• Sonuç bulunamadı

2 KATALOG / ÖRNEKLER

2.2. Gubaroğlu Mescid

Ġnceleme Tarihi: 16.08.2010 Çizim No:13-15

Fotoğraf No: 25-33

Bulunduğu Yer: Melikgazi İlçesi Gubaroğlu Mahallesi (Eski Kara Fakih

Mahallesi) Kurum Sokak No: 7 de yer alır.

Tarihi ve Yapım Süreci: Bugün yapının kapısı üzerindeki levhada 1369 tarihi

verilse de bazı yayınlarda yapı 1300 tarihine atfedilir(Özkeçeci,1997:66). Mescit XIV. Yüzyıl başlarında H: 700 / M. 1300 yıllarında inşa edilmiştir.

Yapının orijinalde bir türbe olarak yapıldığı ve diğer bir adının da Yumurtalı Mescit olduğu bilinmektedir (Özkeçeci,1997:66). Gubaroğlu Mescidi 1300 yılında Şah Melek Hatun adında biri ve ailesi için yapılan bir türbe iken, 1560 yılında Enbiya Oğlu Hacı Bayram tarafından tadilatla mescit haline getirilmiştir

(Özkeçeci,1997:66). Mescidin H.1284 (M. 1867) tarihinde geçirmiş olduğu tamiratta

mihrabının değiştirilerek, dairevi kemerli basit bir niş haline getirildiği belirtmektedir(Özkeçeci,1997:66). Yapının geçirdiği bilinen en son tamir ise 1969 yılındadır. Mahalle halkı tarafından yaptırılmış olan bu tamir esnasında harim ile son cemaat mahalli arasındaki minareye çıkan merdiven iptal edilerek son cemaat mahalli kapalı hale getirilmiştir(Fot. 25).

Yapının Ġncelenmesi:

Cami, iki kısımdan oluşan dikdörtgen bir plan gösterir. Kapalı son cemaat yeri ve ana harim mekânı kuzey-güney doğrultulu sıralanmıştır (Çizim 13).

Malzeme ve Teknik

Yapının inşa malzemesi moloz taş ve kesme taşın ortak kullanımı ile şekillenmiştir. Beden duvarlarında tamamen moloz taş kullanılırken, minber minaresi ve avlu giriş kapısını çevreleyen kemerde kesme taş kullanılmıştır. Yapının üzerine biriken yağmur sularını tahliye etmek için yapılan çörtenlerde de kesme taş

kullanılmıştır. Yapının kuzey cephesi ve kubbe örtüsü de günümüz çimento harcıyla sıvanarak kapatılmıştır. Beden duvarlarında kullanılan moloz taş, yığma tekniğinde aralarının beton harcı ile doldurulması ile yükseltilmiştir. Mihrabında ise alçı malzeme kullanılmıştır.

Avlu

Günümüzde bir avlusu bulunmamakla beraber avlu giriş kapısı mevcuttur. Sonradan düzenlendiği anlaşılan küçük bir bahçe görülür. Günümüzde yapının etrafı tamamen açıktır. Doğu cephesindeki sıva ve duvar izlerinden bu kısmın daha önce başka yapılarla bitişik olduğu anlaşılır.

Son Cemaat Yeri

Yapının kuzey cephesinde geç dönemde eklenen bir son cemaat yeri bulunur. Bu kısım doğu-batı doğrultulu dikdörtgen plana sahiptir (Bknz. Çizim 13). Üzeri dışarıdan beton sıva ile içerden ise ahşap yuvarlamaların taşıdığı örtü sistemi ile kapatılmıştır.

Cephe Düzeni

Son cemaat yerinin bulunduğu kuzey cephe, yapıya geç dönemde eklenmiş ve bir kapı ve iki tarafına açılan, iki pencere sistemi ile karşımıza çıkar. Bu cephenin duvar yüzeyi sıva ile kapatılmıştır. Cepheyi şekillendiren bir durum olarak yapının üzerindeki minber-minareye çıkışı sağlayan merdiven, cephenin batı ucundan yükselmektedir( Fot.26–27).

