• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

5.2. ĠZMĠR HALKEVĠ’NĠN KURULUġ SÜRECĠ

Türkiye’de 19 ġubat 1932 tarihinde açılan 14 Halkevi arasında Ġzmir Halkevi de bulunmaktadır.2 Günümüzde Ġzmir Devlet Tiyatrosu olarak kullanılan yer, o dönemde Halkevine ayrılmıĢtır. Bu yer aynı zamanda eski Türk Ocağı binasıdır.

1925 yılında yapımı için karar alınmıĢ, ancak 1927 yılında tamamlanabilmiĢtir.3 Ġzmir Türk Ocağı 20 Ağustos 1912 tarihinde resmen kurulur. Ocak, faaliyetleriyle Ġzmir’in kültür hayatında önemli hizmetlerde bulunmuĢtur. Ġzmir Türk Ocağı’nın ilk reisi Necip Türkçü, genel sekreteri ise Mustafa Necati Beyler’di. Vasıf Çınar, Haydar RüĢtü gibi Ġzmir’in önemli Ģahsiyetleri ocağın önde gelen üyeleriydi.

Ahmet Ağaoğlu, Hamdullah Suphi, Köprülüzade Fuat, Ali Canip, Aka Gündüz ve Kâzım Nami Beyler’in 1923 yılı Temmuz’unda Ġzmir Türk Ocağı’nda verdikleri

_____________________________________________

2 Özsarı, a.g.m., s. 402.

3 Günver GüneĢ, İzmir Türk Ocağı Faaliyetleri (1923-1931), Dokuz Eylül Üniversitesi, (BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Ġzmir, 1990, s. 53-55; YaĢar Akyol, İzmir Halkevi, Ġzmir BüyükĢehir Belediyesi Kültür Yayını, Ġzmir, 2008, s. 59.

konferansın yankıları günlerce sürmüĢtür.4 Mondros Mütarekesi’nden sonra Mehmet Necip Bey ocağın baĢkanlığından çekilir, yerine Dr. Ethem Bey gelir. Ġdare heyetinin diğer üyeleri: Muharras-ı Mesul, ve Müdür Vasıf, Veznedar Ahmet Naili; âzalar Mustafa Necati ve Enver Beyler’dir. Bu sıralarda Ġzmir’i iĢgal etme hazırlığında bulunan Ġtilaf Devletleri’ne karĢı koymak için Ocak hummalı bir çalıĢmanın içine girer. Ġzmir Ģehrindeki bütün cemiyet ve teĢkilatlar tehlikenin büyüklüğü karĢısında kendi aralarındaki anlaĢmazlıkları bir tarafa bırakarak Türk Ocağı adı altında toplanırlar. Yunanlıların 15 Mayıs 1919’da Ġzmir’i iĢgal etmesi üzerine, Ocak dağılır.

Üyelerin çoğu Millî Mücadele’ye katılır.5

Milli Mücadele yıllarından sonra Ġzmir Türk Ocağı, Anadolu’da açılan ilk ocaktır.6 1923 yılında yeniden tesis edilen Ġzmir Türk Ocağı’nın açılmasında Vasıf Çınar ve Mustafa Necati Beyler’in katkısı büyüktür. 1924 yılında Türkiye genelindeki bütün Türk Ocakları, Ankara’da bulunan Türk Ocakları Genel Merkezi’ne bağlanır. Ġzmir Türk Ocağı da bu teĢkilata girmesiyle maddi ve manevi desteklerle güçlenir. Kâzım Dirik PaĢa’nın Ġzmir Valisi olmasıyla Ġzmir Türk Ocağı ile Halk Fırkası iç içe girer. Ocağın Halk Fırkası ile bu yakınlığı 1931 yılına kadar sürer.7

Binanın Halkevine dönüĢme süreci 10 Nisan 1931’de baĢlar. Bilindiği gibi bu tarihte Türk Ocakları, olağanüstü bir kurultayla kendi kendini fesh eder, CHP’ye katılma kararı alır ve resmi iĢlemler baĢlatılır. Aynı iĢlemler zaman geçirilmeden Ġzmir’de de yapılır. 14 Nisan’da Ocakların Halk Fırkası’na katılma yönündeki kararı Ġzmir Türk Ocağı’na bildirilir ve Ocak, CHP Ġzmir Merkezine devredilir.

