• Sonuç bulunamadı

2 KATALOG / ÖRNEKLER

II. Abdülhamit imar faaliyetlerinde doğrudan emirlerle birçok yapı inşa ettirip bir

3.5. Yapı Elemanları

3.5.1. Beden Duvarları ve Cepheler

Yapıların beden duvarları, çoğunluğu kesme taştan olan yığma tekniğinde yükselmektedir. Saçak seviyesine kadar yükselen beden duvarlarında genelde simetrik pencerelerin dikdörtgen, kare ve yarım daire formla yerleştirildiği görülür. Beden duvarları kalınlık olarak 0.50cm.- 2.00 m. arasında değişmektedir.

Cepheler her yapıda kendine özgün bir karakterle farklılık göstermektedir. Bazıları sade ve düz bir yüzeye sahipken, bazılarında kartuş, silme ve payanda uygulamasının kullanıldığı görülür. Aynı zamanda son cemaat mahalli de yapıların kuzey cephesini şekillendirme anlamında oldukça etken bir rol oynamıştır. Özellikle son cemaat yerinde harimin kuzey cephesini oluşturan kısımların vurgulanan nitelikte yapılmıştır. Genelde kuzey cepheler ortada bir giriş kapısı, iki yanına yerleştirilmiş pencereler ve üzerine yerleştirilmiş kitabe panosu şeklinde karşımıza çıkar. Bazı yapılarda, yerleştirilen iki pencereden sonra birer mihrabiyenin yerleştirildiği örneklere de rastlanır. Bunlar KurĢunlu Camii(Fot.-95) ve Molu Köyü

Camiileridir. (Fot.-166) Bazı cephelerde mükebbire uygulamasının kullanıldığı görülür. Bu yapılardan bir tanesi Erkilet NiĢancı Mehmet Ali PaĢa Camii (Fot.-198)ve diğeri Ġncesu‟daki Merzifonlu Kara Mustafa PaĢa Camileridir. Bu yapılarda cephenin batı kanadına yerleştirildiği görülür. Ayrıca Erkilet NiĢancı Mehmet Ali PaĢa Camii‟nin güneybatı köşesinde batıya ve güneye bakan iki tane kuş evinin olduğu görülür. Kuşevleri yapıya diğer yapılardan ayrılan bir özellikle cepheye farklı bir karakter kazandırmıştır. (Fot.-200)

Yapıların cepheleri; yukarıda da belirtildiği gibi silme kartuş, payanda, ağırlık kuleleri, kubbe kasnaklarındaki kartuş ve silmelerle hareketlendirilmiştir. Bu şekilde cepheleri hareketlendirilmiş olan yapılardan kronolojik sıradaki ilk yapı Talas‟taki Han Camii (Fot.-279,280,281,282)olup yapının iki katlı düzenlenmesi, kat seviyesinde bir silmenin yapıyı dolaşmasına neden olmuştur. Ayrıca yapının dört köşesindeki ağırlık kulesinin beden duvarından dışarı taşıntı yaptığı görülür. Bunun yanında yapının üç cephesindeki üçgen alınlık düzenlemesi ve alınlığın tepe noktasındaki akant yaprağı yapıya farklı bir değer katmıştır. Aynı zamanda cepheler sağır kemerler içerisinde açılan pencerelerle karşımıza çıkmaktadır. Yine yapıda farklı bir uygulama, cephelerde açılan rozet pencerelerdir. Minare kısmında bahsedildiği gibi çift kademeli minare kaidesi yapının hareketliliğini arttırmaya yönelik uygulamalardır.

Cephe düzenlemesinde dikkat çeken ve mimari plastik anlamında en özgün yapı Tomarza Merkez Ulu Camii (Fot.-304,305,306,307) cephesidir. Yapının en vurgulu yeri üçgen alınlıklı saçağın merkezine açılmış olan sütuncelerle çerçevelenen pencereleri ve giriş kapısıdır. Üçgen alınlık uygulamasının kullanıldığı diğer yapı Talas Han Camii „dir.