Batı cephesi harimin beden duvarından daha uzundur. Ve bu uzunluk minareye çıkan merdivenin kuzeye doğru uzamasından kaynaklanır. Merdivenin altında avlu kapısı bulunur. Yarım daire formuna sahiptir. Cephe sade bir görüntüdedir. Bu cephede son cemaat yerinin duvarı biraz dışarı taşıntı yaparak ayrılmıştır. Harim duvarında, orta aksa gelecek şekilde saçak seviyesine daha yakın yerde küçük pencere açıklığı bulunur. Ayrıca cephenin ortasından uzanan yatay taş dizisi diğer taşlara göre daha büyük tutulmuş ve sanki bir hatıl gibi uzanmıştır.

Güney cephedeki mihrabın iki yanına yerleştirilen pencereler dışarıda kare çerçeve içerisine alınmış ve içeri doğru çökertilmiştir. Pencerelerin ortasına ise bir devşirme malzeme yerleştirilmiştir. Devşirme malzeme Roma döneminden kalma bir lahitin üzüm salkımlı parçasıdır ( Fot.29). Halk bunu yumurtaya benzetmiş ve yapıya bir dönem Yumurtalı Mescit de denilmiştir(Özkeçeci,1997:66).

Doğu cephede de batı cephede olduğu gibi son cemaat yerinin duvarı dışarı taşırılmıştır. Cephedeki kalıntılardan bu kısımda daha önce bitişik yapıların olduğu anlaşılmaktadır( Fot.30).

Minare

Mescidin minber-minaresine kuzey cephedeki merdivenle ulaşılır. 4.00m. yüksekliğe sahip olan minare; kare gövdeli, köşeleri pahlı dört sütun bu sütunların taşıdığı petek ve külah kısmından oluşur. Sütun gövdeleri 0.25cm. kalınlıkta olup başlıkları ise baklava dilimli geometrik şekillerle bezenmiştir (Fot.31). Sütunların yüksekliği ise 0.27cm. dir (Özkeçeci,1993:74-75).

Sütunlar üzerine oturtulan külah kısmı, dört cephede Bursa kemerini anımsatır nitelikte sivri kemerlerle düzenlenmiş ve baldaken görüntü sağlanmıştır (Çizim 14). Petek kısmı yukarı doğru altıgen bir formla sivrilerek yükselmektedir. Alem kısmı yoktur.

Mescidin asıl minaresi bu iken, yapının kubbesinin üzerine demirden bir minber-minare eklenmiş ve çıkışı da betondan dökülmüş merdivenle sağlanmıştır.

Harim Kısmı Plan

Bahçeye bakan kuzey cephedeki kapı açıklığından yapının içerisine girildiğinde, doğu batı doğrultulu dikdörtgen planlı son cemaat mekânına ulaşılır. Bu kısımda yapılan onarımlar sırasında bazı değişiklikler yapılmıştır. Özellikle iki direkle taşınan kuzey cephe bir sundurma şeklinde iken, günümüzde kapalı hale getirilmiştir. Ayrıca minareye çıkışı sağlayan merdivenin son cemaat yerinden

olduğu belirtilirken, (Çayırdağ, 1981:553) günümüzde dışarıdaki bir merdiven yardımı ile ulaşılır.

Son cemaat yerinden kuzeye doğru ilerleyerek harim giriş kapısına ulaşılırız. Harim 7.00x7.00m.ölçülerinde olup üzeri kubbe ile örtülüdür(Çizim13). Girişin karşı cephesinde aynı eksen üzerinde kıble duvarının ortasında mihrap nişi yer alır.

Mihrap

Kesme taş üzerine alçı kaplanarak yapılan mihrap nem dolayısıyla tahrip olmuştur. Günümüzde kavsarası içerisindeki mukarnasları yok edilen mihrap 3.23cm. yükseklik ve 1.90cm. genişliğe sahiptir. Etrafını farklı ölçülerde düz ve kaval silmeli dört bordür dolanmaktadır (Çizim 15). Dördüncü bordür ile kavsara arasında kalan köşelik tek parça olarak zemine kadar inmektedir. Köşeliğin iki kenarında yüzeysel oyulmuş uçları sivri yapraklarla bezeli rozetler yer almaktadır. Nişin iki yanında sütünceler bulunup 1.51cm. yükseklik ve 0.4cm. genişliğe sahiptirler(Aydın, 2006:91-92.). Dairevi formlu zar başlıklı sütunçelerin kaideleri de zar şeklinde düzenlenip, İsa Bey Cami mihrabıyla benzerlik gösterir (Fot.32).

