• Sonuç bulunamadı

Misafirperverlik Değeri ile Ġlgili Bulgu ve Yorumlar

Türk Dil Kurumu (TDK) (2015) misafiri, hem yolcu hem de yolculuk esnasında bir eve ya da konaklayacak bir yerde kalmaya gelen kimse olarak tanımlanırken misafirperverliği, misafir ağırlamayı sevmek ya da konukseverlik olarak tanımlamaktadır.

Türk geleneklerinde, toplumun hemen hemen tümü tarafından benimsenen ve doğal ve içtenlikle uygulanan misafirperverlik Türk toplumunun en önemli geleneklerindendir. Türk halkının misafirlik konusundaki gelenekleri dayanıĢma kültürünün bir ürünüdür. Zorluk ile karĢılaĢanla elindekini paylaĢmak, dara düĢene yardım etmek, yolda kalana evini açmak hep bu dayanıĢma içinde olmanın göstergesidir. Tüm bunlar bir iyilik olarak yapılır ve karĢılık beklenmez. Üstelik geleneksel Anadolu kültüründe bu davranıĢları göstermemek bir ayıplanma nedenidir.

Aile üyeleri dıĢında ailenin barındığı meskene, iyi niyetle ve belirli bir süre kalmak için gelen insanlara misafir denir (Alkan, 1991: 741). Misafiri seven, misafir ağırlamayı bir meziyet haline getirmiĢ insanlara da misafirperver ya da konuksever

178 denir. Kapısı herkese açık olan, misafir ağırlamaktan hoĢlanan, misafiri maddi varlığının el verdiği ölçüde yediren, içiren insanlar misafirperver insanlardır. (Özdemir, 1991: 740). Misafirin karĢısına temiz bir kıyafetle çıkılır, hali hatırı sorulur, büyükse eli öpülür, ikramlarda bulunulur, konuĢma esnasında ona öncelik verilir, gideceği zaman biraz daha kalması için ısrar edilir, belli bir yere kadar misafire refakat edilir ve yeniden gelmesi temenni edilir (Alkan, 1991:742).

Misafir ağırlama Türk Kültüründe önemli bir yere sahiptir. Misafirperverlik insanlar arasındaki sevgiyi artıran, insanları birbirine yaklaĢtıran önemli bir değerdir. Ġnsanların birbirine konuk olması, birbirini ağırlaması aralarındaki bağı güçlendirmekte, birbirine olan sevgisini artırmaktadır. Birbirini ağırlayan insan da, ağırlanan insanda bu durumdan memnun olmakta, haz almaktadır. Misafirlik geleneği toplumunu da ayakta tutan, birbirine bağlayan önemli bir değerdir. GeçmiĢimize bakınca misafirperverlik ile ilgili birçok atasözünden, misafirin kıymeti ve değerini anlamaktayız. “Misafir rızkı ile gelir. Misafir on kısmetle gelir, birini yer dokuzunu bırakır. Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer” gibi atasözleri kültürümüzde misafirperverliğin yerini ve önemini göstermektedir. Günümüzde ise bu değerin biraz yok olmaya yüz tuttuğu gözlemlenmektedir. Modern toplum hayatı misafir ağırlama, misafirliğe gitme kültürünü yok etmeye baĢlamaktadır. Böylesine önemli değerin gelecek nesillere aktarılması bu açıdan değer kazanmaktadır. Bu konuda herkese sorumluluk düĢmektedir. Fazıl Hüsnü Dağlarca‟nın incelenen Ģiirlerinde bu değere rastlanmaktadır.

Fazıl Hüsnü Dağlarca‟nın çocuklara yönelik yazdığı Başparmak adlı Ģiir kitabında “Drina‟dan Geçmek” adlı Ģiirinde misafirperverlik değeri iĢlenmiĢtir.

İki çocuk

Yürüdüler yürüdüler yürüdüler Vardı ikisi birbirinin evlerine Drina Köprüsü‟nü geçer geçmez.

