• Sonuç bulunamadı

2.3 1919 1938 DÖNEMİ TÜRKİYE İRAN İLİŞKİLERİ

2.3.1 İran’da Rıza Pehlevi Öncesi Genel Durum

1907 anlaĢmasıyla Ġran üç nüfuz bölgesine ayrılmıĢtır. Ülke Ġngilizler, Ruslar ve Ġranlılar arasında paylaĢtırılmıĢtır. Buradaki iki yabancı devletten biri olan Çarlık

190

Arif Keskin; “Türkiye-Ġran ĠliĢkilerini Belirleyen Yapısal ve Dönemsel Faktörler ” Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayınları, Avrasya Dosyası, 11 Eylül Sonrası Türk DıĢ Politikası, Ġlkbahar 2004, Cilt: 10 Sayı: 1 Sayfa: 5

http://asam.org.tr/tr/yazilar.asp?pkat1=31&pkat2=&pyil=2008&start=11 ( 23.09.2008 )

191

Arif Keskin; a.g.m s. 5

192

Arif Keskin; a.g.m s.5

Rusya‟nın Ġran üzerindeki etkisi 1917‟de çok zayıflamıĢtır. Bu durumdan yararlanacak olan diğer devlet olan Ġngiltere 9 Ağustos 1919‟da Ġran‟ı tamamen kendi nüfuzu altına alabilmek için Ġran‟a bir anlaĢma imzalatmıĢtır. Ancak Ġran‟da meclise egemen olan milliyetçiler bu anlaĢmayı onaylamamıĢtır. Ġngiltere ise bu anlaĢmayı zorla uygulatma gücünü194

kendinde bulamamıĢtır.

Ġngiltere‟ye karĢı yeniden denge kurmak isteyen Ġran, SSCB‟ye yakınlaĢmıĢ ve iki ülke arasında 26 ġubat 1921‟de Moskova‟da bir dostluk anlaĢması imzalanmıĢtır. SSCB anlaĢmanın 6. maddesiyle “Ġran‟ı bir baĢka devletin ( Ġngiltere‟nin) iĢgal etmesi veya Sovyetlere karĢı Ġran‟da askeri güç bulundurması durumunda” Ġran‟a müdahale etmek hakkını195

kazanmıĢtır. Birinci Dünya SavaĢı sonrasında Ġran‟ın kuzey eyaletlerinde çıkan ayrılıkçı hareketler Ġran‟ın SSCB‟ye yakınlaĢmasındaki bir diğer etkendir. Bu ayrılıkçı hareketlere yapılan yardımın durdurulması konusunda SSCB ve Ġran anlaĢmıĢtır. Böylece Ġran kısa sürede otoritesini ülke geneline yaygınlaĢtırmıĢtır.

18. yüzyıldan beri Ġran‟a hakim olan Türkmen Kaçar hanedanının otoritesi bu süreçte zayıflamıĢ ve seçimle gelen hükümetler iktidarın fiili sahibi olmaya baĢlamıĢtır. Ülkedeki tek disiplinli askeri birlik olan Kazak alayının komutanı Rıza Han196 21 ġubat 1921‟de Savunma Bakanı olmuĢ ve hükümetler içinde güç odağı olmayı baĢarmıĢtır. Rıza Han 1923‟te bir darbeyle baĢbakan olmuĢ ve fiili iktidarı tamamen ele geçirmiĢtir.

2.3.2 İran’da Rıza Pehlevi’nin İktidara Gelişi

1. Dünya SavaĢı sırasında Ġran tahtında 1779‟da iktidar olan Kaçar hanedanlığı vardır. Rusya‟da ihtilal çıkıp, Ġran Azerbaycan‟ındaki Rusya güçleri tamamen dağılınca o bölgeyi Osmanlı orduları ele geçirmiĢ ve Kazım Karabekir PaĢa karargahını Tebriz‟de kurmuĢtur. SavaĢ sonunda Osmanlı Devleti‟nin geri çekilmesinden sonra ġeyh Muhammed Hıyabani Tebriz‟de “Azerbaycan Sosyal

194Baskın Oran; Türk Dış Politikası, Cilt: 1, ĠletiĢim Yayınları, Ġstanbul, 2004 Sayfa: 206 195Baskın Oran; a.g.e s. 206

196

Demokrat” partisini197

kurup, 1920‟de Tebriz‟de “Azadistan” cumhuriyetini ilan etmiĢtir.

