• Sonuç bulunamadı

Millî Eğitim Bakanlığının Basında Çıkan Haberlere Yönelik Açıklamaları

2.1.4. Eserlerin Türkçe Öğretim Programı Açısından Đncelenmesi

2.1.6.5. Millî Eğitim Bakanlığının Basında Çıkan Haberlere Yönelik Açıklamaları

Yukarıda bahsi geçen gazete haberlerinde ve köşe yazılarında Millî Eğitim Bakanlığı hem listelerin hazırlanışı bakımından hem de sonrasında eserlerin yayınlanması konusunda yayınevlerini denetlemediği için eleştirilmişti. Bu iddialara yanıt vermek adına Millî Eğitim Bakanlığı yetkilileri 26.08.2006 ve 28.08.2006 tarihlerinde yaptıkları basın açıklamalarında genel sorunu değerlendirmiş ve söz konusu olayda bakanlığın bir ihmali olmadığını belirtmişleridir (Millî Eğitim Bakanlığının her iki basın duyurusuna da aşağıdaki adresten ulaşılabilir: http://www.meb.gov.tr/Duyurular/).

2.1.6.6. ‘100 Temel Eser’i Yayımlayan Yayınevlerinin Basında Yer Alan Haberlere Yönelik Açıklamaları

‘100 Temel Eser’i yayımlayan bazı yayınevleri bazı çeviri eserlerde dini motiflere yer verdikleri ve hazırlatılacak eserler kapsamına giren bazı eserlerde ise argo ve küfür içeren metinlere yer verdikleri gerekçesiyle eleştirilmiş hatta Millî Eğitim Bakanlığı tarafından mahkemeye verilmişlerdi. Söz konusu yayın evlerinden Damla, Nehir, Đlkbiz ve Timaş Yayınevleri iddialar karşısında kendilerini savunucu ve durumu açıklayıcı savunmalarda bulunmuşlardır (Radikal, 20.08.2006, 21.08.2006, 24.08.2006; Haber 7, 22.08.2006; Zaman, 26.08.2006).

2.1.6.7. 100 Temel Eser Raporu

Çocuk Vakfı Çocuk Akademisi tarafından Ocak 2009’da hazırlanan ‘100 Temel Eser’ Raporu, 15 Ocak 2010’da Millî Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu’ya gönderilmiştir. Rapor, 27.01.2010 tarihinde yapılan basın duyurusuyla da kamuoyuna

açıklanmıştır. Haziran- Aralık 2009 tarihleri arasında öğrenci, öğretmen, veli, eğitimbilimci, eğitim ve yazar örgütlerinin görüşü alınarak hazırlanan raporda 46 uzman ve yazarın yanında 11 sivil toplum kuruluşunun görüşleri yanında sempozyum ve kongre kararlarına yer verilmiştir. Raporda ayrıca 2004 yılından itibaren ‘100 Temel Eser’ konusunda görüş bildiren 51 kişinin de açıklamaları yer almaktadır.

Çocuk Vakfı Çocuk Akademisi’nin rapor hazırlama kurulu tarafından, zorunlu kitap okuma listeleri ile okuma alışkanlığı ve dil, duygu ve düşünce zenginliği kazandırmak amacının gerçekleşmeyeceği gerekçesiyle ‘100 Temel Eser’ uygulamasının sona erdirilmesi için Millî Eğitim Bakanlığı’na çağrı yapılmıştır. Raporun ulaştığı sonuçlar çerçevesinde Bakanlığa iki öneride de bulunulmuştur: Đlki, okuma programlarının hazırlanması. Đkincisi, Çocuk ve Đlkgençlik Kitapları Konseyi’nin kurulması. Raporun tamamına www.cocukvakfi.org.tr adresinden ulaşılabilir.

