilmiştir. Genelde bu mekânların yapıya sonradan eklendiği bilinmektedir. İncelenen yapılar içerisinde bu şekilde kapalı olarak orijinal haliyle yapılmış tek yapı Talas‟taki Han Camii‟nin son cemaat yeridir. Yedi yapıda eklenen son cemaat yerleri harim kısımlarına birer kapı ile bağlanmıştır. Genelde düz ahşap ya da beton tavan ile kapatılmıştır. Bunlardan Ġsa Kümbet Camii, Tavlusun Aydınlar Yukarı Mahalle Camii, Talas Kiçiköy AĢağı Camii, ve Talas Han Camii‟nin üst kısımları kadınlar mahfili şeklinde düzenlenmiş ve üst katta kapı ya da kemer düzeni ile harimle bağlantıları sağlanmıştır. Ayrıca Ġsa Kümbet Camii‟ne asıl son cemaat mahalline geçmeden önce camekânlı bir mekân eklenmiştir. Yukarıda sayılan yapılardan Talas Kiçiköy AĢağı Camii‟nin kadınlar mahfili girişi yapınındışında kuzeybatı köşesinde minarenin hemen yanındadır. Bu şekli ile diğer yapılardan farklılık gösterirler.

İncelenen yapılar içerisinde son cemaat yeri yarı kapalı olan üç adet camii bulunmaktadır. Yarı kapalıdan kasıt yapının sadece kuzey cephesi açık, diğer cepheleri ise kapalıdır. Bahsedilen üç yapı ise Hatıroğlu Camii, Erkilet NiĢancı Mehmet PaĢa Camii, PınarbaĢı Mehmet Ali Bey Camii dir. Bu yapılardan ikitanesinin

son cemaat mahalli ise iki ayağın taşıdığı üç kemer gözü şeklinde düzenlenmiştir. Bunlardan Hatıroğlu Camii‟nde son cemaat yerinin üç gözünün üzeri de kubbe ile kapatılmıştır. Erkilet NiĢancı Mehmet PaĢa Camii‟nde ise son cemaat mahallinin merkezde kubbe yanlarında ise tonoz örtü kullanılmıştır. Erkilet NiĢancı Mehmet PaĢa Camii‟nde sivri kemer kullanılmıştır.

Son cemaat yeri açık olan yapılar KurĢunlu Camii, Ġncesu Merzifonlu Kara Mustafa PaĢa Camii, Molu Köyü Camii ve Tomarza Merkez Camii‟leridir. Yapılardan Ġncesu Merzifonlu Kara Mustafa Camii ile Tomarza Merkez Camii‟nin son cemaat mahalli iki ayağın taşıdığı üç kemer gözü açıklığına sahiptir. Ayrıca Tomarza Merkez Camii‟nde mahallin üst örtüsünün ahşap düz tavan olduğu gözlenir. Yine yapılardan Molu Köyü Camii‟nin son cemaat mahalli ahşap direklerin taşıdığı ahşap tavanlı sundurma şeklinde yapılmıştır. KurĢunlu Camii ise iki kademeli revak sistemine sahip son cemaat yeri ile konu dâhilindeki diğer yapılardan ayrılır. Bu uygulama Mimar Sinan‟ın eserlerinde klasik dönem içerisinde değerlendirilen bir özellik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu uygulamada kuzey cephede beden duvarına kemerlerle bağlanmış mermer sütunların taşıdığı beş gözlü bir asıl son cemaat mahalli, bunu “U” şeklinde çevreleyen yirmi dört ayağın taşıdığı yirmi beş gözlü sundurma şeklindeki revak sistemi görülür. Yukarıda sayılan yapıların üç tanesinin son cemaat mahallinin üst örtüsünde kubbe örtünün kullanıldığı gözlenir. Bu yapılar KurĢunlu Camii, Merzifonlu Kara Mustafa PaĢa ve Tomarza Merkez Camii‟dir. Konu dâhilinde incelenen üç yapıda ise son cemaat mahalli bulunmamaktadır. Bunlar Fatih Kale Camii, Gürpınar Salkuma Camii ve Gesi Orta Mahalle Camii‟dir. Aynı zamanda bu yapılardan Fatih Kale Camii ve Gürpınar Salkuma Camii‟lerine camekânlı kısımlar sonradan eklenmiştir.

