• Sonuç bulunamadı

Bu kararların ertesinde, 1995 senesinin Aralık ayında ÇHC’nin yayımladığı Beyaz Kitâp’ta şu ifâde yer almaktaydı :

“[Çin Hükümeti] NPT’nin tespit ettiği üç ana hedefe ulaşılmasını desteklemektedir : nükleer silâhların yayılmasının önlenmesi, nükleer silâhsızlanmanın hızlandırılması ve nükleer enerjinin barışçıl amaçla kullanılmasında uluslararası işbirliğinin ilerletilmesi… [NPT] nükleer silâh devletlerinin nükleer silâh sâhipliklerini sonsuza değin muhafaza etmelerine imkân tanıdığı yolunda yorumlanmamalıdır.”250

Yine aynı târihte ÇHC’nin silâhsızlanmadan sorumlu büyükelçisi Sha Zukang, BM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, aynı hususu dile getirmiştir.251

Silâhsızlanma Konferansı’nda, 26 Mart 1999 târihinde bir konuşma yapan ÇHC Devlet Başkanı Jiang Zemin de aynı hususu şu cümlelerle dile getirmiştir :

“NPT uluslararası nükleer silâhların yayılmasını önleme düzeninin hem temeli hem de nükleer silâhsızlanma sürecinin ilerlemesi için bir ön şarttır. NPT

249 MEDEIROS, Evan S. “Third U.S.-China Conference on Arms Control, Disarmament and

Nonpoliferation : U.S.-China Arms Control and Nonproliferation Cooperation - Progress and Prospects“, s. 7.

250 “China : Arms Control And Disarmement “, Information Office of the State Council of the

People’s Republic of China , November 1995 [“Çin : Silâhların Denetlenmesi ve

Silâhsızlanma “, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Kurulu Bilgilendirme Bürosu, Kasım 1995]’den aktaram : NPT’yle Bağlantılı …

251 Xinhua (Beijing), 2 November 1995, in “Disarmement Envoy Explains Nuclear Arms Stands“,

FBIS-CHI-05-212, 2 November 1995’[Yeni Çin Haber Kurumu, (Pekin), 2 Kasım 1995, “Silâhsızlanma Temsilcisi Nükleer Silâhlara Dair Tavrı Açıklıyor “, Yabancı Basın İstihbarat Hizmeti Derlemesi-Çin-05-212 içinde, 2 Kasım 1995]’ den aktaran : NPT’yle Bağlantılı …

tamamen ve iyi niyetle uygulanmalıdır. Aksi takdirde, nükleer silâhsızlanma ve nükleer silâhların yayılmasını önlemek için sarf edilen gayretler ciddî biçimde zarar görecektir. NPT’ye henüz taraf olmamış ülkeler, antlaşmanın gerçek mânâda evrensel kılınabilmesi için, mümkün olan en kısa sürede antlaşmaya taraf olmalıdır… Nükleer silâhların yayılmasının önlenmesi ve nükleer silâhların tamamıyla yok edilmesi karşılıklı olarak birbirini tamamlayıcı niteliktedir. Nükleer silâhların tamamıyla yok edilmesi hepimizin uğraştığı bir husustur, ki nükleer silâhların yayılmasının önlenmesi bu maksada hizmet eden etkili ve gerekli bir aşamadır. ÇHC’nin NPT’nin süresiz olarak uzatılmasını desteklemesi bu anlayış uyarıncadır. Ancak, NPT’nin süresiz olarak uzatılması hiçbir şekilde nükleer silâh devletlerinin nükleer silâhlarını sonsuza değin ellerinde tutma ayrıcalığını vermemiştir. Tam aksine, nükleer silâha sâhip devletler, tam bir nükleer silâhsızlanmanın erkenden gerçekleştirilmesi yolunda ilerlenmesi maksadıyla, nükleer silâhlanmaya dair yükümlülüklerini sözlerine sâdıkça yerine getirmelidir.”252

NPT’nin altıncı gözden geçirme toplantısı 14 Nisan’la 19 Mayıs 2000 tarihleri arasında toplanmıştır. Toplantının açılışında Çinli büyükelçi Sha Zukang yaptığı konuşmada şu hususlara değinmiştir :

“Soğuk Savaşın bitmesinden sonra bir süre için uluslararası alanda gerilim azalmıştır. Ancak, dünyada barış henüz sağlanamamıştır. Son zamanlarda, uluslararası güvenlikte istikrarsız ve belirsiz unsurlar çoğalmıştır. Dünya Soğuk Savaş’ın sona ermesinden beri en derin ve karmaşık değişimi geçirmektedir.

