• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

1.2. HALKEVLERĠNĠN KURULUġU VE GELĠġĠMĠ

1.2.1. KuruluĢu ve GeliĢim Süreci

Türkiye’de Türk Ocaklarının kapatılma kararının alınıp tartıĢıldığı ve yeni bir halk örgütünün kurulmasının düĢünüldüğü günlerde, Atatürk dünyadaki bazı mevcut örgütleri de incelemeye baĢlamıĢtır. Bu doğrultuda bazı ülkelerde bulunan halk okulları, kültür evleri, bunların amaçları, iĢleyiĢleri yakından takip edilmiĢ ve bunların demokrasinin geliĢmesine büyük katkılar sağladığı tespit edilmiĢtir. Bu olumlu izlenim Türkiye’de de benzeri bir örgütün kurulması gerektiği fikrini güçlendirmiĢtir. Halkın eğitilmesine ve yetiĢtirilmesine hizmet etmesi hedeflenen bu örgüt ile ülkedeki eğitim düzeyinin de yükseltilmesi amaçlanmıĢtır. ĠĢte bu amaçla Cumhuriyet yönetimi, bazı kiĢileri halk eğitimi hakkında çalıĢmalar yapmak üzere 1920’li yılların sonlarında Avrupa’nın çeĢitli ülkelerine göndermiĢtir. Örneğin Selim Sırrı Tarcan Ġsveç’e, Vildan AĢir SavaĢır Çekoslovakya’ya gitmiĢlerdir. Onların sundukları raporları Ankara büyük bir ilgi ve titizlikle incelemiĢ ve tartıĢmıĢtır. Bu, Halkevlerine giden yolun baĢlangıcı olmuĢtur.48

Cumhuriyet yönetiminin Avrupa’ya eğitime gönderdiği gençlerden Vildan AĢir SavaĢır, bütün Avrupa ülkelerini gezip inceledikten sonra halk eğitimi üzerinde özel çalıĢmalar yapmıĢ ve bu arada Çekoslovakya’daki baĢarılı bir örnek olan Sokollar ilgisini çekmiĢtir.49 Çek dilinde “Ģahin” anlamına gelen Sokollar, Çeklerin ve Slovakların kısa zamanda kaynaĢmalarını sağlamıĢ, ülke çapında açılan merkezler ve lokaller vasıtasıyla da yurt çapında bir örgüt haline gelmiĢlerdir. Çekler ve Slovakların bir araya gelerek ulusal bir devlet kurmalarında, düĢüncesi ile çok etkin olan filozof Jean Huss’un idealleri doğrultusunda örgütlenen Sokollar, yıl boyunca düzenli olarak kitle çalıĢmaları yapmıĢlar ve düzenledikleri Ģenlikler ile de ülkede bayram havası estirmiĢlerdir.50 Halkın geleneksel değerlerini ele alarak iĢleyen Sokollar, kısa zamanda Çekler ile Slovakların kaynaĢmasını sağlayarak yeni devletlerinin toplumsal tabanlarının oluĢturulmasında önemli aĢamalar katetmiĢtir.

____________________________________________

48 Uluskan, a.g.e., s. 43; GümüĢoğlu, a.g.e., s. 129.

49 Çeçen, a.g.e., s. 93.

50 Uluskan, a.g.e., s. 43; Çeçen, a.g.e., s. 93.

Ülke çapında bir dernek olarak örgütlenen Sokollar’ın her kent veya kasaba merkezleri de, hep halkın katkılarıyla ve bölgesel katılım sayesinde kurulmuĢlardır.

