• Sonuç bulunamadı

C. Türk Kültüründe Toplumsal Cinsiyet ve Cinsiyet Rollerinin AlgılanıĢı

1.8. EĢ Olarak Kadın

1.8.4. Basiretli EĢ Olarak Kadın

Kırgız Türk destanlarında kadın geleceği genellikle kahramanın ya da kendisinin gördüğü bir rüyayı yorumlaması sonucunda tayin edebilmektedir. Kimi destanlarda kadınlar gerek rüyaları yorumlamasıyla gerekse akıl yürütmeleriyle geleceğe dair bir takım kehanette bulunmaktadırlar. Destanlarda rüya motifi çok önemlidir. Destan kahramanlarına gelecekten haber verir. Rüyalar kahramanlara uyarıcı ve yol göstericidir. Tehlikeli bir olayla karĢılaĢılacağını ya da müjdeli bir haber geleceğini rüyaları sayesinde sezerler. Kırgız Türklerinde de rüyayı kadınlara yorumlatırlar. Çünkü Kırgızlarda kadın ―Umay Ene‖dir. Kadının ailenin devamcısıdır ve temiz olduğuna inanılır. Destanlarda da rüyaları yorumlayan hep kadınlardır. Çünkü ilk Ģamanların kadın olması bu durumu yansıtır. Bu durum anaerkilliğin bir göstergesidir.5

Manas Destanı‘nda bunun örneklerine sıklıkla rastlamaktayız.

5Türkler de anaerkil dönemin yaĢandığına dair diğer bir görüĢte ilk Ģamanların kadın olması

121

Manas Destanı‘nın Radloff varyantında, Manas bir gün kâfir Coloy‘a savaĢ açmak ister. Bu durumu önceden rüyasında gören Coloy‘un karısı Angıçal kızı Ak Saykal gelecekte olacak olan olayları rüyasında görerek kötü bir olacağını sezer ve eĢini haberdar eder. Destanda bu Ģu Ģekilde geçmektedir: ―Angıçal kızı Ak Saykal/ Coloy'un karısı değil mi?/ Pek kerim bir insan idi,/ gece bir rüya görmüĢtü./ Erkenden ayağa kalktı,/ çıkıp Coloy'a geldi o,/ Coloy'a gelince dedi ki:/ "Tövbe,

Coloy, büyük hanım,/ dün gece bir rüya gördüm,/ bu pek müthiĢ bir rüyaydı,/

yüreğimi ürküten/ bir rüyaydı bu./ Karaça'yı kötü niyetli görüp/ hep at sesi iĢittim./ DüĢman zulmünü çok gördüm!/ Kudretini görmedim ben,/ gazabını çok tattım ben,/ bahadır Coloy, büyük han!/ Rüyam beni korkutuyor,/ arĢın boylu Er Manas/

sürülerine saldırmıĢ,/ yıldızlara doğru bakıp,/ yüzünü güneĢe çevirmiĢ,/ elbise yağmalaıp sırtına giymiĢ,/ baĢlık yağmalayıp baĢına geçirmiĢ !/ Bunlar ne demek olsa gerek?‖ (Radloff, 1995: 144-145).

Destanın bir yerinde de Kanıkey, Manas‘ı geleceğe dair uyarır, fakat Manas karısını dinlemez: ―Han çocuğu Kanıkey, Manas'ı yakaladı,/ Han Manas'a dedi ki:/ "Hayvanlar için bu uğursuz/ bir gün, efendim,/ pars yılında yaĢın yirmi/ beĢ, efendim,/ bu yıl senin doğduğun yıl, efendim,/ atlar için bu uğursuz bir yıl, efendim,/

erler için bu uğursuz bir yıl, efendim !"/ Manas' yakalayıp da"Dur! Dur!" dediyse de Manas aldırmadı,/ Kanıkey'in sözüne kulak vermedi!‖ (Radloff, 1995: 156).

