• Sonuç bulunamadı

GERALD FORD DÖNEMİNDE SUUDİ ARABİSTAN-ABD İLİŞKİLERİ

Başkan Nixon’un istifa etmesinden sonra başkanlık sisteminin bir gereği olarak bir sonraki seçime kadar başkanlık görevini Gerald Ford üstlenmiştir. Bu dönemde ABD’nin uluslararası sisteme bakış açısı, Ortadoğu’ya yönelik politikaları ve Suudi Arabistan ile ilişkilerinde farklılaşma görülmemektedir. Nixon dönemi siyaseti aynı oranda devam etmiştir. Ancak bu döneme özgü olarak ABD-Suudi Arabistan ilişkilerini etkileyen petrol krizinin asıl etkileri Ford döneminde yaşanmıştır.

4.4.1.PETROL AMBARGOSU SONRASI ABD AÇISINDAN SUUDİ ARABİSTAN POLİTİKASINI BELİRLEYEN UNSURLAR

Nixon döneminde Suudi Arabistan’ın petrol ambargosu kararının ekonomik ve siyasi alandaki yansıması ABD açısından Başkan Gerald Ford döneminde görülmüştür ve iki ülke ilişkileri bazı değişikliklere uğramıştır. Petrol ambargosu sonrası oluşan durum Suudi Arabistan’ı, Ortadoğu ve dünyada önemli bir konuma yükseltmiştir. Çünkü petrol üzerinden elde edilen kâr Suudi Arabistan ülke ekonomisinde önemli gelişme yaratırken, Batı Blok’u da petrol ihtiyacının %20’si bizzat Suudi Arabistan’dan karşılanmaya başlanmıştır. Dolayısıyla üretim odaklı sanayisi gelişmiş ülkelerin bağımlılığı giderek artma eğiliminde olmuştur.

Anlatılanlardan hareketle Suudi Arabistan’ın bölgesel ve küresel alandaki politik geleceğine yönelik ABD Ulusal Güvenlik Konseyi ve Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) tarafından rapor hazırlanmıştır.

Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından hazırlanan ve Başkan Ford’a sunulan raporda, Suudi Arabistan’ın “Ulusal Liderlik Sorunu” başlığı altında Kral Faysal’ın 1974 tarihindeki ölümünün, ülkenin dış politik tavrına ve ilişkilerine olumsuz etkiye neden olmadığına değinilmiştir. Öyle ki, bölgede artan komünist yayılmacılığına karşı eskisi gibi muhalif tavırdan vazgeçilmediği belirtilmiştir. Ancak kralın ölümü sonrası hanedan içinde yaşanan liderlik arayışları, Suud ailesinde oluşabilecek bir çatışma ortamına neden olabileceği üzerinde durulmuş, bu durumun devleti hatta

hanedan birliğini güçsüzleştirebileceği belirtilmiştir. Çünkü önceden de değinildiği üzere, ABD raporlarında Suud ailesinin güvenliğine Birleşik Devletlerin bölgedeki siyasi, askeri ve ekonomik çıkarları açısından önem atfedilmiştir.228

Merkezi İstihbarat raporu ise son yaşanan gelişmelerden sonra Suudi Arabistan dış politikasını betimleyerek ABD’li karar alıcılara ikili ilişkilerde izlenmesi gereken politikalar hususunda fikir sunmaktadır. Bu raporda da Kral Faysal’ın ölümü sonrası Suudi Arabistan dış politikasının uzlaşmacı yönüne değinilerek, özellikle petrolden elde edilen gelirlerin artmasının bu ülkenin sahip olduğu dış politik anlayışın kuvvetlenmesinde önemli etkiye bulunduğu ortaya atılmıştır. Zira askeri yönden güçlü bir görünüm vermeyen Suudi Arabistan, bölgede yaşanan sorunlarını çözmek adına sahip olduğu ekonomik zenginliği daha güçlü şekilde kullanmaya başlamıştır.

Mısır’ın, Arap dünyasındaki liderlik pozisyonuna ulaşmadaki başarısızlığı sonrası Suudi Arabistan, Mısır’ı ekonomik anlamda desteklemiştir. Zira Suudi Arabistan’ın amacı bir güç dengesi yaratarak Arap dünyasında liderlik pozisyonunu ele geçirmektir.229

Petrol gelirlerinden elde edilen kazanç ve Kral’ın ölümü sonrası Suudi Arabistan dış politikasının değişen ve sabit kalan yanları, bahsi geçen iki raporda aktarılmıştır. Ardından değişen seçenekler sonrası iki ülke ilişkilerinde dikkat edilmesi gereken noktalara vurgu yapılmıştır. Bu konu hakkında Ortadoğu’dan sorumlu Aerthon tarafından rapor hazırlanmıştır. Rapor Başkan Ford’a sunulmuştur.