Vildan AĢir SavaĢır 1931 yılında Türk Ocakları binasında verdiği bir konferansta Avrupa’daki halk eğitimi çalıĢmaları ile beraber Çekoslovakya’daki Sokollar uygulamasını anlatmıĢtır. Daha sonra ise Ankara Radyosu’nda bu konferansı yinelemiĢtir. Vildan AĢir’in radyoda Sokollar’ı anlatması ve onların baĢarılarından söz etmesi ülkede bir tartıĢma ortamı yaratmıĢ ve örgütlenme arayıĢlarına yeni bir boyut kazandırmıĢtır.51 Vildan AĢir, Türkiye’de Çekoslovakya’daki eğitim ve kültür örgütleri olan Sokollar gibi bir örgütlenmeye gidilip gidilemeyeceğini, tıpkı Sokollar gibi Halkevleri ya da Halkın evlerinin kurulup kurulamayacağını sorgulamıĢtır. Radyodaki bu konuĢma üzerine Atatürk, köĢkten telefonla Vildan AĢir’i aratarak onu kutlamıĢ ve bazı çalıĢmalar için hazır olmasını istemiĢtir.52

Bu arada Türk Ocaklarının baĢarısızlığından ve tehlikeli eğilimlerinden rahatsız olan Ali Rana Tarhan, Hasan Cemil Çambel, Halil Fikret Kanad, Emin EriĢirgil, Ġhsan Sungu, Avni BaĢman gibi o dönemin ileri gelen aydın ve eğitimcileri aralarında toplanarak bu konuda neler yapılabileceğini görüĢüyorlardı bile. Bu tür toplantıların sonucunda zamanın Milli Eğitim Bakanı ReĢit Galip resmi bir mektup ile bu konuda düĢünen ve çalıĢan aydınları Türk Ocağı binasında toplantıya çağırıp bir kurucular komitesi oluĢturur.53 Toplantıya ReĢit Galip baĢta olmak üzere ġevket Süreyya Aydemir, Recep Peker, Ali Rana Tarhan, Hasan Cemil Çambel, Ziya Gevher Etili, Münir Hayri Egeli, Cevdet Nasuhi, Ġsmail Hüsrev Tökin, Ġshak Refet, Hamit Zübeyir KoĢay, Sadi Irmak, Behçet Kemal Çağlar ve Vildan AĢir SavaĢır katılmıĢlardır. Toplantıda ReĢit Galip, Atatürk’ün Halkevlerinin kurulmasına yönelik verdiği talimatı duyurmuĢ ve hazırlıklara hemen baĢlanacağını söylemiĢtir.54 O zamanki CHP Genel Sekreteri Recep Peker ise, yaptığı konuĢmada Halkevlerinin yükleneceği görevleri ve iĢlevi inançlı bir biçimde belirtmiĢ, Halkevlerinin bütün olarak yetiĢtirecek ulusal bir yuva biçiminde görev yapacağı inancını taĢıdığını

_____________________________________________

51 Çeçen, a.g.e., s. 93.

52 Uluskan, a.g.e., s. 44; Topuz, a.g.e., s. 55-56; Çeçen, a.g.e., s. 93-94; ġimĢek, a.g.e., s. 59-60.

53 Çeçen, a.g.e., s. 94; ġimĢek, a.g.e., s. 60.

54 Uluskan, a.g.e., s. 44; Çeçen, a.g.e., s. 94; Topuz, a.g.e., s. 56.

sözlerine eklemiĢtir. Bu ekibin toplantıları daha sonraları yinelenmiĢ ve yeni kurulacak olan Halkevlerinin yapısı, amaçları ile halka mal edilmeleri gibi konular geniĢ boyutlarda tartıĢılmıĢtır. Toplantılar sonunda komisyon, çalıĢmaların geniĢletilmesi gereğini görmüĢ ve kendine bağlı bazı alt komiteler kurmuĢtur.