1.Dünya SavaĢı‟ndaki geliĢmeler Ġran‟ın merkezi hükümetinin otoritesini zayıflatmıĢ, devletin egemenliğini tehlikeye sokmuĢ ve ekonomisine büyük zarar vermiĢtir. Kaçar hükümdarı Ahmed ġah Tahran‟daki sarayında hüküm sürse de ülkede otoriteyi güneyde Ġngiltere ve kuzeyde Rusya olmak üzere iki iĢgalci devlet198

sağlamıĢtır. 1917‟deki devrimin ardından Rus askerlerinin çekilmesiyle Rus tehdidi geçici olarak ortadan kalkmıĢtır. Yabancı orduların varlığının merkezi hükümetin otoritesi üstündeki kısıtlamaları çok büyük orandadır ve yeni bir aĢiretçilik dalgasına ve taĢrada Tahran‟dan kopuĢa kadar199

ülkeye egemen olan yabancı etkisini azaltmaya dönük bir siyasi hareket baĢlatmıĢtır.

Petrol çıkarlarını korumaya ve yeni BolĢevizm tehdidini durdurmaya kararlı olan Ġngiltere, 1918‟den 1921‟e kadar Ġran‟da zaten fazla olan rolünü giderek arttırmıĢtır. Tahran‟daki hükümet ancak Ġngiliz desteğiyle200

varlığını sürdürmüĢtür. Ġngiliz askeri ve idari danıĢmanları Ġran‟ın ordusundan geri kalanını düzene sokmaya ve ülkedeki çeĢitli siyasi fraksiyonları kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya baĢlamıĢlardır. Ġngiltere özel danıĢma ayrıcalıklarına karĢılık Ġran‟a kredi açmayı önerince bazı Ģehirlerde yabancı karĢıtı gösteriler baĢlamıĢ201

, zaten etkisiz ve Ġngiliz yanlısı görünen hükümete duyulan hoĢnutsuzluk gittikçe artmıĢtır. Bu kaos durumu sonunda kararlı bir komutanın eylemleriyle son bulmuĢtur.

Anadolu‟da süren Türk kurtuluĢ hareketinin görüĢüleceği Londra Konferansı‟nın baĢladığı 21 ġubat 1921‟de Ġran‟da Rıza Han emrindeki Kazak Tugayı ile darbe yaparak var olan yönetimi devirmiĢtir. Kazak Tugayı‟nda albay olan Rıza Han 21 ġubat 1921‟de 3 bin kiĢilik bir birlikle Tahran‟a girerek bazı ileri gelen

197

Kamuran Gürün; Dış İlişkiler ve Türk Politikası ( 1939’dan günümüze kadar ) Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayın Yüksekokulu Basımevi, Ankara, 1983 Sayfa: 306

198

William Cleveland; Modern Ortadoğu Tarihi, çev. Mehmet Harmancı, Agora Kitaplığı, Ġstanbul, 2008 Sayfa: 208

199

William Cleveland; a.g.e s. 208

200

William Cleveland; a.g.e s. 208

politikacıları tutuklamıĢ ve Ģahtan genç sivil reformcu202

Seyyid Rıza Tabatabai‟yi baĢbakan olarak atamasını istemiĢtir. ġah bu talebi kabul etmiĢ ve Seyyid Rıza yeni bir kabine kurarak Rıza Han‟ı ordu komutanı yapmıĢtır. Rıza Han mayısta Seyyid Rıza‟yı istifaya zorlamıĢ ve dört yıl boyunca gittikçe büyük bir güce ulaĢmıĢtır. 1923‟te Ġran Harbiye Bakanı Ahmet Rıza Han hükümet darbesi ile yönetimi ve baĢbakanlığı ele geçirmiĢtir. Rıza Han‟ın gerçekleĢtirdiği milliyetçi darbe203

