• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: COĞRAFYA, NÜFUSU TEŞKİL EDEN TOPLULUKLAR VE ŞEHİRLER TOPLULUKLAR VE ŞEHİRLER

1.3. Şehirler ve Şehirlerin Yapısı

2.1.1. Hanlık Yönetiminin Tarihçesi

Buhara Hanlığı’nın ortaya çıktığı 1500’li yıllar Türkistan tarihinin dönüm noktasıdır. Bu tarihten sonra siyasi parçalanmışlık Türkistan topraklarının kaderi olacaktır. Timur sonrası Türkistan küçük yerleşim birimlerine ve kapalı cemaatlere doğru geçiş yapmıştır. Bu şartlar altında Buhara Hanlığı büyük devletlerin kurulduğu Türkistan topraklarında Orta Çağ Avrupası’na benzer bir dönemin başladığının ilk işareti olmuştur.456

Timurlu yönetiminin dağılmasından sonra hükümdarlık meşruiyeti anlayışında yeni bir dönem başlamıştır. Özbekler İslam inancına bağlı olmalarına rağmen töreyi kesinlikle ihmal etmemişlerdir. Özbeklerde hanların Cengiz soyundan gelmesi anlayışı başlangıçtan beri görülmüştür. Cengiz Han soyundan gelen hana itaat ve bağlılık hep etkinliğini korumuştur.457

Özbeklerde sülaleler ve kabilelerin hanlık ile münasebetleri oldukça önemlidir. Devlet birçok Türk devletinde olduğu gibi hâkim sülalenin ortak mülkü kabul ediliyor ve bir nevi ayrı hâkimiyet alanına bölünüyordu. Yeni fethedilen topraklar zaferin kazanılmasına katkıda bulunan han ve sultanların oluşturduğu kurultayda bölüşülmekteydi. Bu topraklar paylaştırıldığı zamandan itibaren o bölgeye ilk sahip olan sultanın soyuna geçmekte idi. Bu da kuvvetler dengesine ve iktidara etki etme fonksiyonuna önemli ölçüde tesir etmekteydi. Sultanlar bir araya gelerek oluşturdukları kurultayda seçtikleri bir kişiyi büyük han olarak ilan ederlerdi.

Pratikleşen bir başka husus da sultanların han sanını kullanmaları idi. Şibanî soyuna bağlı Özbek hanları için Sığnak’ta bir mezarlık yaptırılmıştı. Bu hakan mezarlığında Özbek hanları toplu olarak bulunuyordu.

456

Hayit, Türkistan Devletlerinin Milli Mücadele Tarihi, s.7-11. 457

Muhammed Bilal Çelik, 1800-1865 Yılları Arasında Buhara Emirliği, s.168; Adeeb Khalid, Komünizm’den Sonra

İslam, Aslıhan Tekyıldız (çev.), Ankara: Sitare Yayınları, 2011, s.42; Kemal H. Karpat, Türkiye ve Orta Asya,

Eski Türk Moğol geleneğine göre seçim işlemi, seçilen hanın beyaz keçede havaya kaldırılması biçiminde yapılırdı. Han kötermek merasimi yeni hanın yakın akrabaları, soylu emirler tarafından yerine getirilirdi.458

Şibanî Han(1500-1510)’dan sonra Ubeydullah Han(1533-1539) ile 1561-1598 yılları arasında hüküm süren ve 1583’te büyük han olan Abdullah Han Buhara’yı devlet merkezi olarak kabul ettiler. Bu iki hükümdar zamanında Buhara kültürel ve siyasi bir merkez haline geldi. Abdullah Han’ın ölümünden sonra devlet Canoğulları hanedanının eline geçti. XVII. yüzyılın ortalarında hanlık politik ve ekonomik sahada bir çöküş dönemine girdi. Özellikle Subhan Kulu(1682-1702) zamanında merkezi otorite zayıfladı. 1702-1711 yılları arasında Ubeydullah Han merkezi otoriteyi güçlendirmeye çalışsa da uyguladığı para politikası nedeni ile isyana sebep oldu. Ubeydullah Han’ın ölümünden sonra yerine geçen Ebu’l Feyz Han zamanında otorite atalıkların eline geçti. Atalık Muhammed Hâkim Özbek kabilelerinden Mangıtlar’ın reisiydi.459

