• Sonuç bulunamadı

ANTEP SAVUNMASININ HARP PRENSİPLERİ AÇISINDAN İNCELENMESİ

3.4. ASKERİ HAREKAT YÖNÜNDEN BÖLGENİN COĞRAFYASI

nizami Fransız Kuvvetlerine karşı yürütülecek harekatın çerçevesini verdiği talimatlarla belirlemişti. Bu talimatlar, halka dayalı olarak yürütülecekti ve nizami kuvvetlerden personel ve lojistik yönden desteklenecekti.

Pınarbaşı, G.Antep - Adana - Kozan - Feke - Saimbeyli - Pınarbaşı, G.Antep - Adana - Tarsus - Pozantı – Ulukışla istikametlerine ulaşmaktaydı.

İlk iki istikamet üzerinde şose yoktu, kısmen adi araba yolları vardı. Üçüncü istikamet daha iyi bir yola sahipti; fakat bu yol da tamamen araba yolu değildi. Dördüncü istikamet de Saimbeyli’ye kadar şose olup arabaların işlemesine elverişliydi. Antep-Adana- Pozantı - Ulukışla yolu ise iyi bir şose hâlindeydi. Bütün bu istikametler ve yollar, yüksek dağ ve tepeler arasına sıkışmış kilometrelerce süren dar vadilerden geçtikleri için savunmaları çok kolaydır.400

Kuzeyden güneye doğru uzanan Nur dağları, Adana bölgesindeki ovaları iki gruba ayırmaktadır. Nur dağlarının doğusundaki Kilis, Elbeyli, Tılbaşar ve Barak ovalarından, bu dağların batısındaki grup ise Kozan, Osmaniye, Ceyhan, Adana ve Tarsus ovalarından ibarettir. Gaziantep Ovası 500-800 m yükseklikte ve bir yayla ovası hâlindedir. Kilis ve Halep ovaları daha alçak ve düzdür. Çok verimli olan bu ovalar hafif engebeli olduklarından ve iyi yollar da bulunduğundan askerî harekâta çok elverişlidir.

Bu bölgelerde savunma zor, taarruz kolaydır.401 Dağlık bölgede yollar üzerinde her mevsimde, ovalarda ise kış günlerinde harekât için özel tedbirler almak gerekir.

Bazen sağanak hâlinde günlerce süren yağmurlar, seller meydana getirerek birkaç gün yolların kapanmasına ve sellerin oluşmasına sebep olurlar. Bu zamanlarda askerî harekât güçleşir. Yağmurların bol yağdığı mevsimler, ilkbahar ve özellikle sonbahardır.

Demir yolları; Bölgeden Anadolu - Bağdat ile Anadolu - Hicaz demir yolu geçmektedir.

Bu hat Meydanı Ekbez - Müslimiye üzerinden Halep’e kadar uzanır ve Halep’ten Hama - Humus üzerinden Şam’a giderek Suriye demir yolunu teşkil eder. Ayrıca Yenice’den ayrılan bir kol Mersin Limanı’na kadar uzanır. Toprakkale’den, İskenderun Körfezi kenarından güneye inen diğer bir demir yolu da İskenderun Limanı’na gider. Bu demir yolları Milli Mücadele’nin başında hemen hemen tamamlanmış durumda idi. Yalnız Fevzipaşa civarındaki büyük tünel henüz geçişe hazır bir durumda değildi. Bu yüzden İslahiye ile Osmaniye arasında bağlantı, araba yolu ile yapılmakta idi.402

Kara Yolları açısından bölge; Osmanlı Devleti toprakları içinde yolları en elverişli olan yerlerdendi. Bununla beraber düzgün ve geniş şoseler azdı. Çoğu dar ve onarıma

400 Stratejik hedeflere el atan ve stratejik birliklerin harekatına elverişli olan coğrafi istikametler. Geniş Bilgi İçin Bkz.: Askeri Coğrafya, s.49, 480-481; TİH IV. Cilt, 2009, s.30.

401 TİH IV. Cilt, 2009, s.30.

402 TİH IV. Cilt, 2009, s.33.

muhtaç bir hâlde idi. Askerî harekât bakımından bu yollardan faydalanmak mümkündü.