Yine destanın baĢka bir yerinde Kanıkey rüya görür ve bu rüyayı Altınay‘a yorumlatır: Kanıkey ―Rüyamı kime söyleyeyim?/ Asil hanın çocuğu,/ akıl ile yorar bunu!" dedi.‖, Altınay, ―A, Kanıkey kardeĢçiğim,/ baĢına aylar doğması/ bahadır

efendine delalet değil mi?/ Ay ıĢığında güneĢ doğması/ kırk yiğide delalet değil mi?/ Kapısı büyük ak çadırı eğilip diktiğin vakit,/ bahadır efendin geldiği vakit,/ akar gibi yatıp kalmıĢtı./ Havadan boz atmaca eğer,/ Ģu boz kırlangıcı tutmasaydı,/

Közkaman'ın beĢ oğlu,/ bahadır efendini öldürmüĢtü!/ Efendinin baĢında,/ duran

sahibi olması, yavrularıyla ilgilenmesi ve birlikte yaĢama zorunluluğu itibariyle toplumun biyolojik ve tinsel merkezi durumundadır. Kadın doğurganlık bakımından kutsanmıĢtır. Kadın aynı zamanda karanlık güçlerle temasa geçmektedir. Ayrıca sözlü gelenekler, arkeolojik kazılar ve tarihi veriler kadınları Ģifacı, otacı, kâhin, falcı, kendinden geçen dansçı, kozmik yolcu olarak gösterir. Kadınlar en eski sağaltma metotlarını iyi bilen ve bunu baĢarıyla tatbik eden kiĢilerdir‖ Ģeklinde ifade etmiĢtir (Bayat, 2010: 22). Bütün bu saydıklarımız ve bunlar dıĢında en güçlü ve korkunç Ģamanların kadınlar olması, erkek Ģamanların ayinler de kadınsı hareketlerde bulunmaları, aynı zaman da kıyafetlerinde kadını simgeleyen unsurların, birtakım kadın eĢyalarının bulunması ilk Ģamanın kadın olduğuna ve Ģamanlığın anahanlığa dayandığına dair kanıt olarak gösterilebilir.

122 çelik eğe ise,/ karnında bir erkek çocuk/ oluyor.‖ demektir!(Radloff, 1995: 201). Destanın son bölümünde de rüya yoluyla gelecekten haber veren kadın motifi görülmektedir. Semetey gece bir rüya görür, eĢi Ak Çürök önce onun sonra kendi rüyasını yorar ve bu rüyaların iyi bir rüya olmadığını belirtir: ―Gece bir rüya gördün,/

gece gördüğün rüya korkunç bir rüyaydı/ yüreğimi yakan bu rüyayı/ ben sana yorayım,/ sonra da buradan gideyim!/ Kavak dibinden sarsıldı;/ deniz dibinden çalkalandı,/ efendim, söyle ne dernek bu?/ Ölü ile dirilerin/ ervahı ata binmiĢlerdi,/

ervahın dirliği kaçmıĢ demektir./ Göğe uçan sarı alaca ağlayacak,/ çok ihtiyar yaĢlılar

ağlayacak,/ gökteki ekin kargası ağlayacak,/ altı yaĢındaki çocuk ağlayacak,/ ben rüyandan korkuyorum!/ Sen bu seferden vazgeçsen!/ BaĢka bir sefer yola çıksan!;/

NakıĢları altın hilalli sancak gördüm,/ altı birlik ordu gördüm,/ dalgalanan sancaklar gördüm,/ yer titreten ordu gördüm!/ Gel Ģu seferden vazgeç!‖ (Radloff, 1995: 242).

