• Sonuç bulunamadı

Çalışmanın aile vakıflarının hukuki boyutunu ve Osmanlı’daki durumunu ele alması sebebiyle kaynakları hem klasik fıkıh kitaplarından hem de Osmanlı’da vakıf hukukuna dair yazılmış temel eserlerden oluşmaktadır. Aile vakıflarının hukuki alt yapısına daha çok dört mezhebe ait kaynak eserlerdeki “kitâbu’l-vakf”, “kitâbu’l-evkâf”

ya da “kitâbu’l-ahbâs” başlıklı bölümler içerisinde değinilmektedir. Araştırmanın mihenk taşını da bu bölümler oluşturacaktır. Bu kısım asıl olarak mezhebin görüşünü en kapsamlı biçimde açıklayan eserlerden incelenecek, hükümlerde değişikliklerin bulunması halinde mezhebin diğer eserlerine de değinilmeye çalışılacaktır.

Bu kapsamda Şâfiî mezhebine ait eserler arasında İmam Şâfiî’nin (ö. 204/820) el-Ümm adlı eserinin yanı sıra eş-Şirbinî’nin (ö. 977/1570) Muğni’l-muhtâc’ı, eş-Şirâzî’nin (ö. 476/1083) el-Mühezzeb’i, el-Mâverdî’nin (ö.450/1058) el-Hâvi’l-Kebîr’i, Şemseddîn er-Remlî’nin (ö. 1004/1596) Nihâyetü’l-Muhtâc’ı aile vakıflarına dair görüşleri hakkında yararlanılan temel kaynakları oluşturacaktır. Bununla beraber yeri geldiğinde el-Gazâlî’nin (ö.505/1111) el-Vecîz’i ve el-Cüveynî’nin (ö. 478/1085) Nihâyetü’l-matlab’ı başta olmak üzere birçok Şâfiî kaynağa da müracaat edilecektir.

Hanbelî mezhebine dair görüşler için müracaat edilen kaynaklar çoğunlukla müteahhirîn dönem âlimleri tarafından mezhebin görüşlerinin derlendiği eserlerden oluşacaktır. Bunlar arasında en çok müracaat edilecek olan İbn Kudâme’nin (ö. 682/1283) Muğnî adlı eseridir. Bu kaynağa ek olarak Buhûtî’nin Keşşâfu'l-kınâ’sı, yine el-Buhûtî’nin (ö. 1051/1641) Dekâiku ûli’n-nuhâ’sı ve es-Süyûtî’nin (ö. 1243/1827) Metâlibu ûli’n-nühâ’sına da müracaat edilecektir. Bu eserlere ek olarak Hanbelî mezhebinin vakfa dair görüşlerini içeren müstakil bir vakıf eseri de bulunmaktadır. Ebû Bekir Hallal (ö. 311/923) tarafından kaleme alınan Kitâbü'l-vukûf min mesâili'l-İmam Ahmed b. Hanbel eş-Şeybânî isimli eserinden de Hanbelî mezhebinin aile vakıflarına dair hükümlerini belirlemek için yardım alınacaktır. Mâlikî mezhebinin görüşlerine dair kullanılacak ana eserler, muteahhirûn dönemi ulemâlarından el-Haraşî (ö. 1101/1690) ve

Şerhû’l-kebîr’leridir. Bununla birlikte ed-Desûkî’nin (ö. 1230/1815) ed-Derdîr’in şerhine yazdığı Hâşiye’si ve el-Adevî (ö. 1189/1775) tarafından el-Haraşî şerhine yazılan Hâşiye de müracaat edilen eserler arasında olacaktır. Malikî mezhebinin en temel kaynaklarından sayılan Sahnûn’un (ö. 240/854) el-Müdevvene’si ise görüşlerin teyidi için kullanılacaktır.

