• Sonuç bulunamadı

MUHABİRİMİZİN MEKTUPLAR

Belgede Çicek mecmuası (İnceleme-Metin) (sayfa 104-107)

İstanbul'dan hareketimden beş saat sonra Geyve İstasyonu'na gelmiştik. Vagondan inerek kasabaya gitmek üzere vesait bulmaya mecbur olduğumu düşünerek üzülürken, istasyonun arkasında beş otomobil, iki fayton ver birkaç talika arabası görünce her yerde olduğu gibi Geyve'de de son zamanlarda atılmış mühim bir terakki hatvesi bulunduğunu iftiharla seyrettim. Çünkü 334 senesinde ilk defa Geyve'ye geldiğim zaman istasyondan şehre gitmek için vesait-i nakliye bulamadığımdan yaya olarak bir saatlik mesafeyi - güneşin harareti altında - kat etmiştim. Hareketimizden yedi dakika sonra kasabaya muvasalat ettik. Evvela gece kalmak için münasip bir otel bulmak lazımdı. Fakat uzun uzadıya aramak icap etmeyecekti. Çünkü ufak kasabanın küçük çarşısında mevcut iki otelden birisini intihap etmek zarureti vardı. Öteden beri meth ü senasını işittiğim Babatlı Ahmet Ağa'nın idaresindeki otele geldim. Ve garsonuna temiz bir oda hazırlamasını söyledim. Artık yorgunluğu gidermek için bir kahve içmeyi hak etmiştim. Bu vazifeyi de gördükten sonra kasabanın şayan-ı temaşa mahallerini gezmeye başladım. Ve öteden beri maarifle alakadar olduğum için evvela mekteplerden başladım. Kız mektebinin bulunduğu binayı bildiğim için o tarafa tevcih-i istikamet ederek ve hademe hanımla Başmuallime Mukadder Hanım Efendi'nin müsaadesini alarak mektebe girdim. Hüsn-i tesadüfe bakınız ki o gün mektepte malumat-ı vataniye imtihanı varmış. Mümeyyiz beylerle tanıştıktan ve diğer muallime Saadet Hanım'a takdim edildikten sonra bir iskemleye oturarak istikbalin kıymetli valideleri

olacak hanım kızlarımızın bir sene zarfında kazandıkları malumat ve terbiyeyi tetkik ettim. Netice-i tetkikatım olarak şunu yazayım ki, beş sınıflı ve altmış mevcutlu bu mektepte mevcut iki muallime hanım çok, hem pek çok çalışmışlardır. Yalnız mektepte verilecek talim ve terbiye sistemlerine aile terbiyelerinin inzimam etmesi icap ederken birçok memleketlerimizde olduğu gibi Geyve'de bulunan talebe velilerinin de bu hususu ihmal ettiklerini teessüfle gördüm. Mamafih tedrici bir surette bu mühim mahsurun izale edileceği ümidiyle müteselli bulunuyorum. Talebe hanımların verdikleri cevaplar, kendilerine Cumhuriyet-i idarenin fazileti ve memlekete tâbi bir uzuv olarak yetişmek için ne suretle çalışılacağını pek güzel telkin edildiğini gösteriyordu ki meslek aşığı bu iki muallimenin kader ve kıymeti nazarımda bu suretle yükselmeye başlamıştı. Yakın zamana kadar elbise giymesini ve konuşmasını bilmeyen Geyve kızlarını tam manasıyla medeni bir kıyafete sokan, onlarda yüksek bir fazilet mefküresi uyandıran heyet-i talimiyeyi tekrar tekrar tebrik ederim. Talebe arasında bilhassa Nimet Zeki, Gülsüm Nihal hanımların verdikleri cevaplarda; gençliğin memleketi terakki ettirmek için giriştiği mücadelede behemahal muzaffer olacağını temin ediyordu.

İmtihandan sonra mektebin el işi sergisi bulunan odasına girdim. Küçük kasabanın zarif mektebinde büyük bir itina ile hazırlanmış muhtelif beyaz işlerle yastık ve masa örtülerini dikkatle tetkik ettikten sonra memleketin her tarafında en ücra köşelerinde bile muktedir muallimeler idaresinde açılacak mekteplerle yürüdüğümüz terakki ve medeniyet yollarında daha seri ilerleyeceğimizi düşündüm.

Umum-u talebenin terbiye-i bedeniye icra ederken ve tenezzühte çekilmiş iki fotoğrafı Çiçek Mecmua’sı için rica ederek aldım. İşte posta ile gönderdiğim iki fotoğraf mektubumdaki yazıların birer şahidi olacaklardır. Mektebin nezafeti ve talebenin intizamı hakkında fazla bir şey yazmayı artık lüzum görmüyorum. Çünkü yukarıda arz ettiğim gibi, talebesine lazım olan terbiyeyi vermeye muvaffak olmuş muhterem heyet-i talimiyenin diğer hususatı temin etmemesi varit olamaz. Fazla rahatsız etmeyecek vedayla ayrıldım. Ve doğruca erkek mektebine gittim. Başmuallim İbrahim Bey ile gıyaben tanışıyorduk. Kendimi alelusul takdim ettikten sonra imtihan odasına davet edildim. Mümeyyiz olmadığım için samiin sıfatıyla talebenin verdikleri cevapları dinledim. Bugün mektebin; hesap, hendese imtihanı icra ediliyordu. Dördüncü, beşinci sınıf efendilerinin verdikleri cevaplar hayatlarında

lazım olacak malumatı iktisap ettiklerini; üçüncü sınıfın cevapları ise yüksek sınıflarda görecekleri derslere hazırlanmış olduklarını anlatıyordu. Başmuallim İbrahim Bey’in ve muhterem arkadaşlarının sa’y ve gayretlerini öteden beri işitmekteydim. Bugün gözlerimle gördüm. Ve şüphesiz memleket maarifi namına çok memnun olarak cümlesini hararetle tebrik ve memleketin nezafeti, talebenin terbiye ve inzibatını hakkıyla temin eden İbrahim Bey'e bu husus için ayrıca teşekkür ederim. Çünkü mektepte inzibat ve terbiye temin edemeyen bir muallim, tedrisata hiçbir suretle muvaffak olamaz. Erkek mektebine ait fotoğrafın mevcudu bulunmadığını ve evvelce çekilmiş fotoğrafın klişesinin Adapazarı'nda bulunan fotoğrafçıda olduğunu öğrendiğim için; intibaatımı bu suretle tespit edemedim. Fakat yakın zamanda bu mektebe ait fotoğrafları da göndereceğim. İmtihanın ikmaline müteakip sokağa çıktığımız zaman akşam olmuş, güneş Sakarya'nın garbi sahilindeki dağların arkasına çekilmek üzere hazırlanmıştı. Mektep önünde yekdiğerimize veda ederek ayrıldık. Ben şu satırları yazabilmek için oteldeki odama çekildim. Arkadaşlar da evlerine gittiler. Merkez mektepleri ziyaretleri son bulduğu için yarın alessabah köylere hareket edecek ve ikinci mektubumda da köyler maarifi hakkında malumat vereceğim.

Kadri Oğuz

Geyve Merkez Kız Mektebi Talebesi Başmuallim Mukadder ve Muallim Saadet Hanımlarla Tenezzüh Esnasında

Geyve Merkez Kız Mektebi Talebeleri Muhterem Muallimeleri Mukadder Hanım'ın Nezareti Altında Terbiye-i Bedeniyye Hareketi Yaparken

KARİLERİMİZİN YAZILARI

Belgede Çicek mecmuası (İnceleme-Metin) (sayfa 104-107)