Ne var ki Mangıtlı Muhammed Hâkim, Cengizli hanların görevine son verip bu makama geçme planları yapmıştır. Onun planlarını gerçekleştiremeden ölümü üzerine Muhammed Rahim babasının yerine atalık olmuş ve onun planını uygulama safhasına koymuştur.

Muhammed Rahim, 1747 yılında Ebu’l-Feyz Han’ı öldürtüp, Astrahanî Hanedanına son vermiş ve Orta Asya tarihinde yeni bir safhanın başlatıcısı olmuştur. Ancak o kendini hemen han ilan edememiş, çünkü büyük bir direnişle karşılaşmıştır. O yüzden birbiri ardı sıra Abdülmümin ve Ubeydullah’ı tahta göstermelik olarak çıkarmak durumunda kalmıştır. Bu hanların resmi fermanları, mühürleri basılmış ve bastırılan paralara adları yazılmıştır. Ama sonunda kendisini yeterince güçlü hissettiğinde, 16 Aralık 1756 tarihinde hanlık tahtına oturmuştur.460

İlk iş olarak, muhtemelen hanlığına yapılacak itirazları önlemek için Cengiz neslinden gelen Ebul-Feyz Han’ın kızıyla evlenmiştir. Böylece Maveraünnehir tarihinde ilk kez

458

Alpargu, “Türkistan Hanlıkları”, s.577-578.

459 Ramazan Şeşen, “Buhara”, İslam Ansiklopedisi, c.6, İstanbul: Diyanet Vakfı Yayınları, 1992, s.366. 460

Cengiz neslinden olmayan biri kendisini han ilan etmiş ve bu şekilde kendisini Cengiz Han neslinden gelenlerle bir seviyede görmüştür Ayrıca tahta geçer geçmez Cuma hutbesinde adının okunmasını emretmiş ve “Muhammed Rahim Bahadır Han” olarak da sikke darp ettirmiştir.461

Mangıt Hanedanı döneminde Cengizli gelenek geçmişe göre belli oranda değiştirilmiş ve yeni güç unsurları eklenmiştir. Bunun ilk örneği Muhammed Rahim’in taç giyme töreninde kendisini belli etmiştir. O döneme kadar han keçe üzerine oturarak sadece ülkenin seçkin dört kabilesinin temsilcisinin bu keçeyi havaya kaldırmasıyla han ilan ediliyordu. Muhammed Rahim’in hanlanması törenini incelediğimizde ise seyyidlerin, kadıların ve hocaların da bu organizasyona iştirakini görmekteyiz. Bu da yeni dönemin gücünü ve meşruiyetini başka hangi güç odaklarına dayandıracağını göstermesi açısından önemlidir.462

Muhammed Rahim Han (1756-1758) ve Danyalbeg (1758-1785) Buhara Hanlığı’nı gerçek han gibi yönetseler de Mangıt sülalesinin resmen iktidarı ele geçirişi 1785 yılında Şah Murad’ın tahta geçişi ile olmuştur.