Osmanlı Devleti’nin resmi mezhebi Hanefîliğe dair eserler ise çalışmanın kapsamından hareketle diğer mezhep eserlerine nazaradan daha yoğunluklu ve ayrıntılı kullanılacaktır. Bu anlamda birçok metin ve şerh kitaplarına müracaat edilecek ve Hanefî mezhebinin aile vakıflarına dair görüşleri ortaya çıkarılacaktır. Bu bağlamda Zâhiru’r-rivâye eserleri ilk sırada müracaat kaynaklarıdır. Bununla birlikte Şemsü’l-Eimme es-Serahsî’nin (ö. 483/1090 [?]) el-Mebsût’u, et-Tahâvî’nin (ö. 321/933) ve el-Kudûrî’nin (ö. 428/1037) el-Muhtasar adlı eserlerindeki ilgili bölümler şerhleri ile birlikte incelenecektir.

Hanefî mezhebi’nde “mütûn-i erbaa” adı verilen Mevsılî’nin (ö. 683/1284) el-Muhtar’ı, İbnü’s-Saâtî’nin (ö. 694/1295) Mecmau’l-bahreyn’i, Ebu’l-Berekât en-Nesefî’nin (ö. 710/1310) Kenzü’d-dekâik’i ve Burhânüşşerîa’nın (ö. ?) Vikâye’si, bunlara ek olarak müteahhirîn dönemin en çok rağbet gören eseri olan el-Merginânî’nin (ö.

593/1197) el-Hidâye’si, ayrıca et-Timurtâşî’nin (ö. 1006/1598) Tenvîru’l-ebsâr’ı ve İbrahim el-Halebî’nin (ö. 956/1549) el-Mültekâ’sı temel kaynak olarak ele alınacaktır.

Ancak bu eserlerin metin olmaları sebebiyle çalışma kapsamındaki meselelere çok az değinilmesi ve problemin daha çok şerhlerde çözüme kavuşturulması, bu metinlere yapılan şerhler ve bu şerhlere yapılan haşiyelere müracaat edilmesini zorunlu kılar. Bu kapsamda İbnü’l-Hümâm’ın (ö. 861/1457) el-Hidâye üzerine yaptığı şerhi Fethu’l-kâdîr, Zeynüddîn b. Nüceym’in (ö. 970/1563) el-Bahru’r-râik ve Sirâceddîn b. Nüceym’in (ö.

1005/1596) en-Nehrü’l-fâik isimli Kenzü’d-dekaîk şerhleri ve İbn Abidîn’in (ö.

1252/1836) Bahru’r-râik üzerine yaptığı Minhatu’l-hâlik isimli hâşiyesi, yine el-Haskefî (ö. 1088/1677) tarafından et-Tenvîru’l-ebsâr’a yapılan Dürrü’l-muhtâr isimli şerh ve İbn Abidîn’in bu şerhe yaptığı Reddü’l-muhtâr isimli hâşiyesi incelenecek başlıca eserler olacaktır. Bununla beraber Şeyhîzâde’nin (ö. 1078/1667) Mecmeu’l-enhur ve el-Haskefî’nin Dürrü’l-müntekâ isimli Mültekâ şerhleri, müstakil eserler olan Sultan Alemgir’in emriyle hazırlanan el-Fetevâ’l-hindiyye ve el-Kâsânî’nin (ö. 587/1191)

Bedâiu’s-sanâî’si gibi Hanefî literatüründe yer alan birçok eser de yararlanılan kaynaklar arasında olacaktır.

Sözü edilen kaynakların sadece vakıf bahislerine değinilmeyecek, çalışmanın çeşitli yerlerinde ve özellikle aile vakıflarının diğer kurumlarla olan ilişkisi araştırılırken bu eserlerin diğer başlıkları da incelenecektir. Bu sayede aile vakıf hükümleri ile diğer bahislerin hükümleri karşılaştırılabilecektir.

Fıkhın her alanına temas eden geniş çaplı bu eserlerin yanı sıra Hanefî literatüründe ilk dönemlere kadar uzanan müstakil vakıf hukuku eserleri de bulunmaktadır. Ebûbekir Hassâf (ö. 261/875) tarafından kaleme alınan Ahkâmü’l-evkâf ve Hilâl b. Yahyâ (ö. 245/860) tarafından yazılan Ahkâmu’l-vakf isimli eserler, bu eserlerin başlıcalarıdır. Sonraki dönemlerde et-Timurtâşî tarafından bu iki eserde bulunan tekrarlar çıkarılarak ve olmayan konular eklenerek el-İsâf fî ahkâmi’l-evkâf adıyla eser kaleme alınmış ve Hanefîlerin vakıfla ilgili görüşleri ayrıntılı biçinde düzenlenmiştir. Bu üç eser çalışmanın her aşamasında müracaat edilen ana kaynak olarak yerini alacaktır.

