• Sonuç bulunamadı

ANTEP SAVUNMASININ HARP PRENSİPLERİ AÇISINDAN İNCELENMESİ

3.6. BÖLGEDE FRANSIZLARLA YAPILAN MÜTAREKEYE KADAR SÜREN DÖNEMDEKİ OLAYLAR VE HAREKÂT

3.6.5. Mağarabaşı Muharebesi (26 Nisan 1920)

“Fransızlarla da münasebet olmuştur. Bilhassa Suriye’de fevkalade mümessil bulunan Picot namında bir zat Sivas’a kadar geldi,(…) Biz kendisiyle görüştüğümüz zaman bizim için bir Kilikya bir de Türkiye meselesi gibi iki mesele yoktur. Bir mesele vardır. O da Türkiye meselesidir. (…)”. diyerek, yeni Türk Devletinin tavrını da ortaya koyuyordu.

25 Nisanda Yarbay Abadie, Antep mıntıka komutanı olarak Sainte Marie’nin yerine görevi almış ve Abadie beraberinde iki tank, bol sayıda cephane ve erzak getirmişti.

Abadie, Sainte Marie ve Normand’la birlikte yaptığı toplantı sonrasında aldıkları kararda;

Antep teslim oluncaya kadar doğudaki ve batıdaki toplarla Türk mahalleleri bombardıman edilecekti. Ancak tümen komutanlığından aldıkları emir gereği bombardımandan vazgeçerek, şehre hücuma karar vermişlerdi.547 Şehrin savunma kapasitesini test edeceklerdi.

tank iki topçu bataryası ve bir makineli tüfek bölüğü büyüklüğünde belirtmektedir.550 Ancak, Antep kuşatmasında görevli komutanların yaptığı toplantıda, şehrin topçu ateşi değil de, şehrin işgal edilmesi kararı sonrası başlatılan bu harekette, Abadie’nin başarısızlıklarını örtmek için şehre girmek isteyen kuvveti küçük göstermeye çalıştığı değerlendirilmektedir.

Küçük çaplı top ve makineli tüfeklerle donatılmış tanklar, Türk siperlerine yakın mesafeye sokularak ateşe başlamış, ateş desteğinde ilerleyen Fransız piyadesi bu suretle ilerleme imkanı bulmuştu. Fransızlar, Millî Kuvvetlerin ateşleri karşısında ağır kayıplar vermelerine rağmen şehrin kenarına girmeye ve buradaki evleri elde etmeye başlamışlardı. İhtiyatta bulunan millî müfrezeler, bu cepheyi takviye etmiş ve Fransızların ilerlemesini durdurmuştu.551 Bir kısım Milli unsur da yanlardan dolaşarak karşı taarruza geçmek suretiyle, Fransızlara ağır kayıplar verdirmişlerdi. Bir yönden tanklara karşı çelik çekirdekli mermilerle de etkili atışlar yapılıyordu.552 Tankın biri hareket edemez hâle gelmişti.553

Bunun üzerine ilerleyemeyeceğini anlayan Fransızlar daha fazla kayıp vermemek için geri çekilmek zorunda kalmış, böylece Fransızların Mağarabaşı taarruzu büyük bir başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Savunmanın temel kuralları, meskûn mahal savunmasında da değişmez. Meskûn mahalde savunanın taarruz edene karşı önemli avantajları vardır. Savunan, çevrede bulunan doğal ve suni engelleri kullanıp, çoğaltarak harekât bölgesini şekillendirebilir. Şehri savunan Milli Unsurlar da, şehri kendilerine avantaj sağlayacak şekilde şekillendirmiş, düşman hucümunu kırmıştı.554 Milli unsurlar, Fransızların Antep’e sürekli takviye birlik getirmesinden rahatsız olmuş ve şehri savunmak için hazırlıklara başlamışlardı. Fransızlar da benzer hazırlıklara başlamışlardı ve Anadolu’nun güneyinde bu son mevzi onlar için önemliydi.

