• Sonuç bulunamadı

Olağanüstü hal, yürütme ve yasama organlarının kararları ile yürürlüğe giren olağanüstü dönem rejimidir. Bir diğer ifadeyle Olağanüstü hal, Anayasada belirtilen tabii afet, ağır ekonomik bunalım, şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması durumlarında, temel hak ve özgürlükleri, geçici bir süre için sınırlayan ve durduran, kişilere para, mal ve çalışma yükümlülükleri getiren bir olağanüstü yönetim biçimidir172.

Anayasada olağanüstü hal, üç maddede düzenlenmiştir173. Anayasada olağanüstü hal ilanını gerektiren nedenler iki grupta toplanabilir. Birinci gruptaki nedenler, “tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar ya da ekonomik bunalım” olarak belirtilmiştir. İkinci grup nedenler ise “Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini ya da temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet olayları sebebiyle, kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasıdır.”

Olağanüstü hal ilan etmeye, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu yetkilidir. Anayasada öngörülen şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması nedeniyle olağanüstü hal ilan edilmeden önce; Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Milli Güvenlik Kurulunun da görüşünü alır. Bakanlar Kurulu, ülkenin 169 GÜNDAY, s. 269. 170 GÖZLER, s. 522. 171 ÖZAY, s. 522. 172 GİRİTLİ – BİLGEN – AKGÜNER, s. 764. 173 Anayasa, m. 119, 120, 121.

36 bir veya birden fazla bölgesinde veya tümünde geçerli olmak üzere, olağanüstü hal ilan edebilir. Ancak süresi altı ayı geçemez. Bakanlar Kurulu tarafından ilan edilen olağanüstü hal, derhal yürürlüğe girmekle birlikte, hemen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayına sunulmak zorundadır. Onaya sunma, olağanüstü hal ilanına ilişkin kararın Resmi Gazetede yayımlanmasını müteakiben gerçekleşir. TBMM tatilde ise, derhal toplantıya çağrılır. TBMM, olağanüstü hal ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararını ya onaylar ya kaldırır ya da süresini değiştirebilir. Bakanlar Kurulu’nun talebi üzerine TBMM, her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Bundan dolayı TBMM’nin, olağanüstü hal ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının onaylanması, süresinin değiştirilmesi, uzatılması ya da olağanüstü halin ortadan kaldırılmasında, mutlak takdir yetkisi174 vardır175.

Bakanlar Kurulu, olağanüstü hal nedenlerinin bulunması halinde, ülkenin bir veya birden fazla bölgesinde veya tümünde olağanüstü hal ilan edebilmekle birlikte; sadece bir bölgede olağanüstü hal nedenleri varsa, ancak o bölge ile sınırlı olağanüstü hal ilan edebilir. Ülkenin bütününde olağanüstü hal ilan edilebilmesi için, olağanüstü hal ilanını gerektiren sebeplerin yurdun tümünde ortaya çıkmış olması şarttır176.

Görüldüğü gibi olağanüstü hal ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu işlemi, belli sebeplere dayanmak zorundadır. Şüphesiz, Anayasada sayılan sebeplerin ortaya çıkıp çıkmadığına karar verme konusunda Bakanlar Kurulu takdir yetkisine sahiptir. Mesela Bakanlar Kurulu, hangi hallerde şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkmış olduğunu veya hangi hallerin ağır ekonomik bunalım olarak kabul edilebileceğini takdir edecektir177.

1. OLAĞANÜSTÜ HAL İLANININ SONUÇLARI

Olağanüstü hal ilan edilmesiyle birlikte, olağanüstü hal rejimi yürürlüğe girer. Bu rejimin uygulanmasıyla birlikte de kolluk makamları; vatandaşlar için para, mal ve çalışma yükümlülükleri getirebilir ve temel hak ve özgürlükleri kısmen veya tamamen durduran tedbirler alabilirler. Yine Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamesiyle kolluk tedbirleri öngörülebilir178.

174 Takdir yetkisi konusunda ayrıntılı olarak bkz. KAYA Cemil, İdarenin Takdir Yetkisi ve Yargısal Denetimi,

Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya 1997.

175 GİRİTLİ – BİLGEN – AKGÜNER, s. 764. 176 GİRİTLİ – BİLGEN – AKGÜNER, s. 765. 177 GÜNDAY, s. 271.

37 Olağanüstü halin uygulanması 25 Ekim 1983 tarih ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu ile düzenlenmiştir. Kanuna göre, olağanüstü halin uygulanmasında görev ve yetki; olağanüstü hal bir ili kapsıyorsa il valisine; bir bölge valiliğine bağlı birden çok ilde ilan edilmesi halinde bölge valisine; birden fazla bölge valisinin görev alanına giren illerde veya bütün yurtta ilan edilmesi halinde, koordine ve işbirliği Başbakanlıkça sağlanmak suretiyle bölge valilerine aittir179. Fakat ülkemizde henüz bölge valiliği teşkilatı kurulmadığından, bölge valilerine ait sözkonusu görev ve yetkiler uygulamada il valilerince yerine getirilecektir180.

