• Sonuç bulunamadı

4.4. Okul Müdürlerinin Öğretmenlere Karşı Kullandıkları Sözel Olmayan İletişim

4.4.3. Okul Müdürlerinin Öğretmenlerine Karşı Herhangi Bir Anlaşmazlığa

Bulgular

Çalışma grubundaki öğretmenlere okul müdürünüzle herhangi bir konuda farklı bir düşünceye sahip olduğunuzda veya anlaşmazlığa düştüğünüzde size karşı kullandığı sözel olmayan iletişim unsurları sorulduğunda, ses tonu düzeyi (n = 7), duruş şekli (n = 7), sinirli olduğunu belirten baş bölgesi mimikleri (n = 6), karşılıklı iletişim (n = 5) ve olumsuz el ve parmak jestleri (n = 1) şeklinde görüş bildirmişlerdir. Ö5, Ö13 ve Ö14 kodlu öğretmenlerimiz ise okul müdürleri ile anlaşmazlık yaşamadıklarını belirtmişlerdir.

Ö3 “(...)ben kendimi savunuyorum. O kendisini savunuyor. Orta bir yol bulamıyoruz yani. Az iletişim kurduğum için bununda faydası olduğunu düşünüyorum. Tartışma ortamına pek girmiyoruz. Ama başka hocalarla toplantılarda bazen sesini yükselterek, bağırarak elini sallayarak işaret parmağını göstererek davrandığı oluyor. Tabi buda benim biraz daha geri çekilmeme sebep oluyor. Tavrını davranışını görerek tartışmaya girmemeye çalışıyorum.” Ö4 “(...)çok fazla saygı göstermiyor, onun doğrusu kendisininkidir. Bakışı ile, kaşının hareketi ile, ses tonu ile sana çok fazla saygı göstermediğini, senin doğrun sana değilde, benimki hep doğru ifadesini ben görüyorum.”

Ö10 “(...)fikir anlamında ters düştüğümüz de bilen biri olarak yüzü asılıyor. Yüz asık, gülmüyor, baş önde, arkaya yaslanıyor, savunmaya geçiyor. Bacaklar hep paralel.”

Ö12 “Tabi her insanda olduğu gibi görüş ayrılıkları mutlaka yaşanacaktır. Gayet normaldir. Ama dinleme özelliğine sahiptir. Dinler. Siz böyle düşünüyorsunuz ancak benim de görüşüm bu tarz olacak şeklinde iletişimi koparmamak adına kendini açıklar. Karşısının ısrarı konusunda kendisinin haklı olduğu konularda jest ve mimikleri devreye giriyor.”

78 Tablo 7

Okul Müdürlerinin Öğretmenlerine Karşı Herhangi Bir Anlaşmazlığa Düştüklerinde Kullandıkları Sözel Olmayan İletişim Unsurlarına İlişkin Bulgular

Kodlar n Katılımcılar

Duruş şekli 7 Ö1,Ö7,Ö9,Ö10,Ö14,Ö17,Ö18

Ses tonu düzeyi 7 Ö3,Ö4,Ö7,Ö13,Ö13,Ö17,Ö18

Sinirli olduğunu belirten baş bölgesi mimikleri 6 Ö4,Ö8,Ö9,Ö10,Ö13,Ö17

Karşılıklı iletişim 5 Ö1,Ö2,Ö12,Ö16,Ö17

Anlaşmazlık yaşamadım 4 Ö5,Ö13,Ö14

Olumsuz el ve parmak jestleri 1 Ö3

Ö16 “Müdür bey benimle ilgili böyle birşey olduğunda sorunları sert olarak halletme taraftarı değil. Güleryüzle, iyilikle halletme taraftarı. İş için içinden çıkılmayacak bile olsa sizde onun bu olumlu tavrından ötürü biraz daha geri adım atabiliyorsunuz.”

Ö17 “(...)yüzünü asıyor. Kaşlarını çatıyor. Ses tonunu ayarlıyor. Bağırmıyor. Surat ifadesinden normalde güzler yüzlü bir insan, espri yapar, normal duruğunda bile bize yüzü asık geliyor. Genel tartışmalarda değilde birebir tartışma yaşandığında işte müdür bey o öyle değil böyle denildiğinde kendisine yüklenildiğine parmaklarını oynatıyor. Arkaya yaslanıp kollarını kavuşturuyor. Elini hemen masaya koyar. Vücudu dikleşir. Çektirmezseniz çektirmeyin fotokopiyi sonuçta paralı bişey deyip söylendiği oluyor.”