Araştırmayı sonuçlandırmak üzereyken böylesi bir raporun yayımlanmış olması araştırmanın önemini pekiştirmiştir. Raporda Orta Öğretim ‘100 Temel Eser’ ile ilgili eleştirilere de yer verilmiştir ancak bu araştırma ilköğretim ile sınırlandırıldığı için o konu dışta tutulmuştur. ‘100 Temel Eser’ ile ilgili çıkan hemen hemen tüm yazılara ulaşıldığı için raporda yer alan değerlendirmelerin haklı tarafları olduğu gibi eleştirilecek tarafları da bulunmaktadır. Gazete haberlerinin, köşe yazılarının yer aldığı raporda keskin ve bilimselliğe sığmayan hükümler, yargılar da vardır. Raporda “‘100 Temel Eser’in tamamını okuyan bir öğretmen yok!” gibi oldukça genel bir ifade kullanılmıştır ve böylesi bir ifadeyi kullanmayı gerektirecek bilimsel bir çalışmaya da yer verilmemiştir. Aynı keskin ifadeler veliler ve öğrenciler için de kullanılmıştır. ‘100 Temel Eser’ Uygulaması raporda yirmi madde ile değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmelerden bazıları şu şekildedir:

Raporun 2. maddesinde zorunlu liste, orta öğretimde okuma ve anlama becerisini nasıl kazandıracağına yönelik uygulama esaslarını belirleyen Okuma programı ilişkisi kurulmadan açıklanmıştır. Bu nedenle, ilköğretimde ‘100 Temel Eser’ uygulamasının akademik başarıya etkisi, okuma alışkanlığı kazandırmaya yönelik olumlu tutum ve davranışlara etkisi, okuma becerisi ve davranışı geliştirme ile okul ve hayat başarısı ilişkisini ölçme ve değerlendirme yapılmasına temel teşkil edecek bir yönü tespit edilememiştir, ifadesi yer almaktadır. Ancak önceden de belirtildiği gibi ‘100 Temel

Eser’ listesinden 75 eser Millî Eğitim Bakanlığının hazırlatmış olduğu Türkçe dersi öğretmen kılavuzu kitaplarında (6,7 ve 8. sınıf) tema başlarında önerilmektedir. Ayrıca bu listenin yayımlanmasından sonra gündeme gelen Cumhurbaşkanlığınca Mart 2008’de başlatılan “Türkiye Okuyor Kampanyası” da uygulamanın öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırmada etkili olduğunu göstermektedir. Nitekim “Türkiye Okuyor Kampanyası” ile kitabın önemi, hayatımızdaki yeri, kitap okumanın kazançları anlatılarak, okuma alışkanlığı kazandırılması ve bu alışkanlığın geliştirilerek kitabın gündelik hayatımızın bir parçası haline getirilmesi hedeflenmektedir. “Türkiye Okuyor Kampanyası” kapsamında Malatya Valiliği ve Malatya Millî Eğitim Müdürlüğü’nün desteklediği “Malatya Okuyor Kampanyası” dâhilinde il genelinden seçilen sınıf öğretmenleri ve Türkçe öğretmenleri tarafından hazırlanan okuma listelerinde 4. ve 5. sınıflar için belirlenen 30 eserin 25’i (%83), 6, 7 ve 8. sınıflar için hazırlanan 30 eserin 14’ü (%46,6) ‘Đlköğretim 100 Temel Eser’ listesinden seçilmiştir (Listelerin tamamına www.malatyaokuyor.com adresinden ulaşılabilir.).

6. maddede yer alan Đlköğretim ‘100 Temel Eser’ listesinin birkaçı hariç, çoğunluğu yetişkin edebiyatı örneğidir. Listedeki yerli edebiyat örneklerinin çok azı okuma ilgisi uyandıran, okumayı sevdiren ilk okuma kitabı niteliğine sahiptir, ifadesinde yer alan ilk okuma kitabı ibaresi doğru değildir. Çünkü ilk okuma kitabı okumaya yeni başlayan kişiler için geçerli bir ifadedir.

7. maddede “Liste öğrenci, öğretmen ve anne-baba seçimine imkân vermediği gibi, kitap okuma çeşidini ve özgürlüğünü kısıtlayıcı ve zorunlu okuma listesi olarak algılanmaya açık bir listedir.” ifadesi yer almaktadır. ‘100 Temel Eser’ listesinin zorunlu okuma listesi olarak değerlendirilmesi doğru değildir. Böylesi bir uygulama özgürlüğü kısıtlamaktan çok hem öğretmenlere hem öğrencilere hem de velilere kitap seçme konusunda yardımcı olabilecektir. Bu uygulama sayesinde okuma alışkanlığı kazanan bireyler yeni ufuklara yelken açabilirler.

