• Sonuç bulunamadı

MÜLKİ AMİR VE SAHİL GÜVENLİK İLİŞKİLERİ

Sahil Güvenlik Komutanlığı, barışta görev ve hizmet yönünden İçişleri Bakanlığına bağlı olmasına rağmen, taşra teşkilatındaki Sahil Güvenlik birimlerinin vali ve kaymakamlarla ilişkileri ve bağlılıkları ne 2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu ne de Sahil Güvenlik Komutanlığının İdari ve Adli Görevlerine İlişkin Tüzükte düzenlenmemiştir. Bu durum sahil güvenlik teşkilatının, öncelikle Türk Silahlı Kuvvetleri kadro yapısı ve kuruluş teşkilatı içerisinde bulunmasından kaynaklanmaktadır386. Ancak 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa göre vali ve kaymakamlar, emniyet ve asayiş ile önleyici kolluk hizmetlerinin yerine getirilmesinden mülki sınırları içerisinde, birinci derecede sorumlu olmalarının yanısıra; memleketin sınır ve kıyı

93 emniyetini ve sınır ve kıyı emniyetiyle ilgili bütün işlerini yürürlükte bulunan hükümlere göre sağlamak ve yürütmekle de sorumludurlar387.

Bölge komutanlıklarında görev yapan sahil güvenlik personelinin özlük hakları, izin, sicil ve disiplin hukuku açısından vali ve kaymakamlarla hiçbir bağlılığı bulunmamaktadır. Genel idari kolluk olmasına rağmen, asayiş saatine katılma zorunlulukları da bulunmamaktadır. Bu yapısı itibariyle Sahil Güvenlik Teşkilatı, nevi şahsına münhasır, askeri bir teşkilat olarak idari görevlerini yerine getirmektedir.

Bununla birlikte, sahil güvenlik personelinin kanun ve tüzükte belirlenen idari görevlerini yerine getirirken görevleri sebebiyle işledikleri suçlar nedeniyle yargılanmaları, 4483 sayılı Kanuna tabidir. Bu nedenle taşrada görev yapan sahil güvenlik personeli açısından ön inceleme yapma ve soruşturma izni kararı vermeye yetkili merci, görev yapılan idari sınırlara göre vali veya kaymakamlardır. Vali ve kaymakamlar, sahil güvenlik personelinin idari görevleri nedeniyle işledikleri suçlar hakkında, soruşturma izni kararı vermedikleri sürece, Cumhuriyet savcıları tarafından sahil güvenlik personeli hakkında doğrudan doğruya soruşturma yapılamaz. Ancak, usulüne göre verilmiş ve kesinleşmiş soruşturma izni kararı veya soruşturma izni verilmemesi kararının bölge idare mahkemesinde bozulması halinde, sahil güvenlik personeli hakkında idari görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı Cumhuriyet savcılıkları tarafından cezai soruşturma yapılabilir388.

Sahil güvenlik personeli görevlerini yerine getirirken, ortaya çıkan acil ihtiyaçlarının karşılanmasını görev yaptıkları idari sınırlar içerisinde vali ve kaymakamlara bildirirler. Vali ve kaymakamlar yetki ve imkanları ölçüsünde gerekli yardımı yaparlar389. Sahil güvenlik personeli suçun denizde başlayıp karada devam etmesi yada suçluların karaya geçmesi hallerinde görevlerini, yetkili kolluk birimleri gelinceye kadar devam ettirirler ve durumu vali ve kaymakama bildirirler390.

Sahil güvenlik personeli kanunla öngörülen idari görevlerini, görev yaptıkları idari sınırlar içerisindeki mülki idari amirleri ile “işbirliği, karşılıklı yardım ve koordinasyon yapmak” suretiyle yerine getirirler391. Ancak buradaki işbirliği ve karşılıklı yardımdan ne anlaşılması gerektiği, 2692 sayılı Kanun ve bu Kanuna istinaden çıkartılan tüzükte açık olarak

387 5442 sayılı Kanun, m. 11/B, 32/C.

388 2692 sayılı Kanun, m. 21/d. ve 4483 sayılı Kanun, m. 5, 6. 389 2692 sayılı Kanun, m. 12.

390 2692 sayılı Kanun, m. 5/3. 391 2692 sayılı Kanun, m. 11.

