• Sonuç bulunamadı

Nihai Talep Tahminleri

Belgede Doç. Dr. ERDEN ÖNEY (sayfa 160-163)

SEKTÖR ANALİZLERİ

I. INPUT-OUTPUT ANALİZİ

6. Nihai Talep Tahminleri

ve tüketimdeki artışları karşılayacak kapasiteleri yaratan bir yatı-rım programını saptamak gerekecektir. Böyle bir yatıyatı-rım programı-nın seçimi ise, input-output yerine doğrusal programlama cinsinden formüle edilebilir. İkinci bir güçlük, ekonomide yeni endüstrilerin kurulması ve mevcut malların yeni teknolojilerle üretilmesi istendi-ği takdirde ortaya çıkacaktır. Yeni endüstrilerin kurulması, aslında çözümü zor bir sorun yaratmaz, sadece mevcut sektörlerin sayısı artacak ve buna paralel olarak yeni endüstrilere ilişkin input ve sermaye katsayılarının bilinmesine gerek duyulacaktır. Oysa mev-cut malların üretimine yeni teknolojilerin itihal edilmesi, aynı mal-ların eski ve yeni olmak üzere farklı iki teknoloji ile üretilmesi so-nucunu verecektir ki, bu durum input-output analizinin temel var-sayımına ters düşer. Çünkü hatırlanacağı üzere input-output mo-deli her endüstrinin homojen bir ma!l ürettiğini ve tek bir üretim tekniği kullanıldığını varsaymaktadır. Oysa söz konusu durumda elde sektör sayısından fazla teknolojik katsayı seti mevcut olabil-mektedir.

Yukarda özetlemeye çalıştığımız güçlükler, dinamik input-out-put modelinin doğal devamı sayılabilecek ve ilerde ana hatları ile ele alacağımız doğrusal programlama tekniği ile çözümlenebilir.

Çünkü bu teknik, yatırımları minimum düzeyde tutarak en yük-sek geliri sağlayacak alternatif üretim faaliyetlerinin (üretim tek-niklerinin) seçimini mümkün kılar ve böylece optimum sermaye birikiminin yolunu belirler.

birleri uygulanarak pratikte talep bünyesine müdahaleler yapılmak-tadır. Dolayısı ile tüketici serbestisi yine de belli sınırlar içinde söz konusu olmaktadır. Bu sınırlar içinde tüketicinin serbest seçimine dayanan tüketim talebinin tahmini için, akılcı varsayımlara dayalı bir metodun uygunlanması gerekir.

Üzerinde durulması gereken birinci nokta, tüketim talebini et-kileyen faktörlerin saptanmasıdır. Bu faktörlerden birisi reel gelir-dir. Bilindiği gibi çeşitli malların tüketimi ile reel gelir arasında çok yakın bir ilişki vardır. Bu ilişki, talebin gelir esnekliği katsayısı olarak bilinmektedir. Öyleyse, gelecekteki tüketimi kaba bir şekil-de tahmin etmenin yolu, belli bir dönemşekil-de çeşitli malların veya mal gruplarının gelir esnekliklerini saptamak ve bu katsayıları makro aşamada elde edilmiş planlı döneme ait gelirlerle çarpmaktır. Böy-lece gelirin çeşitli malların tüketimine giden kısmını bulmak müm-kün olabilecektir.

Bu yöntem, görüldüğü gibi, gelir dağılımındaki ve nüfus yapı-sındaki değişiklikleri göz önüne almamaktadır. Oysa çeşitli mal ve hizmet kategorilerine olan tüketim talebinin gelir esneklikleri, çe-şitli gelir gruplarında farklılıklar gösterir. Örneğin gıda maddele-rine olan talebin gelir esnekliği düşük gelir gruplarında büyük, yukarı gelir gruplarında ise küçüktür. Öte yandan dayanıklı tüke-tim mallarına olan talebin gelir esnekliği ise, gıda maddelerine olan talebin aksine küçüktür ve gelir düzeyi yükseldikçe büyüyen bir katsayı olarak karşımıza çıkar. Kaldı ki aynı gelir düzeyinde bile tüketim talebi kentsel ve kırsal alanlarda yaşayan topluluklar ara-sında farklılıklar gösterir. Bu nedenle çeşitli mal ve hizmetlerin ge-lir esneklik katsayılarını gelecekteki gege-lir tahminleri ile çarparak elde edilecek tüketim düzeyi, nüfus hareketliliğinin ve gelir dağı-lışının plan döneminde sabit kalacağı anlamına gelir ki, gelişen bir ekonomi açısından böyle bir varsayım geçerli olmayacaktır. O hal-de, gelir dağılışında ve şehirleşme hızındaki değişiklikleri de tüke-tim talebini etkileyen faktörler olarak göz önüne alan bir yöntemin uygulanması daha gerçekçi olur.

Tüketimin istatistiki olarak en iyi şekilde analizi aile bütçesi verilerine dayanılarak çeşitli gelir gruplarındaki ailelerin tüketim fonksiyonlarının hesaplanması ile mümkündür. Buna «Aile Bütçe-lerinin Araştırılması» yöntemi denir. Bu yöntemde yapılacak iş, kentsel ve kırsal alanlarda yaşayan çeşitli gelir kategorilerindeki

ailelerden örnekler alarak, bunların tüketim harcamalarını araştır-maktır. Bu verilere dayanarak kentsel ve kırsal alanlarda yaşayan ve çeşitli gelir düzeylerinde bulunanların farklı mal kategorilerine olan taleplerine ilişkin gelir esneklikleri hesaplanabilir. Elde edilen esneklik katsayıları, planlı dönem içinde gelir dağılımında ve şehir-leşme derecesinde söz konusu olabilecek muhtemel değişiklikler dikkate alınarak kullanılmalıdır.

