• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. FRİG ÇALIŞMALARININ TARİHÇESİ

Çalışmamızda, Doğu Frigya olarak değineceğimiz bölgede yer alan en önemli Frig kentleri arasında Maşat Höyük, Akalan, Kerkenes, Alişar, Pazarlı, Alacahöyük, Boğazköy, Kaman Kalehöyük, Çalapverdi ve Hacıbektaş sayılabilmektedir. Bu merkezlerden Tokat’ta yer alan Maşat Höyük çalışmaları 1943 yılında yüzeyde bir Hitit tableti bulunmasının ardından 1945 yılında Ekrem Akurgal tarafından başlatılmıştır. Akurgal’a bu kazı çalışmaları sırasında Tahsin Özgüç ve Nimet Özgüç ile Yusuf Boysal eşlik etmiştir. Uzun bir aranın ardından 1973-1980 yılları arasında T. Özgüç tarafından yeniden kazılan yerleşimde Frig kültürüne dair mimari ve seramik başta olmak üzere pek çok buluntu ortaya çıkarılmıştır69.

Doğu Frigya’dan bir diğer yerleşim Samsun’da yer alan Akalan’dır. 1906 yılında Th. Macridy Bey tarafından kazı çalışmalar gerçekleştirilen yerleşimde sırasıyla H.H. von der Osten, Umut Bahadır Alkım, Mehmet Özsait ve Şevket Dönmez tarafından yüzey araştırmaları yapılmıştır. Kentte son olarak Önder Bilgi, Yusuf Sümer Atasoy ve Dönmez'den oluşan bir ekip tarafından 2001 yılında yüzey araştırması gerçekleştirilmiştir. Burada gerçekleştirilen çalışmalarda Frig kültürü ile başta mimari terrakottalar olmak üzere pek çok özdeş eser ele geçmiş, kentin Herodotos’da da adı geçen Gordion sonrası Frig başkenti Pteria olduğu öne sürülmüştür70.

Yozgat’ın Sorgun İlçesi’nde yer alan Kerkenes Dağ üzerindeki çalışmalar kentin ilk olarak 19. yüzyılın sonlarına doğru J.G. Anderson tarafından belgelenmesinin ardından başlatılmıştır71. 1927 yılında, H.H. von der Osten ve H.F. Blackburn kentte ve özellikle savunma sisteminde ayrıntılı bir haritalama işlemi gerçekleştirmiştir72. 1928 yılında E.F. Schmidt, höyüğün 14 noktasında gerçekleştirdiği kazı çalışmalarında buranın Demir Çağı'na ait bir yerleşme olduğunu ortaya koymuştur73. 1993 yılından

69 Özgüç 1978, 3; Özgüç 1980, 305. 70

Dönmez 2004, 75 71 Anderson 1903, 1 vd. 72 Von der Osten 1928, 83 vd. 73 Schmidt 1929 221 vd.

itibaren G. Summers'ın başkanlığında bir ekip tarafından kazılmaya başlayan yerleşimde çalışmalar günümüzde de devam etmektedir74.

Yozgat ili, Sorgun ilçesinde yer alan bir diğer Frig kenti Alişar’dır. Chicago Üniversitesi, Doğu Bilimleri Enstitüsü adına H.H. von der Osten yönetiminde, E.F. Schmidt katılımıyla 1927-32 yılları arasında 6 dönem kazısı gerçekleştirilen Alişar’da kazılar 1992 yılından 1999 yılına kadar aralıklarla Ronald L. Gorny idaresinde sürdürülmüştür75. Tabakalaşması oldukça sıkıntılı olan bu yerleşimin V. Tabakası Frig kültürüne dair başta seramik olmak üzere çok önemli bilgiler vermektedir.

Bir diğer Doğu Frigya yerleşimi Çorum’da yer alan Pazarlı’dır. Yöre halkının yüzeyde bulduğu malzemeler sonucunda 1937-38 yılları arasında, Türk Tarih Kurumu adına Hamit Zübeyir Koşay yönetiminde bilimsel kazı gerçekleştirilmiştir76. Alişar, Alacahöyük ve Gordion’la benzer çok sayıda Frig seramiğinin ele geçtiği Pazarlı Frig yerleşimi üç yapı katından oluşmaktadır.

Çorum ili, Alaca ilçesinde yer alan Alacahöyük 1835 yılında W.G. Hamilton tarafından keşfedilmiştir. 1907 yılında T. Makridi Bey tarafından küçük bir kazının yapıldığı merkezde, Atatürk'ün direktifleri sonucunda 1935 yılında Remzi Oğuz Arık, 1936 yılından itibaren de Hamit Zübeyir Koşay ve Mahmut Akok başkanlığında çalışmalar devam ettirilmiştir 1983 yılına kadar kazılan Alacahöyük’de kazılar 1997 yılında Aykut Çınaroğlu tarafından yeniden başlatılmıştır77. Yeni kazı döneminin öncelikli hedefi kentin Hitit ve Frig dönemlerinin aydınlatılmasına yöneliktir.