Zikredilen eserlerle birlikte çalışmanın kapsamı gereği Osmanlı hukukunda bulunan ve vakıf ahkâmını konu edinen eserler de kaynaklar arasında olacaktır. Bu bağlamda her ne kadar içerisinde vakıf bahsi bulunmasa da Osmanlı’nın ilk kanun metni olma özelliği taşıyan Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye ve Aile Haydar Efendi (ö. 1935) tarafından bu esere yapılan Dürerü’l-hükkâm isimli şerh aile vakıflarının Osmanlı’daki hukuki yapısını belirlemede etkin olacaktır. Mecelle sonrası dönemde Osmanlı ulemâsı tarafından vakıf ahkâmına dair birçok müstakil eser kaleme alınmıştır. Ali Haydar Efendi’nin Tertîbu’s-sunûf fî ahkâmi’l-vukûf’u ve Ömer Hilmi Efendi’nin (ö. 1307/1889) İthâfu’l-ahlâf fî ahkâmi’l-evkâf’ı bu dönemle konuyla ilgili yazılan başucu eser özelliğini taşımaktadır. Her iki eser de Mecelle ile birlikte başlayan kanunlaştırma faaliyetlerinden etkilenen ve kanun metni şeklinde kaleme alınarak kesin hükümler ihtiva eden eserlerdir.

Ömer Hilmi Efendi’nin İthâfu’l-ahlâf’ı ise meclisten geçirilmeyen bölümlerinden sayılacak kadar Mecelle’ye benzetilmektedir. Yine bu dönemde mahkeme-i teftîş-i evkâf müsteşarı Hüseyin Hüsnü Efendi (ö. 1331/19129 tarafından el-İhsâf ahkâmi’l-evkâf ismiyle kaleme alınan esere de çalışmada atıf yapılacaktır.

Osmanlı’nın son, Cumhuriyet’in ilk yıllarına rastlayan dönemde Elmalılı Hamdi Yazır’ın (ö. 1942) İrşadu’l-ahlâf fî ahkâmi’l-evkâf’ı, ve yine kendisinin Ahkâm-ı Evkâf adıyla derlediği Mükiye ders notları, Ebû’l-Ulâ Mardîn’in (ö. 1957) Ahkâm-ı Evkâf’ı, Ali Himmet Berki’nin iki cilt halinde hem Osmanlı hukukunda hem de medeni kanunda vakfın hukuki durumunu incelediği Vakıflar adlı eserlerine de müracaat edilecektir. Bu dönemde yazılmakla birlikte vakıf konusuna dair müstakil bir eser olmasa da dönemin başlıca fıkıh kaynağı olması hasebiyle Ömer Nasûhi Bilmen tarafından kaleme alınan Hukukı İslâmiye ve Istılâhâtı Fıkhiye Kamusu’nun ilgili bölümlerinden de faydalanılacaktır.

Cumhuriyet dönemine gelindiğinde ise vakıf ahkâmına dair yazılan önemli eserler arasında Hüseyin Hatemî’nin modern bir bakış açısıyla ele aldığı Önceki ve Bugünkü Türk Hukukunda Vakıf Kurma Muamelesi ve Ahmed Akgündüz’ün İslâm Hukukunda ve Osmanlı Tatbîkâtında Vakıf Müessesesi, adlı eserleri kaynaklar arasında olacaktır. Yine Hamdi Döndüren’in İslâm Hukukuna Göre Günümüzde Vakıf Meseleleri, Murtaza Bedir’in vakıf hukuku bağlamında Orta Asya hukuku üzerine inceleme yaptığı Buhara Hukuk Okulu adlı eseri çalışmada kullanılacaktır. Bununla birlike İsmet Sungurbey’in Eski Vakıfların Temel Kitabı, Eraslan Özkaya’nın Eski Vakıf Hukuku isimli çalışmalarını da Cumhuriyet hukukçularının İslâm vakıf hukuku üzerine yaptıkları çalışmalar arasında değerlendirilebilir. Bu kaynaklara da yeri geldiğince değinilecektir. Hüseyin Hâtemî tarafından kaleme alınan Medeni Hukuk Tüzelkişilikleri isimli eser de bu alana dair kaynaklar arasında sayılabilirse de konusu itibariyle daha ziyade Cumhuriyet dönemi vakıflarını ele almakta ve çalışmanın kapsamı dışında kalmaktadır.

