• Sonuç bulunamadı

Ġncesu Merzifonlu Kara Mustafa PaĢa Camii Ġnceleme Tarihi:16.09

2 KATALOG / ÖRNEKLER

2.7. Ġncesu Merzifonlu Kara Mustafa PaĢa Camii Ġnceleme Tarihi:16.09

Çizim No: 34–35 Fotoğraf No: 125–144

Bulunduğu Yer: Kayseri İli, İncesu ilçesi, Merzifonlu kara Mustafa paşa

külliyesi içinde arastanın batısında bulunmaktadır.

Tarihi ve Yapım Süreci: Külliyenin parçası olarak yapılan caminin, kesin

tarihi bilinmemekle birlikte 1670 yılı yapım tarihi olarak kaydedilmiştir( Özbek ve

Arslan, 2008:1021). Bu kayıtta ise 1678 tarihli bir vakıf bilgisi referans alınmıştır.

Yani 1678 tarihli bir vakfiyesi varsa 1678 yılından önce yapılmış olması gerekmektedir.

İncesu külliyesinin yapımıyla ilgili Ahmet Nafiz Efendi‟nin kitabında şu ibare yer alır. “ H.1018/M.1670 Anadolu müfettişi Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Kayseri‟ye gelerek İncesu‟da bir hayli hayrat ve meberrat tesis ve ihya etmiştir. Bu tarihe kadar İncesu kasabası, şimdiki kasabanın doğu yönünde “Viranşehir” denilen mevkide bulunuyordu. Şu andaki kasabanın yeri münhani bir dereden ibaret olarak kettai tarikin tahassungahı ( kutlu yola gidenlerin sığınacağı yer; kale yapımı için tahkimli, sarp yer) bir halde bulunmasından dolayı, yolcuların güvenliğinin temini için adı geçen Mustafa paşa tarafından buraya bir kasaba tesisine teşebbüs edilmiş, bir metin sur ( sağlam, dayanıklı sur) ile tahkim ve yolculara mahsus, muntazam ve kargir büyük bir han ile hamam ve camii şerif inşa edilerek ihya ve termim edilmiştir

(Efendi,1987: 139).

Külliyenin inşaatı ile ilgili üç farklı rivayetten söz edilmektedir. Bunlardan ilki Kara Mustafa Paşa eğitim için Bağdat‟a giderken, paşanın bulunduğu kervan akşamüzeri İncesu‟da konaklamıştır. Paşa burada bir rüya görür. Rüyasında omuzlarında yıldızlar, boğazında ise hilal şeklinde bir ay takılır. Rüyasını yorumlatan paşa büyük bir devlet adamı olacağını öğrenir. Rüyayı yorumlayan hoca başının kesileceğini de yorumlamıştır. Fakat bunu Mustafa Paşaya belirtmez. Sadece olumlu

kısmını söylemiştir. Devlet adamı olacağını duyan paşa “ eğer ben söylendiği gibi büyük bir devlet adamı olursam, bu mutlu rüyayı gördüğüm yerde beni yaşatacak binalar yaptıracağım” diye vaatte bulunur (Denktaş, 1997:193).

Diğer bir rivayete göre; Abaza isyanını bastırmak için görevlendirilen ve o tarihte kaymakam olan Kara Mutafa Paşa emrine verilen büyük bir ordu ile İstanbul‟dan Anadolu‟ya hareket eder. İsyanın büyümesi ve genişlemesi üzerine seferin uzaması ordunun ihtiyacını karşılayacak yer ve mekân ihtiyacını doğurmuştur. Buna bağlı olarak savunmaya müsait olan İncesu mevki olarak seçilmiş ve konaklama için de buraya han inşa edilmiştir. Sonra burasının yerleşim yeri olabileceği de göz önünde bulundurularak, bir şehir için gerekli olan cami, arasta, medrese, sıbyan mektebi, dükkânlar, hamam, çeşme ve görevlilerin kalacağı evler eklenmiştir(Denktaş, 1997:193).

Üçüncü bir rivayet de ise; sefere çıkan Paşa, İncesu‟dan geçerken yoğun bir yağmur başlar ve sığınacak yer bulamayan ordu perişan olur. Bunun üzerine Paşa “bu seferden zaferle dönersem buraya bir menzil külliyesi inşa ettireceğim” diye söz verir(Denktaş, 1997:193).

Yapının incelenmesi:

Külliyenin parçalarından biri olan cami, bir avlu içerisinde olup kesme taştan kare planlı tek kubbeli olarak inşa edilmiştir. Giriş önünde dört ayağın taşıdığı üç kemer gözlü son cemaat yeri bulunur.(Çizim 34) (Fot.125).