Kurmanbek Destanı‘nda Ģöyle geçmektedir: Kurmanbek, ―…Gördüğüm düĢ KanıĢay,/ Bu nasıl yorumlanacak,/ Ġçimde çok sıkıntı var/ Doğru tabir etsene?/ Kalmuk gelmiĢse eğer,/ ġehrime dert geldi demek!‖ Bunun üzerine KanıĢay yaptığı yorum Ģu Ģekildedir: ―Kurmanbek düĢünü anlattı. KanıĢay kötülüğü, iyiliği de aklından geçirip saçını tarayarak, Kurmanbek'e bakarak rüyasını hayra yorumladı: Ġnsanoğlu uykuya dalınca,/ Bin bir türlü düĢ görür,/ Sonu hayırlı olsun,/ DüĢün anlamını kim bilir?/ Er yiğidin baĢına,/ Bin bir türlü iĢ gelir./ Gece gördüğün düĢünde,/ Allah düzeltmiĢ iĢini,/ Devirerek vurmuĢsun,/ Kökünden düĢman kiĢiyi,/ Kalabalık Kalmuk'a,/ GöstermiĢsin çelik diĢini,/ Gaflet olan düĢünü,/ Allah rast getirmiĢ iĢini,/ DüĢürerek vurmuĢsun,/ Aklında düĢman kiĢini./ bütün Kalmuk gelse de,/ KeskinleĢtirmiĢsin çevik diĢini.../ Üzülerek yola çıksan,/ Sevinerek geri dönecekmiĢsin,/ DüĢman kesilen Kalmuk'u,/ Alt edip gelecekmiĢsin,/ Sağ salim gidip Ģad olup,/ Geri dönecekmiĢsin./ Kalmuk'u boyun eğdirdim,/ SavaĢan düĢmandan kurtuldum, diye,/ Canım geri dönecekmiĢsin!/ Yorduğum düĢün hayırlı olsun,/ Evine devlet kuĢu konsun,/ Talihine yalnızım,/ Dilediğin iĢ rast gitsin,/ DüĢmanın yüreği/ Çok acı çeker olsun!‖ (Mukasov, 2013: 99-100). KanıĢay geleceğe dair olacakları söyledikten sonra, eĢinin rüyasının iyi olması için alkıĢ (iyi dua) da bulunmuĢtur. Diğer destanlarda olduğu gibi CanıĢ BayıĢ Destanı‘nda da Celkayıp rüyayı tabir etmesiyle gelecekten haber verir: ―DüĢünü dinleyip BayıĢ'ın/ Güzel Celkayıp sevindi./ Sonu iyiymiĢ deyip/ YavaĢça konuĢup gülümsedi./ Ak-Munar ile Kök- Munar'ı/ DolaĢıp düĢmanın geçmesi,/ Akıp gelen kalablık askerin/ Ardımızdan

123 yetmesidir./ Arslan gibi kükrediğinde/ Her bir tarafa kaçması/ DüĢmanın çaresinin tükendiğidir./ Önünden yolunu kesmesi,/ Köprünün üstüne/ Kalabalık askerini koyduğudur./ MızraklaĢıp düĢmanla/ SavaĢacak zamanın geldiğidir./ Heybetli kara kuĢ/ Benim babam Sıyadat/ Önünden çıkıp rast gelir.‖ (Akınataliyev; Mukasov, 2013: 124).