Komitelerle beraber ana komisyonun çalıĢmaları iki ay kadar sürmüĢ ve sonunda bir tüzük öntasarısı ortaya çıkarılmıĢtır. Bu taslak CHP Genel Sekreteri Recep Peker’e sunulmuĢ, o da taslağı partinin yetkili organlarına götürmüĢ ve sonunda ana statü ile ilgili iĢlemler tamamlanmıĢtır.55

10-18 Mayıs 1931’de toplanan CHP’nin üçüncü büyük kongresi Halkevlerinin kurulmasına karar vermiĢtir. Parti kararının kesinleĢmesinden sonra hazırlıklar daha da hızlanarak ve ülke çapında Halkevlerinin kurulabilmesi için devlet olanakları seferber edilmiĢ ve sekiz yıllık parti programının yerine yeni bir program da hazırlanmıĢtır. Bu program, CHP Genel Sekreteri Recep Peker tarafından 16 Ekim 1931’de Darülfünun’da verilen bir konferansla yorumlanmıĢtır. CHP programında millet, “dil, kültür ve fikir birliği ile birbirine bağlı vatandaĢların oluĢturduğu bir siyasi ve içtimai heyet” Ģeklinde tanımlanmıĢtır. Halkçılık ise, “irade ve hakimiyetin kaynağı millettir. Bu irade ve hakimiyetin, devletin vatandaĢa ve vatandaĢın devlete karĢılıklı vazifelerinin hakkıyla ifâsını tanzim yolunda kullanılması” Ģeklinde açıklanmıĢtır. 1932 yılının baĢında artık hazırlıklar son aĢamaya gelmiĢ ve her Ģey açılıĢa kalmıĢtır.56

Yoğun bir çalıĢma temposunun ardından Halkevleri 19 ġubat 1932 tarihinde açılmıĢ ve aynı gün tam 14 merkezde hizmete giren Ģubeleri ile Türk kültür tarihindeki yerini almıĢtır. Bunlar Adana, Afyon, Ankara, Aydın, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, EskiĢehir, Ġstanbul, Ġzmir, Konya, Samsun ve Van Halkevleridir.57 Türk Ocaklarının kapatılmasından yaklaĢık bir yıl sonra açılan Halkevlerinin genel merkezi Ankara’daki Türk Ocağı binası olmuĢ, açılıĢ töreni de burada yapılmıĢtır. Yani bir anlamda Halkevleri, Türk Ocakları mirasına

____________________________________________

55 Çeçen, a.g.e., s. 94.

56 Çeçen, a.g.e., s. 94-95; Topuz, a.g.e., s. 56; Mustafa Oral, “Halkevlerinin Toplumsal ve Kültürel ĠĢlevleri”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi (AAMD), C: XVІІІ, S. 53, Temmuz 2002, s. 499-527.

57 Uluskan, a.g.e., s. 44; ġimĢek, a.g.e., s. 60; Çeçen, a.g.e., s. 100; Oral, a.g.m., s. 499-527.

konmuĢtur.58

Halkevleri, Cumhuriyetin dünya görüĢünü aydınlar aracılığıyla halk’a kadar indirme giriĢimi ve denemesidir. Halkevleri pratik becerilerin kazanıldığı yerlerden olmaktan çok, çeĢitli sanat dallarındaki çalıĢma ve gösterileriyle, yöre tarihi ve kültürü üstündeki araĢtırmalarıyla, değiĢik konulardaki konuĢmalarıyla bilinçlenme yerleriydi; yeni çağdaĢ yurttaĢ’ı yetiĢtirmeye yardımcı olan odaklardı.59 Tarık Zafer Tunaya da konuyla ilgili olarak “CHP’nin Türk Ocaklarının yerine geçmek ve kültür politikasını tahakkuk ettirmek üzere kurduğu bu müesseseler, aynı zamanda Türk Ocaklarının manevi varisi de sayılmıĢlardır” sözleriyle Halkevlerinin tanımını yapmıĢtır.60

