• Sonuç bulunamadı

4. İBADETLERDE UNUTMANIN ETKİLERİ

4.3. Oruçta Unutma

Bu kısımda unutma sebebiyle ortaya çıkan durumlar “niyette, mekruh günlerde oruç tutmada, orucu bozan durumlarda ve itikâfta unutma” altbaşlıklarında ele alınacaktır.

4.3.1. Niyette Unutma

Oruç ibadeti, niyetle geçerlilik kazanır. Niyetin geçerli olabilmesi için de belli zaman dâhilinde yapılması şarttır. Oruçların niyete başlangıç vakti akşam vaktinin girmesiyle başlar son vakti de ya ikinci fecir ya da günün yarısından öncesine kadar devam eder.502 Konuyla ilgili unutmalar; unutularak niyet edilmeden oruç tutulması, kalben niyet edip dil ile söylenmemesi, niyetin vaktinden önce veya vaktinden sonra yapılması durumlarında karşılaşılmaktadır. Örneğin sabahtan akşama kadar aç kalıp oruç tuttuğunu zanneden fakat niyetin yapılması gereken zamandaniyet etmeyi unutan kişinin tuttuğu oruç geçerli değildir. Ramazan orucu tutmak isteyen fakat gündüzün yarısından sonra niyet etmediğini hatırlayan kişinin orucu geçerli değildir. Eğer niyet etme zamanında kalben niyet edip diliyle söylemeyi unutmuş ise orucu geçerlidir.

Ramazan orucunun kazasını veya kefaretini tutmak isteyen kişinin, akşam vakti girmeden veya güneş doğduktan ya da öğle vaktinden sonra niyet etmesi hâlinde

501 Mehmet Zihni Efendi, a.g.e, s. 869/583. 502 Mevsılî, a.g.e, I, s. 126.

niyeti ve orucu geçersizdir. Çünkü niyet, kendisi için belirlenen vakitten önce veya sonra yapılmıştır.

Nafile oruç tutmak isteyen kişi, unutarak niyet etmediğini günün yarısından sonra hatırlar ve niyet ederse, bir şey yiyip içmediyse orucuna devam eder. Fakat yiyip içtikten sonra hatırlayıp niyet etmiş ise orucu geçersizdir. Çünkü günün yarısından sonra orucun geçerli olabilmesi için o zamana kadar yeme içme durumunun olmaması gerekir.503

Özetle, oruca niyet etme konusunda unutmanın hükme herhangi bir tesiri yoktur.

4.3.2. Oruç Tutulması Mekruh Günlerde Unutma

Ramazan ve kurban bayramı günleri ile teşrik günlerinde farz olarak oruç tutmak yasaklanmıştır. Bu günlerden bayram günlerinde oruç tutmanın yasak olduğunu unutarak niyet eden veya bu günlerin bayram günleri olduğunu unutarak niyetlenen kişi, hatırladığında orucunu bozar. Zira orucuna devam etse dahi orucu fasittir ve kişinin üzerine kazası gerekir.504

Şek günü olduğunu unutarak ramazan niyetiyle oruç tutan kişi, o günün şek günü olduğunu hatırlarsa orucunu bozar. Çünkü şek günlerinde ramazan orucunu tutmak yasaklanmıştır.505 Fakat şek günü olduğunu unutup nafile niyetiyle oruç tutmaya

başlar ve şek günü olduğunu hatırlarsa orucuna devam eder. Çünkü bu günlerde nafile oruç tutulabilir ve tutulduğunda mekruh da olmaz.506

Özet olarak unutmanın, oruç tutmanın mekruh olduğu günlerde unutarak oruç tutma konusunda herhangi bir tesiri yoktur.

4.3.3. Orucu Bozan Durumlarda Unutma

Orucu bozan durumlar kaza ve keffaret gerektiren veya sadece kaza gerektirenler olarak ikiye ayrılır. Her iki kısımdaki fiiller de unutarak yapıldığında oruç

503 Kudûrî, a.g.e, I, s. 62; Serahsî, a.g.e, III, s. 63-85.

504 Bayram gününde orucunu bozan kişiye Ebu Yusuf ve İmam Muhammed'e göre kaza gerekir. Serahsî, a.g.e, III, s. 81-98; Kâsânî, a.g.e, II, s. 78.

