• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

3.2. ĠġLEVLERĠ

3.2.1. Devrimin AĢılanması

“Kemalist Devrim’in Halk Okulları” olarak açılan Halkevleri, Kemalist ideoloji ve buna dayalı olarak partinin ilkelerini halka yaymak ve devrimleri halkın ruhuna sindirmek amacıyla kurulmuĢ ve faaliyet göstermiĢtir. Yayınlarında bu açıklıkla görülür. Amaç, devrimlerin halk tarafından “gönülden” benimsenmesidir.8

3.2.2. GeçmiĢe Ait Ġzleri Silmek

Halkın kalkınması için “Saltanat asırlarının gafil ve nankör ihmalini

____________________________________________

6 Çeçen, a.g.e., s. 104; Çavdar, a.g.e., s. 352; Geray, a.g.e., s. 347.

7 Ġsmail Hakkı Baltacıoğlu, Halkın Evi, Ulus Basımevi, Ankara, 1950, s. 29-31.

8 YeĢilkaya, a.g.e., s. 72; CHP 1935, s. 3; Tuğluoğlu, a.g.m., s. 113; Günver GüneĢ, Müslime GüneĢ, “Cumhuriyet Döneminde Manisa’nın Sosyo-Kültürel YaĢamında Halkevi’nin Yeri ve Önemi”, ÇTTAD, C: VІ, S. 15, Güz/2007, s. 56; Cevat Geray, Halk Eğitimine Giriş, Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yay., No:11, Ankara, 1970, s. 103.

Cumhuriyet yıllarının ve hatta aylarının Ģuurlu gayretiyle telâfiye geçmek”

amaçlanmıĢtır. Halkevlerinde, geçmiĢe ve özellikle Osmanlı tarihine ait dini dünya görüĢünün egemen olduğu eski medeniyet, yani “Osmanlı” olduğu belirtilmiĢ ve Osmanlı tarihine ait izler silinmeye çalıĢılmıĢtır.

Eski olana, yani Osmanlı’ya karĢı yeni olanın yerleĢtirilmeye çalıĢılmasını Kansu, “Halkevlerinin bir odasından halk türküleri taşarken, bir yan odadan Mozart sesi duyulur; ama hiçbir odadan gazel sesi duyulmaz.” sözleriyle özetlemiĢtir.9

3.2.3. KaynaĢmıĢ Kütle Yaratmak

Halkı Kemalist ilkeler doğrultusunda bir araya getirirken, sınıfsız katı bir toplum yaratmak temel amaçlardandır. Halkın kaynaĢmasını ve bütünleĢmesini sağlamak, mezhep, soy, sınıf farkları gözetmeden toplumu bir bütün halinde tutabilmek amaçlanmıĢtır. Recep Peker Nutku’nda da buna yer vermiĢtir: “CHP’nin Halkevleri ile takip ettiği gaye; milleti şuurlu, birbirini anlayan, birbirini seven, ortak ideale bağlı bir halk kütlesi halinde teşkilatlandırmaktır.”10 “Halkevlerinin gayesi ulusu katılaştırmak, sınıfsız katı bir kitle haline getirmektir.”11

Bu “kaynaĢmıĢ kütle”, “sınıfsız katı kitle” Recep Peker’in ifadesi ile “granit kütle” içinde bireyin tek baĢına varlığının anlamı yoktur. Birey ancak toplum içinde var olabilir.12 Çünkü ferdin değeri, hayatını çevreleyen üstün değerlerin duygusu içinde parıldar. Bu da ancak toplulukla belli olur. Halkevleri, iĢte bu duygunun kaynaĢtığı eğitim yuvalarıdır. Burada fertler, aile, iĢ ve sanat bağlarıyla birlikte kendilerini millî hayatın içinde dayaĢık bir varlık olarak bulurlar.13

Halkevlerinde bu “sınıfsız katı kütle” içinde eĢitlik sağlanmaya çalıĢılmıĢtır.

Halkevleri çatısı altında derin içtemlik ve arkadaĢlık duyguları hüküm sürmüĢtür. Bu sebeple herkese aynı Ģekilde davranmak fikrine aykırı bir hareket düĢüncesi Halkevlerinde yer bulamaz. Toplantılarda Atatürk ve diğer devlet adamları dıĢında

____________________________________________

9 YeĢilkaya, a.g.e., s. 73.

10 Recep Peker, “Halkevleri Açılma Nutku”, Ülkü, C: І, S. 1, ġubat 1933, s. 6.

11 YeĢilkaya, a.g.e., s. 74.

12 YeĢilkaya, a.g.e., s. 74.

13 CHP Halkevleri ve Halkodaları 1943, Ankara, 1944, s. 4.

kimseye özel yer ayrılamayacağı belirtilmiĢtir.14

Bu madde, Halkevinin üyeleri arasında eĢitlik sağlamasının yanı sıra iktidarın otoritesini sarsabilecek soya ya da dine dayalı liderlere karĢı bir önlem olarak da görülebilir.15