Halkevlerinin açılıĢında Millet Meclisi BaĢkanı Kâzım Karabekir baĢta olmak üzere bakanlar ve büyük bir milletvekili çoğunluğu hazır bulunmuĢlardır. Halkevi binasının salonu, gelenleri karĢılayamadığı için binanın dıĢında büyük bir kalabalık oluĢmuĢ ve açılıĢ töreni aynı zamanda Ankara Radyosu aracılığı ile bütün ülkeye yayımlanmıĢtır.61 19 ġubat 1932 tarihli açılıĢ töreninde sırayla Ģu etkinlikler yer almıĢtır:

1. Ġstiklâl MarĢı 2. Cumhuriyet Yemini 3. Canlı Levha

4. CHP Genel Sekreteri ve Kütahya milletvekili Recep Peker’in Nutku 5. Behçet Kemal Çağlar’ın “Açılırken” ġiiri

6. Milli Eğitim Bakanı ve Aydın Milletvekili Dr. ReĢit Galip’in konuĢması 7.Behçet Kemal Çağlar tarafından yazılan “Çoban” adlı oyunun sahnelenmesi.62

_______________________________________________

58 Uluskan, a.g.e., s. 44.

59 Macit Gökberk, “Aydınlanma Felsefesi, Devrimler ve Atatürk”, Çağdaş Düşünce Işığında Atatürk, EczacıbaĢı Vakfı Yay., Ġstanbul, 1983, s. 325.

60 Tekerek, a.g.m., s. 17.

61 Çeçen, a.g.e., s. 95.

62 “Büyük Ġdeal Yolunda”, Hakimiyet-i Milliye, 19 ġubat 1932, s. 1; ġimĢek, a.g.e., s. 61. Ġlk kez Ankara Halkevi’nde seyirci karĢısına çıkan Çoban, ulusal bilinci, ulusun kendine güvenini arttırmak amacıyla yazılmıĢtır … (Daha geniĢ bilgi için bkz.: Nurhan Karadağ, “Halkevleri Oyun Dağarcığı:1932-1951”, Erdem, C: V, S. 13, Ankara, Ocak 1989, s. 105).

Ġstiklal MarĢı’ndan sonra kürsüye çıkan Recep Peker, konuĢmasında partinin son genel kurulunda ulusal kültür alanında yeniden örgütlenme kararı alındığını, bu amaçla Halkevlerinin kurulmasına karar verildiğini, Halkevleri ile ilgili hazırlıkların aylarca sürdüğünü, CHP’nin her kademesinde Halkevlerinin nasıl kurulacağı ve iĢleyeceği konusunun enine boyuna tartıĢıldığını, bu nedenle herkesin bu konuyu iyi bilmesi gerektiğini belirtmiĢtir. Halkevlerinin parti ve politika düĢünceleri dıĢında ulusal amaçlar için çalıĢacağını, bu kuruluĢların Türk toplumunu geleceğe hazırlayacağını, toplumun uluslaĢması ve ulusal amaçlar doğrultusunda geliĢebilmesi için sosyal ve kültürel çalıĢmalar yapma gerektiğini, Halkevlerinin de öncülük yapıp Türk insanını bütünleĢtireceğini ve böylece geleceğe daha güçlü biçimde hazırlayacağını bu asırda milletleĢmek için milletçe kütleleĢmek için mektep tahsilinin yanında ve ondan sonra mutlaka bir halk terbiyesi yapmak ve halkı bir arada ve birlikte çalıĢtırmak esasının kurulması gerektiğini söylemiĢtir.63 Peker yaptığı uzun konuĢmasının devamında da, CHP’nin bu sebeplerden ötürü siyasi hayata girmiĢ veya girmemiĢ vatandaĢları bir halk terbiyesi ile geleceğe hazırlamak için Halkevlerini tesis ettiğini sözlerine eklemiĢtir.64

Milli Eğitim Bakanı olarak Halkevlerinin hazırlayıcısı ve sorumlusu Dr. ReĢit Galip, Recep Peker’den sonra kürsüye gelerek ikinci açıĢ konuĢmasını yapmıĢtır.