Malzeme ve Teknik

Tamamen yerli kesme taştan inşa edilmiştir. Duvar örgüsünde çok ince bir derzle yığma tekniği kullanılmıştır. Kubbeyi de yine taş malzeme kapatmaktadır. Dıştan kurşun kaplama kullanılmıştır.

Avlu

Yapı külliyenin bir parçası olduğu için büyük bir avlu içerisindedir. Fakat avlu orijinalliğini koruyamamıştır. Bazı değişikliklere uğramıştır. Özellikle bahçe avlu duvarının, günümüzde ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Sadece kapısı kalmıştır. Şadırvanda bazı onarımlar yapılmıştır.

Son Cemaat Yeri

Sekizgen gövdeli dört sutun ile taşınan, üç kemer gözlü, üzerleri kubbe ile kapatılan bir son cemet yeri bulunur (Fot.126). Ayaklar birbirine ve duvarlara sivri kemerler yardımı ile bağlanmıştır. Kemerler, silmelerle hareketlendirilmiş yastıklar üzerine oturmaktadır. Kubbelere geçişte pandantifler kullanılmıştır (Fot.127). Ortadaki kubbe daha küçük tutulmuştur. Kubbe yüzeyleri kurşunla kaplanmıştır. Kubbelerin üzerinde taş alemler olduğu görülür. Fakat sadece doğudaki kubbe üzerindeki, sağlam kalmıştır. Ortadaki ise yarı yerinden kırık vaziyettedir. Kemer ve paye araları bugün camekânla kapalıdır. Kemer cephe ve karınlarında taşlar, sıralı olarak siyah ve doğal renginde bırakılarak, dekoratif bir görüntü oluşturulmaya çalışılmıştır (Kuran,2006:241;Denktaş,1997198;Arslan Özbek,2008:121).

Saçak kısmı kademeli şekilde dış bükey silmelerle hareketlendirtmiştir. İki tane de künk şeklinde çörten yerleştirilmiştir.

Cephe Düzeni

Harimin kuzey cephesi son cemaat yerinin de güney cephesini oluşturmaktadır. Cephenin ortasında basık kemerli bir açıklık bulunmaktadır. Kemer kısmı renkli taş dizilerinin geçmeli şekilde dizilmesi ile elde edilmiştir(Fot.128). Üzerinde son derece süslü bir kitabelik ve bunun üzerinde de dikdörtgen bir pencere ile girişin iki yanına altlı üstlü simetrik yerleştirilen dört pencere ile farklı bir cephe düzenine sahiptir. Bu cephedeki doğu kanattaki pencerelerden, yukarıdaki kemerli pencere bugün kadınlar mahfiline çıkışı sağlayan, demir merdivenli kapı girişi olarak kullanılmaktadır. Batı kanattaki aynı pencere ise mükebbirana çıkışı sağlayan açıklık olarak kullanılır. Mukebbiran taş konsollarla taşınan kare plana sahiptir. Konsollar dilimli şekilde kademelenmiştir.

Çift kademeli pencerelerin dikdörtgen olanlarının dış yan taraflarına, birer son cemaat mihrabı yerleştirilmiştir.

Yapının doğu ve batı cephesi pencere sistemi ve düzenleme bakımından aynı görüntüyü sergiler(Fot.129). Altlı üstlü düzenlenen altı pencereden yukarıdakiler kemerli ve revzenli olarak yapılmıştır. Saçak kısmında dört cepheyi ve kubbe saçağını da dolanan kademeli dış bükey silmeler kullanılmıştır. Batı cephede farklı olarak, son cemaat yeri ile harim duvarının birleşme yerinde yükselen minaresi bulunur.

Minare

Yüksekliği, 31.57cm. olan minare, harimin kuzeybatı köşesinde yer almakta olup, düzgün kesme taş malzemeden inşa edilmiş, tek şerefeli bir Osmanlı minaresidir (Fot.130). Giriş kapısı son cemaat mahallinin batı köşesinden açılmıştır. Kapı açıklığı, 0.70x1.60cm. ebatlarında dikdörtgen formdadır. Şerefeye 99 basamaklı merdivenle çıkılmaktadır. Merdiven genişliği, 0.52cm., yüksekliği 0.27cm. dir(Güleç,2006: 59).

