• Sonuç bulunamadı

1.1. Kamu Politikası

1.1.1. Kamu Politikalarının Çözümlenmesi/Analizi

Kamu politikası analizi, başta kamu yönetimi olmak üzere siyaset bilimi, hukuk, ekonomi ve sosyoloji gibi birçok bilgi kümesinden yararlanarak kamusal sorunların tespiti, analizi ve çözülmesine yönelik sorun ve eylem odaklı, çok yöntemli ve çok disiplinli bir araştırma ve uygulama alanıdır (Parsons, 1995: xvi; Yıldız ve Sobacı, 2013: 26). Kamu politikası yaklaşımı, Lasswell (1951: 3-15; Keser ve Gökmen, 2012: 21) tarafından 1951’de tartışılmış olmasına rağmen, politika analizi teriminin ilk olarak Charles E. Lindblom (1958: 298-312) tarafından 1958 yılında kullanıldığı kabul edilmektedir (Patton ve Sawicki, 1993: 21-22). Politika analizi Patton ve Sawicki’ye (1993: 21) göre; “sosyal, ekonomik veya fiziki problemlerin azaltılması veya çözümüne yönelik olarak, alternatif siyasa ve programların ortaya konduğu ve değerlendirildiği bir süreçtir. Bununla birlikte politika analizi terimi analitik sürecin ürünü veya çıktısını

ifade etmek için de yaygın olarak kullanılmaktadır (Keser ve Gökmen, 2012: 21).

Dye’a göre, politika analizi; üzerinde çalışılan politika konusunu tasvir edebilmek, analiz edebilmek ve sonucunda kamu politikasını açıklayabilmektir. Başka bir ifade ile politika analizi; hükümetlerin ne yaptığını, niçin yaptıklarını ve bu yapılan şeyin vatandaşların yaşamında herhangi bir değişiklik yapıp yapmadığını öğrenmek ve anlamaktır (Dye, 2002: 1). Kraft ve Furlong’a (2013: 112-146) göre politika analizi; kamu problemlerinin etkilerinin nedenlerini ortaya çıkarmak için gerekli verilerin toplanması, verilerin işleme tâbi tutularak nitelikli bilgilerin üretilmesi ve yorumlanması aşamalarını kapsamaktadır. Politika analizi, ister akademisyenler tarafından ister profesyonel analistler ve politika yapıcılar tarafından uygulansın aslında politika kararları için alternatifleri, değerleri ve çıktıları belirtmekten oluşur (Elmore, 1983: 5). Bir politika analizi sürecinde ilerledikçe, belirli konularda daha fazla bilginin kullanılabilir olması muhtemeldir (Leon ve Thissen, 2009: 814). Analizin son aşamasında analistler veya politika yapıcılar tarafından örgütsel birimlerde kaynakları yönlendiren muhtemelen büyük etkisi olan bir politika açıklanır (Elmore, 1979: 604).

Kamu politikası analizi çalışmaları, insanlar arasında yöneten-yönetilen ayrımının ortaya çıkmasıyla eşzamanlı başlamıştır. İlk çağlardan itibaren resmî ya da gayriresmi görevliler olmuştur. Kabile toplumundaki ihtiyar üyelerini, kabilenin büyücüsünü ya da şamanını, köylerde yaşayan deneyimli ve yaşlı kişileri, prens, kral ya da padişahın öğretmenlerini, hükümdarların bazı arkadaşlarını, sırdaşlarını, eşlerini ve hatta sevgililerini zaman zaman danışman adı altında değerlendirmek mümkündür. Arapça ve Farsça kaynaklı “vezir” kelimesi, “yükün taşınmasına yardım eden kişi” şeklindeki anlamıyla danışmanlık işlevini anlatmaktadır (Goldhamer, 1978; Yıldız ve Sobacı, 2013: 32). Hammurabi Kanunları ile Konfüçyüs’ün, Aristo’nun ve Platon’un siyaset alanındaki eserleri bilinen en erken dönem kamu politikası belgeleri sayılabilir.