Ö18 “(...)sesini çok yükseltmez. Dediğim gibi rahat bir insan. Çok sinirli bir insan olmadığı için çok sinirli tavırlar sergilemiyor.”

Okul müdürlerinin, iletişim kurarken dikkat etmeleri gereken önemli noktalardan bir tanesi öğretmenlerle yaşadıkları herhangi bir anlaşmazlıkta kullandıkları sözlü ve sözsüz iletişim unsurlarıdır. Katılımcıların büyük çoğunluğu her insan ilişkisinde olduğu gibi müdürleriyle de bazı anlaşmazlıklar yaşadıklarını dile getirmişlerdir. Anlaşmazlık sırasında çalışma grunundaki öğretmenler müdürlerinin yüzünün asıldığı, kaşlarını çatıldığı, yüzünün kızardığı, oturdukları koltuğa yaslanıp, kollarını kavuşturduğu; bunu yanında büyük bir çoğunluğu tartışma sırasında müdürlerinin ses tonunu ayarlayabildiğini, bağırmadığını, karşılıklı sorunlarını anlatabildiklerini belirtmişlerdir. Ö18 “(...)sesini çok yükseltmez. Dediğim gibi rahat bir insan. Çok

79

sinirli bir insan olmadığı için çok sinirli tavırlar sergilemiyor.” Ö17 “(...)yüzünü asıyor. Kaşlarını çatıyor. Ses tonunu ayarlıyor. Bağırmıyor. Ö16 “Müdür bey benimle ilgili böyle birşey olduğunda sorunları sert olarak halletme taraftarı değil. Güleryüzle, iyilikle halletme taraftarı.” Ö12 “Tabi her insanda olduğu gibi görüş ayrılıkları mutlaka yaşanacaktır. Gayet normaldir. Ama dinleme özelliğine sahiptir. Dinler. Siz böyle düşünüyorsunuz ancak benim de görüşüm bu tarz olacak şeklinde iletişimi koparmamak adına kendini açıklar. Karşısının ısrarı konusunda kendisinin haklı olduğu konularda jest ve mimikleri devreye giriyor.” Ö10 “(...)fikir anlamında ters düştüğümüz de bilen biri olarak yüzü asılıyor. Yüz asık, gülmüyor, baş önde, arkaya yaslanıyor, savunmaya geçiyor.”.

Katılımcıların bazıları ise müdürlerinin tartışma anında sesinin yükseldiği, el ve işaret parmağı ile olumsuz jestler sergilediği, karşı tarafa saygılı davranmadığı, dinlemediği, kendi değinin hep doğru olduğunu belirterek kendini iletişime kapadığı yönünde görüş bildirmişler. Ö4 “(...)çok fazla saygı göstermiyor, onun doğrusu kendisininkidir. Bakışı ile, kaşının hareketi ile, ses tonu ile sana çok fazla saygı göstermediğini, senin doğrun sana değilde, benimki hep doğru ifadesini ben görüyorum.” Ö3 “(...)başka hocalarla toplantılarda bazen sesini yükselterek, bağırarak elini sallayarak işaret parmağını göstererek davrandığı oluyor. Tabi buda benim biraz daha geri çekilmeme sebep oluyor. Tavrını davranışını görerek tartışmaya girmemeye çalışıyorum.”

Katılımcılar okul müdürleri ile olan tartışmalarında, okul müdürlerinin sorunları sert yolla halletme taraftarı olmadıkları, güleryüzle, iyilikle halletme taraftarı olduklarını, sinirli olduklarını belirten jest ve mimikler sergileseler bile ses tonu düzeyine dikkat ettikleri, karşılıklı sorunları birbirlerine anlatarak, birbirlerini dinleyerek orta yolu bulmaya çalıştıklarını ifade etmişlerdir.