Bu eserlerin yanı sıra çalışmanın kaynakları arasında bilhassa Arap ve Batı dünyasında yapılmış vakıf hukukuna dair çalışmalar da bulunacaktır. Bu dönemde diğer İslâm ülkelerinde de vakıf ahkâmına dair nitelikli eserlerin yazıldığı söylenebilir.

Muhammed Ebû Zehra’nın (ö. 1974) Mısır, Irak, Lübnan gibi İslâm Devletleri’nin kanun metinlerini de zikrederek İslâm hukuku hükümleri ile birlikte değerlendirdiği Muhâdarât fi’l-vakf’ı, el-Kubeysî’nin doktora tezi olarak iki cilt halinde hazırladığı Ahkâmu’l-vakf fî şerîati’l-İslâmiye isimli eseri, Vehbe Zuhaylî’nin (ö. 2015) el-Vesâya ve’l-vakf

fi’l-fıkhi’l-İslâmî’si ve Mustafa ez-Zerkâ’nın (ö. 1999) Ahkâmü’l-evkâf’ı bu eserlerden bazılarıdır.5 Batı’da ise vakıf hukuku ile alakalı iki temel kaynak eserden söz edilebilir. Bunlar, Peter Charles Hannigan’ın The Birth of Legal İnstitution: The Formation of the Waqf in Third-century A.H. Ḥanafī Legal Discourse isimli eseri ve Miriam Hoexter tarafından yazılan Endowments, Rulers and Community: Waqf al-Haramayn in Ottoman Algiers, Studies in Islamic Law and Society adlı çalışmalardır.

İslâm vakıf hukuku ile ilgili kısıtlı miktarda da olsa yapılan lisansüstü çalışmalar da bulunmaktadır. Bu çalışmaların her biri vakıf hukukunun farklı alanı ile ilgilenmekle beraber genel manada vakıf hükümlerini kapsayıcı olması bakımından çalışmamıza katkı sağlayacaktır.6 Bununla birlikte tespit edilebildiği kadarıyla Türkiye’de yapılmış

5 Son dönemde Arap dünyasında İslâm vakıf hukuku üzerine yapılmış birçok çalışma bulunmaktadır.

Yukarıda zikredilenlere ek olarak bu çalışmalardan bazıları şunlardır: Hasan Rıza, Ahkâmü’l-evkâf;

Muhammed Mustafa Şelebî, Ahkâmü’l-Vesâya ve’l-Evkâf; Ahmed Ferrac Hüseyin, Ahkâmü’l-Vesâya ve’l-Evkâf; Muhammed Kemaleddin İmam, Vesâya ve’l-Evkâf fi’l-fıkhi’l-İslâmî; Hâşim Maruf Hasenî, el-Vesâya ve’l-Evkâf; Refik Yunus el-Mısrî, el-Evkâf fıkhen ve iktisaden; Abdullah b. Muhammed Ebû Süyeyne, Mühimmât-ı Ahkâmi’l-Evkâf; Zühdi Yeken, Ahkâmü’l-evkâf; Azmzâde Esad Paşa, Kitâbu Vakf;

Yahya b. Muhammed Hattâb, Ahkâmü’l-Vakf; Ahmed İbrahim Bek, Mevsuâtu Ahkâmi’l-vakf ale’l-mezâhibi’l-erbaa.