252 “Promote Disarmament and Safeguard World Security“, Chinese President Jiang Zemin’s

Address at the Conference on Disarmament, 26 March 1999” [“Silâhsızlanmayı Geliştirelim ve Dünya Güvenliğini Sakınalım“, Çin Devlet Başkanı Ciang Zemin’in Silâhsıızlanma Konferansı’ndaki Konuşması, 26 Mart 1999] den aktaran : NPT’yle Bağlantılı … Konuşmanın özgün metni için bkz. : 6304 ZEMİN, Ciang : “Promote Disarmament and Safeguard World Security“, Chinese President Jiang Zemin’s Address at the Conference on Disarmament, The

University of Hawaii Schooh of Hawaiian, Asian and Pasifik Studies Website, 26 March

1999, erişim : < http://www.shaps.hawaii.edu/security/efae.html >, 19 Ekim 2006 [“Silâhsızlanmayı Geliştirelim ve Dünya Güvenliğini Sakınalım“, Çin Devlet Başkanı Ciang Zemin’in Silâhsızlanma Konferansı’ndaki Konuşması, 26 Mart 1999, Havai Üniversitesi

Havai, Asya ve Pasifik Çalışmaları Okulu Ağ Yöresi]. Bu konuşmanın İngilizceye tercüme

edilmiş ve çeviriye esas alınan metni şöyledir:

“The prevention of nuclear weapons proliferation and the complete and thorough destruction of nuclear weapons are mutually complementary. The complete elimination of nuclear weapons is the objective that we are all striving for, while the prevention of nuclear weapons proliferation is an effective means and a necessary stage to that end. It was in line with this understanding that China supported the indefinite extension of the NPT. However, the indefinite extension of the NPT has by no means given nuclear-weapon states the prerogative to permanently retain their nuclear weapons. On the contrary, nuclear weapon states should faithfully fulfill their nuclear disarmament obligations so as to promote, with concrete action, an early realization of complete nuclear disarmament.“

Soğuk savaş bitmiş olsa bile, Soğuk Savaş zihniyetinin hâlâ yaşadığı dikkâte alınmalıdır. Askerî ittifaklar güçlenmiştir; hegemonyacılık ve güç siyâseti zaman zaman kendini açığa vurmaktadır; ve küçük bir grup ülke, sâyesinde devlet egemenliğini ihlâl ettikleri, sözde “insanî müdaheleleri” savunmaktadır. Birleşmiş Milletleri kaale almadan egemen bir devlete karşı güç kullanacak kadar ileri gitmektedirler. Bu tür davranışlar sâdece dünya barışının ve istikrarının altını oymak ve uluslararası ilişkileri yürüten uluslararası hukuku ve kaideleri ayaklar altına almakla kalmamakta, aynı zamanda dünya savaşlarından sonra kurulmuş ve merkezinde BM’nin bulunduğu ortaklaşa güvenlik dizgesine de şimdiye kadar görülmemiş şekilde bir meydan okunmasına sebep olmaktadır. Stratejik üstünlüğünü artırmak ve kendi mutlak güvenliğini sağlamak için belli bir ülke gelişmiş kıtalar arası füze savunma dizgesini geliştirmek, konuşlandırmak ve yaymak sûretiyle dünyanın stratejik dengesine ve istikrarına ciddî bir tehdit teşkil etmektedir.

Bazı bölgelerde, sâdece bölgesel barışı altüst etmekle kalmayıp uluslararası güvenliğe istikrasız unsurlar katan, etnik ayrılıkçılık ve dinî aşırılık yükselmektedir.