Kentsel ve kırsal alanlarda nüfusun gelecek yıllardaki dağılımı, zaman serilerinden yararlanılarak saptanabilir. Bunun için, nüfus istatistiklerinden elde edilen verilere dayanarak kentsel alanlardaki nüfus artışlarının yakın geçmişteki trendlerini hesaplamak ve bu trendleri extrapolasyona tabi tutmak gerekir. Ancak plan uygula-masının trendin seyrini değiştirme olasılığı varsa, extrapolasyonla yetinmeyip gelecekteki nüfus tahmininde gerekli düzeltmeleri de yapmak zorunludur.

Gelir dağılışında ileriki yıllarda meydana gelecek değişmelerin önceden tahmini daha zor bir iştir. Bir kere, nüfusun yer değiştir-mesi gelir dağılışında bazı değişikliklere yol açacaktır. Çünkü üc-retler veya başka gelirler, kentlerde ve kent dışı kesimlerde genel-likle farklıdır. Bu nedenle, tahmin yaparken nüfusun meslek grup-ları itibarıyla ilerki yıllarda alacağı durumu da göz önünde tutmak gerekecektir. Ancak gelecekteki gelir dağılışını tahminde asıl önem-li olan güçlük, çeşitönem-li üretim faktörlerinin gayrı safi milönem-li hasıla-dan aldıkları paylarda meyhasıla-dana gelecek değişiklikler saptanmak is-tendiğinde ortaya çıkacaktır. Çünkü bilindiği gibi üretim faktörle-rinin gelirleri, çeşitli iktisadi ve sosyal faktörlerden etkilenirler.

Tahminlerin güvenilir olabilmesi için gelir dağılımı politikası hak-kında önceden bir bilgiye sahip olmak gereklidir.

Yukarda belirtilen etkenler dışında tüketim talebini etkileyen bir başka faktör de nisbî fiyatlardır. Bilindiği gibi talep teorisi, nisbî fiyatları, çeşitli mal ve hizmetlerin tüketimini etkileyen önem-li bir değişken olarak kabul eder. Bu nedenle plan hazırlanırken, çeşitli malların fiyat esneklikleri ile tamamlayıcı ve rakip malların fiyat esnekliklerinin ilerki yıllara ilişkin tüketim üzerindeki etkile-rini dikkatli bir şekilde incelemek gerekir.

Yukarda ana hatları ile açıklamaya çalıştığımız noktalar tüke-timi etkileyen faktörleri ortaya koymaktadır. Bu faktörleri göz önü-ne alarak tüketimin analiz edilmesi endüstrilerarası çerçeveye iki

şekilde oturtulabilir. Birincisi, korelasyon tekniği ile zaman serileri-ni kullanmak ve her sektöre ait mala ilişkin tüketim fonksiyonunu hesaplamaktır. Bu fonksiyonda bağımsız değişkenler, yukarda be-lirtildiği gibi, tüketici geliri, nis'bî fiyatlar, zaman olabilir. Böyle-ce, bağımsız değişkenlerle ilgili olarak plan dönemine ait tahmin-ler, aynı dönemde sektörel tüketim düzeyinin saptanmasına olanak verecektir. Tüketimin istatistiki olarak daha iyi bir analiz şekli, çe-şitli gelir gruplarına göre aile bütçelerinin araştırılması ve buna da-yanılarak her malla ilgili ayrı tüketim fonksiyonlarının hesaplan-masıdır. Bu yaklaşımlar gerekirse birlikte de kullanılabilir. Sektö-rel tüketim düzeylerinin tahmininde, mevcut istatistiklerin söz ko-nusu yaklaşımların uygulanmasına olanak vermemesi halinde, kal-kınma aşamasında olan ve gelir düzeyleri birbirine yakın ülkelerde-ki bilgilerden de yararlanılabilir. Ancak bu durumda, ülkeler ara-sında iklim, tüketim alışkanlıkları v.s. gibi farklı olabilecek fak-törleri ayrıca göz önüne almak gerekecektir.

b) İhracat Tahminleri: Nihai talebin diğer bir unsuru olan ihracatın da sektörel bazda tahmin edilmesi gerekir. İhracat tah-minleri konusunda önceki bölümde yeterli açıklama verilmişti. Bu-rada kısaca özetlemek gerekirse, ihracatın tahmini için tek ve genel bir metod önermenin güçlüğüne ve geçersizliğine işaret etmeliyiz.

Çünkü bir ülkenin ihraç mallarına karşı olan talep, çok çeşitli fak-törlerin etkisi altındadır. Bu faktörler, alıcı ülkelerin gelir düzey-leri, ihraç malları fiyatlarındaki muhtemel değişmeler, ikame edi-len veya potansiyel olarak ikame olanağı bulunan rakip malların fiyatları, ihracatçı ülkenin arz koşulları, döviz kuru giibi etkenler-dir. İhracat tahminleri yapılırken, her malla ilgili olarak ve her ihraç piyasası için gelir,' fiyat ve ikame esnekliklerinin hesaplan-ması gerekecek ve ülkenin ihraç malı üretim olanakları üzerinde durulacaktır. Ayrıca, döviz politikası ve dış ticaret tedbirleri ile ül-kenin dış piyasaları ne ölçüde etkileyebileceği, araştırılması gerek-li diğer önemgerek-li bir konudur.

7. Input-Output Tablolarının Pratik Sorunları ve Türkiye'deki

Belgede Doç. Dr. ERDEN ÖNEY (sayfa 160-163)