Harimin doğu ve batı cephesi aynı sistemde birer pencere ve ikişer dolap nişine sahiptir. Kuzey cephesinde ise güneydeki gibi iki pencere açıklığı görülür. Mihrap aksına da giriş kapısı yerleştirilmiştir.

Araştırma sırasında çok uğraşılmasına rağmen VGM. Koruma Kurulu ve Müftülükte anahtarı bulunamamış ve bu yüzden yapının içerisine girilememiştir.

Minber

Yapıda minber mevcut değildir. Mahfil

Yoktur. Kürsü

Üst Örtü ve Taşıyıcılar

Mescidin son cemaat yerini düz dam örtü kapatırken (Fot.33), harim kısmında duvarların taşıdığı merkezi kubbe, mekânın üzerini kapatmaktadır. Moloz taş ile kapatılan kubbe kasnaksız bir şekilde pandantiflerle doğrudan duvarlara taşıtılmıştır. Dışarıdan betonla sıvanarak kapatılmıştır.

Pencere (Aydınlatma) Sistemi

Mihrabın iki yanı, doğu ve batı cephelere birer ve kuzeydeki harim giriş kapısının iki yanına yerleştirilen altı pencere yapının ışıklandırmasını sağlamıştır. Pencereler şevli ve mazgal şeklindedir.

Süsleme

Dış Cephe Süslemesi

Yapı moloz taştan yapıldığı için dıştan hantal ve ağır bir görüntüye sahip ve süslemesizdir.

İç Mekân Süslemesi

İç mekânda da yine sade ve gösterişsiz bir düzenleme görülür.

Kitabe

Mescidin yapım ve onarım kitabeleri olarak toplamda üç adet kitabesi bulunmaktadır. Bunlardan ilki bizi yapının asıl tarihine ve yapılış amacına götüreceğini düşündüren kitabedir. Harim giriş kapısı üzerinde son cemaat yerinin üst örtüsüne yakın bir yere konulan kitabe 0.26x0.24.cm ölçülerinde (Çayırdağ,

Arapçası:

Transkripsiyonu:

Teff‟el merhumet‟ ül- mağfureti Şah Melek

Bint-i

Merhum Ömer Ağa

Fi senet-i işriyn şevval seb‟a mie Türkçesi:

Merhamet ve affa muhtaç merhum Ömer Ağanın Kızı Şah Melek yedi yüz senesinin şevvalinde vefat etmiş.(M.29 Haziran 1301)

Mescidin giriş kapısının hemen üzerinde bulunan ve 0.49x0.32cm. ölçülerindeki diğer bir kitabe tamir kitabesidir ve okunuşu şu şekildedir:

Arapçası:

Transkripsiyonu

1- Ammere haza el mescit el mübarek 2- Fi eyyamı Sultan Süleyman Han

3- El tamir Hacı Bayram bin Enbiya fi sene seman ve sittin ve tis‟a mi‟e Türkçesi:

İmar edilmiş bulunan bu kutsal mescit, Sultan Süleyman Han‟ın emri ile Enbiyanın oğlu Hacı Bayram tarafından 968 senesinde tamir edildi.

Bir mezar taşı olarak 0.24x0.17cm. ölçülerinde mihrabın üzerine yerleştirilen ve bugün kitabe gibi görünen sanduka görünüşlü baş taşının okunuşu şu şekildedir:

Arapçası:

Transkripsiyonu

Hâzâ kabrü‟l merhum el mağfur…ibni…” Türkçesi:

Bu kabir merhum ve affa muhtaç …oğlu… Görüldüğü gibi bu kitabe yarımdır.