8. maddede “Genelge, Dünya edebiyatından seçilen ve çocuk klasiği olan 29 eserin çevirmen adları verilmeden açıklanmış olması nedeniyle, tahrif edilmiş, edebiyat ve Türkçe değeri olmayan kitapların ‘100 Temel Eser’ logosuyla piyasaya sürülmesine neden olmuştur. Uyarlanan çocuk klasiklerinin içeriklerinin değiştirilmesi sonucunda dinî içerik ve anlam sapmasına yol açan örnekler ( Pinokyo, Heidi, Pollyanna, Gülliver’in Gezileri gibi ) bu uygulama ile daha da çoğalmıştır.” denilmektedir ve bu

açıklama, araştırmada da belirtildiği gibi ‘100 Temel Eser’ uygulaması ile ilgili eleştirilerin dayanak noktalarından biridir. Çeviri eserlerde çeviri bilim uzmanlarının, eğitimcilerin, edebiyatçıların ve dilcilerin ortaklaşa çalışmasının bu soruna çözüm olabileceği düşünülmektedir.

9. maddede yer alan “Đlköğretim öğrencileri için ‘100 Temel Eser’ logosuyla satışa sunulan hazırlama türünde ve çeviri kitaplar dil, anlatım, içerik ve dış yapı özellikleri bakımından sorunlu, niteliksiz ve yayıncılık sektörünün ucuz kitap örnekleridir. Bu kitapları yayınlayan yayınevleri haksız ticari kazanca neden olmaya devam etmektedir.” ifadesinde ‘100 Temel Eser’i yayımlayan tüm yayınevleri için aynı şeyi söylemek doğru değildir. Örneğin, Nehir Yayınları Ömer Asım Aksoy’un iki ciltlik eserinden faydalanarak deyimler sözlüğünü hazırlamışlardır.

11. maddede “Millî Eğitim Bakanlığı’na incelenmek üzere sunulan ders kitaplarının incelenmesi süreçlerinde “‘100 Temel Eser’ okutmayı özendiriyor mu ?” sorusunun yer alması, ders kitabı hazırlanmasında ‘100 Temel Eser’’in zorunlu olarak dikkate alınmasına neden olmaktadır ve bu durum ders kitaplarının içeriğini sınırlandırdığı gibi, okunacak kitapların da sınırlandırılmasına neden olmaktadır.” denilmektedir. Oysaki ders kitabı metinlerinde yaşayan yazarların eserlerine de yer verilmesi kitabın hazırlanma aşamasında ‘100 Temel Eser’ ile sınırlandırılmadığının açık bir göstergesidir. Yani metinler temaya göre oluşturulmuştur.

12. madde yer alan “Đlköğretimde ‘100 Temel Eser’ uygulaması, piyasada en ucuz temin edilen 60 kitapla sürdürülmektedir.” ile 6. maddede yer alan “Đlköğretim ‘100 Temel Eser’ listesinin birkaçı hariç, çoğunluğu yetişkin edebiyatı örneğidir. Listedeki yerli edebiyat örneklerinin çok azı okuma ilgisi uyandıran, okumayı sevdiren ilk okuma kitabı niteliğine sahiptir.” ifadeleri arasında bir çelişki vardır. Çünkü yetişkinlere göre olduğu belirtilen eserler telif hakkından dolayı seçkin yayınevleri tarafından yayınlandığı için bu kitaplar en ucuz temin edilen kitaplar değildir. Piyasada en ucuz temin edilen kitap ifadesi, bu nedenle yetişkinlere yönelik eserlerin en azına işaret etmektedir.

15. maddede yer alan “Öğrencilerin ‘100 Temel Eser’’i okuduklarına yönelik hiçbir ölçme ve değerlendirme çalışması yapılmamıştır.” ifadesi raporda yer alan “Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2007’de yaptırdığı “ Öğrencilerin Okuma Düzeyi Araştırması”na

göre, her iki ‘100 Temel Eser’ genelgeleriyle amaçlanan sonuçlara ulaşılamadığı sonucu ortaya çıkmıştır.” ifadesiyle çelişmektedir. Ayrıca yurt genelinde gazete manşetlerine taşınan ‘100 Temel Eser’ Okuma kampanyaları da bu kitapların okutulmasına ilişkin çabalar olarak dikkat çekmektedir.