• Sonuç bulunamadı

YEDİNCİ BÖLÜM 7. FRİG KÜLTÜR ÖGELERİ

7.4. Küçük Buluntular

7.4.3. Maden Sanatı

Frig Kültür Ögeleri kapsamında inceleyeceğimiz bir diğer konu Frig maden sanatıdır. Frigler, İÖ 9. yy’dan başlayarak Demir Çağı Anadolu’sunun önemli bir madeni eser üreticisi konumuna gelmişlerdir804. Madeni eser üretimi bu dönemde Anadolu’da olduğu kadar diğer Önasya toplumlarında da oldukça yaygındır. Bronz ve demir bu dönemin sevilerek kullanılan madenleri arasındadır805.

İÖ 1. binyıl başlarında maden ergitme teknolojisinin hızla gelişmiş olduğu, Urartu kültürüne bağlı olarak gerçekleştirilen kazılarda bulunan eser sayısı ile net olarak anlaşılabilmektedir. Urartu kültür bölgesinde yürütülen kazılar sırasında bugün çoğunluğu Türkiye’de olmak üzere binlerce madeni eser ele geçirilmiştir806. Frigler de çağdaşları Tabal ve Urartu kültürleri ile koşut olarak çok çeşitli madeni eser üretmiş ve bunları ticari faaliyetlerinin temel noktalarından biri haline getirmişlerdir807.

Frig maden sanatı için şüphesiz en önemli merkez diğer kültür ögelerinde de olduğu üzere başkent Gordion’dur. Burada sürdürülen kent ve tümülüs kazılarında çok 803 Akurgal 1955, 22 vd. 804 Vassileva 2012, 310. 805 Young 1981, 219-251. 806 Belli 1991, 16. 807 Sevin 1982, 270.

sayıda madeni eser ele geçmiştir. Başkent Gordion olasılıkla bronz atölyeleri de olan dönemin önemli bir üretim merkezidir. Gordion’da açığa çıkarılan ergitilmiş bronz cürufları kentte en azından bu madenin işlenmesine yönelik bir merkezin var olduğunu düşündürmektedir808. Özellikle kronolojik açıdan önemli bilgiler sunan tümülüs buluntuları, Gordion’da İÖ 8. yy’dan da önceye dayanan bir maden işleme becerisinin göstergesi niteliğindedir.

Gordion madeni buluntularının önemli bir kısmı tümülüslerde yer alan mezar odalarından ele geçmiştir. Bunlardan en önemlisi çok sayıda eser barındıran MM Tümülüsü’dür. Tümülüsler dışında madeni eserlerin Frigler tarafından günlük hayatın bir parçası olarak da kullanıldığı bilinmektedir. Öyle ki yapılan araştırmalar neticesinde bazı mezarlarda bulunan bronz eserlerin günlük kullanım sırasında bozulmaya uğradıkları, daha sonra ise onarılıp mezar armağanı olarak bırakıldıkları anlaşılmıştır809.

Friglerin madeni eser üretimi için gerekli hammaddeye nasıl ulaştıkları konusunda bugün net bir bilgiye sahip değiliz. Yazılı kaynakları henüz yetersiz ve tam olarak okunamayan Friglerin yoğun bir ticaret ağının merkezinde olduğu bu kültüre ait üretim eserlerinin Kıta Yunanistan’dan Ege Adaları’na ve Batı Anadolu’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada görülmesiyle kanıtlanır niteliktedir810. Buna karşın ticaretin hammadde alış verişi ile ilgili kısmı henüz çözüme kavuşmamıştır.