Vakıf ve ArĢiv Bilgileri

Cami 15.08.1975 tarihinde tescil kapsamına alınmıştır. Tescil fişinden ulaşılan bilgiye göre yapıda farklı tarihlerde onarım ve değişiklikler yapılmıştır. İlk tamir H,968 de. İkinci onarım H. 1284 de Hacı bayram Bin Enbiya tarafından. Son tamir ise 1969 da mahalle halkı tarafından yaptırılmıştır. Son onarımda esas cemaat mahalli ile ikinci cemaat mahalli arasındaki duvar da yer a1an taş merdiven açığa çıkarılmış olup, ikinci cemaat mahallinin önü kapatılmıştır.

2.3.YeĢilyurt Melik Arslan Camii Ġnceleme Tarihi:15.09. 2010

Çizim No: 16-19 Fotoğraf No: 34-50

Bulunduğu Yer: Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, Yeşilyurt Mahallesinde Melik

Arslan Caddesi No: 38 „e kayıtlı olarak bulunmaktadır (Fot.34).

Tarihi ve Yapım Süreci: Yapının kitabesi yoktur. Günümüzde mermer bir

levhada “Zulkadiroğlu Melik Arslan Camii M.1454” ibaresi bulunur ki yapının inşa tarihi olarak kabul görür.

Mehmet Çayırdağ Dulkadiroğulları‟ndan bir bey olan ve 1465 yılında öldürülen Melik Arslan adında birisi tarafından yaptırılmış olduğunu belirtir. Kaynak olarak Ahmet Nafiz Efendi‟nin eserinden yararlanmış olsa gerek. Çünkü Ahmet Nafiz Efendi kitabında; “Melik Arslan adındaki zat, Selçuklu Devleti‟nin son hükümdarı Alâeddin Keykubat bin Feramuzun emirlerinden olup bir vakit Kayseri‟de bulunarak Mancusun köyünü çiftlik ittihaz etmiş ve orada mükemmel bir cami-i şerif inşasıyla bir hayli akar vakıf etmiştir.” demektedir (Efendi, 1987: 111).

Yapının banisi Melik Arslan olarak bilinse de bu durum kesin değildir. Yapının mimarı da bilinmemektedir.

Yapının incelenmesi:

Cami kapalı son cemaat yeri ve ana harim kısmı olarak iki ayrı mekânın oluşturduğu kuzey- güney uzantılı dikdörtgen bir plan gösterir (Çizim 16).

Malzeme ve Teknik

Caminin inşasında kubbe de dâhil kesme taş kullanılmıştır. Taşların arası döneminde kullanılan harçla doldurularak sağlamlaştırılmıştır (Fot.35). Yapıya sonradan eklendiği anlaşılan son cemaat yerinde ise beton malzeme kullanıldığı görülür.

Yapının içerisinde kadınlar mahfilinde, kapı kanatlarında ve pencere kanatlarında ahşap malzeme kullanılmıştır.

Minber malzemesi de yine kesme taştır. Günümüzde yağlı boya ile boyanmış olan minberin, boyadan dolayı malzemesi algılanamasa da minberin orijinal olduğu belirtilmektedir (Özbek ve Arslan, 2008: 115).

Avlu

Yapının çevresi sivil yapılarla kapatılmıştır. Avlu yoktur. Son Cemaat Yeri

Sonradan eklendiği anlaşılan fakat tam tarihi bilinmeyen son cemaat yerinin üzeri betonarme ile kapatılmıştır. Doğu batı yönünde dikdörtgen olan bu kısım yapıya Osmanlı eklentisi olabilir (Fot.36). Çünkü mekânın giriş kapısı üzerinde Osmanlı geç dönem süslemesi olan akant yaprakları ve gül şeklinde rozetler işlenmiştir(Fot.37).

İçeride dikdörtgen bir plan sergileyen kısmın üzeri düz şekilde betonla kapanmıştır. Doğu ve kuzeyde olmak üzere iki pencere açıklığı görülür. Bununla beraber harime açılan bir pencere ve mahfile çıkışı sağlayan, pencereden dönüştürülmüş bir kapı bulunmaktadır(Fot.38-39).

