• Sonuç bulunamadı

Müteselsil Sorumluluğun Kapsamına Girmeyen Alacaklar

III. İşyeri Devrinin Unsurları

4. Müteselsil Sorumluluğun Kapsamına Girmeyen Alacaklar

İşyeri devri tarihinden sonra doğmuş veya muaccel olmuş alacaklar bakımından, devreden ve devralan işverenin birlikte sorumlu olmaları söz konusu değildir. İşyerini devreden, dolayısıyla işyeri ve bu işyerinin işçileri ile arasında bir hukukî ilişki kalmayan devreden işveren, devirden sonra doğmuş veya muaccel olmuş alacaklardan (kıdem tazminatı hariç) sorumlu değildir. Devirden sonra, işçinin iş sözleşmesi devralan işveren tarafından feshedilirse, bu fesih dolayısıyla işçinin devreden işverende geçen çalışma süresi de dâhil tüm hizmet süresine göre hesaplanacak ihbar tazminatından ve iş sözleşmesinin sona ermesi ile muaccel hale gelen yıllık izin ücretinden, işyerini devralan yeni işveren tek başına sorumludur114.

113 Özkaraca, 376. Nitekim Yargıtay uygulaması da bu yönde olup, Yüksek Mahkeme, devreden işverenin, işçinin devralan işveren yanında geçirdiği hizmet süresi de dâhil olmak üzere tüm kıdem süresine göre hesaplanacak kıdem tazminatından sorumlu olacağı yönünde hüküm tesis edilemeyeceği görüşündedir. Y9HD. bu yöndeki bir kararında, “Kıdem tazminatından davalılar tüm çalışma süresine göre müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuşlardır. Son işveren davalı Limited şirketin tüm süreden sorumlu tutulması doğru ise de; davalıların müşterek cevap layihalarında son işveren Limited şirketin işyerini 1995 yılında devraldığı, işyerini 1989 – 1992 yılları arasında N…Y…’un, 1992 – 1995 arasında ise A…A…N…Y. ortaklığının işlettiği savunulmuştur. İşyerinin hangi tarihlerde davalılardan hangisi tarafından işletildiği kesin olarak belirlenmeli, devreden işverenlerin sorumluluğu 1475 Sayılı Yasanın 14 / II maddesi gereğince devir tarihindeki ücretlerine göre saptanmalı buna göre önceki işverenlerin sorumluluk miktarlarına göre aleyhlerine hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu esaslara uyulmadan tüm çalışma süresinden davalılardan A…A… ve N…Y…’un da davalı şirketle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları hatalıdır.” (Y9HD. , 21.05.2003, 2002/26756 E. , 2003/8867 K, www.corpus.com.tr (ET.26.03.2019) ) ifadelerine yer vermiştir.

114 Mollamahmutoğlu/Astarlı/Baysal, 279; Y9HD. , 31.03.2009, 2008/12946 E. , 2009/8940 K. ,

“İş Kanunu’nun 6. maddesinin II. fıkrası uyarınca, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapılacağından, ihbar tazminatı açısından işçinin kıdemi, devreden işverenin yanında işe girdiği tarihten, devralan işverenin yanında söz konusu hakları elde ettiği tarihe kadar olan sürenin toplamı üzerinden hesaplanır”115.

İhbar tazminatının miktarı, işçiye verilmesi gerekirken verilmeyen fesih bildirimi sürelerine göre; bu süreler ise, kural olarak İş K. 17 uyarınca işçinin işyerindeki hizmet süresine göre hesaplandığından, ihbar tazminatı alacağı, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklar arasında yer almaktadır. Dolayısıyla, İş K. 6/II’nin bir gereği olarak, işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinin, devralan işveren yanında ihbar tazminatına hak kazandıracak bir biçimde sona ermesi halinde, devralan işveren ihbar tazminatına esas hizmet süresinin hesabında, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla, yani devreden işverenin işyerinde geçen süreler de dâhil olmak üzere, tüm hizmet süresi üzerinden ihbar tazminatı ödemekle yükümlü olacaktır. Bu esaslara göre hesaplanan ihbar tazminatından, sadece devralan işveren sorumlu olacak116; “kendi döneminde geçen hizmet süresine tekabül eden miktar için dahi devreden işverene başvurulamayacaktır. Zira, kıdem tazminatından farklı olarak, ihbar tazminatı açısından, devreden işvereni kendi dönemi ile sınırlı olarak da olsa, birlikte sorumlu tutmaya imkân veren 1475 Sayılı İş K. 14/II’deki gibi bir düzenleme mevcut değildir”117.

