• Sonuç bulunamadı

Öğretmenlerin Görev Yaptıkları Okuldaki Genel İletişim Kültürüne İlişkin

Çalışma grubunda bulunanlara “Okulunuzun genel iletişim kültürü ile ilgili neler düşünüyor sunuz?” temel sorusu (a) açıklık, (b) empati, (c) farklı görüşlere saygı, (d) öğretmen-öğretmen, (e) öğretmen- öğrenci, (f) öğretmen- yönetici ve (g) öğretmen-veli olmak üzere sonda maddeleri ile yöneltilmiştir. Bu sorulardan öğretmen- yönetici sondası okul müdürünüzle olan iletişiminizi genel olarak nasıl değerlendirirsiniz? sorusu içerisinde değerlendirilecektir. Verilen cevaplara ilişkin özel ve önemli görülen kısımlar çalışma grubunda yer alan kişilerin kendi ifadeleri ile aşağıda özetlenmektedir.

59

Öğretmenlerin görev yaptıkları okuldaki genel iletişim kültürü ile ilgili düşüncelerinin yoklandığı ikinci soruda, katılımcılar öğretmenlerin birbirleri ile iletişimlerinde olumlu (n =5) ve olumsuz (n = 4) beden dili danranışları sergiledikleri, birbirleri ile iyi iletişim kurdukları (n = 4), birbirlerine karşı anlayışlı (n = 3) , birlik, beraberlik içerisinde sorunlarını paylaştıkları (n = 3) ve birbirlerine saygılı (n = 2) davrandıkları; öğretmenlerin veli ile iletişimlerinde, velilerin olumsuz bir profil sergiledikleri (n = 5), iyi iletişim kurdukları (n = 2), olumlu beden dili davranışı sergiledikleri (n = 1) ve iletişimsizlik (n = 1) yaşadıkları; öğretmenlerin öğrencileriyle iyi iletişim kurdukları (n = 4) ve öğrencilerin olumsuz profil (n = 2) sergiledikleri, okul atmosferi içerisinde farklı görüşlere saygının (n = 12), empatinin (n = 7) ve açıklığın (n = 4) olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir. Katılımcılardan Ö2 kodlu öğretmen ise öğretmen öğretmen iletişiminde zaman (n = 1) yetersizliğinden bahsetmiştir.

Ö1: Öğretmen-öğretmen arasındaki ilişkinin iyi olduğunu düşünüyorum. Ama öğretmen- veli konusunda o da velilerden kaynaklanan bir iletişimsizlik var. Velinin ilgisiz olmasından dolayı. Ama onun dışında öğretmen öğretmen birbirlerine yardımcı oluyorlar. Birbirleri ile konuşuyorlar. Olumlu yüz ifadeleri var. (...) Bazı istisnalar dışında öğretmenler birbirlerine anlayışlılar.

Ö2: Okulumuzda farklı görüşlere saygı, empati ve açıklık orta seviyede diyebilirim. Çok ileri seviye de değil. Aslında okullarda iletişim kurulacağı ortam ve zamanda kısıtlı. Beş dk’lık bir tenefüste insanların birbirleri ile konuşabilmesi çok zor ,kısıtlı. Bizim okulumuzda farklı görüşlere saygı var. Diğer okuldaki arkadaşlar direk kutuplaşmış durumdalar. Oturdukları yer, tenefüste durdukları yer bile farklı. (...) Bizim okulumuzda da sanki farklı görüşlere saygısızlık değilde bayanlar bir yerde erkeklerin bir yerde oturma durumları var. Ama ben her ortama rahatlıkla girdiğimden bu benim için geçerli değil. (...)Bir veli geldiğinde hem o konuşuyo hem sen konuşuyorsun iletişimde bir duvarlar engelleri dediğimiz bir engel ile karşılaşıyorsun. İletişimde karşıyı iyi dinlemek ve iyi dinlediğinizi karşıya hissetirebilmek önemlidir.Zaten böyle olduğunda karşı taraf bi rahatlamiş hissediyor. Sen bunu mu düşünüyordun bunu mu istiyorsun diyo. Karşı taraf sakinleştikten sonra siz zaten vermek istediğinizi karşıya daha rahat veriyorsunuz. Yoksa iki tarafta konuşuyor iki tarafta bağırıyor. Böyle iletişim olmaz.Yani karşı tarafı rahatlattığınız zaman iletişim zaten o zaman başlıyor.