Frig yazılı kaynaklarının henüz sessiz kaldığı bu dönemle ilgili temel veriler Asur ve Urartu yazılı kaynakları ve günümüzde yürütülen jeolojik çalışmaların İÖ 1. binyıl açısından uyarlanarak yorumlanması yolu ile yapılabilmektedir. Dönem içerisindeki madeni eşya üretimi ve ticaretine dair yoğunluk İÖ 714 yılında Muşaşir’e bir sefer düzenleyerek buradan Urartu tanrısı Haldi’ye adanan eserleri ganimet olarak yanında götüren II. Sargon’un yıllıklarında görülmektedir. Burada verilen bir listeye göre Haldi Tapınağı’ndan taşınan gümüş eserler şu şekildedir;

- 96 gümüş mızrak, gümüş zırh, gümüş çanak, gümüş ok uçları,

808 Knudsen 1961, 45

809 Knudsen 1961, 47. 810 Conka 2006, 57.

- 12 ağır gümüş kalkan, ejderhalar, aslan ve boğalarla bezenmiş gümüş kemerler,

- 67 gümüş kazan, gümüş ayaklıklar, gümüş ocaklar, - 62 gümüş libasyon kabı,

- 393 gümüş çanak,

- 2 gümüş boğa boynuzu811.

Bu döneme dair çeşitli kazı ve araştırmalar sayesinde müzelere kazandırılan binlerce bronz nesne, bu madenin temin ve üretiminin büyük bir endüstriye dönüştüğünü göstermektedir812. Ancak bu noktada bronz eser üretimi için bakır ile birlikte kullanılacak kalayın nerede bulunduğu ya da nasıl temin edildiği sorusu ortaya çıkmaktadır. Urartu yazılı kaynaklarında kalay temini ya da kaynakları hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Tel al-Rimah’dan ele geçen bir yazıtta Nairi Ülkesi’nden 50 mina kalay alındığı yazılı olsa da burada kalay bulunduğuna dair herhangi bir kanıta henüz ulaşılamamıştır813. Kalayın uzun mesafeli ticari faaliyetler sonucu Afganistan’dan elde edildiği düşünülmekteyse de Urartu çekirdek bölgesinin doğusunda yer alan Şahand Dağı’ndan da bu madenin elde edildiği814 göz ardı edilmemelidir.

Urartu ve çevresinin maden ticareti ve hammadde kaynakları ile ilgili kapsamlı bilgilerimize karşın günümüzde Friglerin madeni hammaddeyi nereden ve hangi yollarla temin ettiği tam olarak bilinememektedir. Buna karşın çalışmamız içerisinde Doğu, Merkez ve Batı Frigya olarak üç ana kısımda değerlendirdiğimiz coğrafya bütününde yoğun demir rezervi bulunmaktadır. Bölgenin günümüzde görünür ve muhtemel demir rezervinin yaklaşık olarak 150 milyon ton olduğu, bazı rezervlerin ise ilkçağdan bu yana süregelen kullanım sebebiyle tükendiği bildirilmektedir815. Bakır ise demire oranla daha kısıtlı bir yörede karşımıza çıkmakta, fakat bu madenin bölgede günümüzde dahi işletilmediği belirtilmektedir816.

811 Belli 1991, 21. 812 Belli 1991, 23. 813 Çilingiroğlu 1997, 114. 814 Loon 1966, 85. 815 Yazıcı 2002, 75. 816 Yazıcı 2002, 75.

Frigler, hammaddeyi işleme noktasında önemli yeteneklere sahip bir topluluktur. Dönemin diğer Yakın Doğu halkları gibi Frigler’de de madeni eşyalar prestij sembolü olarak görülmüş olmalıdır817. Zira, özellikle Friglere dair özel bir gömü biçemi olan ve hiyerarşiyi yansıtan tümülüs mezarlarda çok sayıda madeni buluntu bir arada ele geçmiştir818. Frig maden eserleri yalnızca Gordion’da değil, Frig kültürünün etki alanındaki geniş bir coğrafi alanda görülmektedir. Anıtkabir ve çevresinde gerçekleşen tümülüs kazılarında819, Ankara merkez820 ve ODTÜ tümülüs çalışmalarında821, Niğde Kaynarca Tümülüsü’nde822 ve Antalya Elmalı’da823, Frig başkenti ve tümülüslerinden elde edilen maden eserlere benzer öğelerin ele geçtiği bilinmektedir.