sonucunda Ġngiltere ve Rusya‟nın ekonomik yayılmacılığına karĢı yeni bir hükümet kurulmuĢtur. TaĢraya bir düzen verilmesi gerektiğini gören meclis, ordunun bütçesini arttırmıĢtır. Rıza Han böylece ordu mevcudunu arttırmıĢ, silahlarını modernleĢtirmiĢ ve ordunun isyancı aĢiretlerle mücadele etmesini sağlamıĢtır.

Azadistan cumhuriyeti de o dönemde Ġran Harbiye Bakanı olan Rıza Han tarafından ortadan kaldırılıp bölge yeniden Ġran‟ın egemenliği altına sokulmuĢtur. Rıza Han 1925‟te Kaçar hanedanlığına son vererek Ġran‟da Pehlevi hanedanlığını baĢlatmıĢtır. 1925 yılında önemli muhalefet bölgeleri bastırılmıĢ ve Rıza ġah ( Han ) sevilmese de saygı gören bir milli kahraman204

haline gelmiĢtir.

Rıza Han‟ın otoritesi askeri alanla sınırlı değildir. 1923‟te baĢbakan olmuĢ, daha sonra Ahmed ġah‟a bir Avrupa tatilinin kendisine iyi geleceğini telkin etmiĢtir205. ġah bu üstü pek de kapalı olmayan tehdidi anlayarak dönmemek üzere Paris‟e gitmiĢtir. Rıza Han iki yıl sonra ise meclisi Kaçar hanedanını tahttan indirmeye ve bir kurucu meclis kurmaya ikna etmiĢtir. Ġran ġahı Ahmet‟in yurtdıĢında bulunduğu sırada Ekim 1925‟te ġah Ahmet‟i tahttan indirmiĢtir. Bu yeni meclis 1925‟te toplanıp dünyanın en yaĢlı monarĢisini206

Rıza Han‟a ve ailesine teslim etmeye karar vermiĢtir. Bir baĢka askeri komutan ĢehinĢah olmuĢtur. Ġran Meclisi Aralık 1925‟te Ahmet Rıza Han‟ı Ġran ġehinĢahı ilan etmiĢtir. Aralık 1925‟te krallığını ilan eden Rıza Han 22 Nisan 1926‟da Türkiye ile güvenlik ve dostluk anlaĢması imzalamıĢ ve 26 Nisan 1926‟da Rıza ġah Pehlevi adıyla tahta çıkmıĢtır.

202

William Cleveland; Modern Ortadoğu Tarihi, çev. Mehmet Harmancı, Agora Kitaplığı, Ġstanbul, 2008 Sayfa:209

203

Öner Pehlivanoğlu; Ortadoğu ve Türkiye, KastaĢ Yayınevi, Ġstanbul, 2004 Sayfa: 77

204

William Cleveland; a.g.e. s. 209

205

William Cleveland; a.g.e. s. 209

206

Böylece Kaçar ailesinin Ġran‟daki egemenliğine de son vermiĢtir. 1926‟da Pehlevi hanedanının sadece 53 yıl sürecek iktidarı207

bu biçimde baĢlamıĢtır.

Köylü bir Fars ailenin çocuğu olan Rıza Han‟ın208 yeni kurduğu hanedana koyduğu Pehlevi adı eski Pers kabilelerinden birinin adı olup Rıza Han‟ın milliyetçiliğinin bir iĢaretidir. Kendine sadık bir ordu kurduktan sonra “ ÇarĢı ” ile büyük toprak sahiplerinin desteğini alan Rıza Han Türkiye benzeri reformlarla209