İncelenen yapılardan beden duvarının payandalarla desteklendiği yapılar da bulunur. Bunlardan bir tanesi Hatıroğlu Camii‟dir. Güney cephesinde köşelerde birer tane ve mihrap aksına gelen kalın bir payanda ile saçağa kadar desteklenmiştir. (Fot.- 5) Payanda ile desteklenen diğer bir yapı YeĢilyurt Melik Arslan Camii (Fot.-40)‟dir. Yine güney cepheden üç tane saçağa kadar payanda ile desteklenmesi, yapının meyilli bir arazi üzerinde kurulmuş olmasından kaynaklanmıştır. KurĢunlu Camii‟nin

güney cephesinde de köşelerden yükselen iki tane payanda beden duvarını desteklemektedir. (Fot.-98) Molu Köyü Camii (Fot.-189)‟nde de aynı durumdan kaynaklanan yapıyı sağlamlaştırma amaçlı üç payanda saçak seviyesine kadar yükseltilmiştir. Erkilet NiĢancı Mehmet PaĢa Camii (Fot.-187,289,190,191)‟nde faklı olarak üç cephede de payanda uygulaması yer alır. Bu payandalar da yine farklı bir uygulamayla yapının tabanından saçak seviyesine kadar yükselen, bu yükselme sırasında zeminden tepeye kadar daralan bir sistemde yapılmıştır.

Yapılardan iki tanesinin cephe görüntüsünde dört köşeden yükselen ağırlık kuleleri yapıya klasik tarzın birer yansıması olarak eklenmiştir. Bu yapılardan biri İncesu‟da bulunan Merzifonlu Kara Mustafa PaĢa (Fot.-132) Camii‟dir. Ağırlık kuleleri iki kademeli olup, çokgen forma sahiptir. Üzerleri ise küçük kubbeciklerle kapatılmıştır. Ağırlık kulesine sahip diğer yapı ise Talas‟taki Han Camii‟dir. (Fot.- 270) Bu uygulamada, yapının dört köşesinden saçağa kadar yükselen kare kaidenin üzerinde kubbenin yarı seviyesine kadar silindirik olarak yükselmiş üzeri külah şeklinde kapatılmıştır.

Yapıların genel anlamda görselliğini arttıran, cephenin bütünlüğünü sağlayan yapı unsurlarından kubbeler farklı uygulamalarla kullanım alanı bulmuştur. Bunlardan altı tanesi doğrudan beden duvarı tarafından taşınırken on beş tanesi çokgen veya silindirik kasnak tarafından taşınmıştır. Yapılar içerisinde kasnak ve kubbe ile cephenin görselliğini arttıran önemli yapılar ;YeĢilyurt Melik Arslan Camii (Fot.-41), Ġncesu Merzifonlu Kara Mustafa PaĢa Camii (Fot.-132), Molu Köyü Camii (Fot.-165), Tavlusun Yukarı Mahalle Camii (Fot.-257), Talas Han Camii (Fot.-280) ve Tomarza Merkez Camii (Fot.-304) olarak ön plana çıkmaktadır. Bunlardan Talas Han Camii ile Tomarza Merkez Camiilerinin kubbe dış kaplamasında görülen taşın kiremit gibi dizilmesiyle oluşturulmuş kademeli kaplama, yapılara farklı bir değer katmıştır. Ki bu uygulama Kayseri‟deki birçok yapının kubbesinde gayrimüslim ustaların oluşturduğu bir akım ve üslup olarak mimariye dahil edilmiştir. YeĢilyurt Melik Arslan Camii kubbesi dıştan taşla kaplanmış ve kubbe kalın kaval silmelerle dilimlenmiştir. Yine Melik Arslan Camii ile Molu Köyü Camilerinde kasnaklardaki dört yönde açılan pencere sistemleri benzer bir görüntüye sahiptir.