ReĢit Galip söylevinde, ulusal davanın uygarlık yarıĢında yitirilen zamanı kazanmak olduğunu ve yeni açılan Halkevlerinin bu amaçla kurulduğunu, Halkevlerinin çevre ve bölge halkıyla nasıl kaynaĢtırılacağını, Halkevlerinin baĢlıca dokuz kol olarak çalıĢmalarını yürüteceğini, dilin ve yazının yabancı ögelerden temizlenerek bir an önce ulusal bir yapıya kavuĢturulması gerektiğini, ulusal benliğimizi kazandırmak amacıyla Türk tarihinin yeniden yazılması gerektiğini, bilimsel çalıĢmaların Anadolu’nun her köĢesine ulaĢtırılması gerektiğini, Türk halkının büyük çoğunluğunun köylü olması gerçeği karĢısında köylü kesimin öncelikle korunması gerektiği gibi konulara yer vermiĢtir.

Ayrıca Dr. ReĢit Galip, Türk ulusunun ulusal amacının artık değiĢtiğini,

_________________________________________________

63 Çeçen, a.g.e., s. 95-96; Recep Peker, “Halkevleri Açılma Nutku”, Ülkü, C: І, S. 1, Ankara, ġubat 1933, s. 6; ġimĢek, a.g.e., s. 63.

64 Uluskan, a.g.e., s. 45; ġerafettin Turan, İsmet İnönü Yaşamı, Dönemi ve Kişiliği, Bilgi Yay., Ankara, 2003, s. 236.

Ġslamcılık ve Osmanlıcılığın ulusal hedef olamayacağını, ancak çağdaĢ uygarlık yolunda Türk ulusunun hak ettiği yeri alabilmesinin yeni ulusal amaç olabileceğini, tarihin çeĢitli dönemlerinde Türklerin tüm dünyaya uygarlık konusunda öncülük yaptıklarını, tarihten gelen bu çizginin Türkleri yeniden uygarlık yarıĢında ileri noktalara ittiğini, uygarlık yarıĢında yitirdiğimiz ön saflardan ayrı kalma zamanını artık uzatmamak gerektiğini, Halkevlerinin bu ulusal davayı kendisine ana amaç olarak benimseyeceğini belirtmiĢtir.

Recep Peker ile beraber ReĢit Galip Bey’in bu konuĢmaları, Halkevlerinin kuruluĢunda yatan ana düĢünceleri belirtmek açısından son derece önemlidir.

Böylece Kemalist Devrimin halk okulları bu düĢüncelerle kuruluyor ve ülke çapında örgütleniyorlardı.65

Ankara’da Halkevleri genel merkezinde yapılan bu açılıĢ töreni nedeniyle BaĢbakan Ġsmet Ġnönü verdiği demeçte, “Silah gücünden, her türlü baskı kuvvetinden daha etkili olan nokta, inancıma göre Halkevi gibi kurumlardır. Düşüncelerle bütün ulus içinde ulusal yaşamın kazanacağı beraberlik, yükseklik ve sağlamlıktır. Her silahtan üstün olan budur” diyerek Halkevlerinin kuruluĢunu desteklediğini ve hükümetin bu atılımın arkasında olduğunu açıkça göstermiĢtir.66

Ayrıca Ġnönü, “CHP’nin Halkevleri aracılığıyla memleket içinde izlediği kültür politikası, bu yolla bilimi ve fenni, güzel sanatları yaymak, bu memleketin siyaseti, iktisatı hakkında en yeni, en doğru bilgiyi ortaya dökmektir. Halkevlerinde güzel sanatlara olan sevgiyi ulus içinde her kesime her vesile ile yayıp öğretmeyi maksatlarımızın başında sayıyoruz.” sözleriyle Halkevlerinin önemini ve özelliklerini belirtmiĢtir. Halkevlerinin, CHP’nin ilkelerinin neler olduğunun ve nasıl uygulandığının halka açıklanmasına da olanak vereceğini belirten Ġnönü, bunu

“vatandaĢa hesap verme” olarak nitelemiĢtir.67

Atatürk ise tutum ve davranıĢı ile Halkevlerinin kuruluĢunda çok önemli bir

____________________________________________

65 Çeçen, a.g.e., s. 97-99.