Kamu politikası analizinin ortaya çıkışıyla ilgili ikinci açıklama, bu çalışmaların, Sanayi Devrimi, köyden kente göç ve kentleşme, Fransız Devrimi ve Aydınlanma Çağı ile beraber ortaya çıktığıdır. Kabaca 18. yüzyılın ortalarında başlayan bu ikinci devirde, bir önceki dönemden farklı olarak ilk kez sorunlarla ilgili sistematik verilerin toplanmaya ve bilimsel yöntemlerle işlenmeye başlanması gözlenmektedir. Kamu politikasının ortaya çıkışı ile ilgili üçüncü açıklama ise, modern anlamda kamu politikası analizinin 20. yüzyıl başında ABD’de ortaya çıktığını iddia etmektedir. Bu bağlamdaki ilk örnek, ABD’de 1900’lerin başında yolsuzluğa batmış yerel yönetimleri yeniden yapılandırmayı amaçlayan ve yerel düzeyi aşarak ulusal düzeyde bir reform hareketine dönüşen İlerici Hareket’tir (Progressive Movement) (Yıldız ve Sobacı, 2013: 33).

İkinci Dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda politika analizine ilişkin ilk sistematik çalışma olan ve Daniel Lerner ile Harold D. Lasswell tarafından kaleme alınan “The Policy Sciences: Recent Developments in Scope and Method” başlıklı çalışma 1951 yılında yayımlanmıştır (Dunn, 1981: 19).

Dünyadaki akademik yazın incelendiğinde kamu politikalarının oluşturulması ve analizine yönelik çalışmaların aslında çok yeni olmadığı ortaya çıkmaktadır (Keser ve Gökmen, 2012: 18). Politika Analizi, katılımcı, eleştirel, anlatı ve tartışmacı olarak kendini daha disiplinli, tartışmacı yansıtmış ve politika analizi teorileri büyük bir çeşitliliği, yaklaşımları ile yöntemlerine katkıda bulunmuştur (Akman, 2015: 44). Başta ABD olmak üzere incelenen ülkelerin önemli bir kısmında genellikle planlama ve karar almayla ilgili analitik yöntemlerin özellikle mühendis ve iktisatçılar tarafından kamu

politikalarında uygulanmasıyla birlikte kamu politikası analizinin yaygınlaştığı söylenebilir. Düşünce kuruluşları siyasetle eklemlenmiş olsa da alternatif politika analizi merkezleri olarak çalışması ve ilgili olduğu alana göre çevre, dış politika, güvenlik, kentleşme gibi alanlarda politika uzmanları ve analistlerin yetişmesine katkıda bulunması nedeniyle politika analizi konusunda önemli bir işlevi yerine getirmektedirler. Bunun yanı sıra politika analizinin üniversitelerin desteğiyle geliştiği söylenebilir. Üniversitelerde sosyal bilimlerdeki araştırmaların gelişmesiyle başlayan süreçte kamu politikası ve politika analizine ilişkin derslerin yayılması, lisansüstü programların açılması, bu alanda çalışan akademisyen ve araştırmacıların sayısının artması ve nihai olarak yapılan çalışma ve araştırmaların çoğalması söz konusu olmuştur (Köseoğlu, 2013: 14).

Yakın zamana kadar Türkiye kamu yönetimi yazınında yaygın bir kullanım ve araştırma yolu olmayan kamu politikaları ve analizi, son dönemde bir ivme kazanmış ve bazı çalışmalara konu olmuştur (Görmez ve Değirmencioğlu, 2012: 211). Türkiye’de gerek akademik yazında gerekse uygulama alanında özellikle politika analizine ilişkin araştırmaların sayısı kısıtlı kalırken, mevcut yayınlarınsa daha çok politika analizinin tarihsel gelişimi ve kuramsal yapısı üzerine odaklandığı görülmektedir. Hem politika analizinin kuramsal yapısına hem de uygulanmakta olan veya uygulanması düşünülen somut kamu politikalarının analizine aynı incelemede yer veren akademisyen sayısı ise oldukça azdır. Siyaset bilimi ve kamu yönetimi alanında çalışanlar yalnızca kavramın kuramsal boyutuna ilgi gösterirken, istatistiksel metotlardan uzak durmakta; istatistik, yöneylem araştırması veya ekonometri gibi sayısal yöntemler üzerinde çalışan akademisyenler ise analizini yaptıkları konuyla politika analizi bağlantısını genellikle kurmamaktadırlar. Dolayısıyla, özünde disiplinler arası bir çalışma gerektiren politika analizi konusundaki akademik yazın Türkiye’de kısır kalmakta ve dahası karar verilen siyasalara ilişkin değerlendirmeler, yalnızca yazarının kişisel yargılarıyla şekillenen öngörüler olmaktan ileri pek gitmemektedir (Keser ve Gökmen, 2012: 18).