Fransızların planı tamemen aldatmaya dayanıyordu.

550 TİH, IV. Cilt, 1966, s.133; Abadie, A.g.e., s.49; Lohanizade Mustafa Nureddin, Gaziantep Savunması, Çev.: Mehmet Ali Akdil, İstanbul, 1989, s.71.

551 FM 3-06.11 Combined Arms Operations İn Urban Terrain, Chapter 5.

552 Meskûn mahaller bir piyade birliği için, düşmanın mekanize veya zırhlı birliklerine karşı savunmada büyük avantajlar sağlar. FM 3-06.11 Combined Arms Operations İn Urban Terrain, Chapter 5.

553 Tanklar için çelik çekirdekli mermi kullanılmıştı. Lohanlızade, A.g.e., s.55; Antepliler kendi yaptıkları bir çelik çekirdekli mermi ile tanklardan birinin motorunu bozdular; Saadettin Yağmur Gömeç, Antep, Berikan Yayınevi, Ankara, 2014, s.74; Benzer bir silah Alman ordusu tarafından kullanılmıştı. Alman tanksavar tüfeği 13.2 mm Mauser 1918T Gewehr Alman ordusu tarafından İngiliz tanklarına karşı geliştirilmiş, 500 m menzilli iki kişilik çelik çekirdekli mermi atar. Geniş Bilgi İçin Bkz.:

militaryfactory.com/smallarms/deta, Erişim Tarihi: 31.7. 2019.

554 FM 3-06.11 Combined Arms Operations İn Urban Terrain, Chapter 5.

Düşman, talimnamelerde yer aldığı şekilde, 2 destek kuvveti ve bir manevra kuvveti olacak şekilde tertip alarak taarruza başlamıştı.555 Şehrin doğusundan yapacakları taarruz için şehrin batı ve güney cephelerine gösteri atışlarına başlamışlardı. Doğu cephesinden asıl taarruzu icra edecek Fransız unsurları kuvvetli topçu ateşi ile Türk mevzilerinde savunma kademelerini yıkmak, hedefini yumuşatmak maksadıyla 3 saat boyunca ateşe devam etmişti. Topçu ateşinin doğuda şiddetlenmesi Antep milli unsurlarına, asıl taarruzun doğu istikametinden yapılacağı kanaatini uyandırmış ve tedbirlerini ona göre almış, cepheyi takviye etmişlerdi.

Fransızlar beklendiği gibi doğu cephesinden tanklarla takviyeli birlikleri ile taarruza başlamışlardı. Tanklar başlangıçta başarılı olmuş ancak Türklerin yoğun ateşi, cepheyi süratle takviye etmeleri ve meskun mahallerde kuvvet çarpanı olacak şekilde küçük ve hızlı unsurları ile yandan yaptıkları karşı taarruzları ve çelik çekirdekli merminin etkin kullanılması Fransızları korkutmaya yetmiş, geri çekilmek zorunda kalmışlardı.

Düzenli olmayan her muharebede Fransızların yetersiz oldukları görülecekti. Fransızlar planlamalarını düzenli muharebe esaslarına göre yapıyordu. Ancak muharebe sahası onların beklediği gibi değildi. Türkler tarafından savunmanın yapısı duruma göre süratle değiştirilebiliyordu. Küçük etkili unsurlar çok çabuk yer değiştiriyor, bir semtten diğerini hazırladıkları güzergahlarla çok kolay takviye imkanı bulabiliyorlardı. Milli Kuvvetler kesin sonuç yerinde kuvvet çoğunluğu sağlamış ve düşman hücumunu kırmayı başarmıştı.

Emniyet kuvvetleri şehri savunan asıl savunma kuvvetlerini korumak için şehir dışındaki nizami birlikler tarafından oluşturuluyordu. Savunma yöntemi mevzi savunması ve oynak savunmanın karışımı olarak uygulanıyordu.556 Asıl önemli olan Milli Kuvvetlerin her aşamada esnek hareket edebilmesi, oluşan duruma göre hızlı şekilde tepki gösterebilmeleriydi. Bunun adı elastikiyet idi ve bu aşamada başarılı şekilde uygulanmıştı. Fransızların aldatma planı, Milli kuvvetlerin emir-komuta birliği, esnek, hızlı manevraları ve cesur hareket tarzı karşısında başarılı olamamıştı.

