• Sonuç bulunamadı

İdari Nitelikteki Araçlar

Belgede Doç. Dr. ERDEN ÖNEY (sayfa 43-47)

İKTİSADİ PLANLAMANIN AMAÇLARI, ARAÇLARI VE PLAN ÇEŞİTLERİ

III. PLANLAMA ARAÇLARI

1. İdari Nitelikteki Araçlar

Bunlar, kamu otoritelerinin plan uygulamasını etkileme ama-cıyla kullandıkları çeşitli idari araçlardır. Bu araçlar, anayasa, ka-nun, kararname, yönetmelik, tebliğ gibi belgelerdir. Ya da bu bel-gelerden kaynaklanan çeşitli düzenlemelerdir. En yaygm olarak kul-lanılan idari nitelikteki araçlar şunlardır:

a) Dış ticaret ve döviz kurları üzerine konan kısıtlamalar: Bir ülkede etkin bir plan uygulanırken, dış ilişkilerin planlama meka-nizmasına uygunluğunu sağlamak için bazı koruma tedbirlerine ge-rek duyulur. Bunlar fizik olarak ithalat miktarları üzerine konabi-leceği gibi, malların fiyatları veya sermaye hareketleri üzerine de konabilir. Bu kısıtlamaların amacı ya döviz giderlerini azaltmak veya döviz kazancını maksimum düzeye çıkarmak ya da dış ticaret-ten kârlı çıkmak olabilir. Döviz giderlerini azaltmak amacıyla uygu-lanan koruma politikası, daha çok ithalat üzerine konan miktar kı-sıtlamaları ve sermaye çıkışım kontrol altına alan tedbirler bütü-nüdür. Döviz gelirlerini arttırmak için de ihraç mallarının fiyatını düşürecek çeşitli tedbirler uygulanır. Bu tür geleneksel tedbirlerin başarıya ulaşması, dış ticaret hacminin ülkenin müli geliri içinde küçük bir yer tutmasına bağlıdır. Çünkü ancak bu takdirde uygu-lanan tedbirlerin maliyetini devlet bütçesinden karşılamak olanağı bulunabilir. Eğer dış ticaret hacmi milli gelirin önemli bir yüzdesi-ni teşkil ediyorsa, bu takdirde sadece ödemeler dengesi baskısı ile ilgilenmek yetmeyecek, temelde yatan ticaret hadleri sorunu üzerine de eğilmek ve ülkenin dış ticaretten kârlı çıkabilmesi için

uluslar-arası ticari ilişkilerin kalkınma planı içinde planlanması kaçınılmaz olacaktır.

Bu araçların hangi ölçülerde kullanılacağı çeşitli faktörlere bağlıdır. Örneğin Sovyetler Birliğinde dış ticaret devlet tekelindedir.

Bu ülkede dış ticaret üzerine konan kısıtlamaların amacı ithalat ve ihracatı dengede tutabilmektir. Bunun için de bu ülkede dış tica-ret faaliyetleri ikilıi kliring anlaşmaları ile yürütülmeye çalışılmak-tadır. Bununla beraber son zamanlarda Sovyetler Birliğinin kalkın-ma yöntemini benimseyen ülkelerde, dış ticareti çoiklu kliring an-laşmaları ile yürütmek ve libere etmek yönünde bir eğilim belirmiş ve bu ülkeler bu amaçla 1963 yılında Moskova'da uluslararası bir banka kurmuşlardır.

Az gelişmiş ülkelerde bu tür araçların yaygın bir şekilde uygu-lanmasının nedeni, bu ülkelerde sermaye malı ithali için gerekli dövizin kıt olmasıdır. Bilindiği gibi bu ülkelerde ithalat hızla artar-ken, öte yanda ihracatın oldukça yavaş geliştiği genellikle gözlenen bir durumdur. Böylece az gelişmiş ülkeler her yıl artma eğilimi gös-teren ödemeler dengesi açıkları ile karşı 'karşıyadırlar. Bu bakım-dan bu ülkelerin çoğu, bir yanda ihraç malları fiyatlarını dünya fi-yatları altında tutmaya çaba sarfederek döviz kazancını azami dü-zeye çıkarmaya çalışırlar; öte yandan ithalatı ikame edici politika-larla döviz tasarrufu sağlamak ve ellerindeki dövizlerle kalkınmala-rı için gerekli ara malı ve sermaye mallakalkınmala-rı ithalatını eksiksiz gerçek-leştirmek yoluna giderler.