Bu gelişmeler, sâdece uluslararası ilişkilerde askerî etkenlerin artmasına ve ülkeler arasındaki güvenlik hissinde azalmaya sebep olmayıp silâhların denetlenmesi alanındaki güvenin ve işbirliğinin de altını oymaktadır. Soğuk Savaş’ın bitmesinden beri silâhların denetlenmesi ve nükleer silâhların yayılması alanlarında beliren olumlu ivme ciddî mânâda yavaşlamış ve uluslararası nükleer silâhların yayılmasını önleme düzeni ardı ardına gelen ağır darbelere mâruz kalmıştır. Silâhsızlanma süreci ufku büyük bir endişe kaynağına dönüşmüştür….Sâdece üç yıl sonra ilkin Racatsan ve sonra Belucistan’da yapılan denemelerin uluslararası nükleer silâhların yayılmasını önleme düzenini üzerine yaydığı gölge sebebiyle üzücüdür. BM Güvenlik Kurulu’nun 1172 numaralı kararı253 Güney Asya’daki nükleer silâh sorununun çözümü için doğru bir ilke ve yönelim oluşturmuştu. Ancak, kayda değer az bir ilerlemenin kaydedilmiş olması ve 1172 numaralı kararın hâlâ uygulanmamış olması üzücüdür…Güney Asya’daki iki ülkenin “başka nükleer silâh denemesi yapmayacaklarına ve KDYA’nın yürürlüğe girmesini engellemeyeceklerine dair taahhütte bulundukları gerçeğini kayda geçirdik. İki ülkeyi de taahhütlerine sâdık kalmaya [güçlü bir şekilde] dâvet ediyoruz.”254

253 Bu kararın özgün metni için bkz. : 6083 “Resolution 1172 (1998) Adopted by the Security

Council at its 3890th Meeting, on 6 June 1998“, United Nations Security Council, S/RES/1172 (1998), 6 June 1998, United Nations Website, erişim : < http://daccessdds.un.org/doc/ UNDOC/GEN/N98/158/60/PDF/N9815860.pdf?OpenElement >, 15 Ekim 2006, [“Güvenlik Kurulu tarafından 6 Haziran 1998 Târihinde Yapılan3890. Toplantısında Alınan Karar 1998 Senesi 1172 Numaralı Karar“, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurul, __ , 6 Haziran 1998,

Birleşmiş Milletler Ağ Yöresi].

254 6305 ZUKANG, Sha : “Statement by H.E. Mr. Sha Zukang, Head of Delegation of the

Government of the People’s Republic of China, at the 2000 Review Conference of the Parties to the Treaty on the Non-Proliferation of Nuclear Weapons“, 24 April 2000, New York,

Permament Mission of The People’s Republic of China to the United Nations Website,

erişim : < http://www.china-un.org/eng/zghlhg/cj/npt/t29289.htm >, 14 Ekim 2006, [ZUKANG, Şa : “2000 Senesi Nükleer Silâhların Yayılmasını Önleme Antlaşmasına Taraf

Zukang ÇHC’nin; nükleer silâh geliştirmek ve başka ülkelere bunun için herhangi bir yardımda bulunmak niyetinde olmadığı; UAEK’yla ciddî bir işbirliği içinde bulunduğu; ihracat denetleme yönetmeliklerini çıkardığını; Zangger Komitesine 1997 senesinin Ekim ayında katıldığını; ülkesindeki nükleer enerji tesislerini UAEK tarafından denetlenmeye açtığı; hususlarını içeren genel nükleer silâhların yayılmasını önleme politikasını kısaca anlattıktan sonra sözlerine şöyle devam etmiştir :

