• Sonuç bulunamadı

C- Anlam Belirsizliğinin Giderilmesi

III- KAPALI SİSTEMATİK YORUM

Hertz, mekanik dünya görüşünü en iyi betimleyen düşünürlerdendir. Vergi hukukunun mantıksal bir yapı olarak, bir sistematik bütünlük içinde algılayan görüşün anlaşılabilmesi için Hertz’in kazandırdığı temelin anlaşılması çok önemlidir. Bu bütünlüklü yapı öyle kurgulanmalı ki, hem mantıksal olarak tutarlı hem de olayları açıklama gücüne sahip olmalıdır.

124

Hertz’e göre, mekanik, şunu söyleyerek bir dünya betimlemesi biçimi belirler: “Dünya betimlemesinin bütün tümceleri, belirli sayıda verilmiş tümceden(mekaniğin aksiyomlarından) belirli bir tarzda elde edilecektir. Bunu yapmakla, bilimsel yapının kurulması için yapıtaşlarını sağlar”. Ve şöyle söyler: “Hangi yapıyı kurmak istersen iste, onu, bir yolla, bu yapıtaşlarıyla ve yalnızca bunlarla çatabilirsin. Nasıl sayılar dizgesiyle herhangi bir sayı yazılabiliyorsa, mekaniğin dizgesiyle de mekaniğin dizgesiyle de fiziğin herhangi bir tümcesi yazılabilmelidir”375.

Hertz’in “Principles of Mechanics” de savunduğu düşüncelere göre; düşüncenin yasalarıyla çelişen bütün modelleri kabul edilemez modeller olarak görmeliyiz. Bu yüzden ilkin modellerimizin mantık bakımından kabul edilebilir olduklarını postüle etmeliyiz376.

Mekanik fenomenlerin temsili ile karşılanması gereken üç test:

1-Mantıksal tutarlılık.

2-Empirik verilere mütekabiliyet.

3-Temsilin basitliği ve inceliğidir377.

Mekanik fenomenlerle ilgili matematiksel modellerimizin iç yapısını ve ifadesini, onların tecrübede verili olgularla ilişkilerinden buna göre ayırmalıyız. Matematiksel tümdengelim(deduction) ile sistematik ya da formel sunum, Hertz’in sistemindeki a priori unsurdur. Hertz, matematik formüllerin fiziğin problemlerinin tümünü ele almak için gerekli çerçeveyi sağlayabileceklerinin ve dolayısıyla fiziksel gerçekliğe bir mantıksal yapı armağan edebileceklerinin bilincine varmıştı378.

Bu model, olay-akıl , hakikat-mantık, gerçeklik-tasarım denkliğini öneren Aristoteles’in, Husserll’ın, Traktatus dönemi Wittgenstein’ın, Russell’ın, ve hakikat ile mantıksal tasarım olarak hukuk denkliğini öneren Kelsen’in ve Austin’in yaklaşımlarındaki ortak hususları dile getirmektedir.

Hertz’in sistemindeki matematik fizik ilişkisi, vergi hukuku ile verginin konusunu oluşturan ekonomik olaylar arasındaki ilişkiye denk gelir. Bu anlayışta vergi hukuku öyle kurgulanır ki onun mantıksal sistematik yapısı içindeki kavramların ekonomik olayları tam olarak temsil ettiği varsayılır. Bu durumda, yorumcu için temel amaç, vergi hukukunun kavramsal

375 Wittgenstein, Tractatus Logico - Philosophicus, 1996, s. 157.

376 Toulmin, Dil, Etik ve Temsil, 2008, s. 160.

377 Toulmin, Dil, Etik ve Temsil, 2008, s. 161.

378 Toulmin, Dil, Etik ve Temsil, 2008, s. 163.

125

sistematiğinin kavranması olmalıdır. Bu bir kere kavrandı mı, ekonomik olayları vergi hukuku açısından açıklamak mümkün olur.

Vergi hukukunun sistematik yapısını salt mantıksal açıdan analiz eden bakış açısı, vergi hukukunu kapalı bir sistem olarak görür. Bu anlayış, bir vergi hukuku kavramını yine diğer bir vergi hukuku kavramıyla veya diğer hukuk dallarındaki anlamlarıyla olan ilişkisi çerçevesinde açıklar ve böylece sadece vergi hukuku mevzuatı içindeki yeri ve diğer hukuk kurallarıyla olan bağı açısından anlamlandırır. Tıpkı Herts’in fizikte yaptığı gibi.

S.E.Palmer, parçadan bütüne ve bütünden parçaya stratejilerinin etkileşiminin bir örneği olarak bir yüzü oluşturan elementlerin(göz, kaş, burun, ağız gibi) yüz olarak bir bütünde verilmesi ya da ayrı ayrı gösterilmesini karşılaştırır. Bir bağlam içindeyken kolayca tanınabilen bir yüzün parçaları tek başına görüldüklerinde biraz belirsizdirler, ama daha fazla ayrıntı veya bilgi verildiğinde tanınırlar. Ayrıca kişi nesneleri kendi ortamı içinde ararsa yani bağlantılarını kurulabilirse nesnelerin tanınma doğruluğu da o oranda artmaktadır. Buna

“bağlam etkisi” adı verilir379.

Bu araştırma sonuçlarının, bir vergi hukuku kurallarının ve kavramlarının tüm bağlamları açısından incelendiğinde ve bağlam etkisi dikkate alındığında, kuralın anlamında netleşme sağlanması olanağının çok yüksek olmasını kanıtladığını düşünüyoruz. Bu kanıt, vergi hukukunda sistematik yapıyı salt mantıksal açıdan analiz eden kapalı sistematik yorumun önemini açığa çıkartır.