Ö5: Diğer okulları duymuştum. Diğer okullara göre bizim okulumuzda farklı görüşlere saygı nispeten daha iyi. Çok o tarz tartışmalar olmaz. Arada birbirlerine laf atma oluyor ama o tarz bi tartışma olmuyor. Diğer okullarda bu tarz tartışmaların çok olduğunu duyuyoruz. (...) Kişilerin birbirlerine davranışlarına bakarsak, kesinlikle bir bakışma yok. Zaten mimik ve gözleri kullanıp birbirlerine bakabilseler buzlar biraz olsun eriyebilecek. Önyargılar çok hakim. Kalıplarla yetişmiş bir milletiz. Bir gruba dahil olma iç güdüsü de var insanlarda. Yeni nesil daha özverisiz, daha açımasız. Yeni neslin empati kurduğunu da düşünmüyorum. Özgürlüklerine çok düşkünler.

Ö6: Okulumuzda farklı görüşlere saygı var. Öğretmenler odasında böyle bir anlayış var. Kutuplaşma yok. Empati kurulabiliyor. Empati kurulduğunu genelde sözel olarak ifade ediyoruz. Göz teması mutlaka var.

60 Tablo 3

Öğretmenlerin Görev Yaptıkları Okuldaki Genel İletişim Kültürüne İlişkin Bulgular

Katagoriler Kodlar n Öğr etm en Öğr etm en İletiş im i

Olumlu beden dili davranışları 5

İyi iletişim kurma 4

Olumsuz beden dili davranışları 4

Birbirine karşı anlayışlı olma 3

Birlik, beraberlik, sorunların paylaşımı 3

Birbirine karşı saygılı olma 2

Zaman 1 Öğr etm en - Ve li İletiş mi

Olumsuz veli profili 5

İyi iletişim kurma 2

Olumlu beden dili davranışı 1

İletişimsizlik 1 Öğr etm e nÖğr enc i İletiş im

i İyi iletişim kurma 4

Olumsuz öğrenci profili 2

Okul

Atmos

fe

ri

Farklı görüşlere saygı 13

Empati 7

Açıklık 4

Ö8: Farklı görüşlere saygı, empati genelde olması gereken düzeyin altında. Öğretmen öğretmen arasındaki pek iç açıcı değil. Görünüşte bir zıtlaşma yok. Ama hissedilmeyen bir zıtlaşmada var. Görmezden gelme şeklinde olabiliyor. Bazı arkadaşlarımız tuhaf ama hiç göz teması kurmuyorlar. Derse girerken koridorda iyi dersler diyeceğim yok yani hayalet gibi yanımdan geçiyor. İletişim kuramıyorum doğal olarak. İletişime kapatıyor kendisini. Velilerle iletişimde ise veliler bilgili olduklarını zannediyorlar. İşimize karışma söz kanusu. Akıl verme, destek değil köstek olma söz konusu. Çok rahatlar bize birşey söylerken. Şunu söyle yapın

61

bunu da böyle şeklinde. Bizde bu işin eğitimi almış insanlarız hoş olmuyor. Yani rica şeklinde değil de dümdüz söylüyorlar. Eleştiriyide kabul etmiyorlar. Öğrencisinin hatasını kabul etmek yerine hemen savunma pozisyonuna geçiyorlar.

