• Sonuç bulunamadı

Mimari Tasarım Eğitimi Başlangıcında Bireyin Ölçülebilen Yaratıcılık Düzeyi ile

7. ÖZET YARGI ÖNERİLER

7.3 Mimari Tasarım Eğitimi Başlangıcında Bireyin Ölçülebilen Yaratıcılık Düzeyi ile

Mimarlık eğitimi başlangıcında TYDT ile ölçülmüş olan şekilsel ıraksak düşünceye yönelik yaratıcılık düzeyi ile bireyin eğitim sürecinde göstermiş olduğu mimari tasarım performansı (MTP) arasında grafiksel olarak belirgin pozitif yönlü bir ilişki söz konusudur. Özellikle, mimarlık eğitimi başlangıcında uygulanan Torrance Yaratıcı Düşünce Testi’ nde yüksek performans gösteren bireylerin eğitimin ilerleyen aşamalarında göstermiş oldukları mimari tasarım performans ortalamasının da diğer gruplara oranla belirgin derecede yüksek olduğu

gözlenmiş, şekilsel ıraksak düşünce yönünden yüksek düzeyde yaratıcı olarak tanımlanan bu bireylerin eğitimin sürecinde Mimari Tasarım derslerinde aynı performans eğrisini koruduğu görülmüştür. Birinci sınıf öğrencilerinin ileriye yönelik mimari tasarım performansı ile benzer şekilde, son sınıf öğrencilerinin geçmişe yönelik mimari tasarım performansı ile TYDT düzeyi arasında da grafiksel olarak belirgin pozitif yönlü doğrusal ilişkinin varlığı söz konusudur. Son sınıf öğrencilerinin TYDT puanları ile geçmişe yönelik mimari tasarım performansı arasındaki ilişkiler irdelendiğinde, birinci sınıf öğrencilerinin geleceğe yönelik olarak izlendiği boylamsal desende olduğu gibi, şekilsel ıraksak düşünce yönünden yüksek düzeyde yaratıcı olarak tanımlanan bireylerin “Mimari Tasarım” proje derslerinde sergilemiş oldukları performansın da belirgin derecede yüksek olduğu gözlenmiştir.

Mimarlık eğitiminin son aşamasında olan dördüncü sınıf öğrencilerinin stüdyo eğitimi ile beraber ardıl tasarım deneyimlerinin etkisiyle değişim göstermiş yaratıcılık düzeyinin, geçmiş Mimari Tasarım derslerinde göstermiş olduğu performans ile doğrusal bir ilişki göstermesi dikkat çekicidir. Ancak, birinci sınıf öğrencilerinin eğitim başlangıcında uygulanmış olan TYDT de göstermiş oldukları performans ile eğitimin ilerleyen aşamalarında Mimari Tasarım derslerinde göstermiş oldukları performans (MTP) arasındaki ilişkinin, son sınıf öğrencilerinin TYDT puanları ile geçmişe yönelik tasarım performansı (MTP) arasındaki ilişkiye oranla daha kuvvetli olduğu görülmüştür. Bu bulgu, geçen yıllarla beraber, bireyler arasında, şekilsel ıraksak düşünceye yönelik yaratıcılık düzeyi yönünden belirgin farklılaşmaların azalabileceği, tasarım performansında yaratıcı düşüncenin yanı sıra, olgusal (declarative) ve işlemci (procedural) tasarım bilgisi gibi çeşitli girdilerin de etken olabileceği düşüncesini doğurmaktadır.

Gerek mimarlık eğitimi başlangıcında TYDT ile ölçülmüş olan şekilsel ıraksak düşünceye yönelik yaratıcılık düzeyi ile bireyin eğitimin ilerleyen aşamalarında göstermiş olduğu mimari tasarım performansı (MTP) arasında, gerekse de mimarlık eğitiminin son aşamasında TYDT ile ölçülmüş olan şekilsel ıraksak düşünceye yönelik yaratıcılık düzeyi ile bireyin eğitimin geçmiş aşamalarında göstermiş olduğu mimari tasarım performansı (MTP) arasında grafiksel olarak belirgin pozitif yönlü bir ilişki olması, ve özellikle, şekilsel ıraksak düşünce yönünden yüksek düzeyde yaratıcı olarak tanımlanan bireylerin Mimari Tasarım proje derslerinde sergilemiş oldukları performansın da diğer gruplara (orta-düşük) oranla belirgin derecede yüksek olması, mimarlık eğitimi başlangıcında gerçekleştirilen TYDT uygulamasının, bireyin mimari tasarım eğitim sürecinde göstereceği potansiyel akademik performansın

kestirilmesinde ve özellikle de, yüksek düzeyde tasarım performansı gösterebilecek bireylerin saptanmasında, yordama gücüne sahip olabileceğini göstermektedir.

Bireyin, mimari tasarım proje derslerinde göstermiş olduğu başarı yönelimi, uzun bir zamansal sürece dayanan yapısı gereği, tasarım performansının belirlenmesinde en uygun ölçme aracı olarak kabul görse de, tasarım stüdyosunda programların sunduğu sınırlılıkların yaratıcı performansın değerlendirilmesine olumsuz yönde etkide bulunabileceği düşüncesiyle gerçekleştirilen ve açık uçlu yapısı gereği esnek düşüncenin oluşumu için uygun zemin yaratabileceği düşünülen Tasarım Performansı Değerlendirme uygulaması (TPD) ile TYDT arasında grafiksel olarak pozitif yönde doğrusal bir ilişkinin varlığı söz konusudur.