Cephe Düzeni

Caminin güney cephesinde üç adet kare payanda, mihrap duvarını desteklemektedir. Payandalar simetrik değildir. Cephenin sağındaki payanda duvarın hemen ucuna yerleştirilmiştir. Soldaki payanda cephenin ortasına doğru kaydırılmış ve diğer payanda da bu iki payandanın ortasına yerleştirilmiştir. Aslında yapının beden duvarları oldukça kalın ve sağlam olmasına rağmen yine de payanda kullanımı ve sadece güney cephede kullanılması dikkat çekicidir (Fot. 40-41).

Cepheye yerleştirilen iki pencereden birisi sağdaki payandanın diğeri ise soldaki payandanın soluna yerleştirilmiştir. Pencereler içeride mihrabın iki yanına simetrik olarak konulmuştur. Dikdörtgen pencere açıklıklarının üzerinde lento ile

ayrılan alınlık şeklinde yarım daire formlu pencereler bulunur. Bu durum yapının orijinal halinin değiştirildiği izlenimini vermektedir. Çünkü açıklığın dikdörtgen formunu sağlayan lento ve söveler sanki daha büyük ve kemerli bir pencere açıklığının içerisine sıkıştırılmış gibi algılanmaktadır. Zaten yapının pencereleri içerde bir bütün halinde yarım daire formlu şekliyle izlenmektedir. Bu pencere düzenlemesi bölgede görülmeyen bir özelliktir. Beylikler Dönemi‟nin değişik uygulamalarını yansıtır niteliktedir.

Yapının doğu ve batı cepheleri sivil yapılarla kapatılmıştır (Çizim 17). Bu yüzden cepheler tam olarak algılanmamaktadır. Fakat iki cephede de içeri doğru genişleyen yivli küçük pencere açıklıkları duvarın tam ortasına konulmuştur (Bknz. Fot.36).

Caminin harim kısmının, 9.30cm. ölçüsündeki kuzey cephesini son cemaat mahalli kapatmaktadır. Son cemaat mahallinin kuzey cephesi ise yukarda belirttiğimiz gibi Osmanlı üslubunu yansıtır. 9.63cm. uzunluğa sahip duvarın ortasına yerleştirilen kapı açıklığı yaklaşık 0.10cm. dışarı taşırılmıştır(Çizim 18, Fot.37).

Basık kemerli girişin söve kısımlarında sütunçeleri anımsatan dış bükey silmeler bulunur. Sütunçelerin tepeleri ise girişin kemeri seviyesinde biter. Kemer formunda iç bükey ve dış bükey silmelerle birbirine bağlanmıştır.

Kapının tamamını içerisine alan sivri kemerli dikdörtgen silmenin kemer birleşim noktasında bir akant yaprağı dikkat çeker. Sağır kemerin içerisinde kalan kapı alınlığında ise raf şeklinde bir çıkıntı bulunur. Bugün kitabenin bulunması gereken yerde mermer bir levha görülür.

Kemerin üzerinde yüzeyden çıkıntı yaparak iki yanda aşağı doğru kırılma yapan silmeler görülür. Yarım kare silme ile kemerin iki üst yanında kalan üçgen kısımlara da birer tane gül rozeti kabartılmıştır.

Kapıdan içeri girdiğimizde harimin asıl kuzey cephesi görülür. Cephenin tam orasına harim giriş kapısı açılmıştır. Duvardan 0.10cm. çıkıntı yapan kapının, basık

kemerli lentosu, renkli taşlarla kilit taşı mantığında örülerek elde edilmiştir. Birbirine geçmeli şekilde sıralanan taşlardan kilit taşı üzerinde bir kabartma görülür.

Lentonun hemen üzerinde Osmanlı kitabe çerçevelerini hatırlatan boş bir pano bulunur. Kapı girişini ve boş kitabe panosunu içerisine alan silmeler iç bükey ve dış bükey şeklindedir. Kapıyı kare olarak çerçeveler.

Cephede kapının iki yanına simetrik yerleştirilmiş iki pencere açıklığı bulunur. Pencerelerin lento ve söveleri yüzeysel silmelerle kabartılmıştır. Üst kısımları ise temsili sivri kemerli bir alınlıkla taçlandırılmıştır. Pencerelerden sağdaki artık pencere olarak değil, kadınlar mahfiline çıkışı sağlayan kapı girişi olarak kullanılmaktadır. Çift kanatlı ahşap bir kapısı vardır.

