• Sonuç bulunamadı

Devlet Memurluğundan Çıkarma İşlemlerinin Yargısal Denetimi

Belgede Devlet memurluğunun sona ermesi (sayfa 123-126)

III. İDARİ İŞLEMLERİN YARGISAL DENETİMİ

2. Devlet Memurluğundan Çıkarma İşlemlerinin Yargısal Denetimi

Denetimi

Ülkemizde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda öngörülen disiplin yargılaması usulünün Fransız sistemine yakın olduğu söylenebilir. Fransız sisteminde disiplin mercii hiyerarşik amirdir; ancak kendisi cezayı tatbik etmeden evvel istişare kurulunun mütalaasını alacaktır; kovuşturma dosyası ilgilinin tetkikine verilecek ve ilgiliden savunması istenecektir; kararlar gerekçelidir ve bunlara karşı itiraz yolu açıktır268. Gerçekten de, 657 sayılı kanunda, disiplin cezasının yetkili amirlerce verileceği, yüksek disiplin kurulları dışındaki disiplin kurullarınca verilen kararların istişari nitelikte olduğu, bu kararlara karşı itiraz ve yargı yollarının açık olduğu hükme bağlanmıştır.

Devlet Memurları Kanununda uyarma ve kınama cezaları için itiraz yolu öngörülmesine rağmen aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma cezalarına ilişkin olarak herhangi bir itiraz yolu öngörülmemiştir. Doktrinde269 uyarma ve kınama cezası dışındaki aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma cezalarına karşı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 11’inci maddesi uyarınca itiraz edilebileceği ve yapılan bu itirazın dava açma süresini durduracağı yönünde görüşler

267

CANDAN T. a.g.e. s.879

268

GÖLCÜKLÜ F., “İdari Ceza Hukuku ve Anlamı; İdarenin Cezai Müeyyide Tatbiki”, SBFD, C.XVIII, S.2, 1963, s.167

269

olmakla birlikte; Danıştay kararlarında uyarma ve kınama cezaları dışındaki aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma cezalarına karşı, 2577 sayılı Kanunun 11’inci maddesiyle getirilen başvuru hakkının, idari işlemin kaldırılması geri alınması veya değiştirilmesi amacına yönelik olduğu, disiplin cezalarıyla ilgili özel düzenlemede aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya Devlet memurluğundan çıkarma cezaları için itiraz yolunun düzenlenmemesi, itiraz olunsa bile cezanın kaldırılmasının, geri alınmasının, değiştirilmesinin söz konusu olamayacağı, sayılan disiplin cezalarına karşı doğrudan dava açılması gerektiği, sayılan disiplin cezalarına karşı yapılan itirazın işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurmayacağı belirtilmektedir270. Öte yandan özel kanunlar uyarınca verilen disiplin cezalarının kesin olduğunun belirtildiği durumlarda da Danıştay bu kararlara karşı itiraz edilemeyeceği, itiraz edilse bile itirazın dava açma süresini durdurmayacağını belirtmektedir. Doğrudan bu konu ile ilgili olmamakla birlikte, benzer bir uyuşmazlıkta; Danıştay 12’inci Dairesi 17.02.2006 tarihli kararı271 ile kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılan devlet memurunun bu cezaya karşı cezanın tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde doğrudan dava açılması gerektiğini, bu cezaya karşı yapılan itirazın dava açma süresini durduramayacağını, bu duruma göre 31.07.2000 tarihinde tebliğ olunan disiplin cezasına karşı yapılan itirazın işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurmayacağını, dolayısıyla dava konusu işlemin tebliğ edildiği 31.07.2000 tarihini izleyen günden itibaren altmış günlük dava açma süresi geçirildikten sonra 04.12.2000 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğunu belirtmiştir272. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda uyarma ve kınama cezaları için itiraz yolu öngörülmesine rağmen aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma cezalarına ilişkin olarak herhangi bir itiraz yolu öngörülmemiş olmakla birlikte bu cezalara karşı itiraz edilemeyeceği yönünde bir düzenlemeye de yer verilmemiştir.

