• Sonuç bulunamadı

3. İBADETLERDE HATANIN ETKİLERİ

3.3. Oruçta Hata

3.3.2. Oruçla ilgili Hatalar

Oruçla ilgili hatalar, niyet etme zamanında, oruç tutulan günde, oruca başlama veya orucu bozma vakitlerinde, oruçlu için yasak fiillerin işlenmesinde ve hatalı zanda bulunmada gibi durumlarda ortaya çıkabilmektedir.

3.3.2.1. Zamanda hata

Zamanla ilgili hatalar oruca niyet etme anı, oruca vaktinde başlamamak ve vaktinden önce açmakla ortaya çıkar. Örneğin:

Orucun geçerli olabilmesi için niyet şart olup belli bir zaman diliminde yapılmalıdır. Oruca niyet etme zamanı akşam güneş battıktan sonra başlayıp bazı oruçlar için ikinci fecre kadar bazıları için de günün yarısından (zeval vaktinden öncesine)

255 Bkz. Kâsânî, a.g.e, II, s. 83;Mergınânî, a.g.e, I, s. 120; İbn Nüceym, Bahru’r Râik, VI, s,128. 256 Heyet, el-Fetâva’l-Hindiyye, I, s. 195.

kadardır.258 Bu açıdan kişi, akşam vakti olmadan akşam olmuştur zannı ile niyet edip

oruca başlar ve sonradan da niyetini yenilemezse orucu geçerli olmaz. Ramazan orucunun kaza ve kefareti ile mutlak bir adak oruca fecir doğduktan sonra daha fecir doğmamıştır zannı ile niyet edenin orucu da geçersizdir. Aynı şekilde şer’i günün yarısı geçtikten sonra daha günün yarısı olmadı zannıyla oruca niyet edenin niyeti de geçersizdir.259

Zamanda hata ile ilgili ikinci önemli durum da orucun başlama ve bitmesinin vaktini belirleme de ortaya çıkar. Fecir doğduğu hâlde daha fecir doğmamış zannı ile yemeğe devam eden kişi ile güneş batmadığı hâlde güneş batmıştır zannı ile yemeğe başlayıp iftar eden kişiler oruçlarını bozmuş olur ve kaza yaparlar. Burada kasıt olmadığından kefaret gerekmez. Bu durumdaki kişi iftar zamanına kadar oruçlu gibi davranmaya devam eder260 Fecrin doğmasıyla ilgili şüphe içinde olan kişinin de yeme içmeyi bırakması en uygun olandır.261

Ramazanda hata orucun bozulmasında kasıttan farklı bir etki yapmamaktadır. Oruç hata ile de olsa bozulmaktadır.

3.3.2.2. Oruç tutulan günde hata

Bazı insanlar oruç tutulması mekruh olan bazı günlerde yanılarak farz, vacip veya nafile oruç tutulmaktalar. Bu günlerdeki oruçlar ve hükümleri şöyledir:

Şek gününde oruç tutmak

Şaban ayının sonuncu veya Ramazan ayının birinci günü olduğu hakkında şüphe edilen Şaban ayının otuzuncu gününe şek günü denmektedir. Bu sebeple Ramazan ayı başlamadığı hâlde hesap hatası veya havanın bulutlu olmasından dolayı ramazan ayı başlamıştır zannı ile şek gününde oruca başlayan hata etmiştir. Çünkü Şek

258 Ebû Hanîfe, Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’ e göre oruçların geçerli olması için niyet şarttır. Kâsânî, a.g.e, II, s. 83,

259 Mehmet Zihni Efendi, a.g.e, s. 938.

260 Kudûrî, a.g.e, I, s. 64; Muhammed Alâüddîn b. Muhammed Emin Abidîn, Alâüddîn Âbidîn, Hediyyet-ü

Âlâiyye, I. Baskı, Daru İbn Hazm, Beyrut 2003, s. 134; Mehmet Zihni Efendi, a.g.e, s. 969.

gününde farz olan ramazan orucu ile vacip olan bir orucu tutmak mekruhtur. Nafile oruç ise tutulabilir.262

