• Sonuç bulunamadı

Bucak; aralarında coğrafi, iktisadi, güvenlik ve mahalli hizmetler açısından bağlantı bulunan köy ve kasabalardan meydana gelen bir mülki idare kademesidir133.

Bucak idaresinin başı, Bucak Müdürüdür. Bucakta en büyük hükümet memuru ve temsilcisidir. Bu münasebetle bucağın genel idaresinden sorumludur. Bucak müdürü, kanun, tüzük, yönetmelik ve hükümet kararlarının uygulanmasın sağlar ve mevzuatın kendisine verdiği yetki ve sorumlulukları yerine getirir134.

Bucak sınırları içerisinde kamu düzeni ve genel güvenliğin sağlanmasından bucak müdürü sorumludur. Bucak müdürü, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri alır ve uygular. Bucak sınırları içerisinde görev yapan genel ve özel kolluk kuvvetleri, bucak müdürünün emri altında olup; verilen emirleri yerine getirmek zorundadırlar135.

Bucak müdürü, yangın, deprem, su baskını, kıtlık gibi tabi afet ve olayların meydana gelmesi durumunda; keyfiyetten kaymakamı haberdar eder ve gerekli bütün tedbirleri alır. Ancak kamu düzenini ciddi şekilde bozan silahlı ayaklanma veya karşı koyma gibi, ani ve olağanüstü

130 5442 sayılı Kanun, m. 32/E.

131 GENÇ Turan, Mülki İdare Amirlerinin Güvenlik Görevleri ve Güvenlik Hizmetlerinin Teşkilatlanması, TİD,

Haziran 1993, sy. 399, s. 43.

132 5442 sayılı Kanun, m. 31/B. 133 5442 sayılı Kanun, m. 41. 134 5442 sayılı Kanun, m. 42. 135 5442 sayılı Kanun, m. 43.

27 olayların meydana gelmesi halinde, derhal kaymakama haber verir ve yardım talep eder. Kaymakama ulaşamadığı takdirde, bağlı olduğu il valisini de haberdar edebilir136.

Bucak müdürü, genel idari kolluk makamı olmasına rağmen, adli kolluk görevi de ifa eder. Bucak sınırları içerisinde işlendiğini öğrendiği suçları, derhal Cumhuriyet savcısına bildirir. Bu suçlardan önemli gördükleri hakkında, Cumhuriyet savcısı el koyuncaya kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda yazılı olan adli kolluk amirlerinin yetkilerini kullanabilir. Bucak müdürleri, bu adli görevinden kaynaklanan suçlarla ilgili soruşturmalarda, Hakim ve Savcılar Kanununa tabi olup; CMUK’un 154. maddesine göre yargılanırlar137.

Bucaklar, Kanun ile değil, İçişleri Bakanlığının kararı ve Cumhurbaşkanın onayı ile kurulurlar. Bucak müdürleri; İçişleri Bakanlığınca valilikler emrine atanırlar ve bucaklara atamaları valilikler tarafından yapılır. Bucak müdürü olmak için, en az lise mezunu olmak ve İçişleri Bakanlığının açmış olduğu bir yıl süreli bucak müdürlüğü kursunu bitirmek gereklidir138.

Bucak idaresinin geleceği tartışma konusu olup; bugüne kadar bucak idaresinden beklenen fayda sağlanamamıştır. Tam teşkilatlı bucak idaresi kurulamamış ve kurulmuş olanlar da işler hale getirilememiştir. Bugünkü idari yapı içerisinde, fiilen işlevini yitirmiş ve ortadan kalkmış olan bucakların, hukuki varlıklarına son verilmesi kamu hizmetlerinin daha iyi ve tasarruflu bir şekilde yürütülmesini sağlayacaktır139.

Günümüzde bucaklar; hem idari teşkilat yapısı hem de personel açısından da tamamen işlevsiz hale gelmiştir. Şu anda Türkiye’de (689) bucak idaresi olmasına rağmen, sadece (16)’sında bucak müdürü görev yapmaktadır140.