6 22.06.2017 tarihi itibariyle YÖK tezler kataloğu (https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi) üzerinde yaptığımız araştırma neticesinde tespit edebildiğimiz kadarıyla doğrudan İslâm hukuku ile alakalı vakıf hukukuna dair yapılmış lisansüstü çalışma 12 tanedir. Bu çalışmalardan 3 tanesi doktora diğerleri yüksek lisans düzeyindedir. Bunların dışında tarih ve sosyoloji gibi alanlara yönelik vakıfla alakalı lisansüstü çalışma bir hayli fazladır. Konu ile ilgili olmadıkları için burada isimlerini zikretmeye kanaatimizce ihtiyaç yoktur. Vakıf hukukuna dair yapılmış çalışmalar kronolojik olarak şu şekilde sıralandırılabilir.

Üzeyir Şanlı, Günümüz Vakıflarının İslâm Hukuku Açısından Değerlendirilmesi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1994 (Yüksek Lisans); Murat Beyaztaş, İslâm Hukukunda Vakıf Gayr-ı Menkullerin Kiraya Verilmesi Usulleri ve İcâreteyn, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2001 (Yüksek Lisans); Hüseyin Ertunç, İslâm Hukuk Tarihinde Vakıflar ile Batı Kültüründeki Benzeri Kurumların Karşılaştırılması, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007 (Doktora); Hatice Karakoç, İslâm Hukukunda Ariyet Akdi ve Doğurduğu Hukuki Sonuçlar Açısından Vakıfla İlişkisi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008 (Yüksek Lisans); Ömer Aslan, İslâm Hukukuna Göre Vakıf Mallarında Vakıf Hükmünün Sona Ermesi, Yüzüncüyıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011, (Yüksek Lisans); Sümeyye Özdemir, Zürrî vakıflarda kullanılan “çocukların çocukları” lafzının vâkıfın kızın çocuklarını kapsaması (Hatibzade, Kemalpaşazade ve İbn Nüceym’in risaleleri bağlamında), Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011 (Yüksek Lisans); Betül Aşar, İslâm Hukuk Tarihinde Para Vakıfları ve Finansman Kaynağı Olarak Kullanılması, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011 (Yüksek Lisans); Münir Yaşar Kaya, Ömer Hilmi Efendi ve “İthâfu’l-Ahlâf fî Ahkâmi’l-Evkâf” İsimli Eseri, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Ensitüsü, 2011 (Yüksek Lisans); Matiullah Sediqi, Hanefî Fakîhi eş-Şürünbülâlî’nin (994-1069/1586-1659) “Hüsâmü’l-Hükkâmi’l-Muhıkkîn li-Saddi’l-Buğâti’l-Mu‘tedîn ‘An Evkâfi’l-Müslimîn’’ Adlı Risâlesinin Tahkiki, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011 (Yüksek Lisans); Chamnti Tsilingkir (Hamdi Çilingir), Hanefî Vakıf Hukukunda Gaye Unsuru, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014 (Doktora); Yasin Erden, İstibdâl Risaleleri Bağlamında Vakıfta İstibdâl Meselesi, İstanbul Üniversitesi

lisansüstü çalışmalar arasında, araştırma ile doğrudan alakası bulunan biri doktora diğeri yüksek lisans düzeyinde olmak üzere iki lisansüstü çalışma bulunmaktadır. Chamnti Tsilingkir (Hamdi Çilingir) tarafından Hanefî Vakıf Hukukunda Gaye Unsuru adıyla tamamlanan doktora çalışmasının tamamen olmamakla birlikte aile vakıflarının da amaca yönelik bir vakıf çeşidi olması sebebiyle kısmen alakası bulunmaktadır. Ayrıca bu çalışma adından ve yazarının giriş kısmındaki açıklamalarından anlaşılacağı üzere7 Hanefî mezhebi çerçevesinden vakıf hukukunda amaç problemini ele almaktadır. Eserde ek olarak yer yer Hanefî mezhebi hükümlerinin uygulandığı bir devlet olması hasebiyle Osmanlı vakıf hükümlerine de temas edilmekle birlikte, sınırlı derecede olduğu söylenebilir. Bu açıdan araştırma, zikri geçen çalışmadan farklı olarak değinildiği üzere dört mezhebin hükümlerini de içerecek, ek olarak Osmanlı’nın tarihsel ve hukuki pratiğini bu hükümlerle detaylı şekilde karşılaştıracaktır. Hamdi Çilingir’e ait bu çalışmanın, araştırmadan bir diğer farkı ise Çilingir’in gaye unsuru çerçevesinde hayrî vakıflara dair hükümleri de değerlendirmeye tâbi tutmasıdır. Araştırmada hayrî vakıflara yeri geldiğince değinilecek olmakla beraber, konu dışına taşılmaması amacıyla hakkında zikri geçen çalışma kadar kapsamlı bir değerlendirmede bulunulmayacaktır.

