• Sonuç bulunamadı

Malullük Nedeniyle Emeklilik

V. EMEKLİLİK NEDENİYLE MEMURLUĞUN SONA ERMESİ

2. Malullük Nedeniyle Emeklilik

5434 sayılı Kanunun 44’üncü maddesine göre; her ne sebeple olursa olsun vücutlarında meydana gelen sakatlıklar veya yakalandıkları tedavisi olmayan hastalıklar nedeniyle görevlerini yapamayacak olanlar malul sayılır ve haklarında malullük hükümleri uygulanırdı. 5510 sayılı Kanunun 106’ncı maddesi ile 5434 sayılı Kanunun malullükle ilgili hükümleri yürürlükten kaldırılmış ve malullük 5510 sayılı Kanunda düzenlenmiştir.

5510 sayılı Kanunun 25’inci maddesine göre; devlet memurunun veya idarenin talebi üzerine Sosyal Güvenlik Kurumunca (SGK) yetkilendirilen sağlık hizmeti

170

sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, devlet memurları için çalışma gücünün en az %60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Kurulunca tespit edilen memurlar malûl sayılırlar. Ancak, ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce ilgilinin çalışma gücünün % 60'ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilirse, ilgili bu hastalık veya özrü sebebiyle malûllük aylığından yararlanamaz. Öte yandan maddede memurun yazılı talebi halinde, haklarında bu madde hükümleri uygulanmaksızın malûllüklerinin mani olmadığı başka vazife veya sınıflara nakil suretiyle tayinleri yapılmak üzere istifa etmiş sayılacakları belirtilmiştir. Bu maddede düzenlenen malullük adi malullüktür.

Vazife malullüğü ise 5510 sayılı Kanunun 47’inci maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre; 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa devlet memuru olanlar için, 25’inci maddede belirtilen malûllük; sigortalıların vazifelerini yaptıkları sırada veya vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden veya kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken ya da idarelerince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü sırasında veya işyerinde meydana gelen kazadan doğmuş olursa, buna vazife malûllüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malûlü denir. Vazife malûllükleri; a) Keyif verici içki ve her çeşit maddeler kullanmaktan, b) Kanun, tüzük ve emir dışında hareket etmiş olmaktan, c) Yasak fiilleri yapmaktan, d)İntihara teşebbüsten, e) Her ne suretle olursa olsun kendisine veya başkalarına menfaat sağlama veya zarar verme amacından, doğmuş olursa bunlara uğrayanlar hakkında vazife malûllüğü hükümleri uygulanmaz171.

Harp malullüğü ise 5510 sayılı Kanunun 47’inci maddesinde vazife malullüğü başlığı altında düzenlenmiştir. Buna göre; Subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ile Türk Silâhlı Kuvvetlerince görevlendirilen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan; a) Harpte fiilen ateş altında, b)Harpte, harp bölgelerindeki harp harekât ve hizmetleri sırasında, bu harekât ve hizmetlerin sebep ve etkileriyle, c) Harpte veya harbe hazırlık devresinde her çeşit

171

düşman silâhlarının etkisiyle, d) Askerî harekâtı gerektiren iç tedip ve sınır hareketleri sırasında, bu hareketlerin sebep ve etkisiyle, e) Barışta veya olağanüstü hallerde, emir veya görev ile uçuş yapan uçucularla hangi meslek ve sınıftan olursa olsun emirle görevli olarak uçakta bulunanlardan uçuşun havadaki ve yerdeki sebepleriyle ve yine emir ve görev ile dalış yapan dalgıçlarla, hangi meslek ve sınıftan olursa olsun emirle görevli olarak denizaltı gemisinde veya dalgıç kıtasında bulunanlardan denizaltıcılığın veya dalgıçlığın çeşitli sebep ve etkileriyle, f)Anayasanın 92’nci maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca Türk Silâhlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesini gerektiren durumlarda, birliklerin bulundukları yerlerden hareketlerinden itibaren yurt içinde, yurt dışında, yabancı ülkelerde veya yurda dönüş sırasında, vazife malûlü olanlara harp malûlü denir.

