• Sonuç bulunamadı

2. MİMARLIK MESLEĞİNE YÖNELİM MESLEK SEÇİMİ

2.2 Meslek Kuramları

2.2.3 Meslek Karar Kuramları

Gelatt (1962), meslek seçiminde karar verme olgusunu, mümkün olan seçeneklere erişme olasılığı, göreceli tercih, önceliklerin değerlendirilmesi süreçlerinin etkinliği ile açıklarken, yordayıcı sistem, değer sistemi ve karar sistemi olmak üzere üç ayrı modele dayandırır. Harren (1979) ise, karar verme sürecinde, hedefler, seçenekler, seçeneklerle ilişkili olası sonuçlar ve seçeneklerin değerlendirilmesi evrelerinin etkinliğini vurgular. Hilton (1962), bir dış uyaranın bireyin bilişsel yapısındaki tutarlılığı etkileyerek, bireyi karar verme davranışına yöneltebileceğini belirtmekte, karar verme sürecinde bireyin bilişsel yapısını yeniden dengeye kavuşturma isteminin etken olduğunu belirtirken, Korman (1970), bireylerin bilişsel dengelerini koruyacak davranış seçeneklerine yönelmelerini denge yaklaşımı ile açıklar. Bu bölümde bazı araştırmacılar tarafından seçim-gelişim-karar kuramlarından bağımsız olarak açıklanmasına rağmen, araştırmacıların diğer bir bölümü tarafından Karar Kuramları kapsamı altında sınıflandırılan Sosyal Öğrenme Kuramı ve Daraltma Uzlaşma Kuramı irdelenecektir.

2.2.3.1 Sosyal Öğrenme Kuramı

Brooks ve Brown (1996) tarafından karar teorileri arasında sınıflandırılan ve öncüleri Krumboltz, Mitchell, Jones olan bu yaklaşım, meslek olgusunu “seçim”, “gelişim”, “karar” kavramlarının etkinliği ile irdeleyen mevcut kuramların bütünleştirilmesi ve bu kuramsal dayanağın meslek danışmanlığı uygulamalarına yansıtılması amacını taşımaktadır (Krumboltz vd., 1976). Temellerini Bandura’ nın (1977) sosyal uyaranlar, sosyal - kişisel pekiştirmeler ve geçmiş öğrenmelerin etkinliği üzerine kurgulanan Sosyal Öğrenme Kuramından alan bu teoreme göre, bireyin meslek planında genetik donanım, özel yetenekler, çevresel koşullar ve sosyal olguların yanı sıra, “öğrenme yaşantıları” da oldukça etkin bir unsurdur. Bireyin genetik donanımının etkisiyle sosyal etkileşimleri sürecinde gerçekleşen yaşantısal birikimi, gerek kendisine yönelik, gerekse mesleğe yönelik genelleme düzeyindeki yargılarını oluşturur. Birey, kendisine yönelik ilgi, yetenek, değer ve tutumlarına ilişkin genelleme düzeyinde bir bilgiye sahip olmanın yanı sıra, bunları geliştirme ihtiyacındadır. Gerek, bireyin ilgi, yetenek, değerleri, gerekse, meslekler sürekli değişim göstermekte, kariyer planlamasının yaşamsal süreç boyunca devam ettiği düşünüldüğünde, kalıp yargılar yetersiz kalmaktadır. Sosyal öğrenme kuramının yapı taşı denetim odağıdır. Bireyin kendi davranışlarının sonucu olarak bireysel sorumluluğu kabul etme dereceleri olarak tanımlanan denetim odağı bireylerin kendi davranışları hakkındaki inançlarıdır. Buna göre, bireyin başına gelenlerin kendi davranışları sonucunda olduğunu kabul etmesi içsel denetim olarak tanımlanmaktadır. İçsel denetim odağına sahip olan öğrencilerin dışsal denetim odağına sahip olan öğrencilere göre başarılı olmak ve hedeflerine ulaşmak için daha fazla çaba gösterdiği ve kendi davranışlarının sorumluluğunu üzerine aldığı görülmektedir (Tseng, 1970). Bu nedenle, meslek danışmanlığının görevi, sadece bireyin ilgi, yetenek, değer örüntüsü ile bağdaşır meslekleri saptayarak bireyi bu mesleklere yönlendirme değil aynı zamanda eğitme etkinliğini içerir. Kuramın “her öğrenme yaşantısı bir öncekinin etkinliğinde gerçekleşirken bir sonrakini de etkiler” ana prensibinden hareketle, meslek danışmanlığı, birey için yeni öğrenme yaşantıları hazırlayabilmeli, yeni öğrenme hedefleri için bireyi harekete geçirerek başlangıç noktası oluşturabilmelidir. Öğrenme yaşantılarının zenginliği, gerek ilgi alanlarının, gerekse yeteneklerin zenginleşmesini de beraberinde getirecektir.