66 Çeçen, a.g.e., s. 99; Ali Nejat Ölçen, Halkevlerinin Yokedilişi, Halkevleri Genel Merkezi Yayını, Ankara, 1988, s. 20.

67 Turan, İsmet İnönü Yaşamı, Dönemi ve Kişiliği, s. 327; Bilgin Çelik, “Tek Parti Döneminde Aydın’ın Sosyo-Kültürel YaĢamında Halkevi’nin Yeri”, Toplumsal Tarih, S. 66, Tarih Vakfı, Ġstanbul, Haziran 1999, s. 40.

role sahip olmuĢtu. Ülkede arayıĢı yerinde izleyerek yetkilileri uyandırmıĢ ve onların Halkevleri gibi bir örgütlenmeye yönelmeleri konusunda asıl kararı kendisi almıĢtı.

Vildan AĢir SavaĢır’ın Ankara Radyosu’ndaki Sokollar üzerine verdiği konferansı dinlemesi ve onun ülkemizde Halkınevi biçiminde bir örgütlenmeye gidilmesi önerisini çok ciddi bularak kutlamasını ve bu noktadan sonra Halkevlerinin kurulması konusunda çalıĢmaları yönlendirmesini her zaman göz önünde tutmak gerekir. Daha sonraki günlerde yurt gezilerine çıktıkça her bölgedeki Halkevi Ģubesine uğramıĢ ve o merkezlerde halk ile diyalog kurarak ülke sorunları üzerine konuĢmuĢtur.68 Atatürk’ün “Halkevleri ile vatandaşa kucak açılmasıyla ülkemizde sosyal ve kültürel bir devrim yapıldı” sözü, bütünüyle CumhurbaĢkanı’nın Halkevi atılımına sahip çıktığının ve desteklediğinin göstergesi olarak görülebilir.69

Daha önceden açılma hazırlıkları tamamlanan diğer Halkevleri de, genel merkezin yönlendirmesi doğrultusunda Halkevcilik çalıĢmalarına hemen baĢlamıĢlardır. Vali, belediye baĢkanı ve o kentin önde gelen kiĢilerinin katılmalarıyla düzenlenen açılıĢ törenlerinde Halkevlerinin anlamı ve açılıĢ amaçları açıklanmıĢ, daha sonra da temsiller verilmiĢ, Ģiirler okunmuĢ, sanat gösterileri konserler düzenlenmiĢtir. Genellikle valiler açılma söylevleri vermiĢler, parti denetçileri de bu törenlerde hazır bulunmuĢlardır. Ankara’da “Çoban” piyesi oynanmıĢ, Behçet Kemal Çağlar’ın açılıĢ Ģiiri okunmuĢtur. Genellikle her kentin aydın kesimi Halkevlerine üye olarak çalıĢmaların baĢlamasına önayak olmuĢlardır.

BaĢbakan Ġsmet PaĢa ise Ġstanbul Halkevi’nin açılıĢına katılmıĢtır. Her Halkevi Ģubesinin açılıĢında bir parti veya hükümet yetkilisi hazır bulunmuĢtur. Aydınların ve önde gelen kiĢilerin Halkevlerine üye olmaları halkta üyelik için bir istek ve heyecan yaratmıĢ, kısa zamanda Halkevleri büyük bir üye potansiyeline sahip olmuĢtur.

Türk Devrimi’nin ilkeleri doğrultusundaki konuĢmalarla açılan Halkevleri Ģubelerinde ilk etkinlikler olarak Faruk Nafiz Çamlıbel’in “Akın” adlı piyesi ile Behçet Kemal Çağlar’ın “Çoban” adlı manzum oyunu sahnelenmiĢtir. Daha çok Türk tarihini günümüzde yansıtmaya dönük olan bu oyunlar Halkevleri aracılığı ile

____________________________________________

68 Çeçen, a.g.e., s. 99.

