• Sonuç bulunamadı

Dioklitianos, 3. yüzyılın sonunda, orduyu yeniden yapılandırdı. İmparatorluk sı-nırlarının genişliği ve yedek sınır birliklerinin olmayışı, dış saldırılara zamanında karşı koymayı olanaksız kılıyordu. Bu nedenle Dioklitianos sınır birlikleri olan limitanei ve düzenli ordu birlikleri olan comitatensis’i oluşturdu. Sınır birlikleri devletten aldıkları arazilere karşılık saldırı anında sınırların güvenliğini sağla-makla yükümlüydüler ve bu arazilerden elde ettikleri gelirle geçiniyorlardı. Bu kurum erken Bizans dönemi boyunca korundu. Ancak 5. yüzyılının ikinci yarı-sından sonra önemini kaybetti.

Kaleler ve sınır bölgelerindeki müstahkem şehirler, savunmayı kolaylaştır-maktaydı. İmparatorluk içlerinde stratejik önemde olan yerlere maiyet birlikle-ri (exercitus comitatensis) konuşlandırılmıştı. Bu birlikler, ihtiyaç halinde tehdit altındaki bölgelere sevk edilmekteydi. Böylece savunma güçlenmiş ve esneklik kazanmıştı. Paralı askerlerden oluşan muhafız gücü, taht kavgalarına karışmaya eğilimli olması nedeniyle Dioklitianos zamanında atıl bırakıldı. Konstantinos dö-neminde ise dağıtıldı (İstoria tu Elliniku Etnus VII. c. s. 270, Baskıcı, 2009 s. 86).

Erken Dönemde Bizans ordusunun çoğunluğunu, imparatorluk sınırlarının dışından gelen paralı yabancı askerler ile imparatorluk tebaasından olan ve savaş-çılıklarıyla ünlü İlliryalılar oluşturmaktaydı. Paralı askerlerin temin edilmesinde çekilen sıkıntı, disiplin konusunda sorun çıkarmaları gibi nedenlerden dolayı im-parator Heraklios yerli unsurlardan oluşan bir ordu oluşturma yoluna gitti.

Bizans devleti 7-11. yüzyıllar arasında ağırlıklı olarak askeri nitelikli bir yöne-tim modeline sahipti. Eyalet (iparhia) yöneyöne-tim teşkilatı ile ordu kurumu adeta bü-tünleşmişti. Eyalet yönetiminin başındaki idareci aynı zamanda eyaletteki askeri gücün de komutanıydı (Baskıcı, 2009. s. 115).

Orta Bizans döneminde iki farklı askeri tipte örgütlenmiş birlik karşımıza çık-maktadır. Bunlardan birincisi, taşra teşkilatında aşağıda değinilecek olan temalar bünyesinde oluşturulan ve toprağa bağlı köylü askerlerden oluşan tema birlikle-ridir (tematiki). İkincisi ise başkentte saray muhafız güçlerinden daimi düzenli orduya dönüşmüş olan, profesyonel askerlerden oluşan ve tabur manasına gelen

İllirya: Başta Arnavutluk olmak üzere Balkan Yarımadası’nın Adriyatik kıyılarında yer alan batı bölümünün adıdır.

Hartularii: Kayıtları tutan arşiv memurları.

tagma adlı birliklerdi (tagmatiki). Kuruluşları 8. yüzyıla dayanan tagma adlı birlik-ler paralı askerbirlik-lerden oluşan çok iyi eğitimli, donanımlı, süvari birlikbirlik-leriydi. Tagma adlı birlikler birbirinden bağımsızdı ve doğrudan imparatora bağlıydılar.

11. yüzyılda yabancı paralı askerlerin sayısı artarak Bizans ordusunun ana savunma gücünü oluşturmuşlardır. 10. yüzyıl ortalarından itibaren yeni bir sa-vunma sistemi uygulamaya sokulmuş ve paralı askerlerden oluşan tagmalar sınır bölgelerine kaydırılmıştı. 11. yüzyıldan itibaren İstanbul güvenli addedildiğinden başkent artık kalabalık bir askeri güç tarafından korunmamıştır. Sadece Malazgirt savaşından sonra (1071), Bizans ordusu içindeki paralı askerlerin etkisini denge-lemek üzere İstanbul’da, Anadolu’dan gelen mülteci Bizanslılardan oluşan ölüm-süzler (athanati) tagması oluşturulmuştur.

9. yüzyıla kadar kara ordusunun başında imparator dışında genel bir komutan bulunmamaktadır. 10. yüzyılda toprakların genişlemesiyle ordunun komutasının bölünmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. II. Romanos’un (959-963) imparatorluğu dö-neminden başlayarak ordunun komutasının doğu ve batı olarak ikiye bölündüğü görülür. Doğu ordusunun sorumluluk alanı Anadolu’yu, batı ordusunun sorum-luluk alanı ise Balkanları içine alıyordu. 11 yüzyılda doğu ordusunun komutanı

“megas domestikos” unvanını taşır ve ordunun başkomutanı durumundadır.

