• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.3. Okuma

2.3.1. Okuma Anlama İlişkisi

Okuma anlamanın önemli ve vazgeçilmez aracı olmasından ötürü, eğitim-öğretim süreçlerinin her aşamasında okumaya ayrı ve özel bir önem verilmekte anlama gerekliliklerinin yerine getirilmesinde okumanın önemi her zaman vurgulanmaktadır. Örgün eğitim kurumlarının dışında, yaygın eğitim merkezleri aracılığı ile okuma-yazma kursları düzenlenerek, bireylerin her türlü bilgiye rahat ulaşması hedeflenmektedir. Bu becerilerin kazandırılma aşamaları, seviye ve ihtiyaçlara göre farklılık göstermektedir.

Her an değişen ve gelişen bilgi akışı ve bu akışı yakalayabilmek için de bilgilerin kaydedildiği eserlerin takip edilmesi gerekmektedir. Bilgiyi yakalamak, değişimlerden haberdar olmak için okumak; okunanlardan yola çıkarak bunların yazılı ve sözlü olarak çözümlenmesi gerekir.

Okuma anlama süreci okuyucu, yazar ve metin ilişkisi ile ilgilidir. Okurun bilgi ve deneyimi yazarın okuyucuya ulaşma biçimi, metnin türü, metindeki anlatım biçimi, kelimeler okuma anlama bütününün parçalarıdır. Okuduğunu kavrama öncelikle okuyucudaki belli bir bilgiye işaret etmektedir. Gerekli donanıma sahip olmayan okuyucu okuma anlama arasındaki ilişkiyi kuramamaktadır. Okuma fiilini gerçekleştiren birey öncelikle kelimeleri kendi birikiminden yola çıkarak anlamlandırır ve deneyimlediği kelimeler ile okuduğu arasında anlamlı bir ilişki kurar.

Okuma anlama ilişkisi yazılı veya sözlü anlatımda, verilen mesajın okuyucuya ulaşması ve anlaşılması sürecini de kapsamaktadır. Mesaj anlaşılamıyorsa, sağlıklı bir okuma anlama süreci gerçekleşmemiş demektir. Okuma süreci değerlendirilirken okuma- anlamayı oluşturan okuma; öncesi, okuma sırası ve okuma sonrası aşamalar ve bu aşamalara bağlı tespit edilen stratejilerle (Akyol, 2007: 15-48; Susar Kırmızı, 2008: 114) ancak başarıya ulaşılabilir. Okuma anlamanın süreç içerisinde temel üç aşamadan ve her bir aşamanın da kendine ait stratejileri gözetilerek anlamanın gerçekleştiği kabul edilmektedir:

Okuma öncesi aşamada, metnin anlaşılması için bir ön hazırlık söz konusudur.

Altı stratejiden oluşan ön hazırlık aşamasını bilinçli gerçekleştiren okuyucunun metni anlama öncesi süreci daha kolay olur.

1. Metin Gözden Geçirme ve İnceleme: Metin; yazı karakteri, puntosu, resimler, fotoğraflar, grafikler, tablolar, ana başlık, alt başlık gibi metni oluşturan unsurlar gözden geçirilir ve incelenir.

2. Anahtar Kelimeleri Belirleme: Anahtar kelimelerin belirlenmesi kelimenin çağrışımı ile ilgilidir. “Sözcük anlamının anlama sürecinde etkili olduğu hususlardan biri de, bu sözcüklerin üzerinde taşıdıkları çağrışımlardır. Bilindiği gibi anlama süreci beyinde, önemli ölçüde tasarım ve imgeler yardımıyla gerçekleşmektedir. Sözcük anlamıyla ilgili tasarım ve imgeler beyinde uzun süreli bellekte depolanmıştır. Okuma ve dinleme sürecinde algılanan sözcüğün anlamına bağlı olarak, o sözcükle ilgili çağrışımlar uzun süreli bellekten çıkarılır ve anlama sürecine dâhil edilir” (Onan, 2011: 260). Metne hazırlık aşamasında anahtar kelimelerin doğru tespit edilmesi okuyucunun; ilgisini, merakını, ihtiyacını karşıladığı için işini kolaylaştırır.