Buhara’da Mangıt yöneticileri unvanlarını Türk Moğol geleneğinden İslam geleneğine değiştirerek handan Emire dönüştürdüler. Mangıtlar bazı alanlarda önceki yönetimden daha başarılı hale geldiler. Merkezi idare Özbek kabilelerinin yetkilerinin kısıtlanmasıyla bir ölçüde de olsa bunlar tarafından kuruldu.463 Mangıtlar’ın Buhara Hanlığı içerisindeki yerleşim yerleri daha çok Zerefşan vadisiydi. Ancak Mangıtlar kendi merkezleri olarak Karşı şehrini görüyorlardı ve sayıları 30.000 civarındaydı.464

Mangıt Emiri Şah Murad döneminde Buhara Emirliği’nin siyasi hayatında dini anlayış daha etkili olmaya başlamıştır. O, kanunsuz vergileri, kumar oyunlarını ve her türlü eğlenceyi yasaklamıştır.465 Cengizli geleneklere düşmanca tavır takınmış ve onları birer

461

Muhammed Bilal Çelik, 1800-1865 Yılları Arasında Buhara Emirliği, s.169. 462

Muhammed Bilal Çelik, 1800-1865 Yılları Arasında Buhara Emirliği, s.171. 463

Alpargu, “Türkistan Hanlıkları”, s.567.

464 Hayrunissa Akbıyık, “Mangıtlar”, İslam Ansiklopedisi, c.27, Ankara: Diyanet Vakfı Yayınları, 2003, s.571. 465

Ziyayev, s.10; Sebahattin Şimşir, Dünden Yarına Türkistan’da Türkler, İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2009, s.202.

birer yürürlükten kaldırarak yerlerine İslami gelenekleri yerleştirmeye çalışmıştır. Onun döneminde vakıflar üzerinden ulema sınıfı ile yakın ilişkiler kurulmuştur.466

1800 yılında vefat eden Şah Murad’ın yerine Emir Haydar geçmiştir. Ancak o iki selefinin aksine Türk-Moğol gelenekleri gereğince beyaz keçe üzerinde han ilan edilmiştir. Ayrıca Semerkand’a giderek Köktaş’ta taç giymiştir. Cengizli taç giyme törenine rağmen o da han unvanı kullanmamış, onun yerine emirü’l-müminin sanıyla yetinmiştir. Cuma Hutbesi onun adına okunmuş, sikke ise hem kendi hem babası hem dedesi namına darp ettirilmiştir.

Haydar Şah başa geçtiği zaman son derece şüpheci bir insandı. Bu sebeple başkaldırmalarından korktuğu için kendi kardeşlerini bile öldürtmeye kalkışmıştır.467 Baskıcı bir yönetim uygulayan Şah Haydar’a karşı yapılan eleştiriler sürekli artmıştır.468

Yukarıda görüldüğü üzere Şah Murad haricindeki Mangıtlı hükümdarlar Cengizli geleneklerinin uygulanmasına dikkat etmişlerdir. Başta tahta geçme töreni olmak üzere ülke yönetiminde hemen her alanda Cengizli ananelerinin ağırlık taşıdığını görmekteyiz. Ancak Şah Murad, bu geleneğe büyük direnç göstermiş ve kukla han Ebu’l-Gazi’nin görevine son vererek ülkede İslami kuralların yaygınlık kazanmasına gayret etmiştir. Ne var ki o da Cengizli bir hanımla evlenmek suretiyle bu geleneğe küçük çapta da olsa uyum göstermiştir.

Kardeşlerini bertaraf ederek 1827 yılında tahta geçen Emir Nasrullah da Cengizli geleneklere önem vermiş ve Semerkand’ı kendine tabi kıldıktan sonra burada taç giyme törenini gerçekleştirmiştir.469 Onun döneminde Türkistan hanlıkları içerisinde en güçlüsü Buhara Hanlığı’ydı. Nasrullah Han oldukça katı merkeziyetçi bir otorite kurmuş ve diğer hanlıkları kendine bağlamıştı.470 Nasrullah Han’ın çok akıllıca işler yapmadığı zamanlar da olmuştu. Kendisine dostça tavsiyelerde bulunmak üzere yanına

466

Hatunoğlu, s.42. 467

Saray, Türkistan Hanlıkları, s.39. 468

Meyendorf, s.51-52.