10. yüzyıla kadar Bizans ordusunun ana unsurunu süvari birlikleri teşkil et-mektedir. Ağır silahlı süvari birlikleri oluşturulurken bu dönemde piyade unsur-ları da geliştirilmiştir. Sınır bölgelerindeki tema birlikleri önemli oranda piyade-lerden oluşmaktadır. Anadolu tema ordularının 10. yüzyılda toplam mevcudunun 70.000 kişinin üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. 11. yüzyılda, tema sözcüğü eyalet ordusunun birlikleri anlamında kullanılmaz oldu. Bizans ordu kurumu-nun yapısal değişim geçirmesi sonucu, yerli unsurlardan oluşan askeri kuvvet-lerin temel unsurunu kendikuvvet-lerine büyükçe araziler tahsis edilen pronoia sahip-leri oluşturdu. 12. yüzyıldan itibaren Bizans ordusunun ağırlığını paralı askerler oluşturmaya başladı. Bu paralı askerler arasında Uz, Peçenek, Kuman gibi Türk asıllılar olduğu gibi Varanglar adı altında İskandinavyalılar ve İngiltere’den gelen Normandiyalılar da mevcuttu. 13. yüzyıla gelindiğinde ordunun tamamı nere-deyse yabancı paralı askerlerden oluşmaktaydı. Bu durum imparatorluğun son bulduğu tarihe kadar değişmedi (Baskıcı 2009, s. 122, 139, 143).

Bizans imparatorluğunun deniz gücüne bakıldığında, 7. yüzyıla kadar de-niz kuvvetleri ve donanma yeterince gelişmiş değildi. Çünkü Akdede-niz özellikle İustinianos’un yürüttüğü savaşlardan sonra adeta bir Bizans gölü haline gelmişti.

Müslüman Arapların ortaya çıkmasıyla durum değişti. Akdeniz’in kontrolü için çok büyük bir mücadele verildi. 655 yılında Müslüman Araplar deniz savaşında Bi-zans donanmasını mağlup etti ve ardından 7. yüzyıl sonlarına doğru yeniden güçlü bir donanma kuruldu. Ancak donanmanın isyanlara katılması sebebiyle donanma kara ordusunda olduğu gibi İstanbul donanması ve taşra donanması olmak üzere ikiye bölündü. Arapların geri çekilmesi ve doğu Akdeniz’de Girit (961) ve Kıbrıs’ın (965) yeniden geri alınmasıyla Bizans hâkimiyetinin sahil şeridinde yeniden tesis edilmesinin ardından donanmaya eskisi kadar ihtiyaç duyulmadı (İstoria tu Elli-niku Etnus VIII. c. s. 166-167). Geç Bizans döneminde ise 1285 yılında imparator II. Andronikos Paleologos tarafından devlet gelirlerinde tasarruf gerekçesiyle 80 gemiden oluşan Bizans donanması kızağa çekilmiş daha sonra da yok edilmiştir.

Bu durum sadece deniz ticareti açısından değil donanma bakımından da Cene-viz ve Venedik gibi İtalyan şehir devletlerine bağımlılığı getirmiştir. Bunun üzerine 1332 yılında III. Andronikos Paleologos tarafından 10 gemiden meydana gelen bir donanma oluşturulmuştur (The Oxford Dictionary of Byzantine, 1991, s. 94-95).

Pronoia: Hizmet karşılığında tahsis edilen devlet arazileri.

Pronoia kurumu Komninos hanedanı tarafından ihdas edilmiş olup devletin maaş ödeyecek bir mekanizmasının bulunmaması nedeniyle devlet arazilerinin ve bunlara ait gelirin özellikle askeri hizmet ve yükümlülükler karşılığında tahsis edilmesi şeklinde uygulanmaktaydı.

Kara Kuvvetleri Komutan›

Deniz

Kuvvetleri Komutan›

Eyalet Valileri

Saray Birlikleri Komutanlar› Eyalet Taburlar› Komutanlar›

Donanma Komutan›

Tabur Komutanlar›

Eyalet Mali ‹darecileri

‹mparator Baflbakan

Genel Bafl Muhasip

‹mparatorun emlak ve vak›flar›ndan sorumlu bafl muhasip Saray Muhaf›zÖzel Kalem Kuvvetleri

Saray Hukuk Dan›flman›

‹stanbul Valisi Saray Muhaf›z Alay›

‹mparatorluk Ah›rlar› Defterdar›

Adalet Bakan›

Levaz›m Defterdar›

Toplumsal Gruplar Hapishane Müdürü

Baflkatip

‹mparatorun eflyalar›n›n sorumlusu Ulaflt›rma ve Haberleflme Müdürü Arz Daire Baflkan› Bafl Çuhadar Kilerci Bafl› Çaflnigir Bafl›

Ser Kâtip

Yetimhane ve Aflevi Müdürü

Muhasebeciler ve Kâhyalar

‹mparatorun fiahsi Muhasebecisi ‹mparatorun Mülkünün Muhasebecisi

Kamu Mülkleri Muhasibi

Hazinedar

Tablo 8.1 1081 – 1204 Yılları Arasında Bizans Devlet Teşkilatı Kaynak: John Haldon, (2008), “Structures and Administration”, The Oxford Handbook of Byzantine Studies, Oxford Universty Press, s. 550’deki tablodan yararlanılarak Levent KAYAPINAR ve Onur KABAK tarafından hazırlanmıştır.

Bizans merkezi yönetiminin temel teşkilatları nelerdir?