Ö9: Toplum olarak empatiye karşı bir eğilimimiz yok. İnsarlar birbirlerinin fikirlerine saygı duymaktan çok kendi fikirlerini kabul ettirme peşindeler. Bundan kaynaklı olarak da gerek öğretmenler arasında gerek çalıştığım diğer ortamalarda sadece bu okul için değil insanlar kendi haklılıklarının peşinde olduğundan dolayı ortak noktalarda buluşmamız çok zor oluyor. Bu okulda kutuplaşma yok. Farklı görüşlere saygı duyuluyor ama bu saygı sadece medeni çerçevede, içlerinde saygı duyduklarını düşünmüyorum.

Ö10: Tabi empati kuruluyor. İletişimimiz çok iyi bu okulda. Genel olarak iyi anlşıyoruz. (...) kutuplaşma yok. Tabi arada yüzde 20 sıkıntı olmuyor da değil. (...) öğretmenler odasında biri sıkıntısını anlattığında beden dilini kullanıyoruz. Göz teması kuruyoruz. Tabi ki elleri bağlamadan, kavuşturmadan. Karşıdakini rahat bir şekilde dinlediğinizi anlayacak şekilde baş haraketi ile, onaylama hareketleri ile dönüt veriyoruz.

Ö11: Öğretmenler odasına pek uğramam. Sürekli laboratuvardayım onun için bu soru en son bana sorulmalı. Genel olarak cevap verirsem kutuplaşma bu sıralar var. Baştaki siyasi grubun ve onun altındakilerin ezikliği mi diyeyim. Ondan kaynaklı bir kutuplaşma var. 6 yıldır bu okuldayım farklı görüşlere sahip arkadaşlarla selamlaşma bile soğuk oluyor. Muhattap olmama var. Siyasi görüşlerden dolayı koridorda bile öğretmenler tokalaşmak, selamlaşmak istemiyor. Çok üzücü tabi.

Ö12: Açıklık, empati ve farklı görüşlere saygı okulumuzda var. Öğretmenler birbirlerine anlayışlıdırlar. Her türlü sorunlarını yanlış anlamalara sebep olmaması koşuluyla, yani kızım sana söylüyorum gelinim sen anla şeklinde değil, gayet açık bir şekilde konuşabiliyorlar. Ö15: Okulumuzuda farklı görüşlere sahip öğretmen potansiyeli çok fazla. Her uçta insan var. Sonuçta biz öğretmeniz. Karşındaki kişiye görüşüne göre yaklaşamazsın. Yeri geldiğinde birlikte hareket edebiliyoruz. (...) okulumuzun öğrenci ve veli profili açısından sıkıntıları var. ben Gaziantepli değilim ama Antep’de öğrenciler okula sadece diploma için veya zorunluluktan geliyor. Zorunlu eğitimden kaynaklı sebeplerden dolayı. Ben genellikle Ağrı’da çalıştım. Doğu dersiniz eğitim seviyesi düşük dersiniz ama burada çok daha aşağıda. Okulmuşluk oranı daha yüksektir diye geldim ama hata etmişim. Bazı öğretenlerin gayreti ile birşeyler yapmaya çalışıyoruz. Veli içine girmediğinde öğrenci işin içine girmediğinde sorun oluyor. Yarım kalıyor. Deneme sınavı, kurslar yapıyoruz ama olmuyor.