Şek günü ile ilgili Hanefi fıkıh kitaplarındaki örnekler şunlardır: Ramazan orucuna niyetlenerek tuttuğu oruç, eğer o gün ramazan günlerinden olursa ramazan orucu, ramazandan değilse nafile olur.263 Yine bu günde vacip olan bir oruca niyetlenen kişinin orucu nafile olur. Bununla birlikte “eğer bugün ramazandan ise ramazan orucu tutmaya, ramazandan değilse oruçlu değilim” diyenin o gün ramazan olsa bile orucu sahih olmaz. Bugün ramazandan olmazsa orucum nafile olsun veya üzerime vacip olan oruçlardan biri olsun diye niyet ederse de tuttuğu oruç mekruh olur.264

Bayram günlerinde oruç tutmada

Havanın bulutlu, dumanlı, sisli veya tozlu olması ya da hesap hatası sebebiyle ramazan bitmedi zannı ile bayram gününde oruç tutan kişi hata etmiştir. Çünkü bayram gününde oruç tutmak tahrimen mekruhtur.

Ramazan ayında otuz gün oruç tutup da şevval hilalini görmeyen ve bu sebeple orucuna devam eden kişiye, iki veya daha fazla kişi şevval ayının hilalinin görüldüğünü yani bayram olduğunu haber verirse oruç tutan kişi tutmakta olduğu orucunu açmalıdır.265

Teşrik günlerinde oruç tutmada

Teşrik günlerinde “adak orucu tutulur” düşüncesiyle adakta bulunan kişinin hatalı davranmasına rağmen adağı geçerlidir. Oruç tutarsa adağını da yerine getirmiştir. Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuf’a göre bu günlerde oruç adayanın adağı geçerli olmaz ve kendisine bir şey de gerekmez. Hatta bu günlerde oruca başlayıp sonra orucunu bozana kaza da gerekmez.266

262 Şek gününde niyetlenerek ramazan orucu tutmak ehl-i kitaba benzeme sebebiyle mekruhtur. 263 Kâsânî, a.g.e, II, s. 78.

264 İbnü’l-Humâm, a.g.e, II, s. 315; Damad Efendî, a.g.e, I, s. 235.

265 Serahsî, a.g.e, III, s. 63; Damad Efendî, a.g.e, I, s. 235; Heyet, el-Fetâva’l-Hindiyye, I, s. 201. 266 Kâsânî, a.g.e, II, s. 80.

Sonuç olarak şek, bayram ve teşrik günlerinde oruç tutma konusunda hatanın etkisi olmaktadır. Fakat tutulan oruçlar da mekruh olmaktadır.

3.3.2.3. Fiilde hata

Oruçlu olan kişi, orucu bozan ve kaza gerektiren fiillerden herhangi birini hataen yaptığında, orucu bozulur ve günün orucunu kaza gerekir. Bu konuya şu örnekler verilmiştir:

Oruçluyken abdest alan kişi, boğazına su kaçırdığında orucunu kaza eder.267Aynı

şekilde ağzına koyduğu karanfil, sakız vb. maddeleri hata ile yutan kişinin de orucunu kaza etmesi gerekir. Bunlarla birlikte dişleri arasında kalan ve nohut tanesi büyüklüğünde bulunan bir yiyeceği, oruçlu olduğunu bildiği halde ağzında çevirirken yutan kişi de orucunu kaza etmelidir.268

Oruç bozmayı gerektiren herhangi bir şey hataen meydana geldiğinde oruç bozulmaktadır. Burada hata sadece kefareti düşüren bir özür olabilmektedir.

3.3.2.4. Hatalı zan

Zan kişiyi hataya düşürebilmektedir. Oruca usulüne uygun niyet etmeden oruç tuttuğu zannına kapılan veya orucu bozulmadığı halde bozuldu zannına kapılarak orucunu bozanlar olabilmektedir.