Çoğunlukla günlük kullanımın aksine cenaze ziyafeti gibi etkinliklerde kullanıldığı düşünülen Frig madeni eserleri oldukça çeşitlidir. Büyük ve küçük tunç kazanlar (Levha 56a-b)824, kepçeler (Levha 57a)825, testiler (Levha 57b)826, kaseler (Levha 58a)827, omphaloslu kaseler (Levha 58b)828, fibulalar (Levha 59a)829, kemerler (Levha 59b)830, situlalar (Levha 59c)831 ve üretimde kullanılan materyaller832 geniş madeni eser repertuarının yaygın görülen parçalarıdır. Prestij sembolü olarak Frig dünyasında yer alan bu eserler arasında en büyük grubu ise bronz kaplar, kaseler, testiler, kazanlar ve fibulalar oluşturmaktadır.

Küçük, orta ve büyük olmak üzere üç grupta değerlendirilen kazanlar en dikkat çekici gruplardan birisidir833. İçlerinde daha küçük boyutlu pişmiş toprak ve bronz kaplar barındıran kazanlar küresel ya da hafif basık küre biçiminde, yuvarlatılmış veya 817 Mellink 1981, 265-266; Vassileva 2012, 310. 818 Young 1981, 219-251; Kohler 1995, 197-214. 819 Özgüç-Akok 1947, 27 vd.. 820 Metin 2007, 93-99. 821 Tuna 2007, 99 vd. 822 Akkaya 1987, 31-35. 823 Işık 2006b, 54. 824 Vassileva 2012, 310-314. 825

Koşay 1941, Lev. XX, 662; Vassileva 2012, 314. 826

Vassileva 2012, 315-316. 827 Vassileva 2012, 319.

828 Özgüç-Akok 1947; Vassileva 2012, 320-322.

829 Muscarella 1967, 13 vd; Kohler 1995, 211 vd; Vassileva 2012, 322-323. 830

Vassileva 2012, 324-325. 831 Sams 1981, 122-123.

832 Ayrıntılı bilgi için Bkz: Kohler 1995, 214. 833 Kohler 1995, 198 vd.

düz diplidir834. Dökme ya da dövme tekniğinde üretilmiş kazanlar genellikle stand ve üç ayaklar üzerine yerleştirilmiş835 ya da kulplarından duvara asılmış olarak bulunmuştur836. Büyük boyutlu kazanların bir kısmı sade kulplardan oluşmaktayken daha özenle üretilmiş bazı örneklerde bu kulplara eklenmiş sirenler ve boğa başı gibi uygulamaların olduğu görülmektedir837. Kazanlar ile ilgili önemli bir ayrıntı bazı örneklerde ikili maden kullanımının olmasıdır. Örneğin kazanların bir kısmında bronzun dışında özellikle kulplarda demir kullanımının var olduğu bilinmektedir838.

Madeni eserlerin önemli bir grubunu oluşturan kazanlara tümülüsler dışında Gordion kentinin önemli yapılarının içinde de rastlanılmıştır. Teras Binası odaları ile Megaron 3 ve Megaron 4’de bulunan kazanlar bunlara örnektir839. Çalışmamızın Batı Anadolu’da Frig Kültür Etkileri adlı bir sonraki bölümünde ayrıntılı olarak değineceğimiz Elmalı-Bayındır Tümülüsleri’nden elde edilen benzer örnekler oldukça dikkat çekicidir.

Bir diğer madeni eser grubunu Vassileva tarafından Frig tunç işlemeciliğinin en iyi örnekleri olarak tanımlanan840 yonca ağızlı testiler oluşturmaktadır841. Büyük ve küçük olarak iki grupta değerlendirilen ve oinochoe olarak da tanımlanan bu testiler paralel kabarık çizgilerle süslenen kulplar iki parça halinde oluşturulmuş tunç levhalardan üretilmiş842, dövme ve lehimleme teknikleri kullanılarak birleştirilmişlerdir843.