80

4.4.4.Okul Müdürlerinin Öğretmenlere Karşı Okul İçinde ve Dışında Karşılaştıklarında Kullandıkları Sözel Olmayan İletişim Unsurlarına İlişkin Bulgular

Çalışma grubundaki öğretmenlere okul müdürünüzle okul içinde ve dışında karşılaştığınızda size karşı kullandığı sözel olmayan iletişim unsurları sorulduğunda, okul içinde olumlu beden dili davranışları teması içerisinde selam verme (n = 10), göz teması kurma (n = 6), gülümseme (n = 4), sözel iletişim (n = 4), dokunma (n = 3); olumsuz beden dili davranışları teması içerisinde görmezden gelme (n = 5), selamlaşmama (n = 2), göz teması kurmama (n = 1) şeklinde görüş bildirmişlerdir. Okul dışında rahat iletişim (n = 4) ve selam verme (n = 2) olumlu beden dili davranışı içerisinde yer alırken; soğuk iletişim (n = 2) ve görmezden gelme (n = 1) olumsuz beden davranışı olarak görülmüştür.

Ö2 “(...)hocam bazen sarılıp öpüyor. Elini omzunuza koyuyor. Hal hatır soruyor. Bazende yüzünüze bakmıyor. Bazen günaydın deyip geçiyor. Bazen sizin günaydın demenizi bekliyor. Değişken bir ruh hali var. Yani bir insanın genel olarak dersin şunları yapar şunları yapmaz. Ama müdür beyde değişken. Bir gün sarılırken bir gün selam vermemesi anormal bence. Okul dışında karşılaştığımızda taziyede olsun, bi özel günde toplanılmış olsun, dışarda karşılaştığımızda kesinlikle sahiplenir. Görmemezlikten gelmez. Konuşur sohbet eder. O konuda bir sıkıntı yaşamadım. Dışarıda daha rahat. Hem o görüşlerini söylüyor. Hem biz söylüyoruz. Bir sıkıntı yaşanmıyor yani. Farklı görüşlere saygılı olduğunu düşüyorum. Ama uygulama noktasında Sen böyle düşünüyorsun ben böyle benim dediğim olur şeklinde.” Ö3 “Okula ilk geldiğimde selam verdim. Birkaç sefer selamımı almadı. Ben de ondan sonra selam bile vermeden yüzüne bakmadan geçip gitmeyi tercih ediyorum. Çünkü selam verip selamı alınmadığı zaman kendini kötü hissediyor. Ondan selam vermiyorum. Düz geçiyorum.Okul dışında eşimle aynı ortamda bulunmuşlukları var. Müdür bey eşimle selamlaşır. Ona hal hatır sorar. Bana sadece bir selam. Eşim bu okulun öğretmeni olmamasına rağmen onunla konuşması iletişimi daha iyi ama benle sadece merhaba.”

Ö4 “(...)çok güzel bir konuya değindiniz. Hem okul içinde hem okul dışında, gerek eşimin yanında gerek başka arkadaşlarınım yanında kesinlikle görmezden geliyor. Ben yine onu gördüğüm için selam veriyorum. O yüz ifadesi ile görmezden geliyor. Ya da okulda merdivenlerden çıkarken tam ben selam verceğim başımı eğiyorum, merhaba diyeceğim, iyi günler diyeceğim. Şöyle bir kafasını öbür tarafa çevirip beni görmezden geliyor. Selamımı almıyor. Sonrada niye selam vermedin diye bozuluyor. Dengesizleşiyorum. Selamımı almadığı zaman bozuluyorum. Bir daha vermeyeceğim diyorum. İnsan kendini selam vermek zorunda hissediyor. Özellikle başkasının yanında eşimin veya arkadaşımın yanında çok kötü oluyor. Mahçup oldum. Müdürümden dolayı çok kötü hissettim. Yani bakışlarıyla duruşuyla o kadar çok seni önemsemiyorum mesajı verdiki kendimi rahatsız hissetim.”

Ö5 “(...)baş hareketi ile selamlaşılıyor. Ama göz teması pek kurulmuyor. Çok keyfine bağlı. Bazen gelip halinizi hatırınızı soruyor, bazen hiç sormayabiliyor. Bu durumda bugün eşref saati değil diye düşünüyorum. Ruh haline göre de değişiyor. Törenin yarısında bile gelsen müdürler bundan müthiş rahatsızlık duyuyorlar. Böyle durumlarda görmezlikten gelerek sizi cezalandırmak istiyor. Selam vermiyor o gün. Bunu iki üç kez yapmışsanız zaten hemen odasına çağırıyor. Bu sizi rahatsız ediyor. (...) Müdür beyle markette karşılaştım. Hemen selam verdi hal hatır sordu. Sorunumla ilgilendi. Yardımcı oldu. Bu benim çok hoşuma gitti.