İÖ 2. binyılın en önemli kentlerinden olan ve Hitit uygarlığına başkentlik yapan Boğazköy, Doğu Frigya içerisinde inceleyeceğimiz bir başka yerleşimdir. Çorum’un Boğazkale İlçesi’nde yer alan Boğazköy’de ilk çalışmalar Ernest Chantre’nin burayı 1834 yılında keşfetmesinden neredeyse 70 yıl sonra 1906 yılında Hugo Winckler tarafından başlatılmıştır. 1907 yılında Otto Puchstein tarafından kazılan yerleşim, 74 Summers-Summers 2012, 162 vd. 75 Gorny 1994, 191 vd. 76 Koşay 1941, 5 vd. 77 Çınaroğlu-Genç 2000, 327 vd.

1912 yıllarında yeniden H. Winckler ve Th. Makridy Bey tarafından kazılmıştır. 1931 yılından sonra uzun bir süre Kurt Bittel tarafından kazılan Boğazköy’de çalışmalar son yıllarda Peter Neve78 ve Jurgen Seeher79 tarafından sürdürülmüştür. 2006 yılından bu yana kazılar Alman Arkeoloji Enstitüsü adına Andreas Schachner80 başkanlığında devam etmektedir.

Kırşehir ili Kaman ilçesinde yer alan ve yoğun Frig buluntusu veren bir diğer Doğu Frigya merkezi olan Kaman-Kalehöyük, 1986 yılından itibaren Sachihiro Omura başkanlığında, Japonya Orta Doğu Kültür Merkezi ve Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü adına kazılmaktadır81.

Çalışma içerisinde Merkez Frigya olarak değineceğimiz bölgenin en önemli merkezi olan Gordion’da ilk kazılar Alfred Körte82 tarafından gerçekleştirilmiştir. Kazıya 1949 yılında Roudney Young83 yönetiminde devam edilmiştir. Yerleşimde kazılar halen sürmekte ve 1988 yılından bu yana Gilbert Kenneth Sams84 başkanlığında yürütülmektedir. Bölgenin diğer bir önemli merkezi olan Hacıtuğrul’da 1972-1979 yılları arasında Anadolu Medeniyetleri Müzesi tarafından Burhan Tezcan başkanlığında sürdürülen kazılarda çok sayıda Frig kültür ögesi ele geçirilmiştir85. Merkez Frigya’da bir diğer önemli merkez Ankara’dır. Burada yer alan gerek tümülüsler, gerekse şans eseri ortaya çıkarılan diğer Frig eserleri Ankara’nın Friglerce önemli bir merkez olduğunu göstermektedir. Frig mimari heykel sanatının en değerli belgelerini oluşturan dağınık buluntu çok sayıda eser Sevim Buluç tarafından incelenmiş, “Ankara Kabartmaları” isimli çalışmasına konu olmuştur86.

Batı Frigya’nın en önemli kentleri Pessinus, Dorylaion, Midas Kenti, Akronios ve Daskyleion’dur. Pessinus’da 1967–1973 yılları arasında Pieter Lambrechts ve 1987–

78

Neve 1979, 131 vd; Neve 1980, 285 vd; Neve 1981, 363 vd. 79

Seeher 1995, 597 vd; Seeher 1996, 249 vd; Seeher 1997, 317 vd. 80 Schachner 2008, 167; Schachner 2012, 461 vd. 81 Mikami-Omura 1988, 123 vd. 82 Körte-Körte 1904, 1 vd. 83 Young 1956, 249 vd. 84 Sams-Voigt 1991, 455 vd. 85 Tezcan 1980, 43 vd. 86 Buluç 1986, 423 vd.

2008 arasında John Devreker tarafından kazılar gerçekleştirilmiştir87. Eskişehir İli, Merkez ilçe, Muttalip köyü yakınlarında yer alan bir diğer önemli merkez Dorylaion’da 1989 yılında Muhibbe Darga88 başkanlığında başlatılan kazı çalışmaları, 2005-2012 yılları arasında Taciser Sivas89 başkanlığında sürdürülmüştür.

Eskişehir’in Han ilçesinde yer alan Midas Kenti’nde sistemli kazılar İstanbul Fransız Arkeoloji Enstitüsü müdürü Albert Gabriel tarafından başlatılmıştır90. 1939 yılına dek sürdürülen kazılara Atina Fransız Arkeoloji Enstitüsü’nden C. H. Emilie Haspels de katılmış ve Haspels çalışmalar süresince arazi başkanlığı görevini üstlenmiştir91.