3.4.3.Minareler

Kayseri‟deki tek kubbeli camilerin minareleri klasik ağırlıklı kare kaideli, silindirik veya poligonal gövdeli tek şerefeli, sivri külah formu ile karşımıza çıkar. Tek kubbeli camilere dâhil olan üç yapıda Kayseri‟ye özgü köşk (minber) minare görülür. Minarelerin yapı malzemesi genelde yapıyla aynı malzemeye sahip kesme taştır. Minarelerde genelde kare kaideden yukarı doğru sivrilen bir geometrik şekilli

pabuçla gövdeye geçilir. Bu geçişte kaval silme kullanılmıştır. Aynı silme gövdeden şerefeye geçişte de minareleri hareketlendirmeye yönelik uygulamalar olarak karşımıza çıkar.

Yapılardan iki tanesinde minare bulunmamaktadır. Bu yapılar Fatih (Kale) Camii ve Ġsa Kümbet Camii‟leridir.

3.4.3.1.Klasik Minareler

Yukarıda da tanımlandığı gibi klasik minareler genellikle kare bir kaide üzerinde daralarak yükselen bir pabuç, silindirik ya da poligonal gövde, tek şerefe ve sivri külah ile üzerindeki metal alemden ibarettir. Konu dahilinde klasik minareye sahip onyedi tane cami bulunmaktadır.

Bunlar ana harimin doğu ya da batısına (güney veya kuzey ucuna) yerleştirilmesi anlamında üç farklı durumda karşımıza çıkar. Minarenin kuzeybatı köşesinde yükseldiği yapılar on tane olup şu şekilde sıralanır; YeĢilyurt Melik Arslan Camii (Fot.-42,43), KurĢunlu Camii( Fot.-100,101,102), Ġncesu Merzifonlu Kara Mustafa PaĢa Camii(Fot.-130,131), Gürpınar Salkuma Yukarı Mahalle Camii(Fot.- 154), Molu Köyü Camii(Fot.-172), Erkilet NiĢancı Mehmet PaĢa Camii(Fot.-192), Talas Kiçiköy AĢağı Camii( Fot.-217,2218), Tomarza Merkez Ulu Camii (Fot.-308)ve Felahiye Beyler Camii‟( Fot.-341)dir.

Minarenin doğu cepheye yerleştirildiği yapılar ise Hatıroğlu Camii( Fot.-7), Tavlusun Aydınlar Yukarı Mahalle Camii( Fot.-258), Talas Han Camii( Fot.-283) ve Felahiye Merkez Kale Camii( Fot.-328) şeklinde sıralanır. Yapılardan Talas Han Camii‟nin minare kaidesi ise farklı bir uygulama ile karşımıza çıkar. Bu uygulamada kaide kısmı diğer yapıların pabuç kısmını anımsatan bir şekille zeminden daralarak yükselmekte ve bunun üzerine silindirik bir ikinci kaide eklenerek gövdeye geçiş sağlanmıştır. Bu ikinci kaide saçak seviyesine kadar yükselmiştir. Saydığımız bu dört yapıdan Felahiye Merkez Kale Camii‟nin minaresi yapının güneydoğu köşesine bitiştirilmiştir. Geç dönem eklentisi olduğu bilinir. Ayrıca yukarıda saydığımız on dört yapıdan da minaresinin geç dönem eklentisi olduğu bilinen yapılar

bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi Gürpınar Salkuma Yukarı Mahalle Camii ve Felahiye Beyler Camii minareleridir.

3.4.3.2.Köşk Minareler

Köşk-minareler; Anadolu‟da bilhassa mescitlerde rastlanan basit şekilli minarelerdir. Bunlar doğrudan doğruya binaya veya avlu duvarının bir cephesine bitişik, taş bir merdiven ve bunun yukarı ucunda dört ayaklı bir köşk bölümünden ibarettir (Güleç,2006:38) .Köşk–minare, Anadolu‟da genelde Kayseri ve çevresinde kullanım alanı bulmuş bir minare sistemi olarak karşımıza çıkar. Bu minare formunda bir merdiven yardımıyla üst örtüye çıkılmakta, üst örtünün batı, doğu veya kubbe merkezine yerleştirilen dört ayağın taşıdığı, kemerli ve yekpare taştan yapılmış külah şeklinde düzenleme görülür. İncelenen yapılardan üç tanesinde köşk- minare örneği görülmektedir. Bu yapılar Gubaroğlu Camii (Fot.-31),Gesi Orta Mahalle Camii (Fot.-207,2208) ve Felahiye Beyler Camii (Fot.-342,343) dir. Bunlardan Felahiye Beyler Camii‟nde klasik silindirik gövdeli bir minare bulunur.