Olağanüstü hal ilanında koordinasyon, Başbakanlıkça veya Başbakanın görevlendireceği bir bakanlıkça sağlanır. Olağanüstü hal ilanına neden olan konu ile ilgili bakanlıklar temsilcilerinden oluşan Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu kurulur. Bunun yanısıra olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde, olağanüstü hal ilanını gerektiren olayları ve tedbirlerin uygulanmasını izlemek, değerlendirmek, bunlarla ilgili tekliflerde bulunmak üzere bölge valisinin başkanlığında, görevlendireceği il valileri ile diğer kamu kuruluş yöneticilerinin ve garnizon komutanı veya görevlendireceği bir temsilcinin üye olarak katılacağı, Bölge Olağanüstü Hal Kurulu oluşturulur. Bölge valisinin gerek görmesi veya olağanüstü halin bir ilde ilanı halinde, il merkezlerinde ve ilçelerde birer olağanüstü hal bürosu oluşturulur. İl bürolarına il valisi veya görevlendireceği vali yardımcısı, ilçe bürolarına kaymakamlar başkanlık eder. Vali ve kaymakamlar; adli ve idari yargı ile askeri teşkilatta çalışan kamu görevlileri hariç olmak üzere olağanüstü hal süresince uygun görecekleri bütün kamu görevlilerini kurul ve bürolarda kendi kadroları ile birlikte çalıştırabilirler181. Görüldüğü gibi, olağanüstü halde idari kolluk yetkileri, askeri makamlara geçmemekte, bilakis sivil idari kolluk makamlarının yetkileri genişletmektedir. Yine yargı yetkisi de tabii hakim ilkesine uygun biçimde görevli ve yetkili mahkemelerce kullanılmaktadır182.

Olağanüstü hal süresince, temel hak ve özgürlüklerin nasıl sınırlanacağı ya da durdurulacağı ve olağanüstü hal idaresinin kolluk yetkileri, 2935 sayılı kanunla düzenlenmiştir. Tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklar nedeniyle olağanüstü hal ilan edilmesi durumunda; felakete uğrayanların kurtarılması, meydana gelen hasar ve zararın telafisi için ihtiyaç duyulan

179 2935 sayılı Kanun, m. 14. 180 2935 sayılı Kanun, Geçici m. 1. 181 2935 sayılı Kanun, m. 12, 13. 182 2935 sayılı Kanun, m. 24.

38 ve hemen sağlanamayan para ve her türlü taşınır ve taşınmaz mallar ve yapılması gereken işler; para, mal ve çalışma yükümlülüğü yoluyla temin edilir183.

Tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklar nedeniyle olağanüstü hal ilan edilen bölge içindeki kamu kurum ve kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişiler, kendilerinden istenecek veya yükümlülük konulacak arazi, arsa, bina, tesis, araç, gereç, yiyecek, ilaç ve tıbbi malzeme ile giyecek ve diğer maddeleri vermek zorundadırlar184. Aynı şekilde, tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklar nedeniyle olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde bulunan, 18-60 yaşları arasındaki bütün vatandaşlar, olağanüstü hal sebebiyle kendilerine verilecek işleri yapmakla yükümlüdürler185.

Bunların yanısıra olağanüstü hal yönetimi, tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklar nedeniyle olağanüstü hal ilanında, olağanüstü hal ilanını gerektiren hususları da gözönünde bulundurarak; bölgenin belirli yerlerinde yerleşimi ve buralara giriş ve çıkışı yasaklamak, buraları boşaltmak veya başka bir yerlere nakletmek; resmi ve özel öğretim ve eğitim kurumlarında öğrenime ara vermek, öğrenci yurtlarını geçici veya sürekli olarak kapatmak; tehlike arz eden binaları yıkmak, bölge sınırları içindeki tüm haberleşme araç ve gereçlerinden yararlanmak ve gerektiğinde bu amaçla geçici olarak bunlara el koymak gibi birtakım geniş yetkilere sahiptir186.

Ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hal ilanı durumunda ise kolluk makamları; ekonominin düzenlenmesi ve iyileştirilmesi amacı ile mal, sermaye ve hizmet piyasalarını yönlendirici, vergi, para, kredi, kira, ücret ve fiyat politikalarını belirleyici ve çalışma hayatına ilişkin her türlü tedbiri almaya yetkilidir. Nihayet kolluk makamları, Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde, olağanüstü hal ilan edilmesi durumunda; sokağa çıkmayı sınırlamak veya yasaklamak; belli yer ve saatlerde kişilerin toplanma, dolaşma ve araçların seyirlerini yasaklamak; kişilerin üstünü, araçlarını, eşyalarını aratmak ve bulunacak suç eşyası ve suç delillerine el koymak; bölge sakinleri ile bölgeye girecek kişilere, kimlik taşıma zorunluluğu getirmek, gazete, dergi, broşür ve kitap vs. gibi yazılı eserlerin basılmasını, dağıtılmasını yasaklamak ve gerektiğinde toplatmak; her çeşit sahne oyunlarını ve gösterilen filmleri

183 2935 sayılı Kanun, m. 5. 184 2935 sayılı Kanun, m. 7/1. 185 2935 sayılı Kanun, m. 8/1. 186 2935 sayılı Kanun, m. 9.