tam bağımsız çağdaĢ bir ulus devlet kurmaya çalıĢmıĢtır.Rıza Pehlevi‟nin bu hükümet ve monarĢi darbeleri ile amacı örnek aldığı Atatürk gibi Ġran‟da geniĢ ve köklü reformlar210 ile ülkeyi batılılaĢtırmaktır. Gerçekten de Ġran‟da bu amaçla birçok reform ve batılaĢma hareketi yapılmıĢtır. Pehlevi din adamlarının etkisini azaltamamakla birlikte özellikle eğitim alanında211 birçok yenilik yapmıĢtır. Eğitim sistemine vatanseverlik, milliyetçilik ve batılı düĢüncenin yerleĢmesini212 sağlamıĢtır. Orduyu düzenleyerek disiplinli bir hale getirmiĢtir. Kapitülasyonlar kaldırılmıĢtır. Ekonomik alanda devlet müdahalesine önem vermiĢtir. Atatürk ve Türkiye ile iyi iliĢkiler kurmuĢtur.

Rıza ġah hedeflerini Atatürk kadar açık olarak dile getirmese de Ġran‟da gerçekleĢtirmek istediği reformlar Atatürk‟ün Türkiye‟de yaptığı reformlardan farklı değildir. Gerçekten de Rıza ġah programlarından çoğunu doğrudan doğruya Kemalist devrimlerden almıĢtır. Ġkisi sık sık birbirlerine benzetilse de Rıza ġah‟ın geçmiĢi ve siyasi tutumu Atatürk‟ten çok 19. yüzyıl Mısır‟ının Mehmet Ali‟sine213

benzemektedir. 1878‟de Mazandaran‟da Türkçe konuĢan bir ailenin çocuğu olarak doğan Rıza ġah fazla bir eğitim görmemiĢ ve genç yaĢta Kazak Tugayı‟na katılmıĢtır. Biraz Rusça öğrenmiĢ olabilirdi ancak herhangi bir Avrupa dili214

207

William Cleveland; Modern Ortadoğu Tarihi, çev. Mehmet Harmancı, Agora Kitaplığı, Ġstanbul, 2008 Sayfa: 209

208

Baskın Oran; Türk Dış Politikası, Cilt: 1, ĠletiĢim Yayınları, Ġstanbul, 2004 Sayfa: 359

209

Baskın Oran; a.g.e s. 359

210Fahir Armaoğlu; 20.Yüzyıl Siyasi Tarihi, Alkım Yayınevi, Ġstanbul, 1984 Sayfa: 209 211

Fahir Armaoğlu; a.g.e s. 209

212Fahir Armaoğlu; a.g.e s. 209 213

William Cleveland; a.g.e s. 209

bilmemektedir ve orduda albaylığa kadar yükselmiĢtir. Uzun boyu ve mağrur havası kendisinin baĢarılı bir subay ve sert bir otokrat215

haline gelmesine yardım etmiĢtir.

Rıza Han ülke içinde hem ulemanın sosyo ekonomik etkinliğini azaltmaya hem de FarslaĢtırma politikasını216

uygulamaya çalıĢırken, dıĢarıda da hem kapitülasyonlardan kurtulmaya hem de Ġngiltere ve SSCB arasında denge politikası izlemeye217 çalıĢmıĢtır. 1928‟de kapitülasyonları kaldırmayı baĢaran Rıza ġah içerde de ulemanın muhalefetini sindirmeyi baĢarmıĢtır. Bu baĢarılardan güven duyan Ģah 1930‟ların ortalarından itibaren Nazi Almanyası‟nı Ġran üzerinde geleneksel etkiye sahip Ġngiltere ve SSCB karĢısında bir denge unsuru218

olarak kullanmak için çalıĢmaya baĢlamıĢtır. Almanya ile baĢlayan yakınlaĢma Ġkinci Dünya SavaĢı‟na girildiğinde her alanda yoğunlaĢmıĢtır. Bu politika sonucunda Ġran, Ağustos 1941‟de iki ülkenin ( Ġngiltere ve SSCB ) iĢgaline uğramıĢ ve Ģah tahtı oğluna bırakmak zorunda kalmıĢtır.