Sonuç olarak yukarıda yer verilen malullük durumlarının ortaya çıkması durumunda ilgililer kurumlarınca emekliye sevk edilirler ve haklarında 5510 sayılı Kanunun malullükle ilgili hükümleri uygulanır.

B. DEVLET MEMURUNUN İSTEĞİ ÜZERİNE EMEKLİLİK

5434 sayılı Kanunun 39’uncu maddesine göre; 20 hizmet yılını ve 45 yaşını dolduran bayan memurlar, 25 hizmet yılını ve 50 yaşını dolduran erkek memurlar ile en az 10 hizmet yılını ve 60 yaşını doldurmuş memurlar kendi istekleri ile emekliye ayrılabiliyorlardı. Bu madde 5510 sayılı Kanunun 106’ncı maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve istek üzerine emeklilik anılan Kanunun 28’inci maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre ilk defa 5510 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılanlardan bayanlar 58, erkekler 60 yaşını doldurmak ve 9000 gün prim ödemiş olmak şartıyla kendi istekleri üzerine emekli olabileceklerdir. Ancak maddede emeklilik yaşı ile ilgili olarak kademeli bir geçiş öngörülmüş ve 2048 yılından itibaren herkes için 65 yaş emeklilik yaşı olarak belirlenmiştir. Maddede engelli devlet memurları için daha erken yaşta ve daha az prim ödeme günü ile emeklilik hakkı tanınmıştır.

5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce devlet memurluğuna girenler için ise 5434 sayılı Kanunun geçici 205’inci maddesi ile geçiş hükümleri öngörülmüştür.

C. İDARENİN İSTEĞİ ÜZERİNE EMEKLİLİK

Devlet memurunun isteği aranmaksızın idare tarafından emekliye sevk edilmesine re’sen emeklilik denilmektedir172. 5510 sayılı Kanunun 48’inci maddesi uyarınca memurların re’sen emekliye sevk işlemleri bu memurların atanmalarındaki usule göre ve atamaya yetkili makamca yapılır. İdare kadrosuzluk ve ahlak ve yetersizlik sebepleri ile memurları re’sen emekliye sevk edebilmektedir.

5510 sayılı Kanunun 44’üncü maddesinin birinci fıkrasının b bendine göre; özel kanunları gereğince kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilenlere yaş şartı aranmaksızın, prim ödeme gün sayısı 9000 gün olması halinde yaşlılık aylığı bağlanır.

5510 sayılı Kanunun 44’üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre; Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanlardan subay, astsubay, askerî memurlarla uzman jandarma ve uzman erbaşlar ahlâk noktasından hükümle veya yetersizlik ya da disiplin sebeplerinden dolayı sicilleri üzerine veyahut askerî mahkemelerce verilecek kararlar üzerine kurumlarınca re'sen, bunlar dışında kalanlar ise ahlâk ve yetersizlik sebeplerinden dolayı yönetmeliğine göre sicilleri üzerine kurumlarınca re'sen emekliye sevk edilenlere ise, 28 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasında belirtilen yaş ve prim ödeme gün sayısını tamamlamaları halinde yaşlılık aylığı bağlanır.

Öte yandan 5434 sayılı Kanunun devlet memurlarının emeklilikleri ile ilgili uygulanmalarından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargı mercilerince çözülmekteyken, 5510 sayılı Kanunun 101’inci maddesi gereğince, 5510 sayılı Kanunun devlet memurlarının emekliliklerine ilişkin uygulamalarından doğacak uyuşmazlıklar yetkili iş mahkemelerince çözülecektir.

172

VI. BAĞDAŞMAZLIK, ÖLÜM VE GAİPLİK NEDENLERİYLE