Ö17: Siyasi görüşler çok tartışılmıyor. Dersle ilgili iletişim , kişisel sorunlarımızla ilgili iletişim kuruyoruz. Zaten bizim siyasi görüşlerimiz çok zıt. Çok uçlardayız. Onun için kendi kişisel iletişimimize onu katmıyoruz. (...) Bazı ev gezmelerinde bazı arkadaşlar çağırıldıkları halde evlerine davet etmediler. Böyle olunca bu sene bizde gizli gizli çağırıldık onlardan habersiz. Böyle saçma bir durum oluştu. Ama okul içinde tabi yine konuşuyoruz. (...) veliler çok iyi değil. Maddi açıdan çok zayıf, maddi bağımlıkların olduğu kırsal bir okuldan geldim buraya. Burası oaraya göre bir nebze daha iyi. Orada bir evde iki, üç anne oniki çocuk oturanlar var. Orada öyle sorunlar vardı. Burada da çok fazla ayrı anne baba var. Her sınıfta 4- 5 tane. Bir sorun oluğunda babayı ayrı, anneyi ayrı arıyoruz. Kız çocukları özellikle babamı aramayın annemi arayın diyor. Öğrencilerle ise iletişimim çok iyi. Yaş olarak onlara en yakın benim. Bazen sınıf öğretmenlerinden önce bana gelirler. Sorunlarını oturup çözmeye çalışıyoruz. Benimle rahatlar iletişim konusunda. Benim onlara yaklaşımım çok farklı. Daha arkadaşça. Ama sınırları aşmamaları gerektiğini de biliyorlar. Bilmeyenlere de göstermek zorunda kalıyorum. Mesela bugün çok güzel olmuşsunuz diyorlar. Tamam diyorum sınırı aşmayın. Yada bir erkek öğrencinin ayy ne kadar güzel olmuşşsunuz dediğinde kes sesini demek zorunda kalıyorum. Bana bazı hisler beslemesinden korkuyorum.

Ö18: Farklı görüşlere saygı söz konusu. Bunu da şuna bağlıyorum. Öğretmen arkadaşlarımızın yaş ortalaması 30’un üzerinde. Olgunluğun verdiği bir saygı var. Genelde selamlarını alırlar birbirlerinin. Farklı görüşleri dinlerler ama kendi fikirlerini de savunurlar. (...) benim velilerle ve öğrencilerle iletişimim çok iyi. Öğrencinin kendini rahat ifade edebileceği bir ortam yaratmaya çalışıyorum. Velilerle de öcelikle onları anlamaya çalışıyorum. Onları kırmadan sizi

62

anlıyorum ama öğrenciniz bu şartlarda okuması çok zor gibi kelimeler kullanmaya gayret ediyorum.

İletişim, hedefi ve kaynağı insanlar olan, karşılıklı bilgi alışverişinin yaşandığı, içerisinde duygusal faktörlerin de bulunduğu bir etkileşim, ortaklaşma ve paylaşım sürecidir (Kaşıkçı, 2001, s. 50). Bu bağlamda öğretmenler görev yaptıkları okuldaki iletişim kültürü ile ilgili olumlu düşünmektedirler. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu birbirleri ile iletişimin iyi olduğu, okulda birlik beraberlik, işbirliği içinde sorunlarını paylaştıkları, birbirlerine karşı olumlu tutumlar içinde olduklarını, özellikle birbirlerine karşı saygılı ve anlayışlı oldukları, iletişim kurarken olumlu beden dili davranışlarını kullandıkları yönünde görüş bildirmişlerdir. Ö3 “Öğretmenler arasındaki iletişim de çok iyi. İllaki vardır farklı görüşler, biribirini anlamayan insanlar var ama genel olarak olumlu.(...) öğretmenler birbirlerini dinliyor. Birbirlerine saygı gösteriyorlar. Herhangi bir kişi hatasından dolayı yadırganmıyor. Hata bile olsa düşüncesinden dolayı yargılanmıyor.” Ö4 “Genel olarak bir saygı var. Biribirlerimiz ile anlaşıyoruz.(...) Bunun yanında öğretmenler odasında herhangi bir sorun olduğunda bu rahatlıkla konuşuluyor.” Ö13 “Geldiğim okulda da bu okulda birbirimize alıştıktan sonra iyi günümüzde de kötü günümüzdede beraber olmanın zevkini tadabildim. Okul değilde bir ev ortamı. Birbirimizin sıkıntılarını yaşıyoruz. Bir arkadaşımızın rahatsızlığı varsa, ailevi sorunları varsa onunla birlikte yaşıyoruz. Bu konuda çok rahatım. İkinci evimiz diyebilirim okul için. (...) Okulumuzda pizza günleri yapılıyor, kahvaltılar yapılılıyor yani hepberaber paylaşımımızın çok iyi. Birbirimize bağlıyız.(...) Öğretmenler arasındaki diyalog, öğretmenler ararsındaki iş birliği çok mükemmel.” Başka bir değişle iletişim olmadan örgütün diğer temel öğeleri oluşamaz. Çünkü ortak amacın belirlenmesi, bunun örgüt üyelerine aktarılması, çalışanların birbirleriyle ilişki kurmalarında, işbirliği yapmalarında, örgütü benimsemeleri ve örgütün gelişmesi için güdülenmelerinin sağlanması sürecinde iletişim etkili ve temel bir rol oynamaktadır.