Türkiye'deki beş yıllık kalkınma planlarında bu araçlar dikka-te değer bir yer tutmaktadır. Bu planlarda ödemeler dengesi açık-larının Türkiye'nin kalkınmasını sınırlayan bir faktör olduğu belir-tilerek, döviz tasarrufu sağlama amacı ile ithalatın ekonomik gö-rülen alanlarda ikame edilmesine önem verileceği, döviz gelirlerinin yükseltilmesi için ihracatın yapısında önemli değişiklikler yapılaca-ğı ve sanayi ürünleri ihracatının hızla arttırılacayapılaca-ğı ifade edilmiştir.

Böylece planlarda yabancı kaynaklara bağlılığın azaltılması önemli bir ilke olarak saptanmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek üzere plan-larda ihracatta teşvik sisteminin, ithalatta da kısıtlı bir ithal reji-minin uygulanacağı, dış ticaret hadlerinin düzeltilmesi yönünde ge-rekli çabaların gösterileceği ifade edilmiş ve Türkiye'ye gelecek ya-bancı sermayeye döviz ve teknoloji kaynağı olarak önem verileceği belirtilmiştir. Özellikle Üçüncü Beş Yıllık Planda uzun dönemde AET ile aşamalı olarak bir gümrük birliğine gidileceği göz önünde

tutularak, izlenecek dış ticaret politikası (i) ihracatın çeşitlendiri-lerek hızla arttırılması, (ii) sanayi ürünlerine dış rekabet gücü ka-zandırılması, (iii) ithalatın sanayileşmenin gerekleri ve AET'ye kar-şı yükümlülükler göz önünde tutularak çeşitli kambiyo rejimi, güm-rük tarife araçları ile planlanması ve böylece yatırım malları ve ham maddeler konusunda dar boğazlara yol açılmaması, şeklindeki te-mel ilkelere dayandırılmıştır.

b) Vergi politikası: Yaygın bir uygulama alanı bulmuş bir diğer planlama aracı «vergi politikasıdır». Bu politika farklı amaç-lar için çeşitli şekillerde kullanılabilir.

Örneğin gelir vergisi, mâli amacı yanında, özellikle gelir esnek-liği yüksek olan malların tüketimini sınırlamak ya da özel tüketimi bütçeler yoluyla kamu tüketimi şekline dönüştürmek amacı ile kul-lanılan bir planlama aracıdır.

Satış hasılatı üzerinden alınan vergiler (örneğin gider vergileri) de planlama aracı olarak yaygın biçimde uygulanan vergi türleridir.

Gider vergisi, bir yanda zorunlu bir tasarrufa yol açan mâli bir araç olaak kullanıldığı gibi, öte yanda da, mal talebini mevcut arz düzeyine indirme amacı ile de kullanılabilir. Sovyet tipi planlama-da bu vergi yatırım fonlarının başlıca kaynağını teşkil eder. Yu-goslavya'da da aynı amaçla işletmelerden her yıl işletme sermaye-lerinin belli bir yüzdesi kadar bir sermaye vergisi alınmaktadır.