Batı Frigya kapsamında en önemli merkezlerden biri de Daskyleion’dur. Balıkesir İli, Bandırma İlçesi, Ergili yakınlarında yer alan merkez, ilk olarak 1952 yılında Kurt Bittel92 tarafından keşfedilmesinin ardından yine 1952 yılında Ekrem Akurgal ile Nezih Fıratlı tarafından ziyaret edilmiştir. 1954 yılında ise Akurgal ve Fıratlı tarafından ilk kazı çalışmaları başlatılmıştır93. 35 yıl aradan sonra 1988 yılında Ege Üniversitesi'nden Tomris Bakır94 başkanlığında bir ekip tarafından yeniden başlatılan kazılar günümüzde Kaan İren95 tarafından devam ettirilmektedir. Bu merkezden ele geçen Frig kültürü ile ilişkili eserler Suat Ateşlier96 ve Roberto Gusmani97 gibi bilim insanları tarafından incelenmiştir.

Batı Frigya kapsamında değerlendirilen ve Frig kültürünün oluşumunda önemli bir yeri olan Dağlık Frigya bölgesinde gerçekleştirilen çalışmalar daha çok erken dönem gezgin ve araştırmacılarının seyahat notlarına dayanmaktadır. Bu notların yanısıra özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısında Türk bilim insanlarınca gerçekleştirilen yüzey 87 Devreker 1988, 319 vd. 88 Darga 1994, 481. 89 Tüfekçi Sivas 2012, 223. 90 Tüfekçi Sivas 1999, 19. 91 Tüfekçi Sivas 1999, 19. 92 Bittel 1953, 2 vd. 93 Akurgal 1956, 335. 94 Bakır 1991, 60-61; Bakır 1997, 229 vd. 95 İren-Doğan 2012, 519 vd. 96 Ateşlier 2006, 132 vd. 97 Gusmani-Bakır 1993, 135 vd.

araştırmaları da bölgedeki kültürel varlığın ortaya konmasında son derece etkili olmuştur.

19. yüzyıl başlarında ilk olarak William Martin Leake’in Dağlık Frigya’da yer alan Yazılıkaya/Midas Anıtı’nı dünyaya tanıttığı bilinmektedir98. 1800 yılında askeri bir görev ile Anadolu’da bulunan Leake anıtı incelemesinin ardından burayı Kral Midas’a adanmış bir anıt mezar olarak tanımlamış, ilerleyen yıllarda bölge pek çok gezgin ve araştırmacının ilgi odağı olmuştur.

Leake’in anıtı ve bölgeyi anlatan yayının ardından 2 yıl sonra bölgeye 1826 yılında Fransız gezgin Alexandre de Laborde ve oğlu Leon de Laborde gelmiş, Bitmemiş Anıt, Pişmiş Kale ve Solomon’un Mezarı olarak tanımlanan oda mezarı keşfederek çizimlerini gerçekleştirmişlerdir99.

Bölgenin bir sonraki ziyaretçisi ünlü gezgin Charles Texier’dir. Texier 1834 yılında gerçekleştirdiği ziyareti sırasında Areyastis Anıtı’nı keşfetmiş, gravürlerini yaparak bölgede bilinen anıtlara bir yenisini daha eklemiştir100. 1836 yılında, Texier’den iki yıl sonra bölge bu defa da İngiliz William J. Hamilton tarafından gezilmiş, iç kısımlara girmeyen Hamilton, Dağlık Frigya Bölgesi’nin en batısında yer alan Delikli Taş anıtını bulmuştur. Anıtın kabataslak çizimlerini gerçekleştiren Hamilton, Tavşanlı üzerinden Aizanoi’ye doğru gezisine devam etmiştir101. Frig kaya anıtları arasında en güzel örneklerden biri olan Bahşeyiş Anıtı ve Yapıldak Asar Kaya, 1837 yılında bölgeye gelen Royal Asiatic Society üyesi, İngiliz John R. Steuart tarafından bulunmuştur102.