3. Okuma Amaçlarını Belirleme: Okuma amacının belirlenmesi okuyucunun motivasyonu için çok önemlidir. “Öğrenci okuduğu bir metinle ilgili olarak okumaya başlamadan önce kendi kendisine ‘Bunu niçin okuyorum?’ diye sormalı ve bu okuduğu şeyin kendisi için gerekli olduğuna inanmalıdır. Bu onu motive ettiği gibi eğitim süresince edindiği bilgileri özümsemesine yardımcı olacaktır (Yalçın, 2002: 64). Okuyucunun; okuma ihtiyacını belirlemesi, metni ihtiyacına göre ele alması, metne motivasyonunu artırır.

4. Önbilgileri Harekete Geçirme: Metinde karşılaşılan anahtar kelimeler uzun süreli belleği “İnsan belleği, duyular ve algılar yoluyla edinilen bilgileri anlamlandırmak, depolamak ve gerektiğinde bunları hatırlamak, geri getirmek için çalışan bir sistemdir. Ön öğrenmeler ve bilişsel beceriler öğrenmeyi etkiler” (Karatay, 2011: 30) harekete geçirir. Okuyucu; belleğinde depoladığı bilgilerle metinde karşılaşması metni daha anlaşılır kılar.

5.Sorular Çıkarma: Metnin ana ve yarımcı fikirlerinin oluşması veya metnin ilgi çekmesi açısından metin öncesi ve metin sonrası sorular önemlidir. “Sorular ister kitapta verilsin ister öğretmen tarafından hazırlanmış olsun, temel nokta soruların anlaşılmasına, fikrin elde edilmesine, metinden anlam kurulmasına yardımcı olduğudur” (Akyol, 2007: 35). Okuyucunun metne hazırlık aşamasında sorular çıkarması okuma-anlamayla ilgili zihinsel sürecin başladığı anlamını taşır.

6. Tahminde Bulunma/Hipotez Oluşturma: Okuma-anlamanın zihinsel boyutunu ortaya çıkaran bu stratejide okuyucu, öğretmenin yönlendirmesi olsun ya da olmasın kendi bilgi birikimi ve muhakeme yeteneğiyle metinle ilgili tahminlerde bulunur. Metin hakkında tahminde bulunmak, okuyucunun; ilgi ve isteğini canlı tutar.

Okuma sırası (anlamı yapılandırma stratejileri) aşamasında, metin

okuyucunun belleğine depolanır yani öğrenme sürecinin ikinci aşaması gerçekleşmeye başlar. On stratejiden oluşan bu süreç okuyucunun kendi zihin dünyası, metin ve yazar etkileşiminin yapılandırma sürecidir.

1. Sözcükleri Tanıma: Sözcükler, insan zihnindeki kavramların dilde karşılıklarıdır. “Kelimeler, yalnızca anlatmaya değil, anlamaya da yaramaktadır. Kelimelerin anlamı bilinmeden okunanların ya da söylenenlerin anlaşılması imkânsız görünmektedir. Bir metinde okuyucunun anlamını bilmediği kelime sayısı çoksa metnin anlamının kavranması da zordur” (Özbay, 2009: 60). Okuyucunun sözcüklerin anlamını bilmesi metnin anlaşılırlığını büyük ölçüde etkiler.

2. İlişki Kurma: Metinde geçen sözcüklerin anlamının bilinmesi metnin anlaşılacağı anlamına gelmez. “ Sözcükler, sözcük grupları veya cümleler birbirleriyle kurdukları ilişkiler sonucunda pek çok anlam üretirler. Tek başına bir sözcük, sadece bir şeyi işaret eder, oysa bir araya gelen sözcükler yaşamaya başlarlar, canlanırlar” (Yakıcı,

Yücel, Doğan, Yelok, 2012: 11). Sözcüklerin ve cümlelerin bağlamı kurulduktan sonra paragraf düzeyinde de ilişki kurulması gerekir.

3. Zihninde Canlandırma: Metin okuyucunun zihninde canlandığı sürece anlama gerçekleşmeye başlar. Okuyucu ile yazar arasında başlayan bir nevi bu iletişim sürecinde yazarın sözcüklerle çizdiği dünya okuyucunun dünyasında canlanır. Bu canlandırmanın başarılı olması, yazarın; duygu, düşüncelerini aktarmadaki becerisi ve okuyucunun duygu ve düşünce dünyasını birleştirebilmesi ile ilgilidir.