Yapının kubbe ve saçak kısımları da cephe düzenlemesinde özgün bir karakter sergiler( Fot.40-41). Özellikle saçak kısımlarında kullanılan silmeler aşağıdan yukarı kademeli olarak yükselerek duvardan çıkıntı yapar. Bu görüntü sekizgen kasnaklı kubbede de aynı şekilde uygulanmıştır. Kubbede kullanılan sekizgen kasnak ve kasnağa açılan dört pencere yapıya özgün bir görüntü katmıştır. Bununla beraber kubbe merkezinden saçağına inen dış bükey silmeler de kubbeyi dıştan dilimli hale getirmiştir. Bu da kubbeyi cephe düzenlemesinde ön plana geçirmiştir.

Minare

Caminin minaresi son cemaat yeri ile harimin birleştiği yere, caminin kuzeybatı köşesine eklenmiştir(Fot.42).

Tek şerefeli kesme taştan yapılan minarenin yüksekliği 23.48cm.‟dir. Minare kaidesi, cami beden duvarı ile bitişiktir. Kaide 6.88m. yüksekliğinde dikdörtgen formda ve 2.36x2.34m. ebatlarında kare plana sahiptir (Güleç, 2006: 51). Son cemaat mahallinde yer alan, dikdörtgen kapı ile minareye çıkış sağlanmıştır. Giriş kapısı, 0.58x1.40m. ölçülerinde dikdörtgen formunda olup; son cemaat mahallinin kuzeybatı köşesine yerleştirilmiştir. Kaideden, iki kademeli silme ile pabuca geçilmektedir. 2.28cm. uzunluğundaki pabuç kısmı baklava dilimi ya da Türk üçgeni

diyebileceğimiz geometrik şekillerle bezenmiştir. Pabuçtan ince bir kaval silme ile gövdeye geçilir (Fot. 43).

Minare gövdesi çokgen (onaltıgen) dir. Gövdenin uzunluğu 6.18cm. olup gövde, başlangıç noktasında ve bitişinde birer adet kaval silme ile hareketlendirilmiştir. Şerefe altı oldukça sade tutulmuştur. Şerefe korkuluk cephelerinde dikdörtgen iç içe panolar yer almaktadır. Şerefe korkuluğunun yüksekliği 1.09cm. kalınlığı 9.00m. dir. Şerefeye çıkışı sağlayan kapı 0.53x1.48m. ebatlarında dikdörtgen formdadır. Şerefeye 58 basamaklı merdivenle çıkılmaktadır

(Güleç, 2006: 51). Merdiven basamaklarının yüksekliği 0.26m.–0.24cm. arasında

değişmekte olup basamak uzunluğu, 0.57,5m. dir.

Minarenin petek kısmı 3.22cm. uzunluğunda gövde gibi çokgen (onaltıgen) forma sahiptir. Çevresi 5.22cm. olup üst kısmında dikdörtgen, üzeri kemerli yüzeysel nişler yer almaktadır. Petekten külaha geçişte iki kademeli ince silmeler kullanılmıştır. Külah da çokgen (onaltıgen) forma sahiptir. Külahın yüksekliği 3.13cm. dir. Minare yapı ile birlikte, inşa edilmiştir (Güleç, 2006).

Harim Kısmı Plan

Son cemaat yerinin güney cephesindeki basık kemerli kapıdan harim kısmına ulaşılır (Fot. 44). 9.60x9.62cm. ölçülerindeki kare mekânın üzeri sekizgen kasnağa oturan kubbeyle kapatılmıştır. Kubbeye geçişte tromp kullanılmıştır (Çizim 19).