Türkiye‟de Mustafa Kemal Atatürk Nisan 1920‟de yeni rejimi kurmak için çalıĢmaya baĢlamıĢsa, Ġran‟da da ġubat 1921‟de Savunma Bakanı olan Rıza Han da benzer nitelikte yeni rejime geçiĢ çalıĢmalarına baĢlamıĢtır. Ġki yeni rejimin de ortak bir amacı vardır: Batılı kurum ve kurallarla çağdaĢ ve tam bağımsız bir ulus devlet yaratmak. Resmi ideolojileri ( din yerine milliyetçilik ) ve iç ( geleneksel ekonomik sınıflar ) ve dıĢ ( Ġngiltere ) düĢmanları219

aynı olan devletlerin birbirine bakıĢı gayet olumludur.

Tarihsel ve sosyo-ekonomik nedenlerle Rıza Han‟ın önündeki engeller Mustafa Kemal Atatürk‟ün önündeki engellerden daha büyüktür. Bu yüzden Mustafa Kemal Atatürk‟ün Türkiye‟de yaptığı reformlar Rıza Han için psikolojik destek220

215

William Cleveland; Modern Ortadoğu Tarihi, çev. Mehmet Harmancı, Agora Kitaplığı, Ġstanbul, 2008 Sayfa: 209

216

Baskın Oran; Türk Dış Politikası, Cilt: 1, ĠletiĢim Yayınları, Ġstanbul, 2004 Sayfa: 359

217Baskın Oran; a.g.e s. 359 218Baskın Oran; a.g.e s. 359 219

Baskın Oran; a.g.e s. 357

220

olmuĢ ve kendi ülkesinde benzer reformlar yapmak istemiĢtir. Rıza Han‟ın Ġran‟ı için Mustafa Kemal Atatürk‟ün Türkiye‟si model oluĢturmaktadır.

Türk modelinin ilk önemli etkisi cumhuriyet221

ile kendisini göstermiĢtir. Türkiye‟de cumhuriyetin ilanı Ġran‟da büyük etkiye neden olmuĢtur. Türkiye‟de cumhuriyet ilan edilmesinden bir gün önce, 28 Ekim 1923‟de, Rıza Han da Ġran‟ın baĢbakanı olmuĢtur. Bu tarihten sonra Türk hükümeti Ġran‟da da saltanatın kaldırılması ve yerine cumhuriyet kurulması isteğini gizlice dile getirmeye baĢlamıĢtır. Ġran‟da da aynı değiĢimin yaĢanması gündeme gelmiĢtir. Türk basınında da Ġran‟da cumhuriyete geçilmesinin olumlu olacağını belirten yazılar yayımlanmıĢtır. Bu konuda ilk iĢaret 20 Ocak 1924‟te bir Ġstanbul gazetesinin ( Vakit )222 Ġran‟da cumhuriyet ilan edilmesini tavsiye eden yazısıyla görülmüĢtür. Bu yazı Rıza Han‟ı destekleyen Tahran basınında büyük ilgi görmüĢ ve Ġran‟da da cumhuriyet ilan edilmesini konu edinen yazılar Ġran gazetelerinde bir anda artmaya baĢlamıĢtır. Rıza Han‟ın da desteğiyle basın monarĢiye ve o sırada Avrupa‟da yaĢamakta olan Ahmet ġah‟a yönelik yayınlara baĢlamıĢtır. Ġran basınında Ahmed ġah‟ı eleĢtiren ve Rıza Han‟ın cumhurbaĢkanlığını destekleyen haber ve yazılar Ģubat ayına gelindiğinde iyice yaygınlık ve yoğunluk kazanmıĢtır. Bunun yanı sıra çeĢitli illerde cumhuriyet komiteleri223 kurulmuĢ, Tahran‟a destek telgrafları yağmaya baĢlamıĢtır. Aynı biçimde taĢrada, Ahmet ġah‟ı protesto için esnaf pazarları kapatma eylemleri yapmaya baĢlamıĢtır.