Araştırmanın alakalı olduğu bir diğer çalışma Sümeyye Özdemir tarafından yüksek lisans tezi olarak 2011 yılında hazırlanan “Zürrî vakıflarda kullanılan ‘çocukların çocukları’ lafzının vâkıfın kızının çocuklarını kapsaması (Hatibzade, Kemalpaşazade ve İbn Nüceym’in risaleleri bağlamında)” isimli çalışmadır. Hazırlanan bu tezin aile vakıflarını konu edinmesi bakımından araştırma ile ilgisi bulunmakla birlikle, araştırmaya katkısı belli bir kısma yönelik olacaktır. Bu kısım ise aile vakıflarında kullanılan lafızlar bahsinde kızın çocuklarının evlad kapsamına girip girmeyeceği konusudur. Bu açıdan çalışmanın adı geçen tezden daha kapsamlı nitelikte olacağı değerledirilmelidir.

Öte yandan çalışmanın Osmanlı uygulamasını da konu edinmesi nedeniyle kaynakları arasında vakfiye örnekleri ve fetva mecmuaları da bulunacaktır. Bu anlamda 16. yüzyıl İstanbul’unda kurulmuş olan vakıflara ait vakfiye suretlerinin kaleme alındığı

Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015 (Yüksek Lisans), Murat Beyaztaş, İslâm Hukukunda Vakıfların Tağyiri ve İstibdali, Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2016 (Doktora).

İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri ana kaynaklar arasında olacaktır. Bununla birlikte yeri geldiğinde defter dışındaki vakfiyelerden de örnekler verilerek konu zenginleştirilecektir.

Uygulama alanına dair ikinci grup kaynaklar ise Osmanlı hukuki pratiğini incelemek üzere fetva mecmuaları olacaktır. Kullanılacak olan temel fetva kaynakları arasında Ebussuûd Efendi’nin (ö. 940/1574) Marûzât’ı, Seyyid Ahmed Efendi ve Seyyid Mehmed el-Gedûsî tarafından derlenen Netîcetü’l-Fetâvâ, Şeyhülislâm Feyzullah Efendi’nin (ö. 1115/1703) Fetâvâ-yı Feyziye’si, Şeyhülislâm Yenişehirli Abdullah Efendi’nin (ö. 1156/1743) Behcetü’l-Fetevâ’sı, Menteşzâde Abdurrahim Efendi’nin (ö.

1128/1716) Fetevây-ı Abdurrahim’i ve Ceride-i İlmiye dergisi bulunmaktadır. Bunların dışındaki fetvalara da yine çalışma boyunca değinilecektir.

Buraya kadar zikredilen eserlerin tamamı aile vakıfları ile doğrudan alakalı olmamakla birlikte içerisinde aile vakıflarına dair hükümlerin de bulunduğu genel nitelikli eserlerdir ve çalışmanın temel kaynaklarını da bu eserler oluşturmaktadır. Bunun sebebi aile vakıflarına yönelik hukuk, tarih veya diğer alanlarda bu güne kadar kapsamlı bir çalışmanın bulunmamış olmasıdır. Aile vakıfları özelinde yapılan çalışmalar çoğunlukla makale ya da kitap bölümü düzeyinde kalmakta ve daha çok oryantalist çalışmalarca yoğunlaşılmaktadır.