4. Sorulara Yanıt Arama ve Yeni Sorular Oluşturma: İster metne hazırlık olsun ister metin sonrası olsun soruların önemi tartışılmazdır. Anlamlandırma sürecinde bilgi basamaklarına uygun hazırlanan sorular, metnin anlaşılmasını sağlar. Okuyucu, sorulara cevap ararken metni daha iyi anlar. Metinle ilgili yeni sorular oluşturan okuyucu, metni kendi zihniyle birleştirmiş demektir.

5. Hedefe Odaklanma: Okuma öncesi aşamada, tespit edilen okuma amacı, okuyucuyu hedefe odaklar. Okuma sırası aşamasında ise hedef belli olduğu için okuyucu metne artık şartlı yaklaşır. Yazarın ortaya koyduğu amaçla okuyucunun okuma hedefinin uyuşması okuyucunun bilgi birikimi ile ilgilidir. Hedefe odaklanma okuma-anlama sürecini ya hızlandırır ya da sonlandırır.

6. Tahminleri-Hipotezleri Kontrol Etme: Okuma öncesinde tespit edilen tahminler ve hipotezlerin doğruluğu üzerine yapılan karşılaştırmalar, metin ile okuyucu arasında zihinsel bir bağ kurar. Bu karşılaştırmalar her aşamada ve her stratejide gerçekleşebilir.

7. Altını Çizme: Okuyucu bu strateji ile zihnindeki sorulara, tahminlere ve kelime hazinesine göre yazıların altını çizer. Okuma öncesi aşamada tespit ettiği, amaç, hedef, anahtar kelimelerin altını çizen okuyucu, bilgiye ulaşırken veya bilgiyi depolarken geri dönüşleri azaltarak zaman kazanır. Özellikle sınav sorularının anlaşılmasında sıkça uygulanan bu stratejiler zamanı etkin kullanmaya olanak sağlar.

8. Not Alma: Okuyucudan, “Metni okuma amaçlarına göre, metinden beklentilerini, kavradıklarını veya kavrayamadıkları bölümleri kendi cümleleriyle metnin ilgili yerlerindeki kenar boşluklarına veya defterlerine almaları istenir (Karatay, 2011: 67) Bu stratejide okuyucu, hatırlama, tekrar etme, bilginin kontrolü gibi anlamanın zihinsel süreçlerinden birini sağlamış olur.

9. Karmaşık Noktaları Belirleme: Anlama sürecimdeki en önemli noktalardan biri olan bu stratejide okuyucu, metin ile arasındaki anlama sürecini tamamlamaya adaydır. Metindeki anlaşılmayan noktalar diğer stratejilerden de faydalanılarak çözüme ulaştırılır.

10. Akıcı Okuma: Akıcı okuma, metnin tekrara düşülmeden, anlaşılır şekilde anlamlı bir şekilde okunmasıdır. “Anlamlı okuma, bir paçayı, anlatılanı belirterek zevkli bir şekilde okumak demektir. Böyle bir okuma sırasında, parçanın neşeli, üzüntülü ve hareketli vb. yerleri sesle belirtilmelidir” (Öz, 2003: 202). Türkçe yapı itibariyle sondan eklemeli bir dil olduğundan kelimelerin sonundaki eklerin eksik okunması anlamı değiştirir. Bu nedenle kelimelerin; eksiksiz, duygu ve anlam bütününe göre akıcı okunması okuyucunun metni anlama sürecini hızlandırır.

Okuma sonrası (düzeltme ve anlamlandırma stratejileri) aşaması, okuma-

anlama sürecinin değerlendirme aşamasıdır. Beş stratejiden oluşan bu süreçte okuyucu, yazar ve metin etkileşimi biter, okuyucu artık kendi zihin dünyasında yorumlar.