Gerçekten, İş K. 6/III hükmü, ihbar tazminatından doğan sorumluluğu kapsayıcı nitelikte değildir. İşyeri başka birine devredildiğinde, devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmeleri sona ermeyip, bütün hak ve borçları ile birlikte devralana

115 Süzek, 205.

116 Güzel, 43 – 44; Çil, Şerh, 381; Ekmekçi, Değerlendirme 1999, 132; Alpagut, Değerlendirme 2001, 140.

117Ekmekçi, Değerlendirme 1999, 132. Nitekim Yargıtay bir kararında, “…Davacının, önce, davalılardan H. Un Gıda Ticaret Limited Şirketinde çalıştığı, daha sonra bu işyerinin diğer davalı H.S.’ye devredildiği yine dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının izin ücreti alacağı ve ihbar tazminatından son işveren H.S. sorumlu olacağından, bu davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekir.” kanaatine varmıştır (Y9HD. , 07.03.2005, 2004/18134 E. , 2005/7308 K. , Güzel, Değerlendirme 2005, 34). Aynı yönde olmak üzere: “Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.” (Y9HD. , 02.04.2012, 2010/2749 E. , 2012/10759 K. , www.corpus.com.tr (ET.26.03.2019) ).

geçtiğinden, ihbar tazminatına hak kazanmak için aranan fesih şartı gerçekleşmemektedir118. “Dolayısıyla, devreden işverenin devralan işverenle birlikte sorumluluğu için öngörülen, devir tarihinde muaccel olma şartı da ihbar tazminatı açısından evleviyetle gerçekleşmeyecektir. Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, ihbar tazminatı, ancak iş sözleşmesinin fesih bildirim sürelerine uyulmaksızın feshi tarihinde doğan ve muaccel olan bir alacaktır”119. Bu durumda, devirden sonra iş sözleşmesinin devralan işveren tarafından feshi üzerine, işçinin hak kazanabileceği ihbar tazminatından, tek başına devralan işveren sorumlu olacaktır120.

“Devredilen işyerinde çalışan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinin, devir tarihinden önce, devreden işveren tarafından fesih bildirimi sürelerine uyulmaksızın feshedilmesi halinde, işçi ihbar tazminatına hak kazanacaktır. Ancak bu ihtimalde, İş K. 6 esasa alındığında, birleşme gibi külli halefiyet halleri dışında, hak kazanılan ihbar tazminatından devralan işveren sorumlu olmayacaktır. Zira ihbar tazminatından yeni işverenin sorumluluğu, ancak iş sözleşmesinin, kendi işverenlik döneminde, fesih bildirimi sürelerine uyulmaksızın kendisi tarafından sona erdirilmesi halinde söz konusu olabilir. Oysa üzerinde durduğumuz ihtimalde, ihbar tazminatına hak kazandıracak bir biçimde sona erdirilen iş sözleşmesi, devir anında artık mevcut değildir ve bu sebeple devralan işverene geçmemektedir. O halde, iş sözleşmesi işyerinin devrinden önce sona eren ve bu sebeple devralan işverene geçmeyen bir işçinin, devreden işveren tarafından ödenmemiş ihbar tazminatı sebebiyle, İş K. 6’ya dayanarak devralan işverene başvurması mümkün değildir”121.

İşçinin yıllık ücretli izne hak kazanması halinde, iş sözleşmesinin tarafı olan işveren, yıllık ücretli izin ücretinin borçlusu haline gelir. İşyerinin veya bir bölümünün devrinde ise, devir tarihinde mevcut iş sözleşmeleri, bütün hak ve

118Özkaraca, İşyeri Devri, 153; Çil, Şerh, 381; Narmanlıoğlu, Alt İşveren, 59; Ekmekçi, İşyerinin Devri, 30. “Somut olayda 1.1.2005 tarihinde işyeri devrinin gerçekleştiği taraflar arasında tartışmasız durumdadır. Davacının iş sözleşmesi feshedilmemiş ve ara vermeksizin çalışmasını sürdürmüştür. İşyeri devri iş sözleşmesinin feshi niteliğinde olmadığına göre, davacının devir tarihi itibariyle ihbar tazminatına hak kazanması söz konusu değildir. Davacının iş sözleşmesinin 1.6.2005 tarihinde sona ermesi ve belirtilen sona erme şekline göre ihbar tazminatına hak kazanılması söz konusu olmadığına göre, ihbar tazminatı isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.” (Y9HD. , 11.11.2008, 2008/12938 E. , 2008/30618 K. , www.corpus.com.tr (ET.26.03.2019) ). ).