Özellikle 10-18 Mayıs 1931 tarihleri arasında toplanan CHP Üçüncü Büyük Kongresi, Halkevlerinin açılmasını karara bağlayınca, 1931 yılı baĢlarından beri zaten bu yolda süren çalıĢmalar belirli bir hız kazanır. En önemli sorun, Halkevi için belirlenen amaçlara uygun bina bulmaktır. Bunun için partiye geçen Türk Ocağı binaları oldukça uygundur. Nitekim CHP Genel Sekreteri Recep Bey’in 23.06.1931

_____________________________________________

4 Sadiye Tutsak, İzmir’de Eğitim ve Eğitimciler 1850-1950, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, 2002, s. 410.

5 GüneĢ, a.g.t., s. 26-27.

6 Tutsak, a.g.e., s. 410.

7 GüneĢ, a.g.t., s. 28-30.

tarih ve 708 numaralı bir tamimle Ocakların eĢya kıymetleri yanında, bunlardan

“Halkevi tesisine yarayacak olanlar”ı da soruĢturduğu görülür. Yanıtların ise,

“Temmuz’un haftasına yetiĢtirilmesi”ni ister. Bunların gecikmesi üzerine, 25.07.1931 tarih ve 1449 numaralı yeni bir tamim gönderir.8

Ġzmir’deki Türk Ocağı binası da altı oda ve beĢ yüz kiĢilik salonuyla Halkevi çalıĢmaları için yeterli olmasa da, belirlenen amaçlara uygundur.9 Üstelik de buranın, CHP Ġzmir Vilayet Merkezi olmasına izin verilmemiĢ, binada çalıĢmalar eskiden olduğu gibi devam etmiĢtir. Diğer yandan bina, Eylül ayından itibaren Ġzmir basınında “Halkevi” olarak anılmıĢtır. Ancak bu tanımlama 1932 baĢlarına kadar fiili bir durumu ifade eder. Çünkü bu tarihe kadar binada programlanmıĢ herhangi bir çalıĢma yoktur. Sadece bina değiĢik amaçlarla birtakım etkinliklerde kullanılmıĢtır.

Bunda henüz Halkevleri teĢkilatına iliĢkin çalıĢmaların tamamlanmamıĢ olması da bir etkendir. Nitekim daha 1931 Kasım’ında Halkevlerinin değiĢik Ģubelerine ait talimatnamenin tamamlanmasına çalıĢılmaktadır. Kaldı ki, Ġzmir’de ve ülke çapında buna benzer bazı binaların da Halkevi olarak tanımlandığı görülür. Örneğin Ġzmir’de ReĢadiye’de geçici olarak halkevine sahip olan Hocazade Ahmet Bey’in Kırahathanesi’nden bahsedilmektedir. Aynı Ģekilde Dolapkuyu CHP Nahiye Kongresi’nin Yapıcıoğlu Caddesi’nde bulunan halkevi binasında toplandığı duyurulmaktadır. Ankara’da ise Türk Tarih Cemiyeti’nin bulunduğu bina daha 21.07.1931’de “Halkevi” olarak tanımlanmaktadır.10

Dolayısıyla asıl planlı programlı çalıĢmaları ve yapılanmasıyla Ġzmir Halkevi’nin açılıĢı, ancak Halkevleri teĢkilatına iliĢkin çalıĢmaların sonuçlanması üzerine gündeme gelir. Bunu resmi olarak kamuoyuna ilk duyuran haber ise 20 Ocak 1932 tarihlidir. Buna göre, ülke çapında Ġzmir’inde aralarında bulunduğu 14 vilayetin Halkevleri açılacaktır. Haberi veren gazete aynı zamanda Halkevlerine ait talimatnameyi de tefrika halinde yayımlayarak halkı bu yönde bilgilendirir. 8 ġubat’tan itibaren ise konuya iliĢkin haberler yoğunlaĢır. Bunlara göre Halkevleri Talimatnamesi yeterli miktarda CHP Ġzmir TeĢkilatına gelmiĢ ve ilgililere

____________________________________________

8 Akyol, a.g.e., s. 59-60.

9 “Evimizin Birinci Altı Aylık ÇalıĢmaları”, Fikirler, C: VІІІ, S. 166-168, 1 Mart-15 Nisan 1938, s.