Bu konuya yönelik günümüzde dünya üzerindeki araştırmalarda artış bulunsa da henüz çok sınırlı derecededir. Bu nedenle aile vakıfları hakkında araştırmaları bulunan akademisyen sayısı da sınırlıdır. Yapılan çalışmaların birçoğu ise vakıf hukukundan ziyade aile vakıflarının sosyolojik, ekonomik ve tarihsel yönünü inceleyen çalışmalardan oluşmaktadır. Örneğin İsrailli bir profesör olan Aharon Layish daha çok Filistin’de bulunan aile vakıflarına dair tarihsel bir incelemede bulunmakta, David S. Powers ise Kuzey-Batı Afrika’nın sosyolojik durumunu incelemesi sırasında aile vakıflarının Fas bölgesindeki etkisine temas etmektedir.8 Her iki araştırmacı da çalışmalarında Mâlikî mezhebine ait hükümler üzerinde yoğunlaşmışlardır. Bir başka örnek olarak Muhammed Abdurrahman Sadıque ise Malezya’da aile vakıflarının geliştirilmesinin ekonomiye

8 Powers’ın içinde Fas’ta bulunan aile vakıflarına dair bir fetvayı ve dava konusunu incelediği bölüm

sağlayacağı katkıdan bahsetmektedir. Bu kişiler gibi dünyanın çeşitli coğrafyalarından araştırmacıların aile vakıfları hakkında makale ya da kitap bölümü düzeyinde çalışmaları bulunmaktadır. Bu çalışmalar şu şekilde zikredilebilir:

- Beshara DOUMANI, “Endowing Family: Waqf, Property Devolution, and Gender in Greater Syria: 1800-1860,” Comparative Studies in Society and History, 1998, c. 40, ss. 3-41.

- Mirza Hameedullah BEG, “Gifts, Family Waqfs and Pre-emption under Islamic Law: Some Observation”, Islamic Law in Modern India, ed: Tahir Mahmood, Bombay, N. M. Tirpathi, 1972, ss. 209-212.

- Danial LATIFI, “Law of Family Waqfs: Need for a Reconsideration”, Islamic Law in Modern India, ed: Tahir Mahmood, Bombay, N. M. Tirpathi, 1972, ss.

228-230.

- Aharon LAYISH, “The Family Waqf and the Shar’i Law of Succession in Modern Times”, Islamic Law and Society, 1997, c. 4, ss. 352-88.

- Tahir MAHMOOD, “Islamic Family Waqf in Twentieth Century Legislation:

A Comparative Perspective”, Islamic and Comparative Law Quarterly, 1988, c. 8, ss. 1-20.

- David S. POWERS, “The Mâlikî Family Endowment: Legal Norms and Social Practices” International Journal of Middle Eastern Studies. 1993, c. 25, ss.

379-406.

- David S. POWERS, “Orientalism, Colonialism and Legal History: The Attack on Muslim Family Endowments in Algeria and India”, Comparative Studies in Society and History, 1989, c. 31, ss. 535-571.

- Aharon LAYISH, “The Mâlikî Family Waqf: According to Wills and Waqfiyyât”, Bulletin of the School of Oriental and African Studies, c. 46, sy.

1, 1983, ss. 1-32.

- Peter LIENHARDT, “Family Waqf in Zanzibar”, Journal of the Anthropological Society of Oxford (JASO), c. 27, sy. 2, 1996, ss. 95-106.

- Muhammed Abdurrahman SADIQUE, “Family Waqf Deserves a Better Deal”, Issues in Waqf Laws & Management (With Focus ın Malesia), IIUM Press, Kuala Lumpur, 2014, ss. 34-47.

- Muhammed Abdurrahman SADIQUE & Aznan HASAN & Abdul Haseeb ANSARİ, “Socio-legal significance of family waqf in Islamic Law: Its Degradation and Revival”, IIUM Law Jornal, c. 24, sy. 2, ss. 309-334.

Çalışmanın konusu ile alakalı literatür eksikliği konunun araştırılırken gerek vakıf hukukuna dair yazılmış monografilerden, gerekse fıkıh literatüründeki bölümlerden yararlanmayı zorunlu kılmaktadır. Öte yandan vakıflar hakkında tarih, sosyoloji, ekonomi vb. alanlarda yapılan çalışmalardan ve vakfiye, fetva ve kadı sicillerinden yararlanılacaktır.