“Bilim ve teknolojinin gelişmesi, küreselleşme sürecinin derinleşmesi ve bilgilenme çağının başlamasıyla birlikte nükleer silâhların yayılmasını önlemedeki zorluklar giderek artacaktır. Uygulama nükleer silâhların yayılmasının önlenmesi hedefinin sâdece geleneksel yöntemler olan engelleme ve baskıyla çözmenin imkânsız olduğunu göstermektedir. Yeni şartlar çerçevesinde nükleer silâhların yayılması etkili bir şekilde nasıl önlenir ? Bu uluslararası toplumun tamamı tarafından cevaplandırılmalıdır. Çin, nükleer silâhların yayılmasının önlenmesi hususunda şu üç alanda daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiği kanâatindedir : İlkin, küresel bir güvenliği sağlayacak bir istikrar ortamının yaratılması, işbirliği ve karşılıklı güven nükleer silâhların yayılmasının önlenmesi için asgari güvenceler olacaktır. Birçok ülkenin kitle imha silâhları geliştirmeye devâsâ akçal kaynaklar tahsis etmesinin en önemli sebebinin güvenlik hissinin bulunmaması ve kendilerini korumak için etkin bir

Olan Ülkelerin Antlaşmayı Gözden Geçirme Konferansında Çin Heyetinin Başkanı Zât-ı Âlîleri Şa Zukang’ın Yaptığı Konuşma“, 24 Nisan 200, New York, Çin Halk Cumhuriyeti

Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcilği Ağ Yöresi]. Özgün metin için bkz. : 6306 ZUKANG,

Şa : “Full Text of Statement by Sha at 2000 Review Conference of NPT”, People’s Daily

Website, April 30, 2000, erişim : < http://english.peopledaily.com.cn/english/200004/30/

eng20000430_40079.html >, 16 Ekim 2006 [“2000 Yılı NPT’yi Gözden Geçirme Konferansı’nda Şa tarafından Yapılan Konuşmanın Tam Metni“, Halkın Günlüğü Ağ Yöresi, 30 Nisan 2000]. Özgün metin için bkz. : 6307 ZUKANG, Sha : “H.E. Amb. Sha Zukang Statement at the 2000 Review Conference of the Parties to the Treaty on the Non-Proliferation of Nuclear Weapons“, New York, 24 April 2000, Nuclear Threat Initiative Website, erişim : < http://www.nti.org/db/china/engdocs/sha 0400.htm >, 3 Ekim 2006, [ZUKANG, Şa :“Zât-ı Âlileri Büyükelçi Şa Zukang’ın Nükleer Silâhların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na Taraf Ülkelerin 2000 Yılı Gözden Geçirme Toplantısında Yaptığı Konuşma“, Nev York, 24 Nisan 2000, Nükleer Silâh Tehdidini Önceleme Girişimi Ağ Yöresi]; ZUKANG, Sha (Ambassador) : “Statement at the 2000 Review Conference of the Parties to the Treaty on the Non-Proliferation of Nuclear Weapons“, Nuclear Threat Initiative Website, New York, 24 April 2000, erişim : < http://www.nti.org/db/china/engdocs/sha0400.htm >, 3 Ekim 2006 [ZUKANG, Sha ( Büyükel-çi ) : “Nükleer Silâhların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na Taraf Ülkelerin 2000 Yılı Gözden Geçirme Toplantısında Yaptığı Konuşma“, Nükleer Silâh

Tehdidini Önceleme Girişimi Ağ Yöresi]. İlk iki kaynağın verdiği İngilizce tercümeler

arasında fark bulunmazken üçüncü kaynağın verdiği İngilizce metinle ilk iki kaynağın verdiği İngilizce metin arasında konuşmanın esas anlamını ve verdiği iletileri bozmayacak tercüme farkları bulunmaktadır. Türkçe tercümeye, üçüncü kaynağın (Nükleer Silâh Tehdidini Önleme Girişimi Ağ Yöresi)’nin verdiği metin esas alınmıştır.