Rıza Han kendi iradesini doğrudan ortaya koymak için Ģubat ayının sonlarına kadar beklemeyi tercih etmiĢtir. Bu tarihten sonra cumhuriyet kampanyası224 resmen baĢlamıĢtır. ġubat ayı sonunda kendisini destekleyen milletvekilleriyle bir toplantı yaparak, cumhuriyet ilanı için gereken anayasa değiĢikliğini görüĢmüĢtür. Rıza

221Baskın Oran; Türk Dış Politikası, Cilt: 1, ĠletiĢim Yayınları, Ġstanbul, 2004 Sayfa: 357 222

Gökhan Çetinsaya; “Milli Mücadele‟den Cumhuriyet‟e Türk-Ġran ĠliĢkileri 1919-1925” Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı: 48, Cilt: XVI, Kasım 2000

http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=DergiIcerik&IcerikNo=287 ( 2.02.2009 )

223

Gökhan Çetinsaya; “Milli Mücadele‟den Cumhuriyet‟e Türk-Ġran ĠliĢkileri 1919-1925” Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı: 48, Cilt: XVI, Kasım 2000

http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=DergiIcerik&IcerikNo=287 ( 2.02.2009 )

224

Gökhan Çetinsaya; “Milli Mücadele‟den Cumhuriyet‟e Türk-Ġran ĠliĢkileri 1919-1925” Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı: 48, Cilt: XVI, Kasım 2000

Han‟a göre, 21 Mart‟taki Nevruz‟dan önce gerekli değiĢiklik yapılmalıdır. Bu sayede Nevruz günü yapılacak resmi kabul ve törenlerde Ahmet ġah yer alamayacaktır. ġubat ayında yeni çalıĢma dönemine girmiĢ olan mecliste ise cumhuriyet yanlıları baĢlangıçta çoğunlukta gözükmektedirler. Ancak mecliste rakip gruplar arasında bazı milletvekillerinin statüsü nedeniyle baĢlayan tartıĢma sırasında cumhuriyet yanlılarının yaptıkları hatalar225

( sertlik hareketleri gibi ) olayı kısa zamanda büyütmüĢtür. Mart ayında Meclis çalıĢamaz hale226

gelmiĢtir. Ayrıca olay sokağa da yansımıĢtır. Cumhuriyet yanlılarına karĢı olan gruplar meclis önünde gösteriler yapmaya227 baĢlamıĢlardır.

Türk hükümeti Türk basınında yer alan haber ve yazılarla Ġran‟da cumhuriyet ilanına verdiği desteği228

sürdürmekte ve duyacağı memnuniyeti her fırsatta dile getirmektedir. Türkiye‟nin bu desteğinin iki temel nedeni vardır. Bunlardan birincisi Türk devriminin diğer Ġslam ülkelerine de model olması, ikincisi de Ġran‟ı yabancı devletlerin etkisinden çıkmıĢ, bağımsız bir ülke olarak görme isteğidir. Bu giriĢime aktif olarak destek veren ikinci ülke ise SSCB‟dir. Ġngilizler ise bu giriĢimden SSCB‟nin iĢine yarayacağı gerekçesiyle oldukça tedirgindiler. Ancak Ġran‟ın içiĢlerine müdahale ediyor durumuna düĢmemek için temkinli davranmakta, karĢı çıkıĢlarını Rıza Han‟a ve kamuoyuna229

doğrudan belirtmemiĢlerdir.