Manas Destanı‘nın Orozbekov varyantında da kadınlar genellikle rüya yoluyla geleceğe dair olacakları tayin edilmektedir. Daha önce de belirtildiği gibi Çıyırdı rüyasında ihtiyar bir adamın verdiği elma ile karnının ĢiĢmesi ve görülen ejderhanın güçlü bir erkek çocuğu olacağı Ģeklinde yorumlanır. Ardından Cakıp‘ın diğer eĢi Bakdölööt de bir rüya görür ve o rüyası destanda Ģu Ģekil de geçmektedir: ―Kumam da güzel bir rüya görmüĢ, / Evinde iki kuĢ görmüĢ,/ Gövdesi siyah, boynu bir arĢın,/ Çelik mahmuz, bağcık bakır,/ Çadırın yanına tünek yaptırmıĢ,/ Karım ikisini de bağlamıĢ,/ Bu ne olabilir,/ Bu rüyayı yorumlayın!?‖ (Musayev, Akmataliyev, 2007: 77). Bu rüyanın yorumu ise, ―Bakdöölöt doğuracak iki oğlan,/ Bir önceki söze bakarsak/ Anlatmaya çalıĢsak böyledir./ Anlattığın gibi,/ AlacakmıĢ o ikisi/ Ağabeyinin yerini./ Ġçinizi rahatlatacak Ģeyleri/ GörmüĢsünüz üçünüz/ Dünyadaki en iyi rüyayı‖ Ģeklinde yorumlanır (Musayev, Akmataliyev, 2007: 81). Görüldüğü üzere rüyaların destanlarda önemli bir yere sahip olduğu, destanda geçen her rüya geleceğe dair ipuçları sunduğu ve hiçbirinin destanlarda gereksiz yere yer almadığı söylenebilir.

Destanlarda kadınlar geleceği rüyayı yorumlaması bakımından tayin ettiği gibi baĢka yöntemlerle tayin edebilmektedir. KocacaĢ Destanı‘nda ise, Zulayka KocacaĢ‘la evlenmeyi bir kitaba bakarak geleceği görmesi üzerine kabul etmiĢtir:

Kız da bolsoñ Zulayka, Kırk kızdın baĢçı begisiñ, Aytkanım calgan bolboso, UĢunday tüĢtü körüĢüm. Katarın mergen tiyip al, Kanpbayga kelinsin. IĢenbeseñ sözümö, Körörsüñ kitep tarıhtı…

Aylası ketken Zulayka amal kılıp, kitebin açıp karamıĢ bolup, men

Kız da olsan Zulayka, Kırk kızın baĢısın,

Söylediğim yanlıĢ değilse, Bu Ģekilde fikrim.

Avcı kısmetindir, evleniver, Karıpbay' a gelinsin.

Güvenmezsen sözüme,

Görürsün kitaptan gelecekleri…

Çaresiz Zulayka kolayını bulup, kitabını açıp bakmıĢ olup, ben KocacaĢ'la

124

KocacaĢka tiymek boldum deyt. evleneceğim der

(Akmataliyev; KırbaĢev, 2007: 49-51). Destanın ilerleyen kısımlarında Zulayka, KocacaĢ‘ın rüyasını yorar ve gelecek hakkında yorumlarda bulunur. KocacaĢ Zulayka‘nın söylediklerini dikkate almaz. Fakat Zulayka‘nın gelecek hakkında söyledikleri gerçekleĢir.

KocacaĢ Destanı‘nda KocacaĢ gördüğü bir rüyayı Zulayka‘nın yorumlamasını ister. Kadın bu rüyayı iyiye yormaz ve eĢini uyarır: ―Yorumlamadan rüyanı bıraksana./ KuĢağı bele bağlamıĢsın,/ Yollanıp dağa varmıĢsın,/ Avcılıktan fayda yok,/ Avcım bırak bu iĢi./ O zaman ben üzülüp dul kalırım./ Çarığı ayağa bağlamıĢsın,/ Baban ihtiyar, kardeĢin küçük./ ÇatıĢmaya girme, KocacaĢ,/ O zaman ben kederlenip dul kalırım./ Altın toynak, çevik bilek,/ Atını tutup binmiĢsin,/ Baban ihtiyar, kardeĢin küçük,/ Ne yapacaklar senin ev halkın?/ KuĢanma bırak demiri,/ Ġsteyerek evlendiğin Zulayka,/ O zaman ben azap çekip yanarım… Bu tüfeği sonunda,/ Eğer dinlersen avcı bırak,/ Sizi ölüme götürür.‖ Söyledikleri gerçek olur, KocacaĢ, destanın ilerleyen bölümünde Sur Eçki‘nin bedduası üzerine ölür (Akmataliyev; KırbaĢev, 2007: 77, 79).