Yonca ağızlı testiler, kazanların aksine salt tümülüs buluntusu olarak ele geçmektedir. Kronolojik olarak ele alındığında yonca ağızlı testilerin en erken tümülüslerden biri olan P Tümülüsü’nden başlayarak (İÖ 780-770) 7. yy sonlarına dek

834 Vassileva 2012, 310. 835 Young 1981, 11. 836 Vassileva 2012, 310.

837 Young 1958, 9; Young 1981, Fig. 68, A-B. 838 Vassileva 2012, 314. 839 Vassileva 2012, 314. 840 Vassileva 2012, 315. 841 Young 1981, 114-120. 842 Vassileva 2012, 317. 843 Vassileva 2012, 317.

görülmeye devam ettiği bilinmektedir844. Young ister bronz, ister pişmiş toprak olsun, yonca ağızlı kapların Frig düşüncesinin ürünü olduğunu, bu kap formunun Frig coğrafyasından çıkarak geniş bir alana yayıldığını belirtmektedir845.

Frig bronz kapları arasında nicelik açıdan en yoğun grubu kaseler oluşturmaktadır. Farklı şekil, kulp ve süslemelere sahip bu grup eserler arasında bant bezemeli ve döner kulplu kaseler ile omphaloslu kaseler dikkat çekmektedir846. Bant bezemeli ve döner kulplu kaselerde temel özellik uçlarından ya da ortasından makaraların geçmesidir. Vassileva bu tip ağzı bant bezemeli kaselerin pişmiş toprak ya da ahşap gibi diğer türlerde de yaygın olduğunu, bu tip kaselere dair çok sayıda tunçtan üretilmiş kulp ortaya çıktığına değinmekte, bunların İÖ 8. yy’ın son çeyreğinden İÖ 6. yy’a değin görüldüklerini belirtmektedir847. Ompholoslu kaseler ise çok sayıda sade ve süslemeli örnekle karşımıza çıkmaktadır. En erken örnekleri W Tümülüsü’nde görülen bu form grubunda omphaloslar çeşitlilik göstermektedir. Yaygın grup açılan taç yapraklılardır ve MM Tümülüsü’nde 54 adet ele geçmiştir848. Kökende Friglere bağlanan omphaloslu kaselere çağdaş Kıbrıs, Kıta Yunanistan ve Etrüsk uygarlıklarında da rastlanılmaktadır849.

Frig tunç işçiliğinin en özgün buluntularını sayıca en fazla grup olan fibulalar oluşturmaktadır. Günümüz çengelli iğneleri ile büyük benzerlik gösteren ve düşüncede aynı amaca hizmet eden bu gruba dair eserler hem Tümülüs, hem de kent kazılarından oldukça fazla miktarda ele geçmiştir. Genellikle tunçtan üretilen bu eser grubunun değerli madenlerden üretilmiş olanları sınırlı miktardadır. Gordion kent merkezinde ele geçen altın, gümüş ve elektron örnekler üniktir850. Farklı madenden yapılmış örneklerin kentin “hazine binası” olduğu düşünülen Teras Binası 2’den ele geçmiş olması dikkat çekicidir851. 844 Kohler 1995, 201. 845 Young 1981, 227. 846 Vassileva 2012, 319-322. 847 Vassileva 2012, 320. 848 Vassileva 2012, 321. 849 Cook 1968, 343. 850 Vassileva 2012, 322. 851 Vassileva 2013, 111.