Bu giriĢiminde Rıza Han‟ı ordunun önemli bir bölümüyle meclisin çoğunluğu desteklemiĢtir. Ancak muhalifler de bulunmuĢtur. Siyasi ve askeri kesimlerde bu fikre karĢı çıkanlar monarĢi taraftarı olmaktan çok, tüm gücü elinde toplayan Rıza

225 Gökhan Çetinsaya; “Milli Mücadele‟den Cumhuriyet‟e Türk-Ġran ĠliĢkileri 1919-1925” Atatürk

Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı: 48, Cilt: XVI, Kasım 2000

http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=DergiIcerik&IcerikNo=287 ( 2.02.2009 )

226

Gökhan Çetinsaya; “Milli Mücadele‟den Cumhuriyet‟e Türk-Ġran ĠliĢkileri 1919-1925” Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı: 48, Cilt: XVI, Kasım 2000

http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=DergiIcerik&IcerikNo=287 ( 2.02.2009 )

227

Gökhan Çetinsaya; “Milli Mücadele‟den Cumhuriyet‟e Türk-Ġran ĠliĢkileri 1919-1925” Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı: 48, Cilt: XVI, Kasım 2000

http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=DergiIcerik&IcerikNo=287 ( 2.02.2009 )

228 Gökhan Çetinsaya; “Milli Mücadele‟den Cumhuriyet‟e Türk-Ġran ĠliĢkileri 1919-1925” Atatürk

Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı: 48, Cilt: XVI, Kasım 2000

http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=DergiIcerik&IcerikNo=287 ( 2.02.2009 )

229 Gökhan Çetinsaya; “Milli Mücadele‟den Cumhuriyet‟e Türk-Ġran ĠliĢkileri 1919-1925” Atatürk

Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı: 48, Cilt: XVI, Kasım 2000

Han‟ın diktatörlüğünden çekinmiĢlerdir. Hatta ilginç bir paradoks olarak, kurmay subaylar ve milletvekillerinden cumhuriyet fikrine karĢı olanlar arasında „Demokratlar‟ ( yani Türkiye ve Mustafa Kemal yanlıları )230

çoğunluğu oluĢturmuĢlardır. Öncelikle Mustafa Kemal Atatürk Tahran Büyükelçisi Muhittin PaĢa aracılığıyla bu görüĢünü Rıza Han‟a ileterek, cumhuriyet ilan etmesi yönünde tavsiyelerde bulunmuĢtur. Tahran Büyükelçisi Muhittin PaĢa birkaç defa Rıza Han‟ı ziyaret ederek kendisini teĢvik etmek için uğraĢmıĢ ve Rıza Han‟ın cumhuriyete sıcak baktığını görmüĢtür. Rıza Han ikna olmuĢ görünmektedir. Türk hükümeti de bir beklenti içine girmiĢtir.

Kemalist nitelikteki Ġranlı aydınlar da Türk modelinin taklidi için lobi faaliyetinde bulunmuĢlardır. Ancak muhtemel görülen cumhuriyetin ilanı Türkiye‟den kaynaklanan nedenlerle gerçekleĢememiĢtir. Çünkü Ġran‟da rejimin niteliği ile ilgili tartıĢmalar Ģiddetlenirken Türkiye‟de hilafet kaldırılmıĢtır. 1924‟te Türkiye‟de hilafetin kaldırılması Ġran‟daki gerici kesim tarafından iyi karĢılanmamıĢ ve bu olay Türkiye-Ġran iliĢkilerinin dostane olmasını bir süre için önlemiĢtir. Ġran uleması bu durumun cumhuriyetin kaçınılmaz bir sonucu olduğuna inandığından endiĢeye kapılmıĢtır. Bu olayın Ġran‟da duyulmasından itibaren müçtehitler, cumhuriyet ilanının Ġran‟da da din karĢıtı politikalara neden olacağı düĢüncesiyle, Rıza Han‟ın giriĢimine karĢı çıkmaya baĢlamıĢlardır. Onların muhalefete geçmesiyle sokak gösterileri daha da artmıĢtır. Artık Nevruz‟dan önce cumhuriyet ilan etme olanağı kalmamıĢtır. 20 Mart‟ta da meclis toplanamamıĢtır. 22 Mart‟ta ise Rıza Han‟ın meclise girebilmek için beĢ bin kiĢilik bir kalabalığa ateĢ açtırması231

giriĢimin sonuçsuz kalmasına neden olmuĢtur. Rıza Han eleĢtiriler karĢısında Tahran‟ı terk etmek mecburiyetinde kalmıĢtır. Büyük bir otorite ve prestij kaybı yaĢamaktadır. Rıza Han dini merkez olan Kum kentine giderek232 müçtehitlerle

