• Sonuç bulunamadı

6. BULGULAR VE TARTIŞMA

6.4 Bireyin Değer Örüntüsü ile İlişkili Bulgular

6.4.2 KDE Değerlerinin Türkiye Norm Koşulları ile Karşılaştırılması

Çizelge 6.89’ da tüm grubun her değer için almış olduğu ham puan ortalaması ve bu puanların ölçeğin tasarımcısı tarafından 1902 denekten oluşan genel grubun verileri kullanılarak geliştirilen yüzdelik puan tablosundaki karşılığı sırasıyla verilmiştir. Mimarlık eğitimi başlangıcında bireyin kişisel değer örüntüsü ve meslek değerleri içinde “yaratıcılık değeri” nin en etken role sahip olan değer olması ve “yeteneğini kullanma” değeri ikinci sırada yer alması araştırmanın en ilgi çekici bulgularından birisidir. “Kazanç” değerinin tüm kişisel – mesleki değerler sıralamasında en son sırada yer alması dikkat çekicidir. Yüzdelik puan tablosuna göre, bu araştırmaya katılan deneklerin 30,06 olan yaratıcılık değer ortalamasının, 1902 deneğin verilerinden elde edilen genel gruba göre yüzdelik karşılığı %91.3 dür. Bu bulgu, mimarlık eğitimine başlayan bireylerin, kendilerini “yaratıcı” olarak tanımladıkları ve kişisel - mesleki değerleri arasında “yaratıcılık değeri” nin en etken değer olduğu sonucunu ortaya koymaktadır.

Çizelge 6.89 KDE değerlerinin en düşük, en yüksek, ortalama değerleri, standart sapmaları ve yüzdelik puan tablosundaki (Kuzgun, 2000) karşılıkları

N en düşük en yüksek ortalama std. sapma

yüzdelik puan tablosu yaratıcılık 70 17 40 30.06 4.52 %91.3 yeteneğini kullanma 70 14 40 31.58 5.05 %68.8 değişiklik 70 13 37 28.72 5.19 %68.6 yarışma 70 14 39 28.32 5.39 %60.7 liderlik 70 13 39 27.77 5.00 %53.8 düzenli yaşam 70 16 36 25.75 4.94 %53.4 işbirliği 70 17 37 26.20 3.93 %50.4 ün sahibi olma 70 10 37 24.01 5.60 %42.6 kazanç 70 11 38 21.32 5.40 %41.4

Şablon profil tablosunda, bireyin ilgi - yetenek - değer örüntüsü içinde en yüksek düzeyde var olan boyutların daha belirgin şekilde algılanabilmesi için, %100-%90, %90-%80 aralıkları göreli olarak daha geniş olarak gösterilmiş olduğu, envanter el kitabında görülebilir. Şekil 6.10, katılımcıların değerlere ilişkin ham puan ortalamalarının yüzdelik puan tablosundaki karşılığının profil tablosuna işlenmesi ile oluşturulmuştur.

Şekil 6.10 Değerlere ilişkin ham puan ortalamalarının yüzdelik puan tablosundaki karşılığının profil tablosundaki görünümü

Şekil 6.10’ da görüldüğü üzerinde mimarlık eğitimi başlangıcında bireylerin sahip olduğu yaratıcılık değeri ve kendilerine yönelik yaratıcılık algısı, mesleki değer örüntüsünü oluşturan diğer boyutlardan belirgin bir şekilde ayrılmaktadır. KDE’ ne göre, bir yetenek, ilgi veya değerin bir kişide var olduğunu söyleyebilmek için profil tablosunda, %75 ile %100 arasında olması gerekmektedir. Profil tablosundaki karşılığı %25 ile %75 arasında ise, bireyin o yetenek, ilgi veya değer için kesin bir yargıya varılamayacağı belirtilmektedir.

Bu bilgiye göre, mimarlık eğitimi başlangıcında bireylerin mesleki değer örüntüsü incelemek amacıyla tüm grubun verileri 1902 kişilik standart grubun verilerine göre değerlendirildiğinde, ‘yaratıcılık’ haricindeki tüm değerlerin %25 ile %75 arasında yer aldığını görmek mümkündür. Bu durumda, mimarlık eğitimi başlangıcında bireylerde kesin olarak varolduğu yargısına varılabilen tek değerin ‘yaratıcılık’ değeri olması araştırmanın ilgi çekici bulgularından birisi olarak gösterilebilir.