Frig başkenti Gordion’da çok sayıda ithal fibula da bulunmuştur. Benzerleri Karia Bölgesi kıyı kentlerinden ele geçen ve yaklaşık olarak İÖ 1125-950 yılları arasına ait olduğu düşünülen fibulaların tarihlendirilmesi konusunda farklı görüşler bulunmaktadır852. Ege Adaları’ndan, Kıbrıs’a, Kuzey Suriye’den, Luristan’a dek geniş bir coğrafyada görülen fibulaların ilk olarak hangi uygarlık tarafından kullanılmaya başladığı ve yayılımın hangi yolu izlediği konusunda henüz net bir sonuca varabilmek mümkün değildir. Fakat Gordion Tahrip Tabakası’ndan önce ve tabakada ele geçen buluntular, daha o dönemden itibaren Gordion’un çevre kültürler ile kurduğu siyasi ve ticari ilişkileri açıklaması bakımından oldukça önemlidir. Fibulaların giysileri daha sağlam ve güvenli bir şekilde tutturmak icin geliştirilmiş pratik işlevli birer çengelli iğne olduklarını belirten Tekocak, zamanla gelişen fibulaların kültürler arası farklılıklar gösterdiğini belirtmektedir853.

İlkin Danimarkalı araştırmacı ve akademisyen Blinkenberg tarafından kapsamlı olarak incelenen fibulalar çok sayıda gruba ayrılmıştır. Anadolu ve Frig Arkeolojisi’ni kapsayan ise sayıca en fazla olanı temsil eden XII. gruptur. Grup XII fibulaları Anadolu’da Gordion ve Ankara başta olmak üzere Alişar, Bayraklı, Boğazköy, Ephesos, Eskişehir, İvriz, Kerkenes, Midas Kenti, Larisa, Manisa, Pazarlı, Sardis ve Troia gibi merkezlerde de görülmektedir854. Muscarella, XII. grup fibulalar hakkında hazırladığı kapsamlı çalışmasında bu grubun Frig yerel üretimi olduğunu belirtmektedir855.

XII. gruba dahil edilen Frig fibulaları tipolojik açıdan farklı alt gruplarda incelenmektedir. Tip 2, 2A, 2B, 3, 4, 5, 7, 7A, 9, 11, 13, 13A, 14 ve 14A tüm Anadolu fibulaları içerisinde Frig alt gruplarını oluşturmaktadır. Frigler tarafından kullanılan en eski fibula tipi bugünkü bilgilerimiz dahilinde Tip XII.7A olarak adlandırılan gruptur (Levha 60a)856. Karakteristik özellikleri arasında boynuzlu çengel uçlu olması ve büyük, yassı ya da at nalı şeklinde yaylı olması sayılmaktadır857. Fibulaların çoğu yay

852 Caner 1983, 29-31. 853 Tekocak 2012, 28 vd. 854

Caner 1983, 3-26; Muscarella 1967, Appendix C. 855 Muscarella 1967, 59.

856 Vassileva 2013, 111 vd. 857 Vassileva 2012, 322-323.

ile birlikte dökülmüş ve diğer Frig objelerinden de bildiğimiz silmelerle süslüdür858. Fibulaların erken evrelere tarihlenen örneklerinde yay kısmı dikdörtgen kesitli ince bir görünümdeyken zamanla kalınlaşan ve üzeri kabaralarla bezenen bir başka tip izlemektedir859.

Frig fibulaları yalnız materyal olarak değil Khorsabad ve İvriz gibi kabartmalar üzerinde de görülebilmektedir. İÖ 8. yy sonlarına tarihlenen Khorsabad frizi bilinen en iyi örneklerden birisidir (Levha 60b). Burada betimlenen kişinin giysisi üzerinde yer alan fibula Muscarella tarafından Tip XII 7 grubuna dahil edilmektedir860. Bir diğer kabartma ise Persepolis Apadanası’nda yer almaktadır (Levha 60c). İÖ 5. yy sonlarına tarihlenen bu kabartma üzerinde I. Artaxerxes’e hediyeler sunan 14 kişi yer almaktadır. 14 figürden 2’sinin giysilerini tutturmak için fibula takması, bu figürlerin kimlikleri ile ilişkili sayılmış, karakterlerin Frig kökenli oldukları düşünülmüştür861. Anadolu Arkeolojisi açısından büyük önem taşıyan İvriz Kabartması’nda (Levha 60d) tanrı Tarhunza’nın karşısında duran kral Warpalawaş’ın giysisi üzerinde yer alan hem geometrik desenler hem de Frig fibulası krala gönderilmiş prestij hediyelerinden sayılmaktadır862.