69 9 Mayıs 1935 tarihli CHP Dördüncü Büyük Kurultayını AçıĢ KonuĢması, ASD, C: ІІ, s. 401;

Uluskan, a.g.e., s. 49.

toplumumuzda ulusal bilinç yaratmaya dönük tiyatro eserleriydi. Tiyatro eserlerinin yanı sıra yöresel folklorun ele alındığı halk dansları gösterileri ile halk ozanlarının gene kendi bölgelerinin eserlerini çaldıkları konserlere yer veriliyordu. Halkevlerinin açılıĢı bir anda ülkede ulusal bir kültür rüzgârı estirmiĢti. Aydınlar, bilim ve düĢünce adamları ile beraber sanatçılar da bu yeni örgütlenme ile ilerisi için umutlu bekleyiĢ içine girmiĢlerdi. CHP’nin illerdeki yöneticileri kendi bölgelerinde Halkevi Ģubesi açmak için giriĢimde bulunurlarken, vali ve belediye baĢkanları da devletin ve yörenin olanaklarını böylesine bir ulusal kültür seferberliği için yönlendiriyorlardı.

O dönemde tek parti rejiminin olması ve parti ile devletin birbirine çok yakın olması Halkevlerinin çok kısa bir süre içinde kurularak bütün yurtta örgütlenmelerine yardımcı oluyordu.70

Parti, her türlü imkânı ve aracı da propaganda çalıĢmaları için seferber etmiĢ;

bu bağlamda hitabet sanatı ve tekniklerinden yararlanarak propaganda yapmak amacıyla Halk Hatipleri TeĢkilatı’nı kurmuĢtu (1931). Ġki temel nedenden dolayı bu teĢkilat belki de o dönemin en önemli propaganda aracı konumundaydı: Birinci neden, radyo, televizyon ve yazılı basın gibi öteki propaganda araçlarının ya hiç bulunmamaları, ya da minimum düzeyde mevcut olmalarıydı. Üstelik kentsel ve kırsal alanlar arasındaki kopukluk ve okuma yazma oranının düĢük olması, var olan iletiĢim araçlarının etkili bir Ģekilde kullanılmasını engelliyordu. Ġkinci neden ise, hitabet sanatının retorik ve tiyatro ile birlikte en eski propaganda teknikleri arasında yer almasıydı.71

1942 yılına gelindiğinde de yurt dıĢında da bir halkevi açılması fikri gündeme gelir ve 19 ġubat 1942 günü Londra Halkevi yurt dıĢındaki ilk ve tek Halkevi Ģubesi olarak açılır.72 Açılma törenine Türkiye Büyükelçisi Dr. Tevfik RüĢtü Aras, Ġngiltere DıĢiĢleri Bakanı Antony Eden katılarak birer konuĢma yapmıĢlardır. Eden konuĢmasında, Halkevlerinin Atatürk’ten alınan ilhamla, Türkiye’deki çağdaĢlaĢma

____________________________________________

70 Çeçen, a.g.e., s. 100-101.

71 ġimĢek, a.g.e., s. 45.

72 “Bu Gece Londra Halkevi Açılıyor”, Anadolu, 19 ġubat 1942, s. 2; Meral Demirel, “Vanguard ve Cephe’de Londra Halkevi”, Tarih ve Toplum, C: ІXL, S. 232, ĠletiĢim Yay., Ġstanbul, 2003, s.