Kaidesi 3.01x3.00cm. ebatlarında kare plana sahiptir. 8.22cm. yüksekliğinde dikdörtgen formdadır (Fot.131). Dış köşeleri pahlanarak köşelere silindirik bir form kazandırılmıştır. Kaideden gövdeye geçişte kullanılan pabuçta üç ters, üç düz olarak sıralanan üçgenler kullanılmıştır. Minare gövdesi çokgen (onaltıgen) olup; yüksekliği 8.29cm. dir (Güleç,2006: 59). Şerefe altı oldukça sade bir görünümdedir. Klasik Osmanlı minare şerefelerine uymayan bu durum minarenin şerefeden sonrasının yeniden inşa edilmiş olabileceğini düşündürmektedir. Şerefe korkuluğu taştan yapılmıştır. Şerefeye çıkışı sağlayan kapı, 1.57x0.60cm. ebatlarındadır(Güleç,2006:

59). Petek de minare gövdesi gibi, çokgen (onaltıgen) formda düzenlenmiştir. Üst

kısmının her cephesinde sivri kemerli dekoratif nişçikler yer almaktadır. Külah, çokgen ve konik formdadır. Kurşunla kaplanmıştır. Tepesine alem yerleştirilmiştir(Kuran,2006:241; Denktaş,1997:198; Arslan Özbek,2008:121).

Caminin güney cephesi en açık ve net görünen cephesidir(Fot.132). Doğu ve batı cepheler gibi düzenlenmiştir. Beş adet pencere açıklığı görülür. Bunlardan ikisi

mihrabın iki yanına yerleştirilen dikdörtgen formadaki pencerelerdir. Diğer üç pencere ise diğer cephelerdeki gibi sivri kemer formunda revzenli olarak yapılmışlardır. Aslında altlı üstlü şekilde yapılmış pencere sistemlerinden ortada bulunan çiftin alttaki dikdörtgen olanı yoktur. Çünkü mihrap aksına gelmektedir. Yapının dört köşesindeki ağırlık kuleleri yapıya farklı bir hareketlilik kazandırmıştır. Sekizgen gövdeli kulelerin üzeri, diğer kubbelerde olduğu gibi kurşunla kaplanmıştır.

Harim Kısmı Plan

Son cemaat yerinin güney cephesindeki basık kemerli kapıdan harim kısmına ulaşılır (Fot.133). Harim 12.85x12.85cm. ölçülerinde kare olup üzeri kubbe örtülüdür ( Çizim 34).

Girişin karşı aksında mihrap, hemen sağında minber bulunur (Fot.134). Cephede beş pencere bulunur. Çiftli sistemde düzenlenen pencerelerin dördü altlı üstlü olarak mihrabın iki yanında bir tanesi de üzerinde yer almaktadır.

Mihrap

Orijinal olan mihrap yapının harimine doğru 0.30cm.‟lik bir çıkıntı yapmaktadır (Fot.135). Yapı ile aynı malzeme kullanılmıştır. Mihrap 5.51cm. yükseklik ve 2.38cm. genişliğe sahiptir. Niş derinliği ise 0.57cm.dir. Tepelik kısmı 1.06cm. yükseklikte ve tek parça taştan elde edilmiştir. Üçgen tepeliğin üzerinde 13 tane palmet dizisi sıralanmıştır. Kavsara ve niş düzenlemesi oldukça sadedir. Bugün aşağı kısmı büyük oranda ahşap parke ile kaplanmıştır.

Minber

Mihrap gibi kesme taştan yapılan minber, mihrabın sağ tarafına yerleştirilmiştir (Fot.136). Külah altından yere kadar 5.15cm. yüksekliğe sahiptir. Uzunluğu 5.02cm. ve genişliği ise 1.37cm. dir. Kapı yüksekliği 2.91cm. dir. Köşk kısmı dört sütun tarafından taşınmaktadır. Üst örtüsü ve külahı taştan yapılmıştır. Külahın üzerinde yine aynı malzemeden yapılan bir alem bulunur. Aynalık altı geçişi

bulunur. Aynalığın alt kısmına ise dekoratif amaçlı üç adet niş açılmıştır. Minbere çıkışı sağlayan kapının taç kısmı, mihrabın tepeliğinde olduğu gibi palmet dizileri ile doldurulmuştur. Sade ve hantal bir görüntü sergilemektedir (Altn,2011:125)

