• Sonuç bulunamadı

GKRY'nin Sınırlandırma Anlaşması İmzaladığı Ülkelerin Kayıplar

Kaynak: Yaycı, agm, s.40.

GKRY’nin yaptığı MEB sınırlandırma anlaşmaları sonucunda yukarıdaki haritada da görüldüğü gibi haksız bir kazancı bulunmaktadır. 1982 BMDHS’nin deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına yönelik 74 ve 83. maddeleri yapılan her sınırlandırmanın hakça ilkelere göre yapılması gerektiği yukarıdaki sayfalarda da çok kez ifade edilmiştir.

364

Kaya, 2007, s.51. 365 Kaya, 2007, s.45.

144

Uluslararası yargı organları, deniz yetki alanlarına ilişkin aldığı kararlarda sonucun hakkaniyete uygun olmasına önem atfetmiştir. GKRY’nin Harita 19’da görüldüğü gibi eşit uzaklık esasına göre yaptığı anlaşmalar yapmıştır. Oysaki UAD’ın 1969 Kuzey Denizi Kıta Sahanlığının Sınırlandırılması Davaları kararında eşit uzaklık çizgisine göre çizilen sınırlandırmanın hakkaniyete aykırı sonuç vereceğinden hareketle uygulamamıştır. Tüm bunların sonucunda GKRY’nin BMDHS’nin hükümlerinin tam tersi yönde hareket ettiğini ve Doğu Akdeniz’de diğer kıyıdaş devletlerin haklarını gasp edecek girişimleri uluslararası hukuka aykırılık teşkil etmektedir.

2.7.4. Mısır

Mısır, 1958 yılından itibaren genişliği 12 mil olan karasuları uygulamasını devam ettirmekte olup; 1990 yılında da düz esas hatlarını ilan etmiştir. Aynı zamanda 200 m. veya işletilebilir derinliğe kadar olan alanda kıta sahanlığı haklarını kullanacağını belirten kanuni bir düzenlemesi mevcuttur.366

Mısır BMDHS’de yer alan V. ve VI. bölümleri içerisinde geçen hükümler doğrultusunda Akdeniz ve Kızıldeniz’de karasularının ötesindeki kendine ait MEB alanında münhasır haklarını kullanacağını, buna ek olarak diğer devletlerin hak ve yükümlülüklerine saygı göstereceğini ve MEB sınırlarını Sözleşmede ortaya konan kurallara göre belirleyeceğini bildirmiştir.367

Mısır, Doğu Akdeniz’de önemli bir gaz üreticisidir. Ancak sürekli bir şekilde ihracat politikasını yönlendirememiştir. Mısır, Doğu Akdeniz’de ihtilaflı olmayan sularda uzun süredir petrol ve doğalgaz faaliyetlerinde bulunmaktadır. Doğu Akdeniz’de Mısır’ı paylaşım konusunda soruna iten konu GKRY ile yaptığı anlaşmadır. Mısır önceden Kıbrıs adasının yasal temsilcisi olarak GKRY’yi tanıdığını belirterek GKRY’nin doğalgaz sahasında ortak işletmeler oluşturulması konusunda karşılıklı ifadeler olduğunu fakat henüz bir anlaşma olmadığını dile getirmiştir. Bu konuyla ilgili bir düzenleme yapılabileceğini ve ikilinin arasında çıkabilecek uyuşmazlıkların kolayca çözülebileceğini, Kıta sahanlığı ve MEB alanlarının belirlenmesinde ortak hareket etmeye hazır olduklarını bildirmiştir.368

Türkiye, yapılan bu girişimlere engel olabilmek adına Mısır ile görüşmeler gerçekleştirmiş ve GKRY’nin Kıbrıs’ın tamamının temsilcisi olmadığını, yapılacak bir

366 Kaya, 2007, s.35

367 Başeren, Doğu Akdeniz Deniz Yetki Alanları Uyuşmazlığı, s.18. 368 Kaya, 2007, s.37.

145

anlaşmanın Türkiye ve KKTC’nin haklarını hiçe saymak olduğunu belirtmiş ancak Türkiye’nin çabaları sonuçsuz kalmıştır.369