Fransızların şehre karşı bu ilk saldırısında kadınlar, küçük çocuklar düşman karşısında savaşan mücahitlere su ve cephane taşıyor, dönüşlerinde de yaralı ve şehitleri götürüyorlardı. Düşmanın bu saldırısında Şehri savunan unsurlar sekiz şehit vermişti.

555 FM 3-06.11 Combined Arms Operations İn Urban Terrain, Chapter 4.

556 FM 3-06.11 Combined Arms Operations İn Urban Terrain, Chapter 5.

Düşmanın kaybı da çok fazlaydı. Şehre girmenin bedelinin çok ağır olacağı, bu ilk saldırıda verdikleri kayıplar neticesinde Fransızlara gösterilmişti.557

Öte yandan, bu başarının kesin sonuç için yeterli olmayacağını ve elindeki mevcut kuvvetlerle, Fransızlarla uzun süre mücadele edemeyeceğini değerlendiren Kılıç Ali, 13’üncü Kolordu ve Heyet-i Temsiliye’den yardım istemişti;

“Şehrin kuzeydoğu ve batı çıkışlarını kuşatan ve işgal eden düşmanı atmanın tek bir yolu vardı. O da, Maraş'taki nizamiye taburu ile seri ateşli bataryaları getirmek, şehir dışındaki bütün kuvvetleri şehrin kuzey kenarındaki Dülükbaba sırtlarında toplayıp, baskın yapmak ve düşmanı dağıtmak ... Mustafa Kemal Paşa'ya yazdım.

O'nun emriyle Maraş'taki 9’uncu Alay'ın bir nizamiye taburu ile seri ateşli bataryaları Dülük'e, emrime gönderdiler.”558 demişti.

28 Nisan 1920’den sonra Maraş’tan 9’uncu Kafkas Alayı da (1’inci ve 2’nci taburlar) Antep’e gelmiş, Tokat Bölge Komutanı olan Binbaşı Recep Kalkandelen, 9’uncu Alay Komutanlığına atanarak Maraş’a ve oradan da Antep’e gelmiş, Kuvayı Milliye komutanlığını da üstlenmişti. Millî Mücadele’ye katılmak üzere Maraş’a gelen Teğmen Cevdet (Orgeneral Sunay)559 9’uncu Topçu Alayı komutanı Binbaşı Kalkandereli Recep’in emir subaylığı görevini almış, sonradan 5’inci Kafkas Tümeninin 5’inci Topçu Alayı da Antep’e gelince Teğmen Cevdet bu Alayın 105 mm’lik Skoda obüs bataryası komutanlığına atanmış ve Antep savaşlarının sonuna kadar bu bataryada hizmet görmüştü. Antep bölgesine gelen bu nizami birlik yeni Türk devletinin birlikleri idi. Artık yeni Türk Devleti, Mondros Mütarekesini tanımadığını açıktan ilan etmekte bir sakınca görmüyordu. Bu muharebeden sonra 28 Nisan 1920 günü durum şöyle idi;

Fransız birlikleri Antep’te işgalden beri yer alan garnizon kuvvetlerinden başka, Antep’in doğusunda ve kısmen güneyinde Albay Normand müfrezesi, batısında Albay Debieuvre müfrezesi olmak üzere Antep’i sarmış ve şehrin dışarı ile bağlantısını kesmişti.