Sistematik yapıyı salt mantıksal açıdan analiz eden veya diğer bir deyimle kapalı sistematik yorum kavramına benzer şöyle sistematik yorum tanımları yapılmaktadır:

Savigny’e göre, bizim kapalı sistematik yorum dediğimiz “sistematik yorum”, düşüncenin tasnif edilip düzenlenmesi, yani düşüncenin parçalarının birbiriyle olan mantıksal ilişkisinin araştırılmasıdır. Bu mantıksal ilişki, yasanın münferit hükümleri arasındaki içsel bağlantıya değil, bütün hukuksal kurum ve kuralları büyük bir birlik içinde toplayan içsel bağlantıya ilişkindir ve yorumlanması söz konusu olan yasanın hukuk düzeninin bütünüyle nasıl bir ilişki içinde olduğunu araştırma amacına hizmet eder. Alexy’ye göre, hukuk kuralının anlamının yasa kuralındaki konumundan çıkarılmasıdır. Canaris’e göre ise, hukuk düzeninin dışsal sistemi içindeki yerinden çıkarılmasıdır380.

Oder’e göre, kapalı sistematik yorum, niteliği gereği iki öncülden hareket eder: 1- Hukuk kurallarının oluşturdukları bağlam, normların birbirini tamamladığı bir kurgusundan

379 Solso, Maclin, & Maclin, 2007, s. 140; Biederman, Glass, & Stacy, 1993, s. 22-27.

380 Metin, 2008, s. 18, 23.

126

kaynaklanır. Bu kurgu normatif bir bütünlük oluşturur. 2- Söz konusu bütünlük, normatif unsurlar karşılıklı bir etkileşim içindedir. Kuralın anlamı, kendini çevreleyen bağlam içinde, bu bağlamın farklı unsurları ve bunların birbiriyle ilişkisi gözetilerek aydınlatılır381.

Kapalı sistematik yorumun bakış açısına göre, hukuk kuralı aynı zamanda bir mantık kuralıdır. Bu bakış açısı Kelsen’in, tutarlı, kapalı ve formel bir hukuk sistemi içinde normların mantıksal bir hiyerarşisi kurgusuna382 denk gelir. Sistematik yorumda hukuk kuralı kavramı, sistem içindeki yeri ve aynı veya farklı kanunlar içindeki bağlamlar, bağlantılar ve diğer kurallarla olan ilişkisi dikkate alınarak anlamlandırılır383. Işıktaç ve Metin, kapalı sistematik yorum yöntemini; bir hukuk kuralını diğer normlardan soyutlayarak sadece kendisi bakımından yorumlamaya çalışan yöntemin tersi olarak, hukuk kuralının anlamının hukuk düzeninin bütünü içerisinde, içinde bulunduğu sistemin üst kuralları dikkate alınarak kavranılmaya çalışılması olarak tanımlar. Böylece o kuralla ilgili tüm kurallar göz önüne alınmış olur384. Öncel, Kumrulu ve Çağan, benzer şekilde, kapalı sistematik yorum yöntemini, kuralın anlamı belirlenirken, yasa yapısı içindeki yeri ve diğer mevzuat ile olan bağlantısı ve ilişkileri, Türk Vergi Sistemini oluşturan kurallarla bağlantısı açısından değerlendirme yapılması şeklinde tanım getirir 385 . Bu yöntem, tek tek hukuk kurallarının anlamlandırılmasından ziyade, tüm hukuk kurallarının tutarlı bir bütün oluşturacak şekilde yorumlanmasını önerir. Münferit normlar birbiri yanında bağlantısız bir şekilde bulunmazlar.

Hiçbir kural tek başına değildir386. Buradaki bütünlük yorumlanan hukuk kuralının diğer hukuk kuralları bağlamında dikkate alınması anlamındaki bütünlük olup, hukukun özdeşi ve derin anlamı olan Dworkin’in hukuk bütünlüğü değildir.

Kapalı sistematik yorum, hukuk biliminin bilimsel niteliği ile yakında ilgilidir. Bilimsellik iddiasında bulunan sistematik yorum savunucuları, hukuki problemlerin bütününü çelişkiye yer bırakmayacak şekilde sistem içine sokmak zorundadır. Tek hukuki problem, hukuki problemlerin bütünü, yani problemler sistemi bakımından incelenmelidir387. Kuralların tutarlı bir sistem oluşturdukları kabulüne dayalı bu yöntem, çeşitli mantık kurallarından yararlanmayı içerir388.

381 Oder, 2010, s. 55.

382 Yüksel, 2004, s. 149,150.

383 Heinrich & Moritz, 2000, s. 144.

384 Işıktaç & Metin, Hukuk Metodolojisi, 2003, s. 129,130.

385 Öncel, Kumrulu, & Çağan, 2002, s. 20.

386 Sözer, 2008, s. 51.

387 Hirş, Pratik Hukukta Metot, 2000, s. 39.

388Akkaya, 2002, s. 52., (Yazarın “norm” kavramını biz “hukuk kuralı” olarak değiştirip aldık.)

127

Bu tanımlar, hukuku kapalı bir sistem olarak görür. Yani hukuk kavramlarının anlamı nispi olarak belirlenir ancak bu nisbilik ilişkisi yine hukuksal sistemin diğer parçaları ile bağı açısındandır.