2.2.3.2 Daraltma ve Uzlaşma Kuramı

Meslekler gerektirdikleri yetenek ve eğitim düzeyinin karmaşıklık ve soyutluk derecesine göre farklılıklar göstermekte, bu farklılık meslekler arasında bir sınıflandırma oluşturmakta,

toplumların mesleklere vermiş olduğu önem ve prestij bu hiyerarşik sıralamanın etkinliğinde gerçekleşmektedir. Araştırmalar, toplumların meslekler için belirlemiş olduğu saygınlık düzeyinin, mesleğin gerektirdiği zeka bölümü, gelir düzeyi ve sosyal uyumla ilişkili olduğunu göstermektedir. Daraltma - Uzlaşma (circumscription – compromise) kuramının öncülerinden olan Gottfredson, meslek seçiminde sosyal faktörlerin etkisini vurgulayarak, meslek seçimi ile bireyin aynı zamanda sosyal düzen içindeki yerini belirlediği savını ortaya koymuştur. Meslek sosyal kimliğin belirleyici bir unsurudur. Gottfredson (1981), mevcut gelişim kuramlarını ve psikolojik yaklaşımları desteklemekle beraber, meslek seçiminde öz kavramının ve benlik tasarımının sosyolojik yönünün psikolojik yönünden daha etken olduğunu vurgulamaktadır. Gottfredson’ a (1981) göre, toplumun meslekler için belirlemiş olduğu kalıp yargılar ve imajlar, mesleğin bilişsel haritasını oluşturur. Mesleğin feminen ya da maskulen olması (femininite-masculunite), saygınlık düzeyi (prestij), mesleğe yönelik ilgi ve istekliliği ifade eden alan (field) kavramı ise, mesleğin bilişsel haritasının boyutlarını oluşturur. Daraltma süreci, olumsuz seçeneklerin listeden çıkarılması, uzlaşma ise, olumlu olan ve istenilen seçenekler ile sosyo – ekonomik sınırlılıklar ve gerçeklerin bağdaşırlığının sağlanmasıdır. Bireyler, bir seçim yapmak gerektiğinde, kabul edilemez derecede olmadığı sürece cinsiyet boyutuna önem vermemekte, fakat bu sonuç, toplumların kültürel yapısına göre değişmektedir. Her ne kadar, daraltma uzlaşma teorisinde Gottfredson (1981), uzlaşma aşamasında alan (field) kavramı ile ifade ettiği ilgi ve istekliliğin, cinsiyet ve saygınlık düzeyine göre daha az etken olduğu görüşünü öne sürmüş olsa da, son araştırmalar, meslekler için saygınlığı belirleyen faktörler (zeka bölümü, gelir düzeyi, çalışma koşulları vb.) arasındaki farklılıkların azaldığı toplumlarda, bireylerin mesleki tercihinde, ilgi ve istekliliklerinin, cinsiyet ve prestije göre daha belirleyici bir etken olduğunu göstermektedir.