119 Akyiğit, Ercan, İş ve Sosyal Güvenlik Hukukuna İlişkin Emsal Yargıtay Kararları, C. : 1, İstanbul 2003, 264 – 265.

120Özkaraca, İşyeri Devri, 153 vd. ; Ekmekçi, İşyerinin Devri, 30; Çil, Şerh, 381. 121Özkaraca, 401.

borçlarıyla birlikte devralana geçer (İş K. 6/I). Devralan işveren, yeniden iş sözleşmesi yapmasına gerek kalmadan, mevcut iş sözleşmesinin tarafı haline gelir122.

İşyeri devrinde ihbar tazminatından sorumluluk konusundaki esaslar, yıllık izin ücretinden sorumluluk açısından da geçerlidir. İşçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin haklarına ilişkin ücret alacakları, iş sözleşmesinin sona ermesi ile muaccel hale gelir (İş K. 59 )123. Devirle birlikte iş sözleşmesi sona ermediğinden, işçinin devirden önce hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin haklarına ilişkin ücretler, devir tarihinde ödenmesi gereken alacaklar kapsamında yer almazlar. Bunun sonucu olarak, devirden önceki dönemde kullanılmayan yıllık izin haklarına ilişkin ücretlerden, devreden işverenin herhangi bir sorumluluk taşımadığı, bu alacaklardan sadece devralan işverenin sorumlu olduğu kabul edilecektir124.

İşyerinin devri durumunda, devralan işverenin, işçinin devreden işveren yanında geçen hizmet süreleri de dâhil olmak üzere tüm hizmet süresi üzerinden hesaplanacak yıllık izin ücretinden sorumluluğunun kabulü için, işçinin devralan işveren yanında geçen hizmet süresinin de yıllık ücretli izne hak kazanmak için aranan bir yıllık bekleme süresini aşması gerekmemektedir. Böyle bir durumda, devralan işveren, işçinin kendi yanında geçen hizmet süresinin bir yıllık bekleme süresinin altında kaldığından bahisle, yıllık izin ücretlerini ödemekten kaçınmayacaktır. Aynı sonuç, yıllık ücretli izne hak kazanmak için gerekli olan bir yıllık bekleme süresini, devreden işveren yanındaki çalışması sebebiyle sağlayamayan işçinin, bu süreyi devralan işveren yanında bir süre çalışarak sağlaması durumunda da geçerlidir125.

122 Tulukçu, 367; Sümer, Uygulamalar, 78.

123 Özkaraca, İşyeri Devri, 154; Güzel, Değerlendirme 2005, 37, 40, 68; Çil, Şerh, 2836, 2848. 124 Özkaraca, İşyeri Devri, 154; Güzel, Değerlendirme 2005, 40 -41, 70 - 71; Çil, Şerh, 2847.

Yargıtay da bir kararında aynı kanaati paylaşmıştır: “Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.” (Y22HD. , 19.02.2015, 2015/1888 E. , 2015 / 6201 K. , Çalışma ve Toplum, Ekonomi ve Hukuk Dergisi, 2016/1, 504).

125 Eyrenci, Öner, “Ferdî İş İlişkisinin Kurulması ve İşin Düzenlenmesi”, Yargıtay’ın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 1994, İstanbul 1996, (5 – 15), 14; Akyiğit, Ücretli İzin, dn. : 1186, 469. “Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlü olduğundan, işyeri veya bir bölümünün devri sebebiyle işverenin değişmesi, önceki ve sonraki işverenler nezdinde geçirilen çalışma sürelerinin birleştirilmesine ve buna göre işçinin yıllık ücretli izin hakkının belirlenmesine engel teşkil etmez” (Tulukçu, 267).

Devirle iş sözleşmesi sona ermeden devralan işverene geçtiği için, yıllık izni kullandırma yükümlülüğü devralan işverene geçer. Bu sebeple, devreden işveren döneminde doğmuş ancak henüz kullandırılmamış yıllık izin sürelerinin devralan işverence fiilî olarak kullandırılması gerekir126. “Ancak işyerinin devri ile birlikte, yıllık izne hak kazanılması halinde, iznin kullanılacağı zamanı belirleme yetkisi de devranlın yetki alanına girer”127. Devralan işveren de yıllık izin kullandırmadan işçinin iş sözleşmesini sona erdirirse, bu durumda ücrete dönüşen yıllık izin hakkından sadece devralan işveren sorumlu olur128.

Yıllık izin sürelerinin iş sözleşmesi ile arttırılmış olması veya bu yönde işyeri uygulamasının varlığı halinde, oluşmuş çalışma şartları devralan işvereni de bağlar. Başka bir anlatımla devralan işveren, devredenin sağlamakla yükümlü olduğu yıllık izin sürelerini de tanımak zorundadır129.