Kişilerarası iletişimin büyük bir bölümünü iletişime geçen bireylerin gösterdikleri olumlu veya olumsuz beden dili davranışları oluşturmaktadır. Karşımızdan gelen kişiye gülümsemek, selam vermek, göz temasında bulunmak, dinlemek ya da tam tersi görmezden gelmek, göz kaçırmak, selam vermemek bizim karşı tarafla iletişim biçimimizi büyük ölçüde etkileyecektir. Bu bağlamda öğretmenlerimizin birbirlerine olumlu beden dili

63

davranışları sergiledikleri gözlemlenmiştir. Birbirlerine selam verdiklerini, göz teması kurduklarını belirtmişlerdir. Ö4 “Karşımdaki ile konusurken yaptığım işi bırakıyorum. Ona dönüyorum. Ben seni dinliyorum mesajını vermeye çalışıyorum. Öyle olası da gerekiyor.” Ö10 “(...)öğretmenler odasında biri sıkıntısını anlattığında beden dilini kullanıyoruz. Göz teması kuruyoruz. Tabi ki elleri bağlamadan, kavuşturmadan. Karşıdakini rahat bir şekilde dinlediğinizi anlayacak şekilde baş haraketi ile, onaylama hareketleri ile dönüt veriyoruz.” Katılımcılar olumlu beden dili davranışları sergilendiği gibi göz kaçırma, muhattap olmama, selam vermeme gibi olumsuz beden dili davranışlarının da gözlemlendiği yönünde görüş bildirmişlerdir. Ö5 “Kişilerin birbirlerine davranışlarına bakarsak, kesinlikle bir bakışma yok. Zaten mimik ve gözleri kullanıp birbirlerine bakabilseler buzlar biraz olsun eriyebilecek. Önyargılar çok hakim. Kalıplarla yetişmiş bir milletiz. Bir gruba dahil olma iç güdüsü de var insanlarda.” Ö8 “Görünüşte bir zıtlaşma yok. Ama hissedilmeyen bir zıtlaşmada var. Görmezden gelme şeklinde olabiliyor. Bazı arkadaşlarımız tuhaf ama hiç göz teması kurmuyorlar. Derse girerken koridorda iyi dersler diyeceğim yok yani hayalet gibi yanımdan geçiyor. İletişim kuramıyorum doğal olarak. İletişime kapatıyor kendisini.” Ö11 “6 yıldır bu okuldayım farklı görüşlere sahip arkadaşlarla selamlaşma bile soğuk oluyor. Muhattap olmama var. Siyasi görüşlerden dolayı koridorda bile öğretmenler tokalaşmak, selamlaşmak istemiyor. Çok üzücü tabi.” Öğretmen-öğretmen iletişiminde zamanın yetirsizliği ile ilgili Ö2 kodlu öğretmeniminiz ise “Aslında okullarda iletişim kurulacağı ortam ve zamanda kısıtlı. Beş dk’lık bir tenefüste insanların birbirleri ile konuşabilmesi çok zor ,kısıtlı.” şeklinde görüş bildirmiştir.

