• Sonuç bulunamadı

C. Türk Kültüründe Toplumsal Cinsiyet ve Cinsiyet Rollerinin AlgılanıĢı

1.9. Anne Tipi Olarak Kadın

1.9.10. Kutsal ve Olağanüstü Anne

Anne, Kırgız Türk destanlarında bazen kutsal bir kiĢilik olarak karĢımıza çıkar. Anne ya bir peridir ya da kayberenlerdendir. Kurmanbek Destanı‘nda Kurmanbek‘in annesi Zulayka peri kızıdır.

―Murunku ceti katındın ulusu Zulayka perinin kızı eken, ar kaysını oylonup oturup arman kılıp iylay baĢtap; "Men Teyitbektin suluuluguna cana nuruna kızıgıp kelip tiydim ele, tuubagandıgımdan üstümö on üç katın aldı, baardıgıbız da tuubadık"-dep arman kılıp cürdü. Bir kıyla ubakıt ötköndön kiyin Zulaykanın boyuna bolup erkek törödü. Eçen kün toy berip atın Kurmanbek koydu.‖ (İlk hanımı Zulayka peri

kızıymış. Ben, Teyitbek'in çekiciliğine ve nuruna âşık olarak evlenmiştim. Çocuk doğuramadığımdan benim üzerime on üç kuma getirdi. Ama hiç çocuğu olmadı, diyerek ağlamaya başlar. Zulayka hamile kaldı ve bir erkek çocukları oldu. Birkaç gün toy düzenleyip çocuğa Kurmanbek adını verdi.) (Mukasov, 2013: 19).

175 Boston Destanı‘nda olağanüstü anne figürü yeraltının kahramanı Kunduzay‘dır. Kunduzay yeraltında Çoyun Alp‘ın üvey kızıdır. Boston yeraltına yolculuğunda Kunduzay ile evlenir ve çocukları olur:

Alp karakuĢ dosuma, Kunduzaydı men taĢtap, Ubada berip kelgemin. Üç cıl ötüp ketkeni. Kelgenge mezgit cetkeni. Balaluu bolup algandır, Cügürüp bala kalgandır. Atasına alp Baston, Ġçtegi sırın aytkanı. Ata senden suranam, Kunduzaydı aldıram. Neberen menen kelinge Toy kıluuga kamıngın, Dep Baston aytkanı.

Alp KarakuĢ dostuma, Kunduzay'ı ben bırakıp, Söz verip geldim. Üç yıl geçip gitti. Gelme zamanı oldu. Çocuklu olmuĢtur, Çocuk koĢup kalmıĢtır." Babasına Alp Boston, Ġçindeki sırrı söyledi. "Baba senden rica ederim, Kunduzay'ı aldırayım. Torunun ile geline

Toy düzenlemeye hazırlan", Diye Boston söyledi.

(Akmataliyev; Kadırmambetova, 2009: 389).

Olağanüstü anne tipine Kırgızların Munduk ve Zarlık Hikâyesi‘nde de rastlanmakdır. Esas itibariyle bu anne öz olmayıp ruhani özelliklere sahip olan annelik vasıflarıyla çocukları büyüten bir varlıktır. Munduk mağaranın içinde saçını yıkarken, ben Kayberen, kırk Çiltenim, diye gelir. Hanın çocuklarını büyüten Kayberen (Kayıp eren; dağlarda geviĢ getiren hayvanların hâmisi)21

adlı evliya annelik yapmıĢtır. Destanda Ģu Ģekilde geçmektedir:

Munduk ve Zarlık Hikâyesi‘nde Kocakarı Mastan Çarçarkan‘ın yeni doğmuĢ çocuklarını nehre atar. Bunun üzerine, ―Kayıptan sunup kol kelip,/ Baldardı alıp ketiptir./ ġükürlük tooga cetiptir,/ Kan balası degizip,/ Kiyikter geemizip,/ Kayberen kırk çilten,/ Cardamdıgın körsötüp‖, (Kayıp'tan el uzanarak,/ Çocukları götürür./

Şükürlük dağına ulaştırır./ Han çocuğu dedirtip,/ Geyiklere emzirtip,/ Kayberen, kırklar/ Yardım eder.) (Akmataliyev vd., 2007: 207). Ġlerleyen kısımlarda ise:

21bk. Yudahin, K. K. (2011). Kırgız Sözlüğü. (çev. Abdullah Taymas). Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, s. 421.

176 Men enen ooluyamın colgosalgan.

Eneñden bekinbegin Muñduu balam, Ġyilip maga turup kılgın salam. Toolordao tarbiyalap kıldım kata, Eneñden bekinesiñ ne dep taĢka. Muñduktun bergen coobu: Cılañaç talaalarda eki balañ, Körünsök künö kattık canım enem. Kiyimsiz cıpcılañaç menin çaçım.

Ben annen evliyayım doğru yola koyan. Annenizden saklanmayın Muñduk çocuğum,

Eğilip bana selam verin.