557 Lohanlızade, A.g.e., 1989, s.71.

558 Atatürk’ün Sırdaşı Kılıç Ali’nin Anıları, Der. Hulûsi Turgut, s.106.

559 Cevdet Sunay: 1899 yılında Erzurum’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Erzurum, Kerkük, Edirne ve İstanbul’da Kuleli Askerî Lisesi’nde yaptı. I. Dünya Savaşı sırasında 1917 yılında subay adayı olarak eğitim kampına katıldı. Aynı yıl Filistin cephesinde görev aldı. 1918 yılında Mısır’da İngilizlere esir düştü. Esaretten döndükten sonra Kurtuluş Savaşı’na katılarak önce Güney, ardından Batı cephesinde hizmetlerde bulundu.

1927 yılında Harp Okulu’nu, 1930 yılında ise Harp Akademisi’ni bitirdi. 1949’dan sonra generallik rütbelerinde görev yapan Cevdet Sunay, 1960 yılında Genelkurmay Başkanlığı’na atandı. 1966 yılında emekliye ayrılmasının ardından Cumhuriyet Senatosu kontenjan üyeliğine getirildi. Sunay, Gürsel’in rahatsızlığı sebebiyle cumhurbaşkanlığı görevinin sona ermesi üzerine 28 Mart 1966’da Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye’nin beşinci cumhurbaşkanı seçildi. Yedi yıllık görev süresini tamamladıktan sonra 1973 yılında cumhurbaşkanlığından ayrıldı. 1980'deki askeri müdahaleye değin anayasa gereğince Cumhuriyet Senatosu

üyesi oldu. Cevdet Sunay, 22 Mayıs 1982'de vefat etti.

https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/cevdet_sunay/, Erişim Tarihi : 13 Mayıs 2020.

Millî Kuvvetlere gelince Antep içinde iki milis taburundan ibaret olan kuvvetler şehri savunmak üzere tertiplenmişlerdi. Ayrıca Sam köyünde 9’uncu Kafkas Alayı Karargâhı ve 2’nci Tabur ve Beylerbeyi’nde 1’inci Tabur vardı. Yine bu bölgelerde Bertiz ve Pazarcık Kuvayı Milliye kuvvetleri bulunuyor ve emniyet birlikleri olarak kullanılıyordu.560 Silah olarak da özellikle altı makineli tüfek, üç Rus dağ topu ve İbrahimli köyünde de 105 mm’lik bir top vardı. Fransızların kuvveti Türklerden çok üstündü. Sivas ve Tokat’tan yeni gelen 9’uncu Alayın taburları, terhis dolayısıyla 180 - 200 er mevcudundaydı. Pazarcık ve Bertiz savaşçıları tahminen 700 - 800 mevcudunda olup seyyar müfreze adı altında kullanılıyordu. Sıra Fransız kuşatmasını tamamen ortadan kaldırmaya gelmişti.

3.6.6. Antep’i Çeviren Fransız Kuvvetlerine Türk Kuvvetlerinin Taarruzu (28/29 Nisan 1920)

Fransız kuşatmasını kırmak maksadıyla, Antep’in doğu ve batısındaki Fransız kuvvetlerine 28/29 Nisan 1920 gece yarısından sonra 9’uncu Kafkas Alayı, Bertiz ve Pazarcık Kuvayı Milliye kuvvetleri ile baskın yapıldı. Bu taarruz şöyle hazırlanmıştı:

1’inci Tabur; İki ağır makineli tüfek ve 150 kadar savaşçı, Antep’in doğusundan taarruz edecek, 2’nci Tabur; Dört makineli tüfek, üç Rus dağ topu ile Bertiz ve Pazarcık savaşçılarından kurulu olan kuvvetle Antep’in batısından taarruz edecekti.

Plana göre; Türk birlikleri 29 Nisan 1920 saat 02.00’de ilerlemeye başladılarsa da Fransızların bıraktıkları zayıf emniyet birliklerinden başka bir kuvvetle karşılaşmadılar.

Onlar Türk birlikleriyle temas etmeden erkenden mevzilerini bırakarak geriye çekilmişlerdi.