1. Özetleme stratejisinde, okuyucu metinden anladıklarını kendi duygu, düşünce ve kelimeleriyle özetler. Özetleme uzun belleğe gönderilen bilgilerin kodlanmasıdır da denilebilir. Okuyucunun çıkardığı özetin; kısa olması, ana düşünceye yönelik düşünceleri kapsaması, ihtiyaca yönelik olması gerekir. Özetleme yapabilmek için önce doğru bir anlatım sırası ardından da özetleme için gerekli olan ile olmayanın ayırt edilmesi esas alınması gerekmektedir. Okuyucunun bir metinde var olan bilgilerin önemli ve gerekli olanları ile gereksiz ayrıntıları far edebilmesi, anlayıp uygulayabilmesi için özetleme tekniğini bilmesi gerekir. İyi bir okuma-anlama sürecinin sonucu, özetleme yapılarak anlaşılacağından, okuma etkinliğinin geçerliliği açısından okuma sonrası özetleme büyük önem taşımaktadır.

2. Soruları Yanıtlama: Okuma öncesinde okuyucunun kendisinin tespit ettiği veya hazır sorulara okuma sırasında verdiği cevaplar, bu stratejide metin bir bütün olarak ele alındığı için tekrar ele alınır. Okuyucunun okuma amacına yönelik tespit ettiği sorular da cevabını bulur. Bu strateji, anlamanın kalıcılığını sağlar. Metinlerin okunduktan sonra tam olarak anlaşılıp anlaşılamadığının ölçülmesinde takip edilecek bu stratejide önemli husus, soruların hazırlanması ve soru sıralamasıdır. Genellikle bilgi, kavrama, analiz, sentez ve değerlendirme bilgi basamaklarına göre hazırlanan sorular, metnin bütünü ve parçaları, ana fikir ve yardımcı fikir, yazar-okuyucu ilişkisini ortaya çıkarır.

3. Sentez Yapma: Okuma-anlamada en önemli stratejilerden biri de sentez yapmadır. Okuma-anlamada ortaya konan amaç, ana fikir, yardımcı fikir, sorular, tahminler, analiz ve kontrol edilir. Bu kontrol ve analizi kendi kelimeleri ve kavramlarıyla birleştiren okuyucu zihinsel süreç olarak üst biliş seviyesine ulaşır. Sentezde bütün ile parça ilişkisini doğru kuran, analizlerini sistematik, mantıksal kurgu çerçevesinde yapan okuyucu okuma-anlamayı başarmış demektir. Burada söz edilen başarı, yazar, metin ve okuyucu etkileşiminin, doğru stratejilerle kurulması neticesinde ortaya çıkar.

4. Metni Görsel Öğelerle İfade Etme: Okuma sonrasında takip edilen stratejiler sıralanırken çeşitli değerlendirmeler yapılmaktadır. Okuma anlamanın gerçekleştiğini gösteren en önemli uygulamalardan birinin de metnin görsel öğelerle ifade edilmesi çalışmalarıdır. Bu strateji, sentez bittikten sonra anlamanın depolanması ile ilgilidir. Okuyucu anladığı bilgiyi, düşünceyi, nesneyi, kişiyi vb. içeriğe ve uygunluğa göre şekil, eşya, tablo, grafik, şema, resim, fotoğraf gibi görsel materyallerle kodlayabilir ve uzun belleğinde bu kodlarla depolayabilir.

5. Değerlendirme: Okuyucunun yazar ve metin etkileşiminden elde ettiklerini tamamen özgün kendi duygu ve düşünce dünyasıyla ifade ettiği bu stratejisi okuma- anlamanın başarıyla sonlandırılmasıdır. Bu stratejiden sonra okuyucu elde ettiği yeni bilgileri günlük yaşantısına aktarabilir. Bilinçli bir okuyucu var olan yeni bilgilerin doğruluğunu başka kaynaklardan da kontrol eder ve son değerlendirmesini yapar (Akyol, 2007: 15-48; Susar Kırmızı, 2008: 114-139). Okuma-anlamanın geliştirilmesi ile ilgili yukarıda bahsedilen aşama ve stratejilerin başarıya ulaşması için okuyucunun ilkokulda bu stratejilerden haberdar edilmesi gerekir. Başarılı bir okuma-anlama gelişimi ancak bu aşama ve stratejileri; etkin, bilinçli ve titiz kullanan Türkçe öğretmenleriyle mümkündür.