1861 yılında bölge üç kişilik bir ekip tarafından yeniden incelenmiştir. Georges Perrot, Edmond Guillaume ve Jules Delbet’den oluşan bu küçük ekibin çalışmalarının ardından geçen 20 yıl boyunca bölgede herhangi bir inceleme gerçekleşmemiştir103. 20

98 Haspels 1971, 155 vd. Tüfekçi Sivas 1999, 11. 99 Tüfekçi Sivas 1999, 12. 100 Tüfekçi Sivas 1999, 12-13. 101 Tüfekçi Sivas 1999, 13. 102 Tüfekçi Sivas 1999, 13-14. 103 Tüfekçi Sivas 1999, 14-15.

yıllık uzun aranın ardından bölge 1881 yılında ünlü İngiliz tarihi coğrafya uzmanı William M. Ramsay tarafından incelenmiştir. Epigrafik malzemeler aracılığıyla bölgenin topografya ve tarihi coğrafyası üzerine ilk çalışmaları yürüten Ramsay, 1884-1887 arası ve 1907’de yöreye iki ziyaret daha gerçekleştirir. Ramsay’ın uzun soluklu çalışmaları sırasında önemli Frig anıt ve mezarları tespit edilmiştir. Bunlar Aslantaş ve Yılantaş mezarları ile Maltaş, Kumcaboğaz Kapı Kaya, Aslantaş Anıtları’dır. Ramsay bu anıtların dışında bugün hala geçerliliğini koruyan bir görüşle Yazılıkaya Köyü yakınlarında yükselen kayalık platodaki yerleşmeyi Midas Kenti olarak tanımlamış, kentin surla çevrili olduğunu belirtmiştir104.

1886 yılında Ecole Française d’Athenes üyeleri Georges Radet ve Gustava Fougeres’in yöredeki incelemelerinin ardından geçen 8 yıl sonunda, 1894 ve 1895 yıllarında Frig arkeolojisinin kurucusu ve başkent Gordion’da ilk kazı çalışmalarını gerçekleştiren Alman arkeolog Alfred Körte bölgeye gelmiştir. Yörede yer alan ve daha önceden varlığı bilinen bütün anıtları stil, bezeme ve işçilik açısından yeniden ele alan Körte, birkaç geç dönem kaya anıtı ve mezarın dışında bir Frig fasadı olan Klise Mevkii Anıtı’nın arkeoloji literatürüne girmesini sağlamıştır105.

1896 yılı Dağlık Frigya çalışmaları açısından oldukça önemli yenilikleri beraberinde getirmiştir. Döğer yakınlarında yer alan Küçük Kapı Kaya Anıtı Alman sanat tarihçisi Franz von Reber tarafından tespit edilmiş, von Reber’e incelemeleri sırasında eşlik eden profesyonel fotoğrafçı F. Berggren tarafından anıtların tüm görkemini daha net yansıtan fotoğrafları çekilmiştir106.

20. yüzyıla gelindiğinde bölgedeki ilk araştırmalar Erich Brandenburg ile başlamıştır. 1901-1904 arasında birkaç kez bölgeyi inceleyen Brandenburg tüm kaya anıtlarını incelemesinin yanısıra Frig yerleşimi olan Fındık’ı keşfetmiştir107.

104 Tüfekçi Sivas 1999, 15. 105 Tüfekçi Sivas 1999, 16. 106 Tüfekçi Sivas 1999, 17. 107 Tüfekçi Sivas 1999, 17.

1907 yılında J.R.S. Sterret tarafından gerçekleştirilen bir dizi inceleme sonrası 1. Dünya Savaşı ve ondan sonra gerçekleşen Kurtuluş Savaşı yılları 20 yüzyılın ilk çeyreğinde Anadolu toprakları üzerindeki hemen hemen bütün çalışmaların durmasına sebep olmuştur. 1923 yılında modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsi direktif ve çabalarıyla araştırmalar yeniden hız kazanmıştır.

1931 yılında C.W.M. Cox ve A. Cameron ile başlayan Dağlık Frigya araştırmaları, 1936, 1937 ve 1938 yıllarında Fransız bilim insanı ve coğrafyacı Ernest Chaput’un araştırmalarıyla devam eder. 1939 yılında ilk kez bir Türk araştırmacı, o yıllarda Midas Kenti kazı ekibinde yer alan ve İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nde asistan olarak görev yapan Halet Çambel, Midas Kenti’nin yakınlarında Pişmişkale’de bir sondaj çalışması gerçekleştirmiştir. 1939 yılından sonra bu sefer 2. Dünya Savaşı başlamış, savaşın sebep olduğu yıkıcı sonuçlar arkeoloji çalışmalarının da etkilenmesine sebep olmuş, uzun süren boşluk dönemi Haspels’in 1946-1958 yılları arasındaki uzun soluklu araştırmalarıyla son bulmuştur.

1970 yılında Gürkan Toklu, 1970 ve 1971’de Peter Z. Spanos, 1979-1981 yılları arasında Hatice Gonnet, 1984’de Fahri Işık ve Dietrich Berndt, 1990 yılında John Devreker ve Wolfgang Radt tarafından devam edilen çalışmaların sonuncusu 1992-1996 yılları arasında Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü öğretim üyeleri Taciser Tüfekçi Sivas ve Hakan Sivas tarafından gerçekleştirilmiştir.