Mısır’ın GKRY ile yaptığı sınırlandırma anlaşması Mısır’ın yaşadığı kayıplar sebebiyle Mısır’ın aleyhine sonuçlanmıştır. GKRY, Mısır ve GKRY arasında imzalanan MEB sınırlandırma anlaşmasını ilan etmek için yaptığı açıklamada, sınırlandırma hususuna yönelik yapılan ilk anlaşma olduğunu iki ülke arasında sınır olarak orta hattın belirlenmesinin GKRY için önem arz ettiğini, bu anlaşma ile GKRY sahip olduğu deniz alanının dört katı fazlası bir alana sahip olacağını dile getirmiştir. Mısır’ın orta hat esasına göre MEB sınırlandırma anlaşması yapması oldukça büyük deniz alanı kaybına yol açmıştır. Eğer Mısır, Türkiye ile deniz alanı sınırlandırmasına gitseydi aralarında ortay hat esas alınarak çizilecek sınırda Mısır’a 12.000 km2’lik daha çok kıta sahanlığı ve MEB alanına egemen olabilecekti. Mısır’ın ve GKRY’nin eşit uzaklık ilkesine göre yaptığı MEB sınırlandırma anlaşması, Türkiye ve KKTC tarafından tanınmamış ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini ifade ederek, bölgedeki sınırlandırmanın KKTC ve Türkiye’yi de kapsayacak şekilde hakça ilkeler çerçevesinde anlaşma yoluyla yapılmasını dile getirmiştir.370

Mısır ve GKRY’nin eşit uzaklık ilkesi esasına göre imzalanan anlaşmalar için dikkat edilmesi gereken nokta, 1969 Kuzey Denizi Kıta Sahanlığının Sınırlandırılması Davaları’nda UAD’ın, sınırlandırmalarda bu ilkenin uygulanmasının zorunlu olmadığına dair beyanıdır. Zira eşit uzaklık ilkesi, taraflar arasında yapılacak sınırlandırmanın hakkaniyete uygun bir sonuç vermesi durumunda kullanılması gerekmektedir. Yine 1993 Grönland-Jan Mayen Deniz Alanlarının Sınırlandırılması Davası’nda da UAD, kıyıları karşılıklı olan devletler arasında sınırlandırma yapılırken eşit uzaklık ilkesi genel olarak hakça bir çözüm doğurur.” ifadesi bu ilkenin uygulanması durumunda sonucun hakça çözüm getireceğini ifade etmektedir.371

Mısır, Harita 20’de görüldüğü üzere Yunanistan’ın Girit, Kaşot, Kerpe, Rodos ve Meis hattını kendi ilgili kıyısı kabul ederek yaptığı Mısır ile MEB sınırı çizme teklifini kabul etmesi halinde uluslararası hukuku ihlal etmekle kalmayacak 7400 km2’lik alanı kaybedecektir. GKRY ile yaptığı MEB sınırlandırma anlaşmasında 12.000 km2’lik alanını zaten kaybetmiştir. Dolayısıyla Mısır eğer Türkiye ile hakkaniyete uygun olacak şekilde sınırlandırmaya giderse Anadolu kıyıları daha kuzeyde olduğundan dolayı ortay hat kuzeye

369 Başeren, Doğu Akdeniz Deniz Yetki Alanları Uyuşmazlığı, s.19. 370

Kedikli; Deniz, agm, s.415. 371 Kedikli; Deniz, agm, s.415.

146

kayacak ve Mısır’ın 7400 km2’lik kaybını yaşamama ihtimali bulunmaktadır.372

Mısır’ın aşağıdaki haritada gösterildiği gibi Yunanistan ile olası Meis-Girit hattını esas alan bir sınır anlaşması yapması durumunda Mısır 7400 km2’lik bir kayıp daha yaşayabilir.373

Harita 20: Mısır'ın Olası Kayıpları. Mısır'ın GKRY ile yaptığı anlaşma neticesinde