39 denetlemek, yasaklamak; kamu düzeni veya güvenliğini bozabileceği düşünülen kişi ve toplulukları bölge dışına çıkartmak veya bölgeye girişlerini yasaklamak; her çeşit toplantı ve gösteri yürüyüşünü yasaklamak, ertelemek, izletmek gibi son derece geniş ve önemli yetkilerle donatılmışlardır187.

Olağanüstü hal idaresi, teslim aldığı veya kullandığı mallarla, yaptırdığı çalışmalara karşılık ilgililere bir belge verecek ve ilgililer bu belgeyle ilgili makamlara başvurdukları takdirde, alınan malların ya da yaptırılan çalışmaların bedeli, kirası veya ücreti, tespit ve takdir olunarak kendilerine ödenecektir. Takdir edilecek bedel veya ücrete karşı ilgili tarafların adli yargı mercilerine müracaat hakları vardır188.

2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu ile, olağanüstü hal idaresine tanınmış bulunan bu geniş yetkiler, mutlak ve sınırsız olmayıp; öncelikle olağanüstü hal bölgeleri ve olağanüstü hal süresi yönünden sınırlıdır. Dolayısıyla olağanüstü hal idaresinin, yetkisini kullanarak yaptığı işlemler, olağanüstü hal bölge sınırları dışında geçersiz ve etkisiz olup; olağanüstü halin bitmesi veya kalkması halinde de kendiliğinden ortadan kalkar. Diğer yönden olağanüstü hal idaresinin yetkileri, ölçülülük ilkesi ile de sınırlıdır. Olağanüstü hal idaresi; gerçekleştirmek istediği amaca en uygun ve özgürlükleri daha az kısıtlayan tedbirleri almalı; temel hak ve özgürlükleri, gereksiz yere daha fazla sınırlayan tedbirleri uygulamaktan kaçınmalıdır189.

Anayasanın (121.) maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu; olağanüstü hal süresince, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, bir yetki kanununa gerek olmaksızın kanun hükmünde kararnameler çıkarabilir. Sözkonusu kararnamelerin, şekil ve esas yönünden Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde iptal davası açılamaz190. Bu nedenle, Bakanlar Kurulunun çıkarttığı olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamelerinin, Anayasada öngörülmüş olan sınırlara uyulup uyulmadığının adli denetimi yapılamayacaktır191. Bakanlar Kurulu tarafından çıkartılan kararnameler, resmi gazetede yayımlanır ve aynı gün TBMM’nin onayına sunulacağından TBMM; Bakanlar Kurulunun Anayasada öngörülen sınırlamalara uyup uymadığını denetleyebilecektir192.

187 2935 sayılı Kanun, m. 10, 11. 188 GÜNDAY, s. 272. 189 GÜNDAY, s. 273. 190 Anayasa, m. 148/1. 191 GÜNDAY, s. 274. 192 Anayasa, m. 121/3.

40 Normal zamanlarda çıkartılan kanun hükmünde kararnamelerin aksine, olağanüstü hal süresince çıkartılan kanun hükmünde kararnamelerle temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasının durdurulması ve kısıtlanması mümkündür. Bununla beraber Anayasanın (15.) maddesine göre; bu kararnameler ile milletlerarası hukuktan doğan yükümlülüklerin ihlal edilmesi mümkün değildir. Yine aynı şekilde, ölüm cezalarının infazı dışında kişilerin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulmaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.

2. OLAĞANÜSTÜ HALİN SON BULMASI VE YARGI DENETİMİ

Olağanüstü hal idaresinin amacı; olağanüstü hal ilanını gerektiren nedenlerini ortadan kaldırmak ve olağanüstü olaylar nedeniyle bozulan kamu düzeninin, daha etkili ve düzenli bir şekilde yeniden kurulmasını sağlamaktır. Bu nedenle olağanüstü hal idaresi; OHAL ilanına ilişkin kararın TBMM tarafından onaylanmaması, sürenin bitmesi ya da bu süre bitmeden olağanüstü hal ilanı nedenlerinin ortadan kalkması üzerine yeni bir işlemle sona erer. Olağanüstü hal idaresinin sona ermesiyle birlikte, kolluk makamlarının 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunundan kaynaklanan yetkileri sona erer ve olağan kolluk düzeni geri gelir193.

Olağanüstü hal süresince; görevli ve yetkili kolluk makamlarının idari işlemlerine karşı, idari yargı mercilerinde iptal ve tam yargı davası açılabilir. Anayasanın (125.) maddesine göre bu tür idari işlemlere karşı yargı yolu açıktır. Bununla birlikte Anayasanın (121.) maddesine göre, Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması nedeniyle olağanüstü hal ilan edilmesi halinde; kolluk makamları olan İçişleri Bakanına, olağanüstü hal bölge valisine ve il valilerine tanınan yetkilerin kullanılması ile ilgili idari işlemlere karşı açılacak davalarda yürütmenin durdurulması kararı verilemeyecektir194.