çâre aramaları olduğu herkesin malûmudur. Arzulanır bir uluslararası çevrenin yaratılması, uluslararası sorunların barışçıl yollarla çözülmesinde azimli olunması ve uluslararası toplumun üyelerinin hepsi için güvenlik bâzı ülkelerin nükleer silâh elde etmek sebeplerini ortadan kaldıracaktır. İkinci olarak, nükleer silâhların yayılmasının önlenmesi alanında çifte veya çoğul standartların uygulanmasına son verilmesi nükleer silâhların yayılmasının önlenmesinin başarısında ön şarttır. Nükleer silâhların yayılmasının önlenmesinin amacı devletlerin hepsinin güvenliklerinin arttırılması olmalıdır. NPT biricik ölçüt olarak kullanılmalıdır. Nükleer silâhların yayılmasının önlenmesi az sayıdaki devletin güvenlik çıkarlarına hizmet etmemelidir. Bir ülkenin hoşuna gidenler veya gitmeyenler karar ölçütü olarak alınmamalıdır bile. Aksi takdirde, nükleer silâhların yayılmasının önlenmesi düzenini itibarının altı oyulur ve yaygın destek yitirilir. Üçüncü olarak, ortaklaşa güvenlik çerçevesinde uluslararası birliğin arttırılması, işbirliği ve ortaklaşa çabalar kitle imha silâhlarının yayılması sorununun çözmek için tek doğru ve etkili çâredir. Hiçbir ülke, ne kadar güçlü olursa olsun, diğer ülkelerle işbirliği yapmadan, sâdece kendi ve müttefiklerinin gücüne dayanarak nükleer silâhların yayılmasının önlenmesi hedefine ulaşamaz. Herhangi bir tek taraflılık eğilimi veya tek taraflı hareket nükleer silâhların yayılmasının önlenmesi çabalarının aksine olacaktır… NPT’nin süresiz olarak uzatılmasına nükleer silâha sâhip olmayan devletler tarafından şartsız olarak anlaşmaya varılmış olması hiçbir şekilde nükleer silâhlara nükleer silâh devletleri tarafından süresiz olarak sahip olunması mânâsına gelmemektedir… Malûm bir askerî güç, ciddî ekonomik gücüne, bilim ve teknolojiye dayanarak, haddinden fazla büyük miktardaki öldürücü nükleer cephaneliğine rağmen, başına buyruk mutlak güvenliğini temin etmek için ulusal füze savar dizgesini geliştirme çabası içindedir. Mutlak güvenliğin temin edilip edilemeyeceği bir tarafa, böyle bir hareket YAFSA ve küresel stratejik dengeye ciddî bir darbe indirmekle kalmayıp, Birleşik Devletlerle Rusya’nın nükleer silâhları karşılıklı azaltmasını durdurmak ve uluslararası nükleer silâhların yayılmasını önleme sürecini engellemek sûretiyle uluslararası nükleer silâhların yayılmasının önlenmesinin ön şartını ve temelini parçalayacak bir nükleer silâhlanmayla aynıdır… Çin’in nükleer silâhları kendini savunmak içindir. Bu sebeple nükleer silâh geliştirmekte hep çok cimri davranmıştır. Nükleer silâh sâhibi olduğu ilk günden itibaren nükleer silâh kullanan ilk taraf olmayacağı taahhüdünde bulunmuştur. Aynı zamanda hiçbir şart öne sürmeden nükleer silâhlardan arındırılmış bölgelere karşı nükleer silâh kullanmama veya kullanma tehdidinde bulunmama ilkesine sâdık kalmıştır. Çin hiçbir zaman nükleer silâhsızlanmaya dair sorumluluk ve yükümlülüklerinden kaçınmamış ve nükleer silâhların tamamıyla yasaklanması ve imha edilmesini savunmuştur. Tüm ciddiyeti ve sorumluluğuyla KDYA müzâkerelerine katılmış ve bu antlaşmayı imzalayan ilk devletler arasında yer almıştır. Çin Hükümeti antlaşmayı incelenmesi ve onaylanması için Ulusal Halk Kongre’sine göndermiştir. Bu arada, Çin’in, bilhassa nükleer silâhların denetlenmesi başta olmak üzere, herhangi bir silâhların denetlenmesi müzâkeresine katılmasının iki ön koşulu bulunduğu ve bunların müzakerelerin ve antlaşmaların ne stratejik dünya denge ve istikrarını bozması ne de Çin’in ulusal güvenlik çıkarlarının zayıflatması olduğu vurgulanmalıdır. Uluslararası toplumun güçlü muhalefetini görmezden gelerek, mâlum devlet stratejik dünya dengesine zarar verecek ulusal füze savunma programını [National Missile Defence (NMD)