Yazar Ģiirde çok da açık olmasa da misafirperverlik değerini iĢlemiĢtir. Ġki çocuğun birbirinin evine gitmesi, birbirlerinin evlerine kabul etmeleri ve ağırlamaları

179 misafirperverliklerini göstermektedir. Misafiri sevmeyen, istemeyen kiĢi kimsenin evine gelmesini istemez, kabul etmez. Yazar Ģiiri okuyan çocuklara da misafirperver olmayı, misafir ağırlamayı biraz örtük de olsa göstermek istemekte ve bu değeri aĢılamak istemektedir.

Fazıl Hüsnü Dağlarca‟nın çocuklara yönelik yazdığı Yazıları Seven Ayı adlı Ģiir kitabında “Karatahtayı Sevmek” adlı Ģiirinde misafirperverlik değeri iĢlenmiĢtir.

Varır varmaz

Koydum karatahtayı anamın yerine Bir oturdu ki

ġiirde biraz örtük olarak misafirperverlik iĢlenmiĢtir. Ayıcık karatahtayı eve getirdiğinde onu annesinin yerine oturtup, baĢköĢeye katması misafirperverliğini göstermektedir. Misafir her zaman baĢ tacıdır. Misafire kıymet verilir, el üstünde ağırlanır. ġiirde Ayıcık, karatahtayı misafir gibi kabul edip, annesinin yerine oturtarak misafirperverliğini ortaya koymuĢtur. Yazar Ģiiri okuyan çocuklara da bu değeri, biraz örtük olarak aĢılamak istemiĢtir.

Fazıl Hüsnü Dağlarca‟nın çocuklara yönelik yazdığı Balina ile Mandalina adlı Ģiir kitabında “Ġstek” adlı Ģiirinde misafirperverlik değeri iĢlenmiĢtir.

Üşüyorsun görüyorum Sarıcık Gir ağzıma istersen

Şöyle kıyı kıyı otur Isınırsın biraz Ha, ister misin?

ġiirde Mandalina denize düĢtüğü için üĢüyor. Balina bu durumdan memnun kalmayıp, Mandalina‟ya ağzıma gir seni ısıtayım diye teklifte bulunuyor. Yazar burada okuyuculara, Balina‟nın ağzını evi gibi düĢündürüp Mandalina‟yı ısıtmak için oraya davet etmesini görüyoruz. Burada Balina‟nın misafirperverliğini gösteriyor. Yazar Ģiiri okuyanlara bu Ģekilde misafirperverlik değerini aĢılamak istiyor.

180 Fazıl Hüsnü Dağlarca‟nın çocuklara yönelik yazdığı Gösterme Parmağı adlı Ģiir kitabında “Ova Çocuk” adlı Ģiirinde misafirperverlik değeri iĢlenmiĢtir.

Danimarkalı çocukların Hepsi çağırır bizi Bir elleri süt Bir elleri peynir.

Misafirperverlik, misafir ağırlamayı sevmek, konukseverlik anlamına gelmektedir. Misafirin gelmesinden hoĢnut olup, ona ikramlarda bulunup, memnuniyetle karĢılamaktır. ġiirde de Danimarkalı çocukların misafirperverliğinden bahsedilmektedir. Danimarkalı çocukların Ģiiri okuyan çocukları çağırdıkları, onlara peynir ve süt ikramında bulunmak için peynir ve sütleri ellerinde tuttukları iĢlenmiĢtir. Yazar burada Ģiiri okuyan çocuklara da misafirperverliği göstermek ve bu değeri onlara da öğretmek istemektedir.

Fazıl Hüsnü Dağlarca‟nın çocuklara yönelik yazdığı Kuş Ayak adlı Ģiir kitabında “Açık” adlı Ģiirinde misafirperverlik değeri iĢlenmiĢtir.