Frig tunç eser üretimine dair bir diğer önemli buluntu grubunu fibulalar ile de bağlantılı sayılan kemerler oluşturmaktadır863. Tüm madeni eser grupları arasında en fazla ihraç edilen ve taklit edilen864 tür olan kemerler bu özelliği ile çalışmamız açısından ayrıca bir öneme sahiptir. En erken kemer örneği W Tümülüsü’nde ele geçmiştir865. Bronz ve deriden üretilen kemer mezar odasında, iskeletin hemen yanında bulunmuştur. Kemerin merkezinde yer alan yuvarlak kısmın Asur ya da Kuzey Suriye benzerlerinde var olmaması sebebiyle Frig özgün öğesi olduğu düşünülmektedir866.

858 Vassileva 2012, 323. 859 Sevin 1982, 269 vd. 860

Muscarella 1967b, 82. Gordion kentinin son kronolojik sonuçları ışığında Muscarella tarafından İÖ 8. yy sonlarına tarihlenen fibula için İÖ 800-700 arasını önermek gerekmektedir. Zira Tip XII 7 grubu Tahrip Tabakası’na denk gelen erken tümülüslerden bilinmektedir.

861 Muscarella 1967b, 88.

862 Orthmann 1971, 487; Boehmer 1972, 46; Bryce 2012, 150 vd; Vassileva 2012, 323. 863

Young 1981, 17 vd. 864 Vassileva 2013, 122. 865 Young 1981, 207. 866 Young 1981, 207.

Kemerin korunabilmiş kısımlarında iki panel arası bordür uygulaması ve bunun da iç kısmında burma örgülü çeşitli bezek dizilerinin yer aldığı görülmektedir867.

Kemerlerin en nadide örneklerini artık İÖ 780-770’lere tarihlenen P Tümülüsü buluntuları oluşturmaktadır868. Burada gerçekleştirilen çalışmalarda mezar odasının kuzeybatısında, mezar yatağı yakınlarında üç adet kemer ele geçmiştir. Biri yatağın orta kısmında bulunan kemerlerden diğer ikisinin defnedilen çocuk tarafından giyilmiş olduğu düşünülmektedir869. Şerit örgülü üç örnek de üretildiği dönemler içerisinde hiç esneklik payı olmayan kemerler beş kısımdan oluşmaktadır. Bunlar; tutamak, kanca, geçme plaka, kanca ve kemer sonu ile merkez parçadır870.

Kemerler genel olarak kanca, toka, bronz plaka ve geçme plakalarından oluşmaktadır. Çoğunlukla tümülüslerde, sayıca az olmakla birlikte Gordion Tahrip Tabakası’nda konteks halinde ele geçen kemerler üzerinde diğer Frig kültür ögelerinden de bildiğimiz geometrik desenler işlenmiştir871. Özellikle Frig kaya anıtları ve ahşap eserler üzerinde görülen geometrik bezeme teknikleri ile kemerler üzerindeki bezemeler büyük benzerlikler taşımaktadır872. Vassileva geometrik desenlerle süslü Frig kemerlerinin tıpkı anıtlar gibi Frig ana tanrıçası ile ilişkili olduğunu düşünmektedir. Vassileva’ya göre kemerler üzerinde yer alan bezemeler tanrıça sembolizminin yansımalarıdır873.

Frig kemerleri ile ilgili olarak genel bir tipolojinin henüz net olarak gerçekleştirilemediği görülmektedir. Ancak kemerler üzerinde ayrıntılı çalışmalar gerçekleştiren Vassileva’nın bazı temel gözlemlerine göre erken örneklerde daha ince yapıda olan kemerler üzerindeki kanca kısmı giderek kısalmakta ve kalınlaşmaktadır. Bazı örneklerde ise bronz plaka üzerine perçinlendiği görülmektedir874.