505 Kâsânî, a.g.e, II, s. 82. 506 Kâsânî, a.g.e, II, s. 78.

bozulmaz.507 Diğer ibadetlerin aksine Hanefilere göre orucu bozan durumlarada unutmanın etkisi vardır.

Kaza ve kefaret gerektiren durumlarda unutma

Kasıtlı olarak yemek, içmek ve cimada bulunmak orucun bozulmasına ve hem kaza hem de kefarete neden olur. Fakat unutma durumunda bu fiillerin işlenmesiyle “Oruçlu olduğu halde yiyip içen kimse, orucunu tamamlasın. Çünkü Allah (cc.) onu doyurmuş ve içirmiştir”508 hadisinden dolayı oruç bozulmaz. Bu konuya şu örnekler verilmiştir:

Unutarak yeme, içme veya cima etme fiillerden birini işleyen kişi, hatırladığı veya hatırlatıldığında bu fiilleri terk eder ve orucuna devam eder. Unutarak orucu bozan fiillerden birini yapan kişiye “Sen oruçlusun” denildiğinde veya fecrin doğduğu esnada orucunu hatırlarsa bulunduğu fiillerden hemen vazgeçtiğinde orucu bozulmaz. Fakat bunlara rağmen orucu bozan fiillere devam ederse kişinin orucu bozulmuş olur.509 Hatırladığı veya hatırlatıldığı halde bu fiilleri kasıtlı olarak

işlenmeye devam eden kişiye hem kaza hem kefaret gerekir.510

Unutarak yiyen, içen kişiye “Sen oruçlusun” dendiği halde oruçlu olan da oruç tuttuğunu hatırlamasa ve yemeye devam ederse bu kişinin orucu Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuf’a göre bozulmuştur. Bu iki imama göre oruçlu olduğunun kişiye haber verilmesi, oruç tuttuğunun delildir. Bu durumda kişi, haberin doğruluğu ve kendi hâlini düşünmelidir. Çünkü oruçlunun bu haldeki durumu, namazda unutarak konuşan veya hacda ihramlı ya da itikâf hâlinde iken unutarak cima eden kişinin durumu gibidir. Zira bu durumların hepsinde unutma ibadeti bozar.511 Zayıf ve orucu

tamamlamada zorlanacak birini yiyip içerken gören kimseler bu kişiye oruçlu

507 Bkz. Mevsılî, a.g.e, I, s. 133; Heyet, el-Fetâva’l-Hindiyye, I, s. 199-205. 508 » ُهاَقَس َو ُ االلَّ ُهَمَعْطَأ اَمانِإَف ،ُهَم ْوَص امِتُيْلَف ، َب ِرَش َو َلَكَأَف َيِسَن اَذِإ« Buhârî, “Savm”, 26.

509 Serahsî, a.g.e, III, s. 65, İbnü’l-Hümâm, a.g.e, II, s. 327; Damad Efendî, a.g.e, I, s. 244; Molla Hüsrev, a.g.e, I, s. 203; Mehmet Zihni Efendi, a.g.e, s. 956.

510 Molla Hüsrev, a.g.e, I, s. 206; Heyet, el-Fetâva’l-Hindiyye, I, s. 206.

511 Serahsî, a.g.e, III, 65-66, İbnü’l-Hümâm, a.g.e, II, s. 327; Ebü’l-Berekât en-Nesefî,en-Nehru’l-Fâik Şerh-u

olduğunu hatırlatmayabilir. Fakat güçlü ve kuvvetli olan kişinin yiyip içtiğini gördüklerinde hatırlatmaları gerekir.512