Yaratıcılık değeri ile liderlik (r =.64, p≤.01), yeteneğini kullanma (r =.58, p≤.01), yarışma (r =.57, p≤.01), değişiklik (r =.47, p≤.01), ün sahibi olma (r =.40, p≤.01) değerleri arasındaki korelasyonların .01 düzeyinde anlamlı olduğu görülmüştür (Çizelge 6.83). Yaratıcılık değeri ile anlamlı ilişki göstermeyen boyutlar ise, işbirliği, düzenli yaşam ve kazançtır. Bulgular, yaratıcılık değerinin liderlik, yeteneğini kullanma ve yarışma değerleri ile yüksek korelasyonlar gösterdiğini belirten geçmiş araştırmaları (Kuzgun, 2001) desteklemektedir. 1902 kişilik standart grubun verileri ile oluşturulan yüzdelik puan tablosuna göre, mimarlık eğitimine başlayan bireylerin, kişisel - mesleki değerleri içinde ‘yaratıcılık değeri’ ni izleyen en etken ikinci değer, “yeteneğini kullanma” değeridir. Tüm katılımcıların yeteneğini kullanma değer ortalaması 31,58’ dir. Bu ortalama değer, “yaratıcılık” değer ortalamasından daha yüksek olmasına rağmen, ham puanların genel gruba göre yüzdelik karşılığını ifade eden yüzdelik puan tablosundaki karşılığı %68.8’ dir. Bu bulgu, mimarlık eğitimine başlayan bireylerin, “yeteneğini kullanma” değerinin 1902 deneğin verileri ile oluşturulan genel grup ortalamasının üzerinde olduğunu göstermektedir. Mimarlık eğitimi başlangıcında bireylerin kişisel - mesleki değer yönelimlerinde “yaratıcılık” ve “yeteneğini kullanma” gibi içsel değerlerin etken olması ve “kazanç” gibi dışsal değerlerin geri planda kalması geçmiş araştırma bulgularını (Rubinstein, 2003; Rosenberg 1957; Super ve Bohn, 1971; Thompson, 1966) desteklemektedir.

Çalışmanın değerler bölümünde de özetle belirtildiği üzere (Bölüm 2.3.3), bireyin devam ettiği eğitim programı ile meslek değerleri arasında anlamlı ilişki olduğuna ve profesyonel mesleklere yönelen bireylerin iç kaynaklı değerlere önem verdiğine dair bulguların varlığı söz konusudur (Super ve Bohn, 1971). Rubinstein (2003) tarafından, tasarım, beşeri bilimler ve hukuk fakültesi öğrencileri örneklem alınarak gerçekleştirilmiş olan araştırmada tasarım öğrencilerinin kendilerine yönelik yaratıcılık algısı, diğer alanlardan gelen öğrencilere oranla istatistiksel olarak anlam ifade edecek düzeyde yüksektir. Rosenberg (1957) ise, Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin “kendini ifade etme” değeri öncelikli olmak üzere, içsel değerlere dışsal değerlere oranla daha çok önem verdiklerini vurgulamaktadır.

Araştırmaların ortak bulgusu, bireyin genel akademik yetenek düzeyi, ebeveynlerinin eğitim düzeyi ve sosyo - ekonomik düzey yükseldikçe dış kaynaklı değerlerin etkinliğinin azaldığını, “kendini gerçekleştirme” olgusunun önem kazanarak, “ilgi alanlarına uygunluk”, “yeteneğini kullanma”, “yaratıcılık” gibi, eylemin özüne yönelik iç kaynaklı değerlerin etkinlik kazandığını göstermektedir (Larry, 1983). Araştırmaya katılan örneklemin ebeveynlerinin eğitim durumu irdelendiğinde %65.3’ ünün babasının lisans ve lisansüstü, %15.3’ ünün lise mezunu olduğu, %39.8’ inin annesinin lisans ve lisansüstü, %33.7’ sinin ise lise mezunu olduğu görülmektedir. Bu oran, beklentilerin üstünde olarak değerlendirilebilir. Öğrenci Seçme Sınavında (ÖSS), %3’ lük bir dilim içinde yer aldıkları düşünüldüğünde, bireylerin genel akademik yetenek düzeyinin yüksek olduğu yargısına varmak mümkündür. “yaratıcılık” ve “yeteneğini kullanma” değerlerinin beklenen düzeyde yüksek olması, seçilen eğitim programı ile meslek değerleri arasında anlamlı ilişki olduğunu, “kazanç” değerinin son sırada yer alması ise, dış kaynaklı değerlerin etkinliğinin azaldığını göstermektedir. Araştırma bulguları bir bütün olarak analiz edildiğinde, “değer” olgusuna yönelik araştırmaların ortak bulgularını desteklediğini gözlemlemek mümkündür.