Mahfil

Harimin kuzeyine yerleştirilen kadınlar mahfili, dört bağımsız taş ayakla taşınmaktadır (Fot.137). Ayaklar sekizgen forma sahiptir. Mahfile çıkış iki ayrı kapıdan sağlanmaktadır. Birincisi yukarıda da bahsi geçen ve son cemaat mahallindeki demir merdivenler yardımı ile ulaşılan, harimin kuzey cephesinde pencereden kapıya dönüştürülen açıklıktır. Diğeri harim tarafında ana girişin solunda küçük bir açıklıkla duvar içerisinden yükselen helozonik merdivenle çıkılan giriştir (Çizim 35). Taban döşemesi ahşaptandır. Ön cephesinde küçük konsollar kullanılmıştır. Dekoratif amaçlı olduğu düşünülebilir. Doğu batı doğrultulu dikdörtgen bir plan arz eder. Kuzeye doğru çıkıntı yapan temsili bir mihrap kare olarak harime doğru uzanır. Günümüzde kafesli ahşap tırabzanlar görülmektedir.

Mahfilde kuzeye bakan üç açıklık görülür. Bunlardan batı kanattaki mükebbiran kapısı, ortada olan revzenli pencere ve doğu kanatta bulunan ise mahfile çıkışı sağlayan pencereden dönüştürülmüş kapı açıklığıdır.

Kürsü

Harimin doğu cephesine açılan altlı üstlü yerleştirilen üç çift penceresinden, ortadaki ile sağdaki pencereler arasına yerleştirilmiştir(Fot.138). Değişik bir uygulama olarak, ortada bulunan dikdörtgen pencerenin içerisinden güneye doğru yükselen bir merdiven yardımı ile ulaşılır. Duvardan dışarı doğru taş konsollar yardımı ile taşırılmıştır (Fot.139). Konsollar mükebbiranda olduğu gibi dilimli şekilde düzenlenmiştir. Arka tarafı sivri kemerli niş şeklinde görünür. Kare forma sahip kürsü blok taş tırabzanlar tarafından sınırlanmıştır.

Üst Örtü ve Taşıyıcılar

Yapı, son cemaat yeri ve harim kısmından olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Son cemet yeri dört ayak tarafından taşınan üç kubbe ile kapatılmıştır (Fot.140). Ayaklar kesme taştan sekiz köşeli paye şeklinde düzenlenmiştir. Payeler; duvar ve birbirine kemerler yardımı ile bağlanmıştır. Kubbelerine geçişte ise pandantifler kullanılmıştır.

Caminin harim kısmında da kubbe örtü elemanı olarak kullanılmıştır(Fot.141). Beden duvarı tarafından tromplar yardımı ile taşınmaktadır. Tromplar kubbe kasnağını sekizgene çevirmiştir. Yapının içerisinde tromp, son cemaat yerinde ise pandantif geçiş unsurlarının görülmesi dikkat çekici bir durumdur.

Pencere (Aydınlatma) Sistemi

Caminin harim aydınlatması güney cephede 6, doğu ve batı cephelerde 7‟şer ve kuzey cephede 3 olmak üzere toplamda 23 pencere açıklığı ile sağlanmaktadır. Çift kat sisteminde düzenlenen pencerelerin üst tarafındakiler revzenli ve kemerli şekilde yapılırken, alttakiler dikdörtgen forma sahiptir. Revzenli pencereler çift cam sistemine sahip olup dışarıda dairesel, içerde ise kemerli hatlarla bölünmüştür. Dikdörtgen pencereler de çift sistemde yapılmış fakat bunların iç kısmında kapılar kullanılmıştır. Osmanlıda klasik bir uygulama olarak karşımıza çıkar.

Süsleme

Dış Cephe Süslemesi

Cami, kesme taşın rengiyle hantal ve sade bir görüntü sergiler. Son cemaat yerindeki kemerlerin karın ve alınlıklarındaki; renkli taş şeklindeki boyamalar, saçak silmeleri, revzenli pencereler, ağırlık kuleleri yapıyı az da olsa estetik bir boyuta taşımaktadır (Fot.142). Bununla beraber harim giriş kapısı üzerindeki işlemeli kitabe panosu güzel bir görüntü sergilemektedir.

Giriş kemeri üzerinde, kare formda yüzeyden az bir farkla içeri çökertilmiş olarak yerleştirilen kitabe, yatay düzlemde üç dikdörtgen panoya ayrılmıştır (Fot.143). Yukardan aşağı birinci panonun ortasında, dairesel bir rozet içerisinde ise Arapça yazılmış tamir kitabesi görülür. Dairenin üzerinde iki akant yaprağı merkezden yanlara doğru uçları aşağı gelecek şekilde yerleştirilmiştir. Dairenin yanlarında kalan dikdörtgen yüzeyde Kelime-i tevhid yazılıdır( Denktaş, 1997: 198).