Sadece kaza gerektiren durumlarda unutma

Orucu bozan ve kaza gerektiren durumlardan biri unutularak yapıldığında oruç yine bozulmaz.513 Fakat hatırladıktan sonra önceki durum devam ettiriliyorsa oruç bozulur ve kaza gerekir. Örneğin abdest alma, gusletme veya yıkanma esnasında unutarak su içenin orucu bozulmaz. Oruçlu olduğunu unutarak boğazına toz, duman veya sinek kaçıran kişiye orucu hatırlatıldığında bu durumdan uzaklaşır ve orucuna devam ederse kendisine bir şey gerekmez.514 Taş, toprak veya yetişmemiş ham ayva, yaş ceviz vb. yutan kişi unutarak bunları yemişse orucu bozulmaz. Kasıtlı yemesi halinde ise kaza gerekir.

Hayız ve nifas hâlini unutup oruca başlayan hatırladığında orucunu bozar. Sonra orucunu kaza eder. Çünkü bu hallerde oruç tutulmaz ve ramazanda tutulmayan oruçların da sonradan kaza edilmesi gerekir.515

Özet olarak, orucu bozan durumlarda unutmak bozulmayı engelleyen bir mazerettir. Oruç tutulmaması gereken özel hallerde unutarak oruç tutma konusunda unutmak ise mazeret değildir.

4.3.4. İtikâfta Unutma

İtikâf sözlükte “alıkoymak, hapsetmek, bir yere yerleşmek veya bir yere bağlanıp kalmak” gibi anlamlara gelir. Kalbi dünyevi işlerden uzaklaştırıp Mevlaya teslim etmektir. İtikâf terimi fıkıhta, belirli bir şekilde ibadet amacıyla camide bulunmayı ifade eder.516 İtikâf, cemaatle namaz kılınan mescitlerde yapılır. İtikâf, normalde kifaye ve müekked sünnet olup nezreden (adakta bulunan) kişiler için de vacip hale

512 İbnü’l-Hümâm, a.g.e, II, s. 328. 513 Kâsânî, a.g.e, I V, s. 237. 514 Kâsânî, a.g.e, II, s. 92.

515 Hayız ve nifas hallerinde oruç tutmanın venamazkılmanın haram olması sebebiyle bu durumdaki kişiler oruçlarını bozar. İbni Nüceym, Bahru’r-Râik, I, s. 229.

516 Cezeri, Kitabü’t-Tarifat, I, s.31; Cevherî, a.g.e, IV, s.1406; Mehmet Şener, “İ’tikaf”,DİA, C: XXIII, TDV. İstanbul, 2001, 457-459.

gelir. İtikâf esnasında zaruri ihtiyaçların haricinde mescitten çıkılmaması,517 cinsî

münasebetten kaçınılması,518 itikâf adayanların oruçlu olarak itikâfta bulunmaları,

geceli gündüzlü olarak itikâfa girenlerin itikâfa geceden girmeleri519 ve itikâf

esnasında da ibadet ve taatle meşgul olmaları gerekir.

İtikâf yasaklarının kasıtlı veya unutarak yapılması arasında fark yoktur. Her ikisinde de aynı sonuç otaya çıkar. Örneğin unutarak eşiyle cinsî münasebette bulunan kişinin itikâfı bozulur. İtikâf esnasında eşine dokunup öpen ve de meni gelenin de itikâfı bozulur. Çünkü bu iş yapılırken yaşanılan durum, kişiye itikâfta olduğunu hatırlatan bir durumdur.520

Unutarak, zorla veya abdest bozmak için itikâftan çıkıp sonra da, karşılaştığı herhangi bir kimse sebebiyle uzun bir müddet mescide dönmeyen kişinin itikâfı bozulmuştur. Kişi bu itikâfını kaza eder.521

Sonuç olarak; orucun sahih olması için gerekli olan niyetin unutulması oruca başlamayı engelleyen bir özür değildir. Orucun bozulmasını gerektiren durumlarda unutma da bozulmayı engelleyen bir özürdür. İtikâfta unutma ise itikâfın bozulmasını engelleyen bir özür değildir.