270

Danıştay 12. Daire, E:2003/873, K:2006/473, D.D., S.y. 113, Danıştay 12. Daire, E:2004/2625, K:2005/1603, D.D., S.y. 110,

271

Danıştay 12’inci Daire, E:2003/873, K:2006/473, D.B.B.

272

Danıştay 12. Daire, E:2003/873, K:2006/473, D.D., S.y. 113, Danıştay 12. Daire, E:2004/2625, K:2005/1603, D.D., S.y. 110,

Disiplin cezaları da birer idari işlem olmaları itibarıyla idari yargı denetimine tabidirler. Devlet memurları, memuriyetlerini sona erdiren bu işlemlerin iptalleri istemiyle idari yargı mercilerine başvurabilirler. Bu davalara bakmakla görevli ve yetkili olan idari yargı mercii 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 33/2’nci maddesine göre ilgili devlet memurunun son görev yaptığı yer idare mahkemesidir273.

Disiplin kararlarının yargısal denetimi yapılırken, memurun işlediği iddia edilen eylemlerin gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise bu eylemelerin disiplin suçu teşkil edip etmediği, eylemin ilgili memur tarafından işlenip işlenmediği, memura verilen disiplin cezasının işlenen suça uygun olup olmadığı, disiplin cezasının adalet ve ölçülülük ilkelerine uygun verilip verilmediği ve son olarak yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka uygun olup olmadığı araştırılmaktadır274.

b. Olumsuz Sicil Nedeniyle Devlet Memurluğundan Çıkarmanın Yargısal Denetimi

Devlet memurları 60’ın altında yani yetersiz sicil notu almaları durumunda atamaya yetkili sicil amirlerince gizli bir yazı ile sicillerinin yetersiz düzenlenmesine neden olan kusur ve noksanlarını gidermeleri için uyarılırlar. Bu şekilde uyarılan devlet memurları bir ay içerisinde aynı amire itiraz edebilirler. Atamaya yetkili amirler itirazla ilgili kararlarını iki ay içinde yazılı olarak ilgili memura bildirirler.

657 sayılı Kanunun 119’inci maddesine göre, sicil raporlarındaki sicil notu ortalaması 60’ın altında olanlar olumsuz sicil almış sayılırlar. Aynı Kanunun 120’inci maddesine göre, iki defa üst üste olumsuz yani 60’ın altında sicil notu alan memurlar başka bir sicil amirinin emrine atanırlar. Bu memurlar yeni atandıkları yerde de olumsuz sicil almaları durumunda memurluk ile ilişikleri kesilerek haklarında emeklilik hükümleri, uygulanır.

273

CANDAN T. a.g.e. s.879

274

Devlet memurlarına olumsuz sicillerinin tebliğ edilmesi ile memurlar sicillerinin yetersiz düzenlenmesine neden olan kusur ve noksanlarını giderme fırsatı bulurlar. Eğer sicillerinin yetersiz düzenlenmesine neden olan kusur ve noksanlarının olmadığını düşünüyorlarsa bu sicillerinin veya olumsuz sicil nedeniyle memurlukları sona erdirilmiş ise bu işlemlerin iptalleri istemiyle idari yargı mercilerine başvurabilirler. Bu davalara bakmakla görevli ve yetkili olan idari yargı mercii 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 33/2’nci maddesine göre ilgili devlet memurunun son görev yaptığı yer idare mahkemesidir.

İdari yargı mercileri, önlerine gelen devlet memurlarının sicilleri ile ilgili uyuşmazlıklarda sicil raporlarının doldurulması sırasında olumsuz kanaate yol açan olguların somut belge ve bilgilere dayanıp dayanmadığını araştırmakta; olumsuz kanaate yol açan olguların somut belge ve bilgilerle ortaya konulamaması durumunda dava konusu sicillerin iptallerine karar vermektedirler. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 31.12.2000 tarihli kararı ile sicil raporlarının doldurulması sırasında olumsuz kanaate yol açan olguların somut bilgi ve belgelerle kanıtlanması gerektiğini belirtmiştir275.

3. Devlet Memurluğundan Çekilme Nedeniyle Yapılan İdari İşlemlerin

Belgede Devlet memurluğunun sona ermesi (sayfa 123-126)