Vergileme, birçok ülkelerde plan hedeflerine ulaşma amacıyla özendirici veya caydırıcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Bir ta-kım vergi muafiyetleri ve indirimleri, özel kesimin kalkınma plan-ları doğrultusunda hareket etmesini teşvik etmek amacıyla çok sık başvurulan araçlardır. Bu konuda, Türkiye'deki teşvik sistemini ör-nek olarak göstermek mümkündür. Gerçekten planlarda yatırımla-rın plan hedeflerine yöneltilmesinde vergilerin özendirici ve caydı-rıcı olarak kullanılacağı, vergi muafiyetleri ve istisnalarının yeniden gözden geçirilerek ekonomik, sosyal ve mâli amaçlar yönünden ko-runmasına gerek olmayanların kaldırılacağı şeklinde ifadelere ras-lamak mümkündür.

c) Bütçeler: Devlet ve belediye bütçeleri de oldukça önemli planlama araçlarıdır. Bütçeler aynı zamanda milli gelirin yeniden dağılımını sağlamak şeklinde önemli bir fonksiyon da görürler. Dev-let bütçelerinin kalkınma planları ile bağdaşır biçimde hazırlanması ve planla uyumlu olması gerektiği açıktır. Türkiye'de bu uyum

yıl-lık programlarla sağlanmakta, başka bir deyişle, yılyıl-lık program tahminleri ile bütçe tahminleri arasındaki tutarlılık sağlandıktan sonra bütçeler kesin şeklini almak üzere meclislere gönderilmek-tedir.

Devlet bütçeleri bazı ülkelerde milli gelirin oldukça büyük bir kısmını kapsamaktadır. Örneğin Sovyetler Birliği planında milli gelirin % 70'e yakın kısmı devlet bütçesi ile yeniden dağıtılmakta-dır. Planlama uygulayan diğer ülkelerde bütçenin plan içindeki öne-mi daha azdır. Örneğin Yugoslavya ve Fransa'da devlet bütçesinin milli gelir içindeki payı % 30 ile % 40 arasında değişir. Türkiye'de de İkinci Beş Yıllık Planın başlangıç yılı olan 1968 de, konsolide devlet bütçesinin milli gelir içindeki payı % 25, 1971 de % 31 civa-rında idi. Geçici tahminlere göre konsolide devlet bütçesinin GSMH içindeki payı, 1974 de % 18, 1975 de de % 21 dolayındadır.

d) Yardımlar, sübvansiyonlar ve benzeri araçlar: İdarî nite-likte olan bir diğer planlama aracı da, yardım, sübvansiyon ve buna benzer teşvik araçlarıdır. Bu araçlara hemen her ülkenin planında çeşitli şekillerde raslamak mümkündür. Türk planlarında da genel olarak teşvikler ve tarım kesimi için izlenen destekleme politikası geniş bir uygulama alanına sahiptir.

e) Krediler: Bir diğer idari nitelikteki planlama aracı da ka-mu fonlarının yatırımlarının finansmanı amacı ile kredi şeklinde tahsisidir. Merkezden planlanan ekonomilerde bu tahsisler için ge-nellikle, yatırımların özel kârlılığı yerine sosyal kârlılığı ölçü ola-rak kabul edilmektedir. Türk planlarında da kamu kaynaklarından yapılacak fon tahsislerinin kalkınma planı ve yıllık programlara uy-gun olması gerektiği belirtilmiş ve bu tahsislerde, yatırım projele-rinin ihracata dönük olması, kalkınmada öncelikli yörelerde ve ko-nularda yapılması gibi ölçülerin uygulanması ilke olarak kabul edilmiştir.

f) Diğer idari nitelikteki araçlar : Yukarda saylan araçlar dı-şında idari nitelikte kullanılan başka planlama araçları da vardır.

Örneğin fiyat veya ücretlerin planlı dönemde belli bir kısım mal veya ücret çeşitleri itibarı ile ve idari kararlarla sabit tutulması bu araçlar arasında sayılabilir. Ayrıca madalya, ünvan, diploma v.b.

şekillerde sunulacak ödüller de, plan hedeflerini gerçekleştirmek açısından çok etkin olmasa bile yine de yararlı olabilecek psikolojik araçlardır.

Belgede Doç. Dr. ERDEN ÖNEY (sayfa 43-47)