Kapısı açık Bir evdir hep Çocuklar

Kediler de develer de Kuşlar da bulutlar da Girer içeri

Yazar Ģiirde çocukların misafirperverliğini iĢlemiĢtir. Çocukların herkese açık birer alçakgönüllü insanlar olduğuna ve herkesi kabul eden birer misafirperver olduklarına değinmiĢtir. Kediler de develer de derken herkese açık oldukları, kimseyi küçük görme, kendini beğenmiĢlik taslamadıklarına vurgu yapılmıĢtır. Yazar Ģiiri okuyan çocuklara da Ģiirdeki çocuklar gibi olmaları için, Ģiirde bu değeri iĢlemiĢtir.

Fazıl Hüsnü Dağlarca‟nın çocuklara yönelik yazdığı Kuş Ayak adlı Ģiir kitabında “Evimiz” adlı Ģiirinde misafirperverlik değeri iĢlenmiĢtir.

181 Evimiz dört odalıdır

Hadi gezelim Tuncay Yavaş yavaş hepsini

ġiirde çocuk arkadaĢı Tuncay‟ı evine davet etmiĢ ve onu evinde ağırlıyor. Burada çocuğun misafirperver olduğunu, arkadaĢını memnun etmek ve ağırlamak için uğraĢtığını görüyoruz. Evin bölümlerini gezerken misafir odasının olması ve onun süslenmiĢ, önem ve özenle hazırlanmıĢ olduğunu “Konuk odası süslü” dizesinden anlamaktayız. Özenerek hazırlanan misafir odası da, misafirperverliği ortaya koymaktadır. Misafir evin en güzel yerinde ağırlanması, en güzel Ģekilde ikramlar yapılması misafirperverliği yansıtmaktadır. Yazar Ģiiri okuyan çocuklara da misafire nasıl davranılması gerektiğini göstererek, misafirperverliği aĢılamak istemektedir.

Misafirperver insan, kapısı herkese açık olan, evine birilerinin gelmesinden hoĢlanan, evine gelen kiĢileri el üstünde tutup, çeĢitli ikramlarda bulunan kiĢilerdir. Misafirperverlik Türk Kültüründe çok önemli bir yere sahiptir. Misafire Türkler ayrı bir değer ve önem verir. Misafir kapıda karĢılanır, hali hatırı sorulur, ikramlarda bulunulur, büyük ise eli öpülür, gitmek istediğinde kalması için teklifte bulunulur, giderken kapıya kadar uğurlanır. Misafire ayrı bir değer ve önem verilir. Türk Kültüründe çok önemli bir yere sahip olan bu değer, toplumdaki dayanıĢmanın da göstergesidir. Zorlukla karĢılaĢana kapı açmak, onları evinde ağırlayıp misafir etmek hem dayanıĢmayı hem de misafirperverliği göstermektedir. Türk Kültüründe misafir davetli ya da davetsiz olsa da fark etmez. GeçmiĢimize baktığımızda yabancı birisi geldiğinde büyüklerimiz onları eve davet eder ve misafir ederlermiĢ. Kimse açıkta kalmaz, aç kalmazmıĢ. ġimdilerde ise bu değer önemini ve değerini kaybetmektedir. Misafiri rızkı ile gelen Allah‟ın misafiri olarak görmekten çok, yük görmeye baĢlanan dönemdeyiz. Bu kadar değerli ve önemli olan bu değeri gelecek nesillere aktarmak çok önem kazanmıĢtır. Burada da toplumda herkese bazı görevler düĢmektedir. Fazıl Hüsnü Dağlarca da bu sorumlulukla bazı Ģiirlerinde bu değeri iĢlemiĢtir. ġiir kitaplarına baktığımızda bazı Ģiirlerinde açık, bazı Ģiirlerinde de örtük olarak bu değere yer vermeye çalıĢmıĢtır. ġiir kitaplarında Okulumuz 2‟deki ve

182 Ġlkokul 1‟deki Ģiir kitaplarında bu değere rastlanmamıĢtır. Diğer kitaplarında ise misafirperverlik değerine örtük ve açık bir Ģekilde yer vermeye çalıĢmıĢtır.