27.

anlayıĢının hayata geçirilmiĢ bir ifadesi olduğunu vurgulamıĢtır.73

Londra Halkevi’nin altı Ģubesi bulunacak ve her Ģube ayrı bir çalıĢma gösterecektir. Hedef, modern Türkiye hakkında Ġngilizlere bir fikir vermek ve Ġngiltere’deki Türklere bir kültür yuvası açmaktır.74 Halkevinde haftada iki kez olmak üzere Türkçe dersleri verilmiĢ ve Ġngilizler Halkevi’ndeki derslere büyük ilgi göstermiĢlerdir.75 Ayrıca Ġstanbul’daki Enstitüler tarafından hazırlanan ve Türk motiflerinin tanıtıldığı sergi, Londra’da binlerce ziyaretçinin hayranlığını kazanmıĢtır.76 Türk ve Ġngiliz milletlerini birbirine yakından tanıtmak, aralarında dostluk iliĢkileri kurmak amacıyla çalıĢan bu kültür yuvası Ġngiltere’de bulunan Türklere ve Türk dostlarına toplantı yeri ve hizmeti de görmüĢtür.77

O dönemde tek parti rejiminin olması ve parti ile devletin birbirine çok yakın olması Halkevlerinin çok kısa bir süre içinde kurularak bütün yurtta örgütlenmelerine yardımcı olmuĢtur. Devletin elindeki binalar veya arsalar ile belediyelerin taĢınmaz malları Halkevlerine ayrılmıĢ, her bölgede düzenlenen kampanyalarla halktan para toplanmıĢ ve her il veya ilçe kendi Halkevi binasını kendi olanakları ile kurmaya baĢlamıĢtır. EĢraf, toprak sahipleri ve zengin kesimler de Halkevlerinin kuruluĢu için parasal yardımlarda bulunmuĢlardır. Halkevleri olayının baĢlaması bir anlamda ülkede yeniden bir ulusal kaynaĢma dönemini gündeme getirmiĢtir. Heyecan bu kez ulusal kalkınma için, aydınlanma uğruna yaĢanıyordu. Kültürel kalkınmanın heyecanı, ekonomik bunalımın sıkıntılarını geri plana atmıĢtı ve neredeyse Dünya Ekonomik Bunalımı’nın yarattığı sıkıntı unutulmuĢtu. Böylesine bir olumlu hava içinde halk kitleleri Halkevlerine koĢmuĢtu; kültürel açlık, bilimsel çoraklık ortamının giderilebilmesi için Halkevleri yoğun bir çalıĢma dönemine doğru sürüklenmeye baĢlamıĢtı.78

Görüldüğü üzere, halkın Atatürk devrimleri doğrultusunda siyasal ve ideolojik eğitimlerini gerçekleĢtirmek amacıyla kurulan Halkevleri, Atatürk devrimi

_____________________________________________

73 “Londra Halkevi Büyük Bir Törenle Açıldı”, Anadolu , 20 ġubat 1942, s. 1; Demirel, a.g.m., s.

30.

74 “Londra Halkevi Büyük Bir Törenle Açıldı”, Anadolu , 20 ġubat 1942, s. 3.

75 Demirel, a.g.m., s. 31.

76 “Londra Halkevi’nde Enstitülerimizin Açtıkları Sergi”, Ulus, 20 Ekim 1949, s. 4.

77 CHP XVІ. Yıldönümünde Halkevleri ve Halkodaları, Ulus Basımevi, Ankara, 1948, s. 23.

78 Çeçen, a.g.e., s. 100-101.

açısından yeni bir aĢama olmuĢ ve ülke çapında yeni bir dönem baĢlatmıĢtır.

Halkçılıkla denetlenen ulusalcılığın bir ideoloji olarak kitlelere yayılması da, Halkevlerinin kuruluĢu ile gerçekleĢebilmiĢtir.79 1931 ve 1932 yıllarında kurulan TTK ve TDK ile iĢbirliği içinde olan Halkevleri, Atatürk milliyetçiliğinin temel direkleri olmuĢlardır.80

1.2.2. KuruluĢ ve GeliĢim Sürecinde Yurt DıĢındaki Benzer Örgütlerin