Sovyetlerin, Irak üzerinden bölgede etkin olma çabalarına karşılık Suudi Arabistan’ın Mısır’ı güçlendirmek adına uygulamış olduğu ekonomik odaklı dış politikası, bölgesel barışın tesisi ve SSCB’nin bölgede güçlenmesinin önlenmesi adına önemli bulunmuş ve ABD’nin bu politikayı desteklemesi gerektiği vurgulanmıştır. Askeri anlamda kongrenin Türkiye ve Ürdün’e silah satışı konusundaki tavrı Suudi Arabistan’ı ABD’den alınacak silahlar konusunda endişelendirmiştir. Hülasa bölgesel denklemin gerektirdiği ölçüde ABD’nin Suudi

228Foreign Relations of the United States (FRUS), Memorandum From the President’s Assistant for Natioanal Security Affeirs (Scowcroft) to President Ford, 7June 1976, ss.598-599.

229Foreign Relations of the United States (FRUS), Intelligence Memorandum Prepared In the Central Intelligence Agancy, 18 February 1976, ss.580-583.

Arabistan’a silah satışının belli ölçüde devam etmesinin gerekliliği üzerinde durulmuştur. Çünkü askeri teçhizat konusunda yaşanacak bir engelin iki ülke ilişkilerine olumsuz etkide bulunması petrol fiyatlarının Suudiler tarafından tekrar arttırılmasına yol açabileceğinden çekinilmiş ve Suudilere silah satışında tavizler verilmesine yol açmıştır. Raporda özellikle petrol fiyatlarının artmaması adına iki ülke arası ilişkiler değerlendirilirken, fiyatların indirimi konusunda da diyaloga önem verilmiştir. Suudi Arabistan’a gerçekleştirilen silah satışları ve müzakere edilen askeri envanter konusunda bilgi verilmiştir.230

Sistemik yapı içinde karşılıklı bağımlılık durumunda elde edilen kâr, birimlerin sahip oldukları yetenekleri ile doğru orantılıdır. Devletler kendine yardım ilkesi gereği kendi yeteneklerini geliştirip elde edilen karı arttırabilirler. Bu hususta, Suudi Arabistan, OPEC üyesi ülkelerle petrol ambargosu kararına uymuştur. Petrol ambargosu sonrası gelişmiş üretim araçlarına sahip Batı Bloku üyesi ülkelerin petrole ulaşımı zorlamış ve üretim maliyetleri artmıştır. OPEC üyesi ülkelerin petrol konusunda aldıkları bu karar çerçevesinde özellikle Suudi Arabistan karşılıklı bağımlılık sistemi içinde bağımlılık düzeyini azaltmış ve yetenek oranını arttırmıştır.

Yukarıda da görüldüğü üzere ABD Batı Bloku ülkelerine petrolün ulaşımının kolaylaştırılması ve varil fiyatının düşürülmesi adına Suudi Arabistan’a daha önce vermediği tavizleri vermeye başlamıştır. Özellikle Suudi Arabistan, Suud yönetici elite karşı en büyük tehdidi SSCB ile ittifak içinde olan Ortadoğulu devletlerin, uyguladıkları saldırgan politikalarından algılamıştır. Böylelikle ABD, Suudi Arabistan’ın güvenliği konusunda askeri anlamda yapılacak anlaşmalarda kolaylık sağlamıştır. Gelecek bölümde de görüleceği üzere ABD askeri alanda tavizler vermeye devam ederken siyasi alanda da tavizler vermeye başlayacaktır.

230Foreign Relations of the United States (FRUS), Briefing Memorandum From the Assistant Secretary Of State for Near Easternand South Asian Affairs (Atherton) to Secretary of State Kissinger, Date:

Undated, ss.518-521.

Tablo 4: ABD-Suudi Arabistan Silah Programı

Kaynakça: Foreign Relations of the United States (FRUS), Briefing Memorandum From the Assistant Secretary Of State for Near Eastern and South Asian Affairs (Atherton) to Secretary of State Kissenger, Date:Undated, ss.528.

4.5. JIMMY CARTER DÖNEMİNDE ULUSLARARASI YAPI VE