Genel olarak Halep ve Adana’da birleşen bölgedeki yollar;

Halep – Kilis - Gaziantep – Maraş - Kayseri/Malatya, Halep – Kırıkhan – Belen – İskenderun Osmaniye – Adana - Ulukışla, Halep – Kilis – İslahiye - Maraş-Kayseri/Malatya, Halep - Kırıkhan - İslahiye – Bahçe -Ceyhan – Adana - Ulukışla, Gaziantep – Nizip – Birecik - Urfa istikametlerine çıkmaktaydı.403

Bölge, bir tarım memleketidir. Gaziantep yaylası gerek tahıl ve gerek üzüm ve fıstık gibi kıymetli ürünler yetiştirmekle ün kazanmıştır. Antep dolaylarında bol zeytinlik vardır.

Bölgede tarım ürünleri bakımından her türlü ihtiyacın elde edilmesi mümkündür. Bu bölgede askerî harekât yapan büyük birlikler birinci sınıf ikmal maddeleri ihtiyacını geniş ölçüde ve emniyetle sağlayabilir.404

Bu bölgede ticaret oldukça gelişmiş durumda idi. Osmanlı Devleti’nin İstanbul’dan başka birçok yerinde fabrikalar yokken bu bölgede fabrika ve atölyeler kurulmuştu. Bu sebeple ürünleri ve endüstriyel maddeleri dışarıya satma çabası oldukça ilerlemişti.

Bölgede Mersin ve İskenderun gibi iki önemli iskele vardır. İskenderun İskelesi de Antakya, Halep, Antep, Maraş ve Urfa gibi yakın bölgelerden başka güneydoğu Anadolu’nun ve hatta İran ve Irak’ın iskelesi durumundadır. Bu sebeple bölgede ticaret çok gelişmiş olduğundan halkın yaşam seviyesi yüksektir.405

Bölge, tarım kadar sanayide de ileri durumdaydı. Adana, Mersin, Tarsus, Maraş, Antep, Kilis, Halep ve Antakya gibi büyük merkezlerde her türlü el işi yapılmakta ve tezgâhlar çalıştırılmakta idi. Bundan başka Halep ve Adana gibi büyük şehirlerde çeşitli fabrikalar vardı. Bu fabrikalarda ve tezgâhlarda her türlü ihtiyaç sağlanmakta ve özellikle kumaş yapımı ileri bir durumda bulunmaktaydı. Askerî harekât bakımından sanayiden faydalanmak mümkündü.406

403 TİH IV. Cilt, 2009, s.33.

404 TİH IV. Cilt, 2009, s.34.

405 TİH IV. Cilt, 2009,s.34; XIX. yüzyıl sonlarında Antep'te 3815 pamuklu dokuma tezgahı ve yetmiş boyahane vardı. Dokuma sektöründe 4000 kadar kadın çalışıyor, hamam takımları, döşemelik dokumalar, kilim, halı, alaca imali yapılıyordu. Bunlar Halep, Kilis ve Mısır'a alaca, bez, aba, sabun gibi ürünler Anadolu'nun çeşitli yörelerine sevk ediliyordu. Antep'te 2215 bez ve alaca tezgahı, kırk beş boyahane, altı yağhane, biri buharla çalışan 12 değirmen,5 sabunhanenin bulunduğu kayıtlıdır . Bu yüzyılda, işlek kervan yollarının kavşak noktasında bulunması dolayısıyla şehrin ticari yönden önemi daha da artmıştı. Şehir Maraş'tan Halep'e, Birecik'ten Akdeniz kıyılarına, Diyarbekir'den İskenderun'a ulaşan yolların kesiştiği yerde bulunuyordu. Bu sayede XX. yüzyılın ilk senelerine doğru oldukça gelişmiş bir şehir olup Halep'ten sonra ikinci sırayı almıştı. Geniş Bilgi İçin Bkz.: Gaziantep Kent Arşivi (Aintab Data 6) https: //www.

facebook. com/ groups/ 522854911207092/? multi_permalinks, Erişim Tarihi: 11 Nisan 2020.

406 TİH IV. Cilt, s.35; Geniş Bilgi İçin Bkz.: Bilgehan Pamuk, XIX. Yüzyılda Geleneksel Şehir Dokusundan Modern Şehir Dokusuna Geçişte Ayntab Şehri, GNG Ofset Matbaacılık, Gaziantep, 2018.