81 Tablo 8

Okul Müdürlerinin Öğretmenlere Karşı Okul İçinde ve Dışında Karşılaştıklarında Kullandıkları Sözel Olmayan İletişim Unsurlarına İlişkin Bulgular

Katagoriler Kodlar n Katılımcılar

Okul içinde o lum lu b ede n dil i d avr anış lar ı Selam verme 10 Ö1,Ö5,Ö6,Ö8,Ö9,Ö12, Ö13,Ö15,Ö16,Ö18 Göz teması 6 Ö6,Ö9,Ö12,Ö13,Ö16,Ö18 Gülümseme 4 Ö1,Ö14,Ö15,Ö18 Sözel iletişim 4 Ö2,Ö5,Ö7,Ö9 Dokunma 3 Ö2,Ö6,Ö15 Okul içinde o lum suz b ede n d ili d avr anış lar ı Görmezden gelme 5 Ö2,Ö3,Ö4,Ö8,Ö10 Selamlaşmama 2 Ö10,Ö11 Göz teması kurmama 1 Ö5 Okul dış ında olum lu b ede n dil i d avr anış ı Rahat iletişim 4 Ö2,Ö5,Ö6,Ö17 Selam verme 2 Ö5,Ö17 Okul dış ında olum suz be de n dil i d avr anış ı Soğuk İletişim 2 Ö3,Ö9 Görmezden gelme 1 Ö4

Ö6 “(...)dışarıda çok karşılaşmadım. Bir ev ziyaretinde geyet samimi şekilde konuştuk. Müdür ve öğretmen kimliği dışında iki arkadaş gibi. Okul içinde karşılaştığımızda ise göz teması mutlaka oluyor. Kafamızı çevirip gitmiyoruz. Selamlaşıyoruz. Uzun zaman olmuşsa tokalaşıyoruz. Bende çünkü göz temasına önem veririm.”

82

Ö15 “(...)gayet samimiyiz. Gördüğümüz zaman güleryüzlü, merhabalaşırız, muhabbet ederiz. Tokalaşırız yeri geldiğinde.”

Ö16 “(...)okul içinde selamlaşıyoruz. Konuşuyoruz.gözlerini kaçırmıyor. Baş hareketi ile selamlayabiliyor.”

Ö18 “(...)güler yüzlüdür asıl suratlı biri değildir. Selamımızı alır. Göz teması kuruyor. Bazen de başını sallayarak. Günaydın hocam der. Herşey yolunda olduğunu düşünürüm. Aksi olsa günaydın falan demese neden demedi, bir şey mi oldu diye düşünürdüm. Geç kalma olaylarında ise öyle çok ters davranmaz. Eliyle öğretmenin saat kaç oldu der.”

İletişim, alıcı kişiyle yapılandırılan bir süreçtir. Taraflardan biri aktif ise ve diğeri hiçbir şey yapmıyorsa iletişim kurulamaz. Bu bağlamda katılımcılarımızın büyük çoğunluğu okul içinde karşılaştıklarında okul müdürlerinin selam verdiği, göz teması kurduğu, gülümseyip günaydın dediği, hal hatır sorduğu, tokalaştığı yönünde görüş belirtmişlerdir. Selam vermenin bazen sözel bazen ise göz teması bazen de gülümseme şeklinde gerçekleştiğini ifade etmişlerdir. Ö18 “(...)güler yüzlüdür asıl suratlı biri değildir. Selamımızı alır. Göz teması kuruyor. Bazen de başını sallayarak. Günaydın hocam der. Herşey yolunda olduğunu düşünürüm.” Ö15 “(...)gayet samimiyiz. Gördüğümüz zaman güleryüzlü, merhabalaşırız, muhabbet ederiz. Tokalaşırız yeri geldiğinde.” Ö16 “(...)okul içinde selamlaşıyoruz. Konuşuyoruz.gözlerini kaçırmıyor. Baş hareketi ile selamlayabiliyor.”