Program]) geliştirmeye uğraşmaktadır. Uluslararası güvenlik çevresinde ortaya çıkan bu ve diğer önemli değişiklikler kaçınılmaz olarak Çin’in silâhların denetlenmesi politikasını etkilemektedir… Çin, malûm ülkenin dış uzayı önemli

üssü olarak kullanmak sûretiyle bir ulusal füzesavar dizgesi geliştirmeye kararlı olduğu bir zamanda, dış uzayın silâhsızlandırılmasının KDYA’nın müzâkerelerinden çok daha fazla âciliyet arz ettiği kanâatindedir. Bu sebeple, üç ana silâhsızlanma konusu olan dış uzayın silâhsızlandırılması, nükleer silâhsızlanma ve KDYA’nın en azından mantıklı ve dengeli bir şekilde… Söz konusu olan her bir ülkenin meşrû güvenlik endişelerinin çok taraflı silâhsızlanma görüşmeleri için tek meydan olan Silâhsızlanma Konferansı’nda gereğince tatmin edilip edilmeyeceğidir… Hâl-i hazırda silâhların denetlenmesi alanında nükleer silâhlarda şeffaflık önemli bir husustur… Bugün diğer ülkelerin iç işlerine artarak müdâhale eden ve isteyerek güç kullanan bir süper güç, nükleer silâhla ilk saldırı sığasını sürekli ve endişe verici bir şekilde arttırmaktadır. Diğer taraftan, nükleer silâhla ilk vuruşa mâruz kalmış nükleer silâha sâhip küçük veya orta büyüklükteki bir ülkenin başlatacağı saldırıyı boşa çıkarmaya muktedir gelişmiş bir füzesavar dizgesi geliştirmek için her türlü çabayı sarf etmektedir. Bu şartlar altında nükleer silâha sâhip küçük veya orta büyüklükteki ülkelerden şeffaflık tedbirlerini almalarını istemesi ne kendi güvenliğine ne de dünyanın stratejik dengesi ve istikrarına katkıda bulunacaktır.

Şu anda en mantıklı ve uygulanabilir güven arttırıcı tedbirin nükleer silâh devletlerinin şartsız olarak nükleer silâhı kullanan ilk taraf olmayacaklarına ve nükleer silâhları, nükleer silâh sahibi olmayan ülkelere ve nükleer silâhlardan arındırılmış bölgelere karşı kullanmayacaklarına veya kullanma tehdidinde bulunmayacaklarına dair taahhütte bulunması olduğunu düşünmekteyiz. Nükleer silâhların ilk kullanımının yasaklanması her ne kadar somut nükleer silâhsızlanmanın yerini tutmasa da, hem nükleer silâh devletleri hem de nükleer silâha sâhip devletlerle nükleer silâha sahip olmayan devletler arasındaki güveni arttıracak; nükleer silâhla savaş tehdidini ve uluslararası nükleer silâhların yayılmasının önlenmesi düzeninde gömülü ayrımcılığı azaltacaktır. Sonuç olarak düzenin etkililiği ve evrenselliği nükleer silâhların tümden yasaklanması için gerekli şartların oluşmasına yol açılacağı için artacaktır…

Çin Asya ve Pasifik’te, nükleer enerji bilimi ve teknolojisi işbirliklerine katılmış ve nükleer teknolojinin bu bölgede barışçıl maksatla kullanılmasına büyük katkıda bulunmuştur.

NPT’de tespit edilen nükleer enerjinin barışçıl amaçla kullanılmasının ve uluslararası işbirliğinin ilerletilmesi yükümlerinin uygulanması maksadıyla Çin nükleer enerjinin insanlığın tümünün faydalanmasına açılmasnı amaçlayarak, gelişmekte olan ülkelere yapılan nükleer teknoloji aktarımlarına uygulanan mantıksız sınırlanmaların kaldırılması; ve gelişmekte olan ülkelerin nükleer enerjiyi barışçıl amaçlarla geliştirmeleri ve kullanmaları hususunda desteklenmesi sûretiyle gelişmekte olan ülkelere verilen teknik desteğin daha da güçlendirilmesini savunmaktadır.