867 Young 1981, 208. 868 Young 1981, 17-20. 869 Young 1981, 17. 870 Young 1981, Fig. 9. 871 Vassileva 2013, 122-123. 872 Vassileva 2013, 124. 873 Vassileva 2013, 124. 874 Vassileva 2013, 123.

Günlük yaşamdan çok ölü gömme ritüelleri ile olan ilişkisi Tümülüs buluntuları aracılığıyla net olarak gözlemlenebilen kemerlerin daha çok erkekler tarafından kullanıldığı düşünülmektedir. Her ne kadar Hellen dünyasında kadınlar evlenirken ya da bir çocuk doğurduklarında bu tip kemerler ile ödüllendiriliyorlarsa da, Gordion örnekleri aracılığı ile böyle bir yorumda bulunmak mümkün değildir875. Kemerlerin üretim ve kullanımları İÖ 850-825 yılları arasına tarihlendirilen W Tümülüsü’nden Tahrip Tabakası sonrasına değin devam etmiş, geç dönem tümülüslerinde de bronz kemer ve parçalarına ulaşılmıştır876.

Çoğunlukla madeni eserleri bir prestij sembolü olarak gören Frigler’in yukarıda kapsamlı olarak incelediğimiz eserler dışında spiraller, bilezikler, cımbızlar, figürinler, mobilya süsleme amacıyla üretilmiş hayvan heykelcikleri, boncuklar, makaralar, iğne ve çivi başlıkları gibi çok sayıda madeni eseri ürettikleri ve kullandıkları bilinmektedir. Bunların yanısıra keskiler, çuvaldızlar, rendeler, balta ve bıçaklar gibi günlük kullanıma ait pek çok örge de yine Frig madeni eser repertuarının parçalarını oluşturmaktadır877.

Frig başkenti Gordion’da günümüze ulaşmış onlarca madeni esere karşın henüz bir işliğin varlığını gösteren herhangi bir buluntuya rastlanılmamıştır. Buna istisna sayabileceğimiz tek materyal kumtaşı bir ok kalıbıdır878. Muscarella ve Buluç Gordion’da üretimin kaynağı olarak gösterilebilecek kalıpların yoksunluğunu doğa şartlarına dayanıksız malzemelerden üretilmiş olabilecekleri düşüncesiyle açıklamaktadırlar879.

Genel olarak değerlendirmek gerekirse Frigler dönemin pek çok çağdaş kültüründe olduğu gibi madeni işleme noktasında geniş bir bilgi ve tecrübeye sahip bir topluluktur. Hammadde temini konusunda hala bilgilerimizin sınırlı olduğu bu topluluk İÖ 9. yy ortalarından başlamak üzere çok geniş bir madeni eser repertuarının bazen yaratıcısı, bazen de yeniden yorumlayıcısı olmuşlardır. Kendilerinden önce gelen ya da çağdaş kültürlerin ürettiği madeni eserleri aynen kopyalamamış, bu eserleri kendilerine 875 Vassileva 2013, 124. 876 Kohler 1995, 207-210. 877 Vassileva 2012, 327-328. 878 Vassileva 2012, 330. 879 Muscarella 1967, 50; Buluç 1986, 71.

has bir üslupla yeniden yorumlayarak Kıta Yunanistan’a değin uzanan geniş madeni eser ticaretinin uğrak bir noktası olmuş olmadırlar. Çalışmamızın son ve bir sonraki “Batı Anadolu’da Frig Kültür Etkileri” başlıklı bölümünde ayrıntılı olarak değineceğimiz pek çok madeni eser, ya doğrudan Friglerin Batı Anadolu ile kurdukları ticaret ağı aracılığı ile merkezden, ya da ticari yolla edinilen malların kopyalanması neticesinde üretilmiş olmaları itibariyle son derece önemlidir.