Dağlar arasında terbiye edip büyüttüm, Annenden niye saklanıyorsun mağarada. Muñduk'un verdiği cevap:

Çıplak dolaĢıyor dıĢarıda iki çocuğun, Görünürsek günah büyüktür canım annem. Giyimsiz, çırılçıplak benim saçlarım. (Akmataliyev vd., 2007: 215).

Çocuk devamında ―Kayberen, kırk çilten pirim bolsoñ/ Piriñmin dep calgan aytıp meni ceysiñ… Pir bolsoñ aytkan sözüñ ugalbaymın,/ Men açıp ene sizge çıgalbaymın.‖ ,(Kayınberen, kırk Çiltan pirim isen, Pirinim diye yalan söyleyip beni

yersin… Pir isen söylediğin sözleri duyamam, Ben açıp anne size çıkamam) diye cevap verir (Akmataliyev vd., 2007: 217).

Türk mitolojisinde kutsal anne figürü görülmektedir. YaratılıĢ Destanı‘nda Tanrı‘ya yaratma ilhamını veren ―Ak Ana‖dır. Anaerkil dönemin de Umay Ana da yaratıcı ve koruyucu bir güce sahiptir. Oğuz'un ilk karısı, ortalığı karanlık bastığı zaman, karanlığı yararak gökten inen mavi bir ıĢıktan, ikinci karısı ise, kutsal bir ağaçtan doğmuĢ mukaddes kadınlardır. Aynı Ģekilde, Uygur Destanı'nda Böğü Han semavi bir ıĢıktan doğmuĢtur. Gorohov'un derlediği Yakut Türkleri ile ilgili bir efsanede, destan kahramanı Ak Oğlan, ağacın içinden çıkan nurlu bir kadın tarafından emzirilmiĢ, Ak Oğlan doyunca kadın kaybolmuĢtur. BaĢkurtların ve Kazak- Kırgızların Kuzu Körpeç ve Bayan destanlarında kadın bir melek olarak tasvir edilmiĢtir (Sevinç, 1987: 12). Görüldüğü üzere pek çok anlatıda büyük kahramanların anneleri kutsal bir varlık olarak karĢımıza çıkmaktadır. Kırgız destanlarının bazılarında ise, anne bazen peri, bazen de Kayberen olarak yer almaktadır. KocacaĢ Destanı‘nda ―Kayberen Sur Eçki‖ kutsal ve olağanüstü anne figürüne örnektir:

Cana süylöyt Sur Eçki: Berbediñ teke kurbumdu, Öçükkön kegiñ bar bele?

Sur Eçki tekrar söyler: EĢim tekeyi vermedin, Beslediğin kinin mi var?

177 Öltürdüñ dalay urugumdu.

Öksüsöm könböy sözümö, Özüñö-özüñ kıldınbı? Kança bir sözdör aytıldı, Kayberen eneñ men elem, Bilbediñ mergen barkımdı. Köp ömür berip caĢasam, Körörmün mergen artıñdı.

Soyumun çoğunu öldürdün.

Yalvardığımda kulak asmadın sözüme Ettin mi kendi kendine?

Nice sözler söylendi, Kutsal annen ben idim, Avcı bilmedin değeri mi. Eğer ömür verir yaĢarsam, Görürüm avcı sonunu.

(Akmataliyev; KırbaĢev, 2007: 113). Destanda kutsal anne figüründeki Kayberen Sur Eçki, KocacaĢ‘a lanet okur: Saga men, eneligim taanıttım.

Tilekti berse caratkan, Kayrılıp cüzün körbössüñ, Az gana kıtay kalıktın… Mergen bolboy kurup kal, Askadan tüĢpöy turup kal! Çöp sargayıp, küz bolsun, Tamanıñ aldı tüz bolsun. Turup kal mergen askada, Tuuganga kıyın iĢ bolsun. Kayrıla turgan cagıña, Karagay çıksın butaktap. Kalgın mergen askada, Kara taĢtı kuçaktap. Tolgono turgan cagıña, Dolona çıksın butaktap, Tosulsun canıñ askada, Bozorgon taĢtı kuçaktap. Çın kayberen men balsom, KayıĢkan mergen sen bolsoñ… "

Sana ben anneliğimi gösterdim. Dileğimi kabul ederse yaradan, Dönüp yüzünü görmezsin, Bir avuç Kıtay halkının. Geber avcı canın çıksın, Kayalıktan inemeyesin! Ot sararıp güz olsun, Tabanının önü düz olsun. Avcı kayalıkta kalasın, Akrabalarına eziyet olsun. Dönüp durduğun tarafa, Köknar çıksın budaklanıp. Avcı kayalıkta kal,

Kara taĢı kucaklayıp. Kıvrılıp durduğun tarafa, Ak diken çıksın budaklanıp, Çıksın canın kayada,

Solan taĢı kucaklayıp. Gerçek Kayberen ben isem, Gücü tükenmiĢ avcı sen isen… " (Akmataliyev; KırbaĢev, 2007: 187).

178