3.4.1. Güney Cephesi’nin Askerî Bakımdan Değerlendirilmesi

Anadolu’nun güneyi; bölgede yeni keşfedilmiş, dünyanın petrol kaynaklarını ihtiva eden Ortadoğu bölgesiyle temas halindedir. Suriye, Irak veya Basra Körfezi, Mısır veya Süveyş Kanalı ve Afrika istikametlerine yapılacak askeri harekatlara üs, elverişli çıkış arazisi ve yığınak bölgesi sağlar. Ortadoğuyu, Avrupa ve Hindistana irtibatlayan yolları kontrol eder. Avrupayı Hindistan’a ve Uzakdoğu ülkelerine bağlayan en kısa yollar bu bölgeden geçer. Süveyş Kanalı yapılmadan ve Ümit Burnu deniz yolu keşfedilmeden önce Avrupa’nın Hindistan’la olan ticareti sadece Irak, Adana, ve Toros geçitleri üzerinden yapılmakta idi. Rusya’nın, Basra Körfezi ve Süveys Kanalı istikametine yapacağı harekatın yan ve gerilerini tehdit eder. Bölge güneyden Anadolu’ya yönelecek tehdit ve taarruzlara karşı ilk savunma mevzii görevini görür.407

Adana bölgesinin toprak zenginliği, Toros geçitlerinin ve İskenderun Limanı’nın önemi dolayısıyla bu bölge, birçok devletin ilgi sahasına girmişti.408 Bu sebeplerle; Fırat’ın doğusu ve batısı, tarih boyunca kuvvetli devletlerin sahip olmak istediği stratejik önemi olan bir bölgedir.

Bölgenin kuzeyi dağlık bir karekterde olmasına rağmen stratejik savunma için derinliği azdır. Suriye’den kuzeye doğru Anadolu istikametine yöneltilecek bir taarruzi harekatta, kısa mesafeden Çukurova ve İç Anadoluya el atmak mümkündü. İşgal kuvvetlerinin böyle bir harekatı, Batı Harekat alanındaki Milli kuvvetlerin gerisini tehdit ederek, Milli Mücadeleyi sekteye uğratabilirdi. Bu nedenle Fransız işgal harekatının sınırlandırılması önemliydi.

Güney Cephesi coğrafi, siyasi ve ekonomik bakımdan genel olarak kuzey ve güney bölgeleri diye ikiye ayrılabilir. Güney bölge, düzlük olup harekâta daha elverişlidir. Tabii kaynaklar bakımından da birliklerin lojistik desteğini sağlar.

Her iki bölge arasında oldukça farklılıklar vardır. Kuzey bölgede güneyden gelecek birliklere karşı savunma oldukça kolaydır. Geçitler ve yollar tutulduğu takdirde uzun zaman kazanmak ve bölgeyi başarı ile savunmak mümkündür. Kuzeyden gelecek

407 Askeri Coğrafya, Harp Akademileri Basımevi, İstanbul, 1987, s.473-474.

408“…Toros Geçitleri ve Çukurova; Seyhan ile Ceyhan nehirlerinin oluşturduğu delta. Ortadoğu’nun en verimli Mersin, İskenderun gibi kentler çeşitli kültürlerin çarpıştığı, giriftleştiği sahalardır. Daha içerilerde Maraş, Antep, Zeytun, İslahiye gibi yerleşim merkezleri ise Ortadoğu tarihini etkilemiş eski sitelerdir.

Ceyhan, Seyhan, Göksu, Tarsus nehirleri, Torosların Kızıldağ (Amanos) ve Antitoros olarak ikiye ayrılması da yöreye ayrı bir özellik verir. Başka bir husus da Anadolu-Suriye eski kervan yolu üzerinde bulunan Çukurova, Anadolu kültür tarihinin kilit noktalarından biri, belki de en önemlisidir. Bu durum Avrupalı devletlerin, bu bölgeyi ve Özellikle de Orta Toros Geçitleri’ni dikkate almalarına neden olmuştur…”Geniş Bilgi İçin Bkz.: Süleyman Hatîpoğlu, Türk-Fransız Mücadelesi (Orta Toros Geçitleri, 1915-1921), ATAM Yay., Ankara, 2001.

kuvvetlerin güneye karşı harekâtı kolaylıkla gelişir. Güneydeki arazi, savunmaya elverişli olmadığından kuzeyden gelecek kuvvetleri durdurmak güçtür. Çok kuvvet kullanma zorunluluğu vardır. Bu yüzden kuzey bölge askerî harekât bakımından güney bölgeden üstün durumdadır.409