Mihrap

Girişin karşı aksında güney cephenin (Fot. 45) ortasına yerleştirilmiş orijinal mihrabı görülür (Fot. 46). Yapının inşa malzemesi ile aynıdır. Cepheden 0.7cm. çıkıntı yapmaktadır. 3.64cm. Yükseklik, 2.36cm. Genişlik ve 0.54cm. Niş derinliğine sahiptir. Niş genişliği 1.11cm. olup 7 köşelidir. Kavsarası yarım kubbe şeklinde bir düzenlemeye sahiptir. Alt tarafında 17 tane niş şeklinde minyatür mihraplar sıralanmıştır. Bunlardan yedi tanesinin alt kısmı zikzaklıdır(Yurdakul,2007:45-46).

Niş kısmını farklı ölçüde iki bordür dolanır. İçerden dışarı doğru 0.40cm. ve 0.10cm. genişliğindeki bordürlerden, ikinci bordürde kaval ve düz silmelerle mihrap dışında bir hat oluşturulmuştur

Alınlık kısmında iki kartuş içerisinde Kur‟an‟dan ayetler bulunur.

Minber

Mihrabın hemen batısında kıble duvarına bitişik olarak yerleştirlmiştir. Taş malzemeden yapılmış orijinal minberin yüksekliği, külah seviyesinden yere kadar 4.08cm. dir. Uzunluğu 2.64cm. merdivene çıkışı sağlayan kapı yüksekliği 2.92cm. ve kapı genişliği ise 0.90cm. ölçülerindedir (Fot. 47).

Doğu ve batı yönünde dışa taşırılmıştır. Kemerli bir açıklığı bulunmaktadır. Giriş bölümünün ön yüzünü dışta çevreleyen geometrik bir bordür bulunmaktadır. Kabartma olarak yapılan bordürde; zikzak yapan iki çizgi ve bu iki çizgi arasında zikzak yapan bir başka zikzaklı çizgi görülmektedir. Bu bordürün her iki yanını dış bükey profil sınırlamaktadır. Kemerli açıklığın üzerinde dikdörtgen kitabelik bölümü bulunur. Fakat bu bölüm günümüzde boştur. Girişin üzerinde üçgen alınlık bulunur. Üçgen alınlığın üst bölümü, yarım daire formlu ufak dendanlarla hareketlendirilmiştir(Altın,2011: 97-100). Aynalıklar, üçgen formludur. Kabartma olarak en dışta dış bükey bir profil ile çevrelenmiştir. En içte ise iç bükey bir görüntü ile sonlanmaktadır. Süpürgelik bölümü, dilimli kemerli üç nişten oluşmaktadır. Bu nişler, en dışta dış bükey profil ile çevrelenmiştir. Ölçüleri birbirinden farklı olan nişlerin kuzey istikametteki giriş cephesine yakın olan nişi, en büyükleridir. Korkuluk bölümü de aynalık bölümüyle aynı tarzda süslemelidir. Kabartmalı olarak en dışta dış bükey profil, içte zikzaklı bordür, en içte iç bükey profil olarak ikinci basamak hizasında başlar, merdiven boyunca uzanır. Köşk bölümünün korkuluklarında, kabartma olarak dikdörtgen şeklinde ve kaş kemer tarzında dış bükey profil ile bir çerçeve yapılmıştır. İçerisine aynı şekilde devam eden iç bükey profil yerleştirilmiş son olarak iki tane servi motifi işlenmiştir. Sekizgen bir kasnak üzerinde külah yükselmekte ve üstünde yeşil renge boyanmış bir alem görülmektedir.

Kasnak ve külah arasında yer alan bilezik üzerinde, kabartma olarak zikzaklı süslemeler uygulanmıştır(Altın,2011: 97-100).

Mahfil

Harimin kuzey cephesinde ahşap direklerle taşınan kadınlar mahfili bulunur. Güney cepheden baktığımızda iki kademeli olarak algılanır. Duvardan 1.45cm. uzaklıkta kapı girişinin iki yanına yerleştirilen ahşap ayaklarla taşınır. Ayaklara bindirilen konsollarla üt tarafındaki kademelenen ikinci kısım taşınmıştır. Tırabzanlarla korunmaktadır. Direklerin taşıdığı birinci kısımda da araları boş bırakılan çıtaların tırabzan gibi dizildiği görülür(Fot. 48).

Mahfilin altına denk gelen zemin de tırabzanlarla bölünerek ayrı bir bölüm