19.

10 Akyol, a.g.e., s. 60-61.

bildirilmiĢtir. Buna göre 12 ġubat’ta Ġzmir Halkevi’nin açılıĢ hazırlığı için “bazı meseleler” görüĢülecektir.

Gerçekten de Halkevlerinin açılıĢından bir hafta önce Bahribaba’daki Halkevi’nde bir hazırlık toplantısı yapılmıĢtır. Toplantıda Vali Kâzım Dirik, Müstahkem Mevki Kumandanı Hüseyin Hüsnü (KılkıĢlı) PaĢalar ile CHP Vilayet Ġdare Reisi Hacım Muhiddin (Çarıklı) Bey, Fırka heyetleri âzası, memurin, müdür ve reisleri, memurlar, kadın ve erkek öğretmenler ve daha birçok kiĢi hazır bulunmuĢtur. Saat 15.00’da konferans salonunda baĢlayan toplantıdan önce Hacım Muhiddin Bey bir konuĢma yaparak, bu toplantının nedenini ve amacını açıklamıĢtır.

Buna göre, Türk Ocaklarının feshine karar verildikten sonra bazı dedikodular olmuĢ ve bu kuruluĢların memlekete yaptığı hizmetlerden bahsedilmiĢtir. Bu arada, Türk Ocaklarının yerini tutacak kuruluĢlar oluĢup oluĢmayacağını soranlar olmuĢtur.

ĠĢte bu toplantı, herkes tarafından arzu edilen bir kuruluĢun oluĢmasını hazırlamak için yapılmıĢtır. Hacım Muhiddin Bey’den sonra Muallim Behzat Bey tarafından Halkevi Talimatnamesi okunmuĢ ve sonunda Halkevi Ģubelerine kayıtlar yapılmıĢtır.

16 ġubat 1932 tarihli gazeteler ise, Halkevi’nin Cuma günü (19 ġubat) merasimle açılacağını, bunun için hazırlıkların tamamlandığını bildirmiĢ ve Açılma Bayramı Programını vermiĢtir. Buna göre program Ģöyledir:

1- Piyano ile Erkek Muallim Mektebi talebesi tarafından Ġstiklal MarĢı 2- Piyano ile Erkek Muallim Mektebi talebesi tarafından Cumhuriyet Yemini 3- Halkevi Talimatnamesi’nin açıklaması ve açılma merasimine dair hitabe (Erkek Muallim Mektebi Müdürü Refet Bey tarafından)

4- Erkek Lisesi’nden bir Efendi tarafından manzume

5- Halkevi’nin çalıĢma tarzına dair nutuk (Ġlk Tedrisat MüfettiĢi Asım Ġsmet Bey tarafından)

6- Kız Lisesi talebesinden bir hanım tarafından manzumenin okunması.

17 ġubat’ta Vali Kâzım PaĢa, Anadolu gazetesine bir beyanatta bulunarak, Halkevi’nin Köycülük ġubesi’nin idaresini üstüne alacağını, çünkü bu Ģubede diğerlerine nazaran daha geniĢ bir mesai sahası olduğunu belirtmiĢtir. Bu arada Ġzmir Halkevi’nin açılıĢına fırkaya dahil olsun olmasın bütün Ġzmirliler davet

edilmiĢtir.11

Ġzmir Halkevi 19 ġubat 1932 günü diğer halkevlerine paralel olarak program gereğince resmen açılmıĢtır.12 AçılıĢ töreninden sonra herkese hangi Ģubelerde çalıĢacağına dair matbu kayıt pusulaları dağıtılmıĢ, herkes bu kağıtlardan yazılı olan Ģubelerden bir veya ikisini seçerek iĢaretlemiĢ ve imzaladıktan sonra geri vermiĢtir.

Bütün bu kağıtlar tasnif edildikten sonra, Ģubelere yazılanlar birer idare heyeti seçecekler ve her Ģubeden seçilecek bir üyeyle de, genel bir idare heyeti oluĢturulacaktır. Böylece Ġzmir Halkevi’nin 19 yıllık çalıĢması baĢlayacaktır.13

5.3. ĠZMĠR HALKEVĠ’NĠN FAALĠYETLERĠNĠ DÜZENLEYEN