Formal bir örgüt olan okulun en önemli çıktısı öğrencilerdir. Öğretmenlerin, öğrenciyle ve veli ile olan iletişimi, öğrencilerin başarısını önemli ölçüde etkilemektedir. Katılımcılarımızın büyük çoğunlu öğrenci ile iyi iletişim kurduklarını ifade etmişlerdir. Öğrencilerle iyi anlaştıklarını, seviyelerinin düşük olmasına rağmen iletişimlerinin iyi olduğunu belirtmişlerdir. Ö3 “Okulumuzda hem problemli hem problemsiz öğrencilerimiz var. Genel olarak öğrencilere yönelik daha olumlu tutum takınıyorum. Tabi zıtlaşmalar da olmuyor değil. Bu da öğrencinin başarısı veya başarısızlığından dolayı değil saygısızlık yaptıkları zaman zıtlaşma yaşıyorum öğrencilerle. Dersle ilgili iletişimle ilgili bir sıkıntım yok.” Eğitim üç önemli ayağından biri olan velilerin öğretmenlerle olan iletişimlerinde velilerin olumsuz bir profil sergiledikleri, ilgisiz oldukları, öğretmene destek olmadıkları, kendilerini çok bilgili zannettikleri ve öğretmenin işine çok fazla karıştıkları, eleştiriye

64

kapalı oldukları, saygılı davranmadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Ö1 “öğretmen- veli konusunda velilerden kaynaklanan bir iletişimsizlik var. Velinin ilgisiz olmasından dolayı.” Ö16 “Veliler biraz ilgisiz alakasız kalıyorlar. Herşeyi öğretmenin ve idarenin üzreine atıyorlar. Pek bir yardımlarını göremedik.” Ö15 kodlu öğretmenimiz ise “Okulumuzun öğrenci ve veli profili açısından sıkıntıları var. ben Gaziantepli değilim ama Antep’de öğrenciler okula sadece diploma için veya zorunluluktan geliyor. Zorunlu eğitimden kaynaklı sebeplerden dolayı. Ben genellikle Ağrı’da çalıştım. Doğu dersiniz eğitim seviyesi düşük dersiniz ama burada çok daha aşağıda. Okulmuşluk oranı daha yüksektir diye geldim ama hata etmişim. Bazı öğretenlerin gayreti ile birşeyler yapmaya çalışıyoruz. Veli içine girmediğinde öğrenci işin içine girmediğinde sorun oluyor. Yarım kalıyor. Deneme sınavı, kurslar yapıyoruz ama olmuyor” şeklinde görüş bildirmiştir. Burada görüldüğü üzere veli işin içine girmediği zaman öğrencilerin sorun yaşadığı ortaya çıkmıştır. Zaten Ö4, Ö7, Ö8, Ö16 ve Ö17 kodlu öğretmenlerin görüşü de bu yönde. Velilerin ön yargılı oldukları, bildiklerini zannettikleri, öğretmenin işene çok fazla karıştıkları, eleştiriye kapalı oldukları, anne ve babanın ayrı oldukları yönünde görüş bildirmişlerdir. Ö17 “veliler çok iyi değil. Maddi açıdan çok zayıf, maddi bağımlıkların olduğu kırsal bir okuldan geldim buraya. Burası oaraya göre bir nebze daha iyi. Orada bir evde iki, üç anne oniki çocuk oturanlar var. Orada öyle sorunlar vardı. Burada da çok fazla ayrı anne baba var. Her sınıfta 4-5 tane. Bir sorun oluğunda babayı ayrı, anneyi ayrı arıyoruz. Kız çocukları özellikle babamı aramayın annemi arayın diyor” Ö8 “Velilerle iletişimde ise veliler bilgili olduklarını zannediyorlar. İşimize karışma söz kanusu. Akıl verme, destek değil köstek olma söz konusu. Çok rahatlar bize birşey söylerken. Şunu söyle yapın bunu da böyle şeklinde. Bizde bu işin eğitimi almış insanlarız hoş olmuyor. Yani rica şeklinde değil de dümdüz söylüyorlar. Eleştiriyide kabul etmiyorlar. Öğrencisinin hatasını kabul etmek yerine hemen savunma pozisyonuna geçiyorlar.” Bazı öğretmenlerimiz ise veli ile iyi iletişim kurduklarını, kendilerine olumlu beden dili davranışları sergilediklerini belirtmişlerdir. Ö13 kodlu öğretmenimiz ise veli ile sorunların iletişim ile çözülebileceğini, böyle olması gerektiğini belirtmiştir. “Velilerle ufak tefek problemler yaşasak da tolere edilebilir problemler. Sıkıntı olmuyor. Düzgün iletişim kurduğun zaman, doğru düzgün anlattığın zaman sıkıntı olmuyor. İletişim herşeyden önce iletişim.” Ö18 “(...) benim velilerle ve öğrencilerle iletişimim çok iyi. Öğrencinin kendini rahat ifade edebileceği bir ortam yaratmaya çalışıyorum. Velilerle de öcelikle onları anlamaya çalışıyorum. Onları