94 belirtilmemiştir. Yine mülki idare amirleri ile sahil güvenlik personeli arasındaki bağlılık ve idari görevlerin nasıl bir hiyerarşik düzen içerisinde yerine getirileceği belirsizdir. Bununla birlikte 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa göre vali ve kaymakamların idari sınırlar içerisinde bulunan genel ve özel bütün kolluk kuvvet ve teşkilatının amirleri olması ve Devletin genel ve özel kolluk teşkilat amir ve memurlarının vali ve kaymakamlar tarafından verilen emirleri derhal yerine getirmekle yükümlü olmaları nedeniyle, vali ve kaymakamların İl İdaresi Kanunundan kaynaklanan yetkilerine, sahil güvenlik teşkilat ve personeli üzerinde de sahip oldukları söylenebilir392.

Sahil güvenlik personeli, birinci derece deniz askeri yasak bölgelerine sığınan deniz araçlarının durumunu, sığınma nedenlerini, uluslararası sığınma işaretlerini gösterip göstermediklerini, vali veya kaymakamlara bildirir; kalmasına izin verilmeyen aracın yasak bölgeyi en kısa sürede terk etmesini sağlar ve gerekli güvenlik tedbirlerini alarak bu konularda vali ve kaymakamlarla işbirliği yapar393. Yine sahil güvenlik personeli deniz araçları ile yapılan

hayvan taşımalarında menşei şahadetnamesi ve veteriner sağlık raporu bulunup bulunmadığını inceler ve incelediği deniz araçlarında bulaşıcı ve salgın hayvan hastalığı veya nedeni bilinmeyen hayvan ölümü gördüğü veya haber aldığında görevli vali ve kaymakama veya en kolay ulaşabileceği mülki idare amirine haber verir394.

392 ERDOĞAN Özcan, Mülkiye Müfettişleri İçin Sahil Güvenlik Bölge/Grup Komutanlığı Teftiş Rehberi, 2001. 393 Sahil Güvenlik Tüzüğü, m. 2/C-1.

95 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

MÜLKİ İDARE AMİRLERİNİN GENEL İDARİ KOLLUK YETKİLERİ I. KOLLUK TEDBİRLERİ VE YAPTIRIM

Vali ve kaymakamların idari kolluk makamı olarak sahip oldukları idari kolluk yetkisi, kamu düzenini sağlamaya ve korumaya yönelik bir yetkidir. Mülki idare amirleri kamu düzenini sağlamak ve korumak amacıyla gerekli tedbirleri almak ve gerekli işlemleri yapmak zorundadırlar. Kamu düzenini sağlamaya ve korumaya yönelik eylem ve işlemler olan kolluk tedbirleri; düzenleyici kolluk işlemleri, bireysel kolluk işlemleri ve kolluk eylemleri olmak üzere üçe ayrılır395.

Kolluk tedbirleri, hakkında uygulanan kişilerin hoşuna gitmeyen bir şey olması noktasında yaptırıma benzer ise de, yaptırımdan farklıdır. Yaptırım, esasında bir cezadır ve bir hukuk kuralının ihlal edilmesine tepki olarak, mevcut hukuk düzeni tarafından uygulanan bir cebirdir. Buna karşılık kolluk tedbirleri, kamu düzeninin bozulmasından önce devreye giren ve bir hukuk kuralının ihlal edilmesine tepki olarak değil, kamu düzeninin bozulmasını önleyici veya bozulan kamu düzeninin yeniden kurulmasını sağlamak amacıyla uygulanan kolluk eylem ve işlemleridir. Bu nedenle yaptırımlar bastırıcı, idari kolluk tedbirleri ise, önleyici nitelik taşırlar396.

Vali ve kaymakamlar, daha önce kendileri tarafından veya kendilerinden üst idari kolluk makamları olan Bakanlar Kurulu veya İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan düzenleyici kolluk işlemlerini uygulamak için gerekli tüm tedbirleri alırlar. Şayet ortada bir düzenleyici kolluk işlemi yok ise, kamu düzenini ağır bir şekilde bozan tehlikelere karşı da, gerekli düzenleyici veya bireysel kolluk tedbirlerini alırlar. Vali veya kaymakamın, kişilerin başvurusuna rağmen, düzenleyici veya bireysel kolluk işlemlerini yapmayı açık veya zımnen ret etmeleri hukuka aykırılık teşkil eder. Bu durumda hakları ihlal edilen kişiler zararlarının tazmini talebiyle idare aleyhine tam yargı davası açabilirler397.