IV. KOLLUK YETKİSİNİN SINIRLARI VE DENETİMİ

Genel olarak idari kolluğu; kamu makamları tarafından kamu düzenini sağlamak amacıyla, kamu özgürlüklerine getirilen sınırlamalar olarak tanımlamıştık. Bu çerçevede kamu idaresinin, kolluk konusundaki yetkisinin iki türlü sınırı olduğu kabul edilmektedir. Birincisi, kolluk işlemleri bir idari-icrai işlem olarak, bütün diğer idari işlemler gibi hukuka uygunluk açısından denetlenebilir. Kolluk işlemlerinden menfaatleri ihlal edilenler idari yargı yerlerinde dava açabilir. Mahkemeler yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönlerinden kolluk işlemlerini denetler ve kolluk yetkisine sınır çizerler.

136 5442 sayılı Kanun, m. 44. 137 5442 sayılı Kanun, m. 45. 138 5442 sayılı Kanun, m. 48,49.

28 Kolluk işlemlerinden amaç, idarenin diğer işlemlerinde olduğu gibi kamu yararıdır. Kamu yararı ise kamu düzenini sağlamak ve bozulan kamu düzenini yeniden kurmak biçiminde ortaya çıkar. Kamu düzeni toplumun maddi düzenidir ve kamu güvenliğini, dirlik ve esenliği ve genel sağlığın korunmasını ifade eder. Kolluk, bu düzeni sağlarken yetkisini kanundan alır. Sebep ise, toplumun dış düzeninin yani, maddi düzeninin bozulması veya bozulmaması tehlikesinin ortaya çıkmasıdır. Şekil unsuru ise kolluk işlemlerinin de diğer idari işlemler gibi kural olarak yazılı olmasını ifade eder141.

İkinci olarak da kolluk yetkisi; idarenin re’sen hareket, yani kararlarını uygulama ve kullanma yönüyle bir usul olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nitelikleriyle kolluk, kişilere zor kullanmaya kadar varan bir özgürlükleri sınırlama sürecidir. Bu idari kolluk faaliyetleri ile getirilen sınırlama, yasaklama ve denetlemelerin, nereye kadar olacağı konusunda sınırlar vardır. Bu sınırın tespiti, kamu düzeninin sağlanmasına yönelik kolluk ile kişisel hürriyetler arasındaki dengenin sağlanması açısından çok hassas bir noktadır. Devlet, en temel görevlerinden olan kamu düzenini koruma ve sağlama görevini, idari kolluk faaliyetleri ile yerine getirtirken; yaşadığımız çağ itibariyle vazgeçilmez olan temel hak ve özgürlükleri sağlama yükümlülüğünü de yerine getirmek zorundadır. Kolluk yetkisinin sınırlarının iyi tespit edilmesi, hukuk devleti ilkesinin en temel şartıdır142.

Kolluk yetkisine getirilmiş bulunan sınırlamalar, sözkonusu uğraş ve faaliyetin “temel hak ve özgürlük” olarak düzenlenip düzenlenmediğine göre değişmektedir. Ceza kanunlarınca yasaklanmamış uğraş ve faaliyetlerin bir kısmı, Anayasa tarafından temel hak ve özgürlükler olarak düzenlenmiş ve anayasal güvenceye bağlanmıştır. Anayasa, bu tür özgürlüklerin kısıtlanmasına her şeyden önce birtakım sınırlamalar getirmiştir. Sözkonusu uğraş ve faaliyetlerin bir kısmı ise, ceza kanunlarınca yasaklanmamış olmasına rağmen, temel hak ve özgürlükler olarak, Anayasa tarafından düzenlenmemiştir. Bu özgürlükler için anayasal sınırlamalar olmamakla birlikte; kolluk işlemlerine ilişkin diğer sınırlamalar burada da geçerlidir143.