3.2.4. Canlandırma

“KaynaĢmıĢ bir kütle” haline getirilmek istenen toplumun, panayırlar, festivaller, geziler, müzikli ve danslı aile toplantıları ile canlandırılmasına ve hareketlendirilmesine çalıĢılmıĢtır. Balolar kadın ve erkeğin birlikte katıldığı ilk toplantılar olarak, sosyal yaĢantıda önemli bir değiĢimdir. Halkevleri niĢan ve nikâh törenleri için de kullanılmıĢlardır.16

3.2.5. Laiklik

Halkevleri, yeni ve laik Türkiye’de halkın camiler dıĢında toplanma mekânıdır.17 Anıl Çeçen bu konuda,

“Camilerde ümmet olarak bir araya gelmeye alışmış halk kitleleri, artık Halkevlerinde vb. uygar toplum merkezlerinde artık ümmet olarak değil; ama millet olarak bir araya geleceklerdi. Laiklik, Cumhuriyetin ve devletin temel ilkesi olunca, kitleleri cami dışında biraraya getirecek yeni merkezlere gereksinme vardı.

Halkevleri böylesine bir gereksinmeyi de karşılayacak biçimde örgütleniyordu.”

sözleriyle düĢüncesini ifade etmiĢtir.18

Halkevlerinin bu niteliği, Halkevi binalarının kent içinde yer alıĢını etkileyecek önemli bir konudur.19

3.2.6. Terbiye

Halkın terbiyesinin sağlanması Halkevlerinin en önemli iĢlevlerinden biri olarak görülmüĢtür. Bu konuda Ġsmet Ġnönü, “Halkevlerinde millî ve içtimaî hayatın

____________________________________________

14 CHPHÖ, Mad. 19.

15 YeĢilkaya, a.g.e., s. 75.

16 YeĢilkaya, a.g.e., s. 75.

17 Tuğluoğlu, a.g.m., s. 113.

18 Çeçen, a.g.e., s. 322; YeĢilkaya, a.g.e., s. 75-76.

19 YeĢilkaya, a.g.e., s. 76.

temelleri, terbiye suretinde, tedris suretinde, konuşma suretinde mütemadiyen kurulmalıdır” sözlerini sarf etmiĢtir.20

Halkevi Ģubelerinin çalıĢmaları ile halkın ruh terbiyesi, beden terbiyesi, kulak terbiyesi sağlanmaya çalıĢılmıĢtır.

Halkevlerinde yetiĢkinler için yaygın eğitim sağlanmaya çalıĢılmıĢtır.

Halkevleri tüzüğünde belirtildiği gibi Halkevlerine çocuk üye kabul edilemezdi. Yeni nesil örgün eğitim kurumlarında eğitilirken, yetiĢkinlerin eğitimini ve terbiyesini sağlamak Halkevlerinin iĢlevlerindendi.21

3.2.7. Telkin

Halkevlerinin en önemli iĢlevi “Kültür Telkini”dir. Kadro dergisinde ġevket Süreyya Aydemir Halkevlerinin açılıĢı üzerine, bütünleĢmiĢ millet ve ferdin devlete karĢı görevleri üzerinde durduktan sonra kültür telkininin önemini Ģu sözleriyle belirtmiĢtir:

“Hulâsa kültür telkini, prensipli, disiplinli, kontrollü ve esasları bütün teferrüatıyla evvelden belirli, sistemli bir telkin işidir.” Aydemir için bu önemli görevi gerçekleĢtirecek olan rehber, Halkevleridir. Dönemin gazetelerinde de millî kültür konusu sıklıkla iĢlenmiĢtir.22

3.2.8. Güven Verme, Onore Etme

Halkevleri yayınları, halka güven telkin eden ve inançla çalıĢmaya teĢvik eden örneklerle doludur. Yalnızca Halkevlerinde değil, dönemin diğer yayınlarında da sıkça rastlanılan bu tutumu Tanıl Bora, “özgüven serumu” olarak tanımlamıĢ ve dönemin millî kimliğini beslediğini belirtmiĢtir.23

“Türk” terimi, medeniyet rehberi olarak tanımlanmıĢtır. Türk milleti, o kadar derin ve tükenmez bir hayat hazinesi idi ki, medeniyet beĢiği olan yurdundan uzaklarda bile nerelerde dolaĢmıĢ, nerelerde yerleĢmiĢ ise, oralarda bir kültür ve

____________________________________

20 CHP Halkevleri ve Halkodaları 1943, s. 4.

21 YeĢilkaya, a.g.e., s. 76. (Ayrıca Bkz.: HİTT, Mad. 56).

22 YeĢilkaya, a.g.e., s. 77.

23 YeĢilkaya, a.g.e., s. 77.

enerji unsuru olmuĢtur. “Özgüven serumu” ile beslenen halkın tüm çalıĢmalarda seferberlik havası içinde olmasına gayret edilmiĢtir.24

Bu amaçlar doğrultusunda çalıĢabilmek için, Halkevleri dokuz ayrı koldan oluĢan bir altyapıya oturtulmuĢtur.25