Baltaş ve Baltaş (2006, s. 20,21), alıcı taraf iletişim kurmaya çalışan kişinin iletilerine hazır değilse, iletişim yolunun tıkanacağını ve çatışma olabileceğini belirtmiştir. Gündelik yaşamdaki basit bir gülümsemenin veya günaydın kelimesinin karşılıksız kalması iletişim çatışmalarına neden olabilir. Bunun önlenebilmesi için bireylerin ortak bir noktada buluşmaları gerekir. Bu bağlamda katılımcılar okul müdürlerine selam verip karşılığını alamadıklarında kendilerini kötü hissettiklerini ,selam vermek için baktıklarında okul müdürlerinin bazen görmezden geldiğini, başını başka tarafa çevirdiğini, göz teması kurmadığını ifade etmişlerdir. Bu durumda kendilerinin de selam vermek istemediklerini belirtmişlerdir. Ö3 “(...)okula ilk geldiğimde selam verdim. Birkaç sefer selamımı almadı. Ben de ondan sonra selam bile vermeden yüzüne bakmadan geçip gitmeyi tercih ediyorum. Çünkü selam verip selamı alınmadığı zaman kendini kötü hissediyor. Ondan selam vermiyorum. Düz geçiyorum. Ö4 “Hem okul içinde hem okul dışında, gerek eşimin yanında gerek başka arkadaşlarınım yanında kesinlikle görmezden geliyor. Ben yine onu gördüğüm

83

için selam veriyorum. O yüz ifadesi ile görmezden geliyor. Ya da okulda merdivenlerden çıkarken tam ben selam verceğim başımı eğiyorum, merhaba diyeceğim, iyi günler diyeceğim. Şöyle bir kafasını öbür tarafa çevirip beni görmezden geliyor. Selamımı almıyor.” Çalışma grubundaki öğretmenlerin bazıları okul müdürlerinin kendilerine selm verip vermemelerinin o günkü ruh haline bağlı olduğunu, bir gün sarılıp, hal hatır sorduğu, bir gün yüzüne bakmadan çekip gittiğini belirtmişlerdir. Bu durumun kendilerini dengesizleştirdiği, selam verip vermeme, göz teması kurup kurmama konusunda kararsız kaldıkları yönünde görüş bildirmişlerdir. Ö2 “(...)müdür bazen sarılıp öpüyor. Elini omzunuza koyuyor. Hal hatır soruyor. Bazende yüzünüze bakmıyor. Bazen günaydın deyip geçiyor. Bazen sizin günaydın demenizi bekliyor. Değişken bir ruh hali var. Ö5 “(...)baş hareketi ile selamlaşılıyor. Ama göz teması pek kurulmuyor. Çok keyfine bağlı. Bazen gelip halinizi hatırınızı soruyor, bazen hiç sormayabiliyor. Bu durumda bugün eşref saati değil diye düşünüyorum. Ruh haline göre de değişiyor.”

Okul dışında okul müdürleri ile karşılaşan katılımcıların büyük çoğunluğu okul müdürleri ile iletişimlerinin okul içine göre daha samimi ve rahat olduğu, dışarıda görüştüklerinde okul müdürlerinin hemen sahip çıktığı, hal hatır sorduğu, sohbet ettiği, selam verdiği yönünde olmuştur. Ö2 “Okul dışında karşılaştığımızda taziyede olsun, bi özel günde toplanılmış olsun, dışarda karşılaştığımızda kesinlikle sahiplenir. Görmemezlikten gelmez. Konuşur sohbet eder. O konuda bir sıkıntı yaşamadım. Dışarıda daha rahat. Hem o görüşlerini söylüyor. Hem biz söylüyoruz. Bir sıkıntı yaşanmıyor yani.” Ö5 “(...) Müdür beyle markette karşılaştım. Hemen selam verdi hal hatır sordu. Sorunumla ilgilendi. Yardımcı oldu. Bu benim çok hoşuma gitti.” Ö6 “(...)ev ziyaretinde geyet samimi şekilde konuştuk. Müdür ve öğretmen kimliği dışında iki arkadaş gibi.” Başka bir değişle, okul müdürlerinin genelde okul içinde ve dışında öğretmenlere selam verdiği, gülümsediği, göz teması kurduğu, tokalaştığı, hal hatır sorduğu yani olumlu beden dili davranışları sergilediği gözlemlenmiştir.

84

4.4.5.Okul Müdürünün Toplantı Sırasında Öğretmenlere Karşı Kullandıkları Sözel