“İzin hakkından vazgeçilemeyeceğinden ve çalışırken dinlenme hakkının paraya tahvili mümkün olmadığından, devreden işverence devir anında, kullandırılmayan izinlerin karşılığı para olarak ödenmişse dahi, yapılan ödeme avans olarak değerlendirilmeli ve dinleneme hakkının tanınması yükümlülüğünün devralan

126 Çelik/Caniklioğlu/Canbolat, 141; Süzek, Sarper, “İşyerinin Devri ve Hukukî Sonuçları”, Prof. Dr. Polat Soyer’e Armağan, DEÜHFD C. : 15, Özel Sayı, 2013, 319.

127 Tulukçu, 367.

128Çelik/Caniklioğlu/Canbolat, 141; Süzek, İşyerinin Devri, 319. “Mahkemece yıllık izin ücretlerinden devreden ve devralan davalı işverenlerin müştereken müteselsilen sorumlu olduğuna dair karar verilmiştir. 4857 Sayılı İş Kanununun 6. maddesine göre, devralan işveren devir anında doğmuş bulunan borçlardan sorumlu olup, devreden işverenin de doğmuş olan borçlardan 2 yıl süreyle sorumluluğu söz konusu olur. Devir, iş sözleşmesinin feshi niteliğinde olmadığından işyerinin devredildiği tarih itibariyle yıllık izin ücretine hak kazanılamaz. Devir anında kullanılmamış olan yıllık izinlerin devralan işverence iş ilişkisinin devamı süresince kullandırılması mümkün olup bu borç olduğu gibi devralan işverene geçmektedir. Böylece yıllık izin ücretinden devralan işverenin tek başına sorumluluğuna gidilmesi gerekirken, her iki davalı işverenin birlikte sorumlu tutulmuş olması da hatalı olmuştur.” (Y9HD. , 11.11.2008, 2008/12938 E. , 2008/30618 K. , www.corpus.com.tr (ET.26.03.2019) ).

129 Çankaya/Çil, 475. “Her ne kadar 4857 Sayılı Yasada, işçinin devirden önceki ve sonraki çalışmalarının karşılığı olan yıllık izin ücretlerinden aksine bir sözleşme olsa bile devralan işverenin sorumlu olacağı açıkça öngörülmemiş olsa da, devreden ve devralan işverenler arasında yapılacak böyle bir kararlaştırma ancak işverenler arasındaki iş ilişkide geçerli olacaktır. Başka bir ifadeyle, işçi, işverenler arasında bu yönde bir kararlaştırma yapılmış olmasına rağmen, işyerinin devrinden önceki çalışmalarının karşılığı olan fakat kullanmadığı yıllık izin sürelerinin ücretlerini de, devralan işverenden talep edebilecektir. İş Yasası m. 6’da yer alan genel nitelikteki hükümle işçiye sağlanan güvence, işverenler arasında yapılacak bir anlaşma ile ortadan kaldırılamayacaktır. Buna karşılık, yapılacak bir sözleşmeyle, işçinin, işyerinin devrinden önceki ve sonraki tüm çalışmalarının karşılığı olan yıllık izin ücretlerinden, Yasa gereği sorumlu olan devralan işverenin yanında devreden işverenin de sorumlu olacağı kararlaştırılabilir. Bu husus, m. 6/f. III’te öngörülen düzenlemenin, nispî emredici nitelikte olmasının bir sonucudur.” (Özkaraca, 410 vd.).

işverene geçtiği kabul edilmelidir. İşçinin iş sözleşmesinin son olarak devralan işverence feshinde, kullanmadığı izin süreleri varsa, son ücretten hesaplanmalı ve devreden işverence ödenmiş olan avansları kanunî faizi ile birlikte mahsup edilmelidir”130.

“İş Kanunu’nun 6. maddesi hükmü, devralan işverenin sadece iş sözleşmeleri işyerinin devri sebebiyle kendisine geçen işçilerin işçilik alacaklarından sorumluluğunu düzenlemektedir. Bu sebeple, iş sözleşmesi işyerinin devrinden önce sona eren ve bu sebeple devralan işverene geçmeyen bir işçinin, devreden işveren tarafından ödenmemiş yıllık izin ücreti alacağı sebebiyle, bu hükme dayanarak devralan işverene başvurması mümkün değildir. Böyle bir durumda, ödenmeyen yıllık izin ücretlerinden sadece devreden işverenin sorumlu olduğu sonucuna varılacaktır”131.