230

Gökhan Çetinsaya; “Milli Mücadele‟den Cumhuriyet‟e Türk-Ġran ĠliĢkileri 1919-1925” Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı: 48, Cilt: XVI, Kasım 2000

http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=DergiIcerik&IcerikNo=287 ( 2.02.2009 )

231 Gökhan Çetinsaya; “Milli Mücadele‟den Cumhuriyet‟e Türk-Ġran ĠliĢkileri 1919-1925” Atatürk

Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı: 48, Cilt: XVI, Kasım 2000

http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=DergiIcerik&IcerikNo=287 ( 2.02.2009 )

232

Gökhan Çetinsaya; “Milli Mücadele‟den Cumhuriyet‟e Türk-Ġran ĠliĢkileri 1919-1925” Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı: 48, Cilt: XVI, Kasım 2000

görüĢmüĢtür. 1 Nisan 1924‟te de Rıza Han Kum‟a giderek yayınladığı bildiride cumhuriyete karĢı olduğunu ilan etmek zorunda kalmıĢtır.

Rıza Han baĢbakan olduktan sonra Türkiye‟ye yeni bir büyükelçi göndermek istemiĢtir. Ocak 1924‟te bu göreve Seyyid Tabatabai atanmıĢtır. AtanıĢı sorunlu olan eski büyükelçi Ġshak Han Mufakhammüddevle‟nin gidiĢi de sorun olmuĢtur. O dönem çoğu yabancı diplomat gibi çoğunlukla Ġstanbul‟da oturan Ġshak Han233

, nisan ayı sonunda Türkiye‟den ayrılırken, veda etmek için uğradığı Ġngiliz elçisine “Türk zihniyetini anlayamadığını234” söyleyip, KurtuluĢ SavaĢı boyunca Ġran ve

Afganistan‟a gösterilen özel dostluk ve itibarın artık kalmadığından dert yanmıĢtır. Ağustos‟ta Ankara ziyaretinde karĢılaĢtığı zorluklardan bahsetmiĢtir. Ayrıca, hilafetin kaldırılmasını ve hanedan ailesinin sınır dıĢı edilmesini235 eleĢtirmiĢtir. Ġshak Han Mustafa Kemal‟le karĢılaĢmamak için yerine atanan büyükelçi Seyyid Tabatabai‟yi beklemeden Ġstanbul‟u terk etme kararı almıĢtır.

Ġlginç bir durumdur ki, yeni büyükelçi Tabatabai‟nin göreve baĢlayıĢı da olaylı olmuĢtur. ġeyh Sadık Han Tabatabai bir seyyid ve din adamıdır ve yaĢamının belli bir dönemini bir Ġran meĢrutiyetçisi olarak Ġstanbul‟da geçirmiĢtir. Türkiye‟ye ancak Eylül 1924‟te gelebilmiĢtir. Kasım ayında güven mektubunu sunmak için Ankara‟ya geldiğinde ( muhtemelen kendisine bir din adamının büyükelçi olarak gönderilmesi nedeniyle236

) Atatürk‟ün tepkisine neden olmuĢtur. Zaten 17 Kasım‟da yapılan kabul töreninde yaptığı konuĢmada Tabatabai Ġslami temalara bol bol yer verirken, Mustafa Kemal Atatürk‟ün kısa ve yalın konuĢmasında hiç bir Ġslami tema

233

Gökhan Çetinsaya; “Milli Mücadele‟den Cumhuriyet‟e Türk-Ġran ĠliĢkileri 1919-1925” Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı: 48, Cilt: XVI, Kasım 2000

http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=DergiIcerik&IcerikNo=287 ( 2.02.2009 )

234

Gökhan Çetinsaya; “Milli Mücadele‟den Cumhuriyet‟e Türk-Ġran ĠliĢkileri 1919-1925” Atatürk