İkinci ve üçüncü panolar aynı şekilde düzenlenmiştir. Kartuş şeklinde düzenlenen panoların yanları sivrilmektedir. Panoların içerisi ise daha küçük altışar kartuşla doldurulmuştur. Küçük kartuşların içerisinde ise metin kısmı bunmaktadır. Alttaki panoda farklı olarak, küçük kartuşlardan sağ ve sol alt köşedekiler şemse salbek motifini anımsatan bir şekille bezenmiştir. Motif ortada baklava dilimi bunun içinde yıldız şekli ve baklava diliminin iki ucundan uzanan “S”ve“C” kıvrımlı yapraklar şeklinde bir görüntüye sahiptir. Pano ve kartuşların zeminleri farklı renkteki boyalarla boyanmıştır. Bu şekilde yazı ile zemin arasında kontrast oluşturulmaya çalışılmıştır.

İç Mekân Süslemesi

Yapının içerisi de dışarısı gibi sadedir. Süsleme olarak, mihrap tepeliği ve minber kapısının alınlığındaki palmet motifleri söylenebilir (Fot.144). Bununla beraber revzenli pencerelerde kullanılan, küçük kareler içerisindeki dilimli kemer şeklindeki cam çerçeveleri de dikkat çeker nitelikte estetik unsurlardır(Fot.145).

Kitabe

Arapçası

Transkripsiyonu

İbüd tevfîk-i rabbânî bu bir lutf-ı benâm oldı Bu nev ta‟mire Derviş Hacî Sadık imaâm oldı Sebeb-i ihya oldı Merzifônî Mustafa Paşa İdüb terk bu fâni mülk-i bakâ cennet-makâm oldı Çün ki eyledi ihsân azmi Abdülmecid Hânın Akibinde salâtın çok duâlar subh u şâm oldı İlâhi cümlenin sa‟yîn meşkûr eyle indillâh Halîl Efendi evkâf Ürgübî hayr‟ül-enâm oldı Yazub tarîh-i evsâfı okunub meşreb-i nazma Bu nev cami ezher müşerref hem kıyâm oldı Sene 1277(Denktaş,1997:198)

Türkçe Açıklaması

Tanrı yardımıyla bu (onarım) anılacak bir bağış oldu. Bu yeni tamire Derviş Hacı Sadık önder oldu.

Merzifonlu Mustafa Paşa‟nın dirilişine sebep oldu. Bu ölümlü (kendini) ahrete verdi makamı cennet (olsun) Onarımdan sonra sabah akşam çok dualar edildi.

Çünkü Abdülmecit Han‟ın azmi ile bağışlandı. Tanrım, cümlenin çalışmasını kabul et yaratılmışların

Hayırlısı Ürgüplü Halil Efendi Allah yoluna (bu) hayırı yaptı, Tarihini yazdı, özellikleri şiirin doğasınca okusun.

Bu yeni cami ak, temiz, şerefli hem (de) ayağa kalktı. Sene 277 (M.1860)

Vakıf ve ArĢiv Bilgileri

Yapı ile ilgili, H.1099/1100-M.1687/89 tarihli Kayseri Ser‟iyye Sicil Defteri‟ndeki 5 nolu belgede, İncesu Kadısı Mevlana Yusuf‟un bu kasabada vaki olan Cami-i Serif-in hatibi ve imamlarının birlikte ser-i serife aykırı davranışlarda bulunduklarını arz etmesi üzerine sadır olan fermanda adı geçen kişilerin ser-i şerife uygun olmayan davranışlarının sonucu asıl vatanlarına gönderilmesini bildirir belge hakkında bilgi; 183 H.1288/90-M.1871/73 tarihli Kayseri Ser‟iyye Sicil Defteri‟ndeki 221 nolu belgede, İncesu Kasabası Camii Kebir Mahallesi‟nde Kara Mustafa Paşa‟nın yaptırdığı Camii Şerif avlusunda bulunan medresenin müderrislik vazifesine Mehmet ve Ahmet ibn-i Mehmet‟ten Ahmet‟in askere gitmesi ve Mehmet‟in de erkek evladı olmadan vefatı üzerine boşalan bu vazifeye Mustafa Efendi ibn-i Mehmet Efendi‟nin getirilmesine dair bilgi yer almaktadır

2.8.Gürpınar (Salkuma) Camii