65

kırmadan sizi anlıyorum ama öğrenciniz bu şartlarda okuması çok zor gibi kelimeler kullanmaya gayret ediyorum.” Ö3 “Velilerle iletişimim ise çok iyi. Tabi hepsinle olmasada. Yolda bile görsek birbirimizi selamlıyoruz.sahip çıkıyorlar. Gülümserler. Bakışları ile bunu onaylıyorlar.”

Gürüz ve Yaylacı (2004, s. 51), örgütsel iletişimin, kurumun amaç ve hedeflerine ulaşmasını sağlayacak biçimde birimlerin, bölümlerin çalışanların, uyum ve koordinasyon içersinde çalışmasını sağlayan bir sistem ve süreç olduğunu ifade ederek örgütsel iletişimin önemini vurgulamaktadırlar. Örgütsel bir yapıya sahip okullarda da iletişimi geliştirmek için farklı görüşlere saygı duyulması, düşüncelerin rahat şekilde ifade edilmesi ve empatik bir iletişimin gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu bağlamda öğretmenlerimizin büyük bir çoğunluğu okullarında farklı görüşlere saygı olduğunu, kutuplaşmanın olmadığını, kişilerin iletişim kurarken gayet açık olduklarını, empatik bir iletişim kurduklarını belirtmişlerdir. Ö4 “Öğretmen- öğretmen, öğretmen- öğrenci ve öğretmen veli olarak hatta öğretmen yönetici olarak da kişilerin birbirlerine açık olduğunu düşünüyorum. Herkes duygusunu , düşüncesini çok rahat ifade edebilmektedir.” Ö12 “Açıklık, empati ve farklı görüşlere saygı okulumuzda var. Öğretmenler birbirlerine anlayışlıdırlar. Her türlü sorunlarını yanlış anlamalara sebep olmaması koşuluyla, yani kızım sana söylüyorum gelinim sen anla şeklinde değil, gayet açık bir şekilde konuşabiliyorlar.” Ö15 “Okulumuzuda farklı görüşlere sahip öğretmen potansiyeli çok fazla. Her uçta insan var. Sonuçta biz öğretmeniz. Karşındaki kişiye görüşüne göre yaklaşamazsın. Yeri geldiğinde birlikte hareket edebiliyoruz”. Bunun yanında Ö11 kodlu öğretmenimiz ise siyasi görüşlerden dolayı bir kutuplaşmanın olduğunu ifade etmiştir.

Her okul kendi kişilik ve duygularına sahiptir (Şimşek, 2003, s. 11). Bunlar öğretmenlerin öğrencilerle, velilerle ve birbirleriyle olan iletişimlerinde hissedilir. Bu bağlamda değerlendirdiğimizde öğretmenlerimizin çalıştıkları okullarda farklı görüşlere saygı, iletişimde açıklık ve empatinin olduğu, öğretmenlerin birbirleri ile olan iletişimlerinin iyi, karşılıklı anlayış, işbirliği ve saygı çerçevesinde, olumlu beden dili davranışları ile desteklendiği; öğretmenlerin öğrencilerle iyi iletişim kurdukları; bunun yanında ise velilerin öğretmenlere karşı gösterdikleri olumsuz tavırdan dolayı iletişimlerinin istenilen düzeyde olmadığı, velilerin ilgisiz ve eleştiriye kapalı olduklar şeklinde görüş bildirmişlerdir.

66