Şekilsel ıraksak düşünce yönünden düşük ve orta düzeyde yaratıcı olarak tanımlanan bireylerin açık uçlu mimari tasarım probleminde (TPD) birbirine yakın düzeyde performans gösterdiği gözlenirken, özellikle, yüksek düzeyde yaratıcı olarak tanımlanan bireylerin tasarım probleminde göstermiş olduğu performansın diğerlerinden belirgin derecede farklı olduğu gözlenmiştir. Şekilsel ıraksak düşünce yönünden yüksek düzeyde yaratıcı olarak tanımlanan bireylerin, tasarım probleminde, mekan (space), kavramsallaştırma (conceptualism), sunum (presentation) boyutlarında ortalamanın üstünde performans göstermesi ve özellikle mekan kullanımındaki başarılarının diğer gruplara oranla dikkat çekici düzeyde yüksek olması, mimarlık eğitimi başlangıcında TYDT ile ölçülebilen şekilsel ıraksak düşünceye yönelik yaratıcılık düzeyinin, bireyin mimari tasarım eğitim sürecinde göstereceği potansiyel akademik performansın kestirilmesinde ve özellikle de, yüksek düzeyde tasarım performansı gösterebilecek bireylerin saptanmasında, yordama gücüne sahip olabileceğine işaret eden bulguyu desteklemektedir.

Mimarlık eğitimi için öz değerlendirmede etken, sorgulanması son derece zor, fakat bir o kadar da önemli olan “yaratıcılık geliştirilebilir mi?” sorusuna yanıt aramada kapsamlı bilimsel araştırma geçmişine dayanan ve literatürde şekilsel ıraksak düşünceye yönelik yaratıcılık ölçümünde geçerli ve güvenilir bir araç olarak kabul gören TYDT’ nin kullanıldığı araştırma sonuçlarına göre, mimarlık eğitimini tamamlama aşamasında olan son sınıf öğrencilerinin şekilsel yaratıcı düşünme potansiyelinin, henüz eğitimin başlangıcında olan birinci sınıf öğrencilerine oranla istatistiksel olarak anlam ifade edecek düzeyde daha yüksek olması mimarlık eğitimi adına umut verici olarak değerlendirilmektedir.

Özet olarak, TYDT-MTP arasındaki ilişkiler, TYDT-TPD arasındaki ilişkiler ve sınıf düzeyine göre (birinci sınıf - son sınıf) TYDT bulguları değerlendirildiğinde, ortaya konan sonuçlar şu şekilde özetlenebilir:

• Mimarlık eğitimi başlangıcında TYDT ile ölçülmüş olan şekilsel ıraksak düşünceye yönelik yaratıcılık düzeyi ile bireyin eğitimin ilerleyen aşamalarında göstermiş olduğu mimari tasarım performansı (MTP) arasında grafiksel olarak belirgin pozitif yönlü bir ilişki söz konusudur.

• Mimarlık eğitimi sonunda TYDT ile ölçülmüş olan şekilsel ıraksak düşünceye yönelik yaratıcılık düzeyi ile bireyin eğitimin geçmiş aşamalarında göstermiş olduğu mimari tasarım performansı (MTP) arasında grafiksel olarak belirgin pozitif yönlü bir ilişki söz konusudur.

• Gerek birinci gerekse son sınıf öğrencileri için, TYDT’ de yüksek performans gösteren bireylerin MTP ortalamaları, diğerlerine oranla belirgin derecede yüksektir.

• Tasarım Performansı Değerlendirme uygulaması (TPD) ile TYDT arasında grafiksel olarak pozitif yönde doğrusal bir ilişkinin varlığı söz konusudur.

• TYDT şekilsel bölüm standart yaratıcılık puanları, sınıf düzeyine göre, son sınıf öğrencileri lehine istatistiksel olarak anlam ifade edecek düzeyde farklılık göstermektedir. TYDT uygulamasının gerek, bireyin eğitim sürecinde göstermiş olduğu mimari tasarım performansı (MTP) ile, gerekse de, açık uçlu tasarım probleminde göstermiş olduğu performans (TPD) ile istatistiksel olarak olmasa da, grafiksel olarak pozitif yönlü doğrusal bir ilişki göstermiş olması ve TYDT’ de yüksek düzeyde performans göstermiş olan bireylerin her iki performans değerlendirme ölçümünde de diğerlerinden ayırt edilebilir düzeyde performans göstermiş olması, TYDT’ nin bir ölçme aracı olarak, şekilsel ıraksak düşünce potansiyeline sahip öğrencilerin belirlenmesinde etken olabileceği düşüncesini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, sonuçlar, TYDT’ nin tasarım performansını yordamada doğrudan etken olmasa da, dolaylı olarak da olsa, tasarım performansında etken olabilecek şekilsel ıraksak düşünceye yönelik yaratıcılık düzeyini değerlendirmede belirli oranda yordama gücüne sahip olabileceğine işaret etmektedir. Buna ek olarak, son sınıf öğrencilerinin TYDT uygulamasında, birinci sınıf öğrencilerine oranla yüksek düzeyde performans göstermiş olması, şekilsel ıraksak düşüncenin gelişiminde, mimarlık eğitiminin olumlu katkısını göstermektedir.

Bu nedenle, her ne kadar, bu çalışmada, TYDT uygulaması, mimarlık eğitimine öğrenci yönlendirmede önerilebilecek ölçekler arasında değerlendirilse de, sonuçlar, gerek mevcut sistemde, gerekse de, mimarlık eğitimine öğrenci yönlendirmede ek bir değerlendirme sisteminin öngörülmesi durumunda, şekilsel ıraksak düşünceye yönelik yaratıcılık düzeyinin sabit değiştirilemez bir olgu olarak kabul edilmemesi, potansiyel olarak her bireyde yaratılıştan var olduğu kabul edilen, tasarım sürecinde deneyimler yoluyla geliştirilebilir ve öğretilebilir bir olgu olarak benimsenmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.