Bu konuya şu örnekler verilebilir:

Orucun bozulduğu zannı ile hareket etmenin farklı sonuçları vardır. Akşamdan oruca niyet edip sabaha da orucu bozma niyetiyle uyanan kişi, niyeti sebebiyle orucunun bozulduğunu zannedip günün yarısından önce orucunu bozarsa veya niyeti sebebiyle orucunun bozulduğunun fetvasını alıp orucunu bozarsa kişiye sadece kaza gerekir.

267 Serahsî, a.g.e, III, s. 66; Mehmet Zihni Efendi, a.g.e, s. 966; eş-Şurunbilâlî, Merâkı’l Felâh, I, s. 233. 268 Mehmet Zihni Efendi, a.g.e, s. 958.

Bu durumda kişi şüphesiyle veya yanlış fetva ile hareket etmiştir. Çünkü oruca başladıktan yani fecir doğduktan sonra bozma niyetiyle oruç bozulmaz.269

Kaza orucu tutmaya niyetlenen kişinin kaza orucu olmadığı anlaşıldığında, orucunu bozarsakendisine herhangi bir şey gerekmediği halde, nafile olarak orucuna devam etmesi daha uygun olur.270 Bu durumdaki hata, orucun tamamen hükümsüz kalmasına etki etmez.

Gıybet etmek, kan aldırmak, şehvetle öpme veya dokunma sonrasında inzalin gerçekleşmemesine rağmen “orucum bozulmuştur” zannıyle iftar edip orucunu bozan kişiye hem kaza hem kefaret gerekir. Zira bu durumlardaki zan mahalli dışında gerçekleşmiş bir zandır. Fakat orucunun bozulduğuna dair fetva alır veya bir hadis işitir de bunun tevilini de bilmezse sadece kaza gerekir.271

Vücuduna veya saç, bıyık gibi yerlerine yağ, krem gibi maddeler süren ya da Ramazan ayında ihtilam olan kimsenin, orucum bozuldu zannına kapılıp kasıtlı olarak bozduğunda orucunu kaza etmesi gerekmektedir.272

Ramazan ayında hasta veya seferî olan kişi, “ramazan orucunun farziyeti mazeretim sebebiyle üzerimden düşmüştür” zannıyla başka bir oruca niyet eden kişinin bu davranışında Hanefi imamları ihtilaf etmişlerdir. Çünkü Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed’e göre bu zannında hata etmiştir. Çünkü yolcu veya hasta, farz veya vacip oruca niyet etse bile tuttuğu bu oruç, ramazan orucundan sayılır. Ebû Hanîfeye göre ise zannında hata etmemiştir. Çünkü hasta ve yolcu hangi vacip oruca niyet etmişse orucu geçerlidir. İmam-ı Züfer’e göre de hasta, ramazanda hangi niyetle oruç tutarsa tutsun orucu ramazan orucudur. Yolcu ise hangi vacip oruca niyet etmişse o orucu geçerlidir.273

269 Serahsî: a.g.e, III, s. 86.

270 İmam Züfer’e göre bu durumda, orucun kaza edilmesi gerekir. Serahsî, a.g.e, III, 82-83; Mehmet Zihni Efendi, a.g.e, s. 962.

271 Alâüddîn Âbidîn, Hediyyet-ü Âlâiyye, s. 135-136.

272 Kâsânî, a.g.e, II, s. 100; Heyet, el-Fetâva’l-Hindiyye I, s. 206; Mehmet Zihni Efendi, a.g.e, s. 980.

273 Bkz. Serahsî, a.g.e, III, s. 61; Kâsânî, a.g.e, II, s. 84; Mevsılî, a.g.e, I, s. 128; Abdülazîz el-Buhârî, a.g.e, I, s. 247.

Sonuç olarak; oruç ibadetine başlama zamanında ortaya çıkan hata bir mazeret değildir. Bununla birlikte oruç tutmanın mekruh olduğu günlerde tutulan oruçların mekruh olmasını engelleyen bir özür de değildir. Fakat orucun bozulmasına sebep olan konularda da mazeret değilken sadece oruç bozmada kefareti düşüren bir mazerettir.