Her ülkenin nükleer enerjiyi barışçıl amaçlarla kullanma hakkı vardır. Nükleer silâhların yayılmasının önlenmesi ve nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılması birbirinin tamamlayıcısıdır…. Ancak, gelişmekte olan ülkelerden gelen nükleer enerjiyi barışçıl amaçlarla kullanma arzusu ve talebi dikkâte alınmazsa, ve nükleer silâhların yayılmasının önlenmesine ve nükleer mâlzemelerin ihracatının denetlenmesine aşırı önem verilirken ve bir çok ülke arasında olağan nükleer enerjinin barışçıl amaçla kullanması nükleer silâhların

yayılmasının önlenmesi bahanesiyle engellenirken, bu sâdece NPT’den bir sapış olarak kalmayıp ilgili ülkelerin hepsinin çıkarlarına zarar verecektir. Bunun gerçekleşmesi hâlinde, nükleer silâhların yayılmasının Önlenmesi düzeni destek bulamayacağı için çökecektir.

Malûm ülkeler kendi tercihlerine göre dünyayı sınıflara ayırmaktadır. Hoşlarına gitmeyen bâzı ülkeleri tâlihsiz “serseri devlet” ismiyle vasıflandırmakta ve bunların nükleer enerjinden barışçıl amaçla yararlanmalarını büyük ölçüde engellemektedir. Bu çifte veya çoğul ölçüt (standart) uygulaması adâletsizlik ve sorumsuzluktur. Nükleer silâhların yayılması endişesinin giderilmesine hizmet etmez; fakât, gelişmekte olan ülkeler başta gelmek kaydıyla, mevcut nükleer silâhların yayılmasının önlenmesi düzenine dair hayal kırıklığına ve şüpheye yol açarak sâdece ülkeler arasındaki güvensizliği derinleştirir.”

Çin bu konferansta, Konferans Oda Çalışması Metni255 başlığını , I. Asıl Komite Başkanlığına Sunulan Çalışma Metni256 ve Nükleer Enerjinin Barışçıl Kullanılması257 ve II. Asıl Komite Başkanlığına Sunulan Çalışma Metni258 başlığını taşıyan dört çalışma ve teklif sunmuştur.

255 6326 “Conference room paper submitted by China“, NPT/CONF.2000/MCI/CRP.7, May 2000,

The 2000 NPT Review Conference (RevCon), 14 April - 19 May 2000, New York, British

American Security Council Website, erişim : < http://www.basicint.org/nuclear/NPT/

2000revcon/ ChinaMC1CRP7.htm >, 17 Ekim 2006, [“Çin Tarafından Sunulan Konferans Odası Çalışması “, __, 7 Mayıs 2000, 2000 Senesi NPT Gözden Geçirme Konferansı, 14 Nisan-19 Mayıs 2000, Nev York, İngiliz Amerikan Güvenlik Konseyi Örül Ağ Yöresi].

256 6449 “Working paper submitted by China“, United Nations, NPT/CONF.2000/MC.I/WP.2, 1

May 2000, 2000 Review Conference of the Parties to the Treaty on the Non-Proliferation of Nuclear Weapons, New York, 24 April-19 May 2000, erişim :United Nations Website < http://daccessods.un.org/access.nsf/Get?OpenAgent&DS=NPT/CONF.2000/MC.I/WP.2&Lang =E >, (Bu kaynağa şu erişimden de ulaşılabilir : < http://disarmament2.un.org/wmd/npt/ 2000doclist.htm >),13 Ekim 2006 [“Çin Tarafından Sunulan Çalışma Belgesi “, Birleşmiş

Milletler, __, 1 Mayıs 2000, Nükleer Silâhların Yayılmasını Önleme Antlaşmasına Taraf