469 Muhammed Bilal Çelik, 1800-1865 Yılları Arasında Buhara Emirliği, s.171. 470

Haluk Alkan, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Hayat ve Kurumlar: Kazakistan, Özbekistan,

giden iki İngiliz subayını Osmanlı Devleti’nin ikazına rağmen öldürtmesi, Türkistan hanlıklarının dış dünya tarafından kötü görülmesine neden olmuştu.471

Emir Muzaffer 1860 yılında tahta geçmiş ve Buhara’nın son bağımsız hükümdarı olmuştur. O Hokand Hanlığına bağlı Taşkent şehri için Rusya ile savaşa tutuşurken ordusunu toplayıp Hokand’ın başkentini işgal etmiş ve farkında olmadan Rusya’ya yardım etmiştir. Buhara’nın işgal edilmesinde Muzaffer’in kabiliyetsizliği etkili olmuştur.472

Bu dönemden sonra Buhara hanları Rusların kuklası haline gelmiştir.473 Buhara Emiri, Rus İmparatoru’na bağımlı olmuştur. Ancak emir ülkenin iç işlerinin yönetimini, eskiden de olduğu gibi, despotik bir şekilde kendisi devam ettirmişti. Yine de ülkedeki iktidar şeklen emirin elindeymiş gibi görünse de kontrol tamamıyla Rusların eline geçmiştir. Emirler kendi iradeleri ve güçleri ile ülkeyi yönetememişlerdir.474 Rusya’ya hanlıklarının tasdik edilmesi için gidildiğinde mutlaka önemli tavizler vermek zorunda kalmışlardır. Muzaffereddin’den sonra tahta 1885 yılında Abdulahat Han geçmiştir. Abdulahat Han saltanatını tasdik ettirmek için baş vezir Asnakul Koşbeği başkanlığında bir heyeti Çar III. Aleksandır’a yollamıştır. Abdulahat Han’ın hâkimiyetinin tasdik edilmesi için Rusya, Buhara’nın egemenliğini ortadan kaldıran birtakım ıslahatlar yapılmasını istemiştir. Abdulahat Han askeri ıslahatlar yapmış ve sonunda Rusya’nın müsaadesini almayı başarmıştır.475

Buhara Emirliği’nde artık veliaht olan kişinin Rusya’ya gidip eğitim görme geleneği başlamıştır. Bu nedenle Âlim Han veliaht olarak seçilip Moskova’ya eğitim için gönderilmiştir. Zira veliahdın Rusya tarafından han olarak kabul edilmesi için Rusya’ya gidip eğitim görmesi gerekiyordu. Rusya’nın onayını almayan bir hanedan mensubunun

471

Saadetin Gömeç, Kırgız Türkleri Tarihi, 3. Basım, Ankara: Berikan Yayınevi, 2011, s.95; Saadettin Gömeç, Türk

Cumhuriyetleri Tarihi, Konya: Kömen Yayınları, 1996, s.143.

472

Hayit, Türkistan Devletlerinin Milli Mücadele Tarihi, s.32. 473

Henry MacGahan, Türklere Karşı Rus Vahşeti, Muhiddin Nalbantoğlu (nşr.), İstanbul: Yayla Maatbacılık, 1970, s.39.

474 Olufsen, s.574; Ahat Andican, Cedidizm’den Bağımsızlığa Hariçte Türkistan Mücadelesi, İstanbul: Emre Yayınları, 2003, s.73.

475

kendini han ilân etmesi ya da onun bir önceki hükümdar tarafından veliahd olarak ilân edilmesi mümkün değildi.476

Âlim Han da babası gibi Rus Hükümeti’nin sadık bir müttefiki olarak davranmaya devam etmiştir. Abdulahat Han ve Âlim Han dönemini kapsayan komiserlik nedeniyle hanlar, Rus imparatorunun memurları haline gelmiştir. Onların bu sadakatleri Rusların nezdinde makamlarını, en fazla general unvanı ile temsil edebilmelerine yol açmıştır.477