Fransızların, Suriye ve özellikle Halep dolaylarındaki durumu iyi değildi. Suriye Halkı Fransızlara karşı ulusal uyanışa geçmişti.561 Fransızlar Türkiye’den çekebilecekleri kuvvetlerle Suriye’deki durumu düzeltmek zorundaydılar. Bu sebeple 28/29 Nisan 1920 gecesinden itibaren geri çekilmeye başlayarak, savunma mevzilerini bırakmış bulunuyorlardı. Bu suretle Türk birlikleri de Fransız mevzilerini kolaylıkla işgal etmişti.

Nizami Milli Unsurlar tarafından düşmanı zor durumda bırakacak şekilde doğu ve batıdan iki yönlü taarruz planlanmıştı. Ortak bir hedefte birleşmeyi öngören bu planın

560 “Savunma üç kademede tesis edilir; Emniyet kademesi, Asıl Muharebe Sahası ve İhtiyat kademesi.

Geniş Bilgi İçin Bkz.: FM 3-06.11 Combined Arms Operations İn Urban Terrain, Chapter 5.

561 Geniş Bilgi İçin Bkz.: M. Derviş Kılınçkaya, Osmanlı Yönetimindeki Topraklarda Arap Milliyetçiliğinin Doğuşu ve Suriye, ATAM Yay., Ankara, 2008; Murat Güztoklusu, Elcezire Federasyonu ve Özdemir Bey’in Filistin-Suriye Kuvva-İ Milliyesi, Barış Kitap, Ankara, 2013, s.98-106.

koordinasyonu zordu ve birliklerin birbirinin ateşlerinden etkilenmeleri sözkonusudur.

İki farklı istikametten aynı hedefe yaklaşan bir harekatın ateş desteğinin çok iyi planlanması gerekir. Ancak kuşatma yapan unsurların da şaşırtılması ve başarı ihtimali yüksek bir hareket tarzıdır. Fakat Fransızların kuşatma hattında az miktarda erken uyarı sağlayacak emniyet unsurları bırakarak, direnek noktası şeklinde hazırladıkları mevzilere çekildikleri, Suriye ve Halep bölgesini takviye maksadıyla kuvvet kaydırdıkları görülmüştür. Bir birliğin en hassas anı geri çekilme anıdır. Israrlı takip ve taciz; bu çekilmeyi bir kargaşaya ve birliğin tamamının düzensiz bir şekilde çekilerek imhasını sağlayabilirdi. Milli unsurlar tarafından bu çekilmenin takip edilmediği veya düşman çekilmesinin bir mağlubiyete dönüştürülmesini sağlayacak yeterli aktif kuvvetin mevcut olmadığı görülmektedir. Milli Kuvvetler bu harekatta pasif davranarak düşmana kayıp verdirme fırsatını kaçırmıştı.

29 Nisan 1920 günü, Antep’in Fransızlar tarafından çevrilmesi böylece son bulmuş oldu.

Fransızlar, yalnız güneyde şehre hâkim Kurbanbaba tepesi ile şehrin batı kesiminde bazı Ermeni evlerini ve kolej bölgesini devamlı olarak elde tutmaktaydılar. 29 Nisanda 9’uncu Kafkas alayının 7.5’luk Rus topu mevziye girerek düşman mevzileri üzerine topçu ateşi yapmış, böylece ilk defa düşman mevzileri üzerine, Nizami Kuvvetler topçu ateşi açmıştı.562

Yeni kurulan TBMM hükümeti, artık vatanın savunmasında bu cephede birliklerini muharebe meydanına sürmüştü. Nizami 9’uncu Alay, topçusu ile birlikte işgal kuvvetlerine karşı muharebeye girmişti. Mustafa Kemal Paşa, 1 Mayıs 1920 tarihinde meclisin gizli oturumunda yaptığı konuşmada; “Güney Cephesini İngilizlerden devralan Fransızların, Ermenileri kullanarak halka kötü davrandığını, ancak bunların ulusal güçler tarafından bölgede felçli duruma getirildiğini…” söyleyerek, Milli Mücadelenin Heyet-i Temsiliye tarafından yönetildiğini açıklamakta idi.563