• Sonuç bulunamadı

Bireyler duygu, düşünce ve isteklerini sözel ve sözel olmayan iletilerle birbirlerine duyururlar. Konuşmada kullanılan semboller sözel anlatımı, beden dili, duruş, görünüş, jest ve mimikler, bakış gibi çeşitli tavırlar da sözel olmayan anlatımı belirtir. Sözel mesajlarla yapılan anlatım biçimi sözel iletişimi, sözsüz mesajlarla belirtilmeye çalışılan anlatım biçimi ise sözel olmayan iletişimi ifade etmektedir. Genel olarak yapılan sınıflandırmada iletişim türleri kullanılan kodlara göre yazılı iletişim, sözlü iletişim ve sözsüz iletişim olarak üçe ayrılmaktadır.

2.1.4.1. Yazılı İletişim

Yazı, insanın ve toplumların geçirdiği toplumsal ve kültürel gelişim süresinin bir ürünüdür. Ancak, yazıyı kullanan her toplum belli aşamalardan geçerek kendi yazı dillerine ulaşmamıştır. Bazı toplumlar kendi gelişmeleri içinde ortaya çıkan bilgiyi, sözü saklama ve yayma gereklerini karşılamak için, kendi yazılarını icat ederlerken, bazı toplumlar da başka toplumlardan birinin yazı sistemini kendi dillerine uyarlamışlardır (Gökçe, 2006, s. 51). Yazılı iletişim, mesajın sözlerle değil, her türlü yazı ile aktarılmasıdır. Yazılı iletişim kalıcıdır, fiziksel bir varlığa sahiptir ve kanıtlanabilir. Örgütsel iletişimde mesajlar özellikle birden fazla basamaktan geçer. Bu durumda sözlü iletişim yerine nitelik ve niceliği yitirmeden iletme olanağı sağlayan yazılı iletişime başvurulur. Yazılı iletişimde etkili bir iletişimin gerçekleşmesi için açık ve anlaşılır ifadeler kullanılmasına özen gösterilmeli, yazım mesajı tam olarak ifade edebilecek nitelikte olmalıdır. Gereksiz sözcüklerle yazı uzatılmamalı, anlatım bozukluğu yapılmamalıdır. Okullarda, üst kademelerden gelen yasa, yönetmelik, tüzük ve yönerge gibi yazılar, okulların eğitimine yön veren yazılı iletişim araçlarıdır (Sabuncuoğlu ve Tüz, 1998, s. 60).

Yazılı iletişim, genelde mesajın kalıcı olması gerektiğinde, mesajın nitelik ve içeriği önemli olduğunda ve iş görenin sorumluluk üstlenmesi gerektiğinde başvurulan şu araçlardan oluşur: işletme gazetesi, broşür ve el kitapları, afiş ilan tahtası bültenler, yazılı

26

raporlar (Sabuncuoğlu ve Tüz, 1998, s. 63). Ayrıca mektuplar, memorandumlar, raporlar, özetler, makaleler, tutanaklar, basın bildirileri ile el yazısı, basılı notlar ve bilgisayar ağı gibi bir elektronik ortamla gönderilen çeşitli yazılı mesajları içerir. Bunların yanında yazılı iletişim; araştırma raporları, özel raporlar, aylık raporlar, muhasebe raporları, gelişme raporları, geçici raporlar, mektuplar, telgraflar, bültenler, yıllık raporlar gibi, örgütsel faaliyetlerin sonuçlarını gösteren ve alınan kararlarla ilgili bilgilendirici raporları içerir (Tutar ve Yılmaz, 2003, s.63).

Yazılı iletişim mesajların kalıcı ve tekrarlanabilir olması için güvenilir bir iletişim türüdür. Kaynaktan çıkan mesajların iyi kodlanması, kullanılan simgelerin alıcının bildiği simgelerden oluşması gerekir. Yazılı iletişimde, iletişim oluşur oluşmaz geribildirim verilemeyebilir, mesajın anlaşılıp anlaşılmadığı belli olmayabilir. Bu nedenle kodlama yaparken dikkatli olmak gereklidir. Bunun yanında haberleşmede, bilgi ve deneyimleri biriktirme de yazılı iletişim sözlü iletişime göre daha güvenilirdir diyebiliriz (Zıllıoğlu, 1996, s. 174).

2.1.4.2. Sözlü İletişim

Sözlü iletişim, yazılı ya da sözlü kelimelerden, oluşan mesajlardır. İnsanlar arasındaki karşılıklı konuşmanın her türü, örneğin, yüz yüze görüşmeler, resmi ve gayri resmi toplantılar, hitaplar, sohbetler…vb., genelde sözlü iletişim olarak nitelendirilir. Sözlü iletişim, insan yaşamının uyku dışında kalan süresinin büyük bir bölümünü kapsadığı söylenebilir. Başka bir deyişle insanlar, gündelik yaşamlarının büyük bir bölümünü konuşarak ya da dinleyerek geçirirler (Gökçe, 2006, s. 45).

Kişilerin konuşmaları, radyo, telefon, telsiz v. b. iletişim araçları, sözlü iletişime yönelik araçlardır. Sözlü iletişim, hızlı olması ve anında geri bildirimin alınması bakımından önemlidir. Mesajları göndermenin en etkili yolu sözlü ve yüz yüze yapılan iletişimle mümkündür. Ayrıca bu tür iletişim jest ve mimiklerle de güçlendirmek söz konusudur. Sözlü iletişimin yararı, anlaşılamayan mesajların anında sorulması veya yanlışlıkların anında düzetilmesidir. Sözlü iletişimin üstünlükleri hız ve geri bildirimdir. Zayıf yönü ise, örgütlerde mesajın çok sayıda insandan geçmesi gerektiğinde ortaya çıkar. Kararların ve diğer iletilecek şeylerin otorite hiyerarşisinde aşağıya ya da yukarıya sözlü olarak iletildiği

27

bir örgütte mesajlar bozulabilir.Okullarda yönetici ve öğretmen arasındaki iletişim genellikle sözel iletişime dayanır.

Sözlü iletişim doğrudan, ister radyo, televizyon, gazete, dergi, telefon gibi araçlar kullanıldığında da dil ile gerçekleşir. Sözlü iletişimin en temel öğesi, konuşulan ya da yazılan dildir. Sözlü iletişim, birincil iletişim biçimi olarak değerlendirilirken, sözsüz iletişim ikincil olarak değerlendirilir. Bunun nedeni insanlar, herhangi bir söz söylemeden sözel olmayan iletişim kurabilirler; ancak konuştuklarında aynı zamanda sözel olmayan mesaj vermeme olanakları yoktur şeklinde açıklayabiliriz (Tutar ve Yılmaz, 2003, s. 53). Sözlü iletişim, ister doğrudan, isterse belirli iletişim kanallarıyla (radyo, televizyon, video, sinema, tiyatro, kitap, dergi, gazete vb. gibi) meydana gelmiş olsun, mutlaka bir dile (lisan) ihtiyaç hisseder. İletişim süreci içerisinde gönderici, aktarmak istediği bilgi, fikir ve duyguları, kelimeler ve diğer sözlü semboller şeklinde gönderir. Burada iletişim sırasında yararlanılan kelime, rakam ve her türlü sözlü ve yazılı işaretin hepsine "sembol" adı verilmektedir (Eroğlu, 1996, s. 207 ).

Sözlü iletişimin bir çok avantajı vardır; verilen haberin anlaşılma derecesi denetlenebilir, soru sorulabilir, verilen cevaplar kontrol edilebilir ve anlaşılamayan bir konu varsa, açıklık getirilebilir. Eş zamanlı olarak geri bildirimde bulunulur. Sözlü iletişimde, söylenen bir kelimenin yazıyla ifade edilen bir kelimeye oranla, yanlış anlaşılma ihtimali daha yüksektir. Planlar, politikalar ve stratejilerle ilgili kalıcı ve uzun süreli iletişimler için, sözlü iletişim uygun bir iletişim yöntemi değildir. Sözlü iletişimde alınan sözlü mesaj, zamanla ya tamamen, ya da kısmen unutulur veya değişikliğe uğrar. İnsanlar mesajı değerlendirirken, sadece onu içeriğini değil, mesajı gönderenin kişiliğini de göz önünde bulundururlar. Bir mesajın anlaşılmasında, mesajda kastedilenin yanında, konuşmacı tarafından ima edilen anlam da önemlidir (Tutar ve Yılmaz, 2003, s. 54).

2.1.4.3.Sözsüz İletişim

Sözsüz iletişim, mesajların vücut dili ile jestlerle, mimiklerle, oturuşla, duruşla ve bunun gibi tavırlarla aktarılmasıdır. Bazı durumlarda beden dili ile verilen mesajlar, sözlü ya da mesajlı yazılardan çok daha ektili olmaktadır. Sözlü mesajlar, mimik ve jestlerle güçlendirilebilmektedir.

28

Sözsüz iletişim daha çok duyguları belirtir. İletişimin etkililiği açısından mesajın içeriği ile mimik ve jestlerin kullanımı uyum içerisinde olmalıdır. Dikkat edilecek diğer bir nokta da mimik ve jestlerin yerinde kullanılmasıdır. Okul müdürlerinin çoğunlukla hareket ve tavırları ile çalışanlarını yönlendirdiği örnekleri okullarımızda sık sık görmekteyiz. Sözsüz iletişimin etkili olabilmesi için kişinin söylediği ile yaptığının birbiri ile tutarlı olması gereklidir Örneğin, öğrencilerine sigara içmemelerini söyleyen bir öğretmen, öğrencileri tarafından sigara içerken görülürse iletişim etkili olmayacaktır.

Sözsüz iletişim, beş temel fonksiyona sahiptir. Bunlar; sözsüz jestlerle sözlü mesajı pekiştirmek amacıyla kullanılan olumlama hareketleri veya tekrar, yine jestlerle kafayı olumsuz anlamda sallayarak yalanlama veya aksini iddia etme, sözlü mesajın yerine geçebilecek bir davranışta bulunma, gözlerle mesaj iletme türüne girer. Mesajın anlamını tamamlama ve mesajı vurgulama da bir sözsüz iletişim biçimidir (Tutar, 2009, s. 91).

2.2. Sözsüz İletişim

Sözsüz iletişim anlamı içerir. Sesin, vücudun, yüzün nasıl kullanıldığı, nasıl giyinildiği ve hatta toplantı için oturma düzeninin nasıl yapıldığı gibi pek çok işaretler, diğerlerine anlamı taşır. Başka bir anlatımla söz ve sözcük gerektirmeden, jest, mimik, göz kontağı gibi beden dili unsurlarıyla gerçekleştirilen iletişim çeşididir (Mısırlı, 2004, s. 53). Sözsüz mesajlar, sözlü mesajlardan daha inandırıcıdır. Sözlü iletişim kontrol edilebilir ve kasıtlı iken, sözsüz davranışlarda bunu başarmak güçtür (O’Hair ve Fredrich, 2005, s. 119). İnsan, hareket, duruş ve tavırlarıyla iletişim kurduğunun farkında olmasa da, bu tur işaretler iletişimde sürekli kullanılır. Bazen sözlerle ifade edilmeyen veya edilemeyen duygu ve düşüncelere ait izler, sözsüz iletişim aracılığıyla ortama yansımaktadır (Tayfun, 2007, s. 129). Sözsüz iletişim, insanların değiştirdiği kelimelerin ötesindeki tüm mesajlardan ileri gelir. Vücut konuşmaları genellikle kullanıldığının farkında olunmadan yorumlanırlar (Berko ve diğ., 2001, s. 45). Sözsüz iletişim, kişiler arası iletişimde sözlü iletişimle birlikte etkin olan susma, sesin rengi ve müziği, beden dili, mekân, zaman özellikleri, renk ve giyim kuşam kodlarını içerir (Demiray, 2000, s. 37).

İletişimde bakış, duruş, hareket sesin kullanımı ve kıyafetler yoluyla mesaj gönderme, sözcükleri kullanma tarzı kadar önemlidir. Sözsüz mesajlar, sözel masajları pekiştirebilir,

29

düzenleyebilir ya da duygusuz ve gönülsüz bir gülümsemeye eşlik eden sıradan bir tarzda söylenen ‘merhaba’ örneğinde olduğu gibi sözel masajlarla çelişebilir (Altıntaş ve Çamur, 2001, s. 40). Bireyler farkında olmadan hiçbir şey söylemediklerini düşünseler de baştan aşağıya görüntüleri onlar adına konuşabilir. Gerçekte düşünmedikleri mesajlar verdiklerinde yüz ifadeleri ya da vücutları gerçeğin ne olduğunu anlatır denebilir. Tayfun (2007, s. 130)’un da belirttiği gibi sözlü iletişimde ne söylendiği, sözsüz iletişimde ise nasıl söylendiği önem taşımaktadır.

Beden bireyin iç dünyasını saran bir eldivendir ve bireyin varlığının dünyaya açılışıdır. Bu varlık ancak bilinçli bir duyarlılıkla kavranabilir (Baltaş ve Baltaş, 2006, s.11). İnsanlar beden dili vasıtasıyla kendi bilinçaltıları ile iletişim kurabilirler. İlk izlenimin ortaya çıkmasında en önemli etken beden dilidir. İnsanlar söylediklerine göre değil, görünüşlerine göre yargılanırlar. Bu yargıda çoğunlukla bilinçaltı önemlidir. Yargılar analiz edilirse önyargılara ve varsayımlara dayandığı fark edilir (Altıntaş ve Çamur, 2001, s. 40). Başka bir ifadeyle beden dili bilinçaltımızın konuşmasıdır. İnsanlar ilk bakışta söylediklerine göre değil nasıl göründüklerine göre değerlendirilirler.

İnsanlar konuşarak anlaşmayı geliştirmeden önce, beden dilleriyle anlaşırlardı. Beden dili insanların ilk anlaşma aracı ve ilk dili olmuştur. Sözsüz iletişim aracılığıyla insanlar, duygularını, düşüncelerini, isteklerini ihtiyaçlarını ve ruhsal zenginliklerini başka insanlarla paylaşmışlardır (Baltaş ve Baltaş, 2006, s. 11).

İnsanlar günlük konuşmalarında ifade edilen sözcükleri anlamak için çaba sarf ederler, konuşmalardaki sözcüklerin anlamlarını bulmaya çalışırlar. İletişim kuran bireylerin, iletişimsel kodları içinde yer alan görsel kodlara daha çok dikkat etmeleri gerekir. Sözlü iletişimin gerçek anlamını ortaya koyan, pekiştiren, ses tonlaması, yüz ifadeleri, mimikler, beden